Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin 103. yılında gerçekleşen ve 44 gün süren İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’ndan sonra, Güney Kafkasya Bölgesi’ndeki jeopolitik denklem yeniden şekillenmiştir. Azerbaycan’ın zaferi; bölgesel işbirliğinin, yeni koridorların ve bağlantı noktalarının oluşması için yeni alanlar açmıştır.
Bununla birlikte savaşın en büyük kaybedeni olan Ermenistan ise yeni ulaşım koridorlarının açılmasını ve entegrasyon politikalarının uygulanmasını engelleyen klasik tutumunu devam ettirmektedir. Ermeni muhalifler bu durumu coğrafi bir “intihar” olarak adlandırırken; entegrasyon destekçileri, Ermenistan’ı sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeostratejik bir güç haline getirmek istemektedir.
Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasındaki üçlü deklarasyon, uzun süredir çözülmemiş Karabağ Sorunu’nu 2020 yılının Kasım ayında neticelendirmiştir. Sonuç olarak Güney Kafkasya ve Hazar Bölgesi’nde bölgesel işbirliğinin, istikrarın ve güven ortamının tesis edilmesinin önemi ön plana çıkmıştır. Aynı zamanda bu durum, Azerbaycan’ın batı bölgelerini Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne bağlayan ulaşım koridoruna da olanak sağlamıştır.
Azerbaycan’ı Ermenistan aracılığıyla Türkiye’ye bağlayan Zengezur Koridoru’nun oluşturulmasının müzakere masasında yer almasıyla Azerbaycan, muharebe alanlarında elde ettiği zaferi diplomatik boyuta da taşımıştır. Bahsi geçen husus, Güney Kafkasya ve Hazar Bölgesi’nde önemli bir konu haline gelmiştir. Genel olarak “Kafkasya Zengezur Koridor” olarak bilinen söz konusu koridor, Kafkasya’yı Anadolu’ya bağlamaktadır.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan sınır sorununun çözümü ve yetki alanlarının sınırlandırılması amacıyla Bakü’ye ziyarette bulunmuştur. Rusya, Ermenistan’ın Azerbaycan’ı sınır ihlaliyle suçlamasının ardından sınır görüşmelerinde de arabuluculuk teklif etmiştir. Ayrıca Rusya, Moskova’nın danışman veya arabulucu olarak katılacağı ortak bir Azerbaycan-Ermenistan Komisyonu kurulması ve yetki alanlarının belirlenmesi noktasında yardım etmeyi de teklif etmiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki; önerilen Zengezur Koridoru; Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan’ı Türkiye’ye bağlayan sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeo-stratejik özelliklere sahiptir. Bu yüzden de koridor, Rusya, Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan arasındaki demiryolu ağını genişletecek ve bölgesel ticarete olumlu yansıyacaktır. Zengezur Koridoru’nun ilerleyen zamanlarda Güney Kafkasya’da ekonomik işbirliğinin tesisi noktasında araçsallaşması umulmaktadır.
Bu koridor planlandığı gibi oluşturulursa, Ermenistan ile İran arasında karayla çevrili bir Azerbaycan dış bölgesi yaratılacak ve Türkiye’yle dar bir sınır bağlantısı sağlayacaktır. Koridor; Rusya, Azerbaycan, Türkiye, Ermenistan ve İran arasındaki demiryolu ağını genişletme fırsatı sunarken; aynı zamanda Asya-Pasifik’ten Türkiye’ye çok sayıda ticaret yolu açarak Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan’ı da birbirine bağlayacaktır.
Üçlü anlaşma, Azerbaycan’ın bir Avrasya ulaşım merkezi olma hedefine yönelik önemli bir adım olan Zengezur Koridoru’nun önündeki engeli kaldırırken; bölgesel refaha da önemli katkıda bulunacaktır. Böylece Zengezur Koridoru, önümüzdeki günlerde Güney Kafkasya’da yer alan ülkelerin kaderlerini ve bölge üzerinde oynanan oyunları değiştirebilir.
Zengezur Koridoru’nun açılması, “Doğu-Batı Koridoru”, “Kuzey-Güney” Uluslararası Ulaşım Koridoru (ITC) ve Hazar Ulaştırma Ağı’nı (CTN) daha da güçlendirecektir. Hazar’dan Avrupa’ya uzanan Petrol ve Gaz Boru Hattı Sistemi’nin (OGPS) işleyişini de kolaylaştıracaktır. Koridorun faaliyete geçmesi, halihazırda Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Çin’in enerji tedarik hatları için önemli bir rol oynayan bölgenin transit kapasitesini artıracaktır.
Vizyoner bir lider ve usta bir “stratejist” olarak İlham Aliyev, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu gibi çeşitli bölgesel ve uluslararası forumlarda Zengezur Koridoru’nun stratejik önemine dikkat çekmiştir. Yeni Azerbaycan Partisi, mevzubahis koridoru Asya ve Avrupa’yı Azerbaycan üzerinden birbirine bağlayan ve Azerbaycan’ın Avrasya’nın ulaşım ve lojistik merkezi olarak konumlanmasını öngören “Doğu-Batı Koridoru”nun “birleştirici” bir unsuru şeklinde sunmuştur. Ayrıca Aliyev, Zengezur Koridoru’nu Azerbaycan’ın ulusal, tarihi ve gelecekteki çıkarlarının garantörü olarak takdim edip; demiryolu ve karayolu inşaatı için gereken tüm kaynakları temin edeceğine dair söz de vermiştir. Dahası Azerbaycan Cumhurbaşkanı, devlet adamı sorumluluğuyla Ermenistan’a bir barış teklifi sunmuş ve söz konusu koridorun üçlü anlaşmaya dahil edilmesini Bakü yönetimi için önemli bir siyasi başarı olarak nitelendirmiştir.
Rusya ve Çin için stratejik öneme sahip olan ve Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan bu ulaşım koridorunun hayata geçirilmesi, bölgedeki tüm ülkelere ekonomik fayda sunacaktır. Bu bağlamda koridor, tüm bölge ülkelerine büyük bir ekonomik bağlantı imkânı yaratma kapasitesine haizdir.
Koridor, Azerbaycan’ın “Tarihi İpek Yolu” üzerinde yer alması ve Avrupa ile Asya arasında bir lojistik merkez olmayı hedeflemesi nedeniyle Azerbaycan’ın “Doğu-Batı” ve “Kuzey-Güney” ulaşım koridorlarındaki konumunu büyük ölçüde güçlendirecektir. Doğu-Batı Koridoru, Çin ve AB için büyük önem taşımaktadır. 2019 yılında iki aktörün toplam 560 milyar avro değerinde bir ticaret hacmi olmuştur ve yeni imzalanan “Çin-AB Yatırım Anlaşması” sonrasında ticari ilişkilerin daha da derinleşmesi beklenmektedir.
Bahse konu olan koridor, Türkiye ile Orta Asya arasındaki ticaretin yanı sıra 2019 yılında 21 milyar avro olan Türkiye-Çin ticaret hacmi için de hayati öneme sahiptir. Üstelik bu koridor aracılığıyla Türkiye’nin açtığı yeni Orta Asya koridorunun da olumlu etkileneceği söylenebilir. Zengezur Koridoru’nun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) toplamı 1,1 trilyon dolar olan Türkçe konuşan devletleri de birbirine bağlayacağı umulmaktadır.
Türkiye, Nahçıvan’ı, Kars-Nahçıvan Demiryolu üzerinden kendisine bağlayacak yeni bir proje üzerinde çalışmaktadır. Bir sonraki aşamada bu demiryolunun Zengezur Koridoru’na bağlanması, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirecektir.
Diğer taraftan koridor, Nahçıvan’ın Azerbaycan’a olan mesafesini de azaltacaktır. Maalesef şu anda sadece İran ve Türkiye üzerinden geçen hava ve kara yolu bağlantıları Azerbaycan ile Nahçıvan’ı birbirine bağlamaktadır. Bu koridor vasıtasıyla Nahçıvan’la kolay ve sorunsuz bir yol oluşturulacak ve Nahçıvan’daki işletmelere Doğu-Batı Koridoru’na erişim imkânı verilecektir. Azerbaycan ve Rusya’ya olan seyahat mesafelerinin kısalması sayesinde, bu işletmelerin daha rekabetçi bir yapıya bürünecekleri tahmin edilmektedir.
Öte yandan Azerbaycan’ın Türkiye ile Çin arasındaki konumu da Kuşak-Yol Projesi bağlamında pekişecektir. Azerbaycan Orta Koridor’da ev sahipliği yapacağı transit yollarla kritik bir aktör haline gelecektir. Ermenistan üzerinden önerilen taşımacılığın geliştirilmesiyle birlikte Zengezur Koridoru, Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayabilir. Bu Orta Koridor’daki projeler için büyük bir kazanım olacaktır. Geçiş süresini azaltan bu yol, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticari faaliyetleri de geliştirecektir. Bu bağlamda Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu (BTK) ve Gürcistan üzerinden geçen yollar, halihazırda Azerbaycan’ı Türkiye’ye bağlamıştır. Ancak daha kısa olan güzergahın stratejik ve ekonomik ilişkileri geliştirme potansiyeli daha fazladır.
Kuşak-Yol Projesi’nin başlangıcından beri Azerbaycan, Güney Kafkasya’daki Çin yatırımlarını olumlu karşılamakta ve desteklemektedir. Güney Kafkasya’daki ulaşım engellerinin kaldırılması, sadece Azerbaycan’ın lojistik bir merkez olma özelliğine değil; aynı zamanda Çin’in kendi mallarını en kısa yoldan Avrupa’ya taşımasına da fayda sağlayacaktır.
Koridorun açılmasının ardından Türkiye, Orta Asya ile Çin’i birbirine bağlayan yeni bir lojistik koridora sahip olacaksa da bu koridordan Rusya ve Ermenistan da yararlanacaktır. Koridor, Güney Kafkasya’daki taşımacılık noktasında Rusya’nın ana rotası olabilir. Rus trenleri; Ermenistan, Türkiye ve İran’ı birbirine bağlayan koridor aracılığıyla Ortadoğu ve diğer Güney Asya ülkelerine ulaşabilir. Ayrıca bu koridor vesilesiyle Rusya ile Ermenistan arasında doğrudan kara bağlantısı oluşması da Moskova için önemlidir.
Benzer bir şekilde Zengezur Koridoru, Ermenistan’ın Rusya ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) pazarlarına ulaşma konusundaki ekonomik sorunlarını da azaltacaktır. Zira ana ticaret ortağına giden bir kara yolunun olmaması, Ermenistan’ın ekonomik ilişkilerini ve güvenliğini olumsuz etkilemektedir. Dahası bu koridor, Ermenistan’a diğer önemli ticaret ortağı olan İran’la da bir demiryolu bağlantısı kurma fırsatı verecektir. Geçmişte gerekli mali kaynakların olmaması ve yabancı yatırımlar çekememesi sebebiyle Ermenistan, İran’a uzanan bir demiryolu inşa edememiştir. Fakat İran ile Ermenistan arasındaki kargo taşımacılığı, bu koridor üzerinden gerçekleştirilebilecektir.
Öte yandan koridor, Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye’yle ticari ilişkiler tesis ederek ekonomik izolasyondan kurtulmasına da yardımcı olabilir. Ermenistan, Azerbaycan’la ekonomik işbirliğini geliştirirken; Kuşak-Yol Projesi’nin önemli bir bağlantı kanalı olma potansiyeli bulunan Doğu-Batı Koridoru’na da erişebilecektir.
Ermenistan, gelecekte Orta Asya ile Türkiye arasında planlanan Hazar geçişli doğalgaz boru hattının hayata geçirilmesi halinde, transit geçiş ülkesi olarak enerji taşımacılığına da katkı sunabilir. Buna ek olarak Erivan yönetimi, bölgesel demiryollarının restorasyonunda Azerbaycan yatırımlarından da yararlanabilir. Genel olarak Zengezur Koridoru’nun barışçıl amaçlarla kullanılması hem Azerbaycan hem de Ermenistan için yararlı olacak ve bölgesel istikrara katkı yapacaktır. Yani koridor, bölgesel işbirliğinin önünü açabilir.
Ermenistan’la mevcut sınır sorunlarını çözmek için izlenen “Track-II diplomasinin” Azerbaycan’ın önderliğinde yürütülmesi gerekmektedir. Bazı ekonomik ve coğrafi hamleler, Erivan’dan diplomatik onay alınmasını kolaylaştırabilir.
Üç tarafın ve garantörlerin yapıcı tutum benimsemesi, önümüzdeki günlerde çatışan tüm taraflar için uygun bir önerinin çıkmasına imkân verebilir. Çatışan gerçeklikler ve ortaya çıkan koridorlar hakkında ulusal anlatının yeniden değerlendirilmesi ve oluşturulması önemlidir. Bu kapsamda koridorun ekonomik potansiyelini ve bölgesel barışa katkısını ortaya koyan çabaların yürütülmesi tüm aktörlerin çıkarlarına uygundur. Bu çerçevede koridorun yarattığı fırsatları görmesi durumunda Erivan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı göstererek barış anlaşması imzalayabilir.
Unutulmamalıdır ki Ermenistan’ın saldırgan politikaları, bölgede barışçıl bir düzen yaratmamış; aksine toplumsal yaralara, idari bölünmüşlüklere ve ekonomik istikrarsızlıklara sebebiyet vermiştir. Bu da Ermenistan’ın uluslararası toplumdan izole olmasına yol açmıştır. Fakat Zengezur Koridoru, ekonomik anlamda kuşatılmışlık durumunu sonlandırabilir. Yani Zengezur Koridoru, Ermenistan’a öfkeden uzaklaşarak refaha erişme fırsatı sunmaktadır.
Kısacası bölgesel ulaşım ağlarını daha da genişletecek olan mevzubahis koridor, Güney Kafkasya ülkelerine mühim fırsatlar sunmaktadır. Bu koridor, Kuzey-Güney Uluslararası Koridoru’nun ve Orta Koridor’un önemini artıracak; bölgesel işbirliği ise barışı sabote edecek gelişmeleri azaltarak çatışmasızlık ortamını öne çıkaracaktır. Azerbaycan’ın bölge politikasından temel beklentisi de budur. Yani Ermenistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı duyması ve Türkiye’ye yönelttiği sözde soykırım iddialarından vazgeçmesi halinde bölgesel işbirliğine dahil olabilecek ve mühim ekonomik kazanımlar elde edecektir. Bu nedenle de Erivan’ın Zengezur Koridoru’nun sunduğu fırsatların ehemmiyetini zamanla anlayacağı öngörülebilir.