Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Sevket Mirziyoyev’in Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada verdiği en temel mesaj hiç kuşkusuz bölgesel-küresel istikrarsızlıkların hakim olduğu bir süreçte “Şanghay Ruhu”nun bir kez daha hatırlatılması, bu anlamda ŞİÖ’nün ne anlama geldiği, üstlendiği misyon ve kapsayıcılığı noktasında idi.
ŞİÖ’nün herhangi bir ülke ve kuruluş/örgütü hedeflemediğinin ve bir güç mücadelesinin parçası/tarafı olmadığının altını önemle çizen Cumhurbaşkanı Sayın Sevket Mirziyoyev bu bağlamda başta Özbekistan olmak üzere ŞİÖ’nün ortak risk ve tehditlere karşı birlikte hareket eden, bölgesel ekonomik işbirliğini, dostluğu, iyi komşuluğu ön plana çıkartan bir Örgüt olduğunu belirtti.
Bu tanım, ŞİÖ’nün tarafsız-bağlantısızlığına vurgu yapması ve Örgüte dönük böylesi bir bakışı somut bir açıdan resmetmesi açısından oldukça önemliydi. ŞİÖ’yü bir anlamda bu tarafsız statüsüyle “işbirliği coğrafyası” olarak da tanımlayan Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev, Örgüt’ün böylece prestijinin ve kapasitesinin daha da artabileceğini belirtti.
Bu kapsamda Kültürel, iktisadi-ticari ve başta dijitalleşme olmak üzere endüstriyel-teknolojik alanlar ve insani bağlamda ortak işbirliği, güvenden hareketle bölgesel-küresel güvenlik ve barışın inşasına yönelik yaklaşımlarını on maddede ortaya koyan Cumhurbaşkanı Sayın Sevket Mirziyoyev, ŞİÖ’nün uluslararası arenada daha da güçleneceğini söyledi.
ŞİÖ’nün gücünün/başarısının temelinde “çok taraflı işbirliği”, “etkili ve açık diyalog” anlayışının yer aldığına önemle vurgu yapan ve bu kapsamda “Afgan Sorunu”nun çözümü için kapsamlı bir ŞİÖ toplantısının Taşkent’te gerçekleştirilmesine yönelik davette bulunan Sayın Mirziyoyev’in bu çıkışı elbette bir sürpriz değil. Çünkü “ŞİÖ-Afganistan Formatı”, Sayın Mirziyoyev ile özdeşleyen “Yeni Özbekistan Ruhu”na fazlasıyla uygun.
“ŞİÖ-Afganistan Formatı”na ŞİÖ gözlemci ve diyalog ortaklarını da davet eden Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev, ŞİÖ’nün kapsayıcılığına yönelik öneri-çağrısının bir söylemden ibaret olmadığını da ispatlamış durumda. Zira bu öneri ile birlikte “Şanghay Ruhu/Coğrafyası” Çin’den Balkan sınırlarına ve Kuzey Afrika’ya kadar uzamış oluyor. “Yeni Özbekistan”ı “Yeni Dünya Düzeni” inşa sürecinde farklı-güçlü kılan da zaten bu vizyoner duruşu ve tüm dünyayı içine alan kucaklayıcı, barışçıl misyonu.