Analiz

ABD Siyasetinde Biden ve Trump Tartışmasının Önemi ve Etkileri

Trump ve Biden tartışması, özellikle Sovyetler Birliği’nin son dönem gerontokratik yönetimine benzetilmiş ve bu sebeple ABD’nin “genç siyasetinin” eksikliğine vurgu yapılmıştır.
Bu tartışma, her iki adayın da bu konuları ele alması ve kararsız seçmenleri ikna etmesi için kritik bir platform oluşturmuştur.
Her ne kadar tartışma sonrasında Biden kampanyasına olan bağışların yükseldiği bildirilse de anketler, Trump’ın kayda değer bir farkla galip olarak algılandığını göstermektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden ve eski Başkan Donald Trump arasındaki son açık oturum, yaklaşan 2024 başkanlık seçimleri için önemli çıkarımlar içermektedir. Her iki aday da kendilerine özgü zorluklarla karşılaşmaktadır. 81 yaşındaki Biden, yaşı ve canlılığıyla ilgili endişelerle mücadele ederken; 78 yaşındaki Trump, süregelen tartışmalar ve yasal zorluklarla mücadele etmektedir. Bu tartışma, her iki adayın da bu konuları ele alması ve kararsız seçmenleri ikna etmesi için kritik bir platform oluşturmuştur.[i]

Biden, açık sözlülüğünü ve kapsamlı deneyimini vurgulayarak doğruyu nasıl söyleyeceğini ve başkanın işini nasıl etkili bir şekilde yapacağını bildiğini ifade etmiştir. Dürüstlük ve yetkinliğe yaptığı bu vurgu, Trump’ın tartışmalı görev süresiyle kendi imajını karşılaştırmayı hedeflemektedir.

Sözlerindeki tökezlemelere rağmen Biden’ın yanıtları, politika detaylarına ve yönetiminin kazanımlarına odaklanan içerikteydi. Biden’ın performansına; konuşma esnasında yaşanan kopukluklar, boğuk bir ses tonu ve takip edilmesi zor bazı cevaplar damgasını vurmuştur. Bu durum, yaşı ve fiziksel dayanıklılığıyla ilgili endişeleri artırarak Demokratlar arasında kaygıya, medya ve siyasi rakipleri tarafından da eleştirilere yol açmıştır. Tartışma, bazı Demokratlar arasında Biden’ın bir kampanyanın zorluklarına ve görevde ikinci bir döneme dayanma kabiliyetine ilişkin mevcut korkuları pekiştirmiştir. Performansı bazıları tarafından “hayal kırıklığı” olarak nitelendirilmiştir. Demokrat Parti içerisindeki grupların Biden’ı istifaya çağırdığı, fakat Biden’ın bu tepkiyi görmezden geldiği de iddia edilmektedir. Hatta The New York Times gibi gazeteler, “Ülkesine hizmet etmek için adaylıktan çekilmeli” gibi haber başlıkları atmaktadır.[ii]

Trump’ın tartışma performansına karakteristik özgüveni ve enerjisi damgasını vurmuştur. Kendisini dinç ve başkanlığı yeniden üstlenmeye hazır olarak tasvir ederek, Biden’ın yaşını ve performansını kendisiyle bir tezat olarak kullanmıştır. Trump’ın mesajı gayet açık ve net olmuştur; Biden’ın yetkinliğini eleştirerek kendisini güçlü bir alternatif olarak sunmuştur. Bu, kendi tabanında karşılık bulurken, Biden’ın yeteneklerine şüpheyle yaklaşan kararsız seçmenleri de kendine çekmeyi amaçladığını göstermektedir.

Trump’ın performansı tarz olarak kuvvetli görünse de eleştirmenler politik derinlikten yoksun olduğunu vurgulamaktadır. Biden’a yüklenmeye odaklanması, asıl politik tartışmalarını gölgede bırakmış olabileceği belirtilmektedir. Trump’ın devam eden yasal sorunları ve geçmişteki tartışmaları önemli bir engel olmaya devam etmektedir. Tartışma sırasındaki performansı, bu endişeleri gidermek için yeterli olmamış ve potansiyel olarak daha geniş bir seçmen kitlesine hitap etmeyi başaramamıştır.

Fakat Trump’ın tartışma sonrasında ABD Yüksek Mahkemesi tarafından mutlak dokunulmazlık hakkı alması da seçim anketlerinde oldukça belirleyici olacaktır. Dava, 2020 seçimlerine müdahale ettiği iddiası ve Kongre baskınındaki yeri sebebiyle devam ediyordu. Mahkeme, eski başkanların anayasal yetkileri kapsamındaki eylemleri için kovuşturmadan “mutlak dokunulmazlık” hakkına sahip olduklarına karar verdi. Eski başkanların özel yetkileri dahilinde gerçekleştirdikleri faaliyetler için yargı dokunulmazlığına sahip olmadıklarına da hükmetmiştir. Yüksek Mahkeme, Trump’ın dokunulmazlık davasını alt mahkemeye göndererek duruşmayı ileri bir tarihe ertelemiştir.

Barack Obama ve Mitch Landrieu gibi kilit isimler, Biden’ın performansını savunarak onun dürüstlüğünü ve politika bilgisini öne çıkarırken, parti içinde açık bir hoşnutsuzluk söz konusudur. Nancy Pelosi ve Kate Bedingfield gibi önde gelen Demokratlar, münazara performansını doğrudan eleştirmiştir. Her ne kadar tartışma sonrasında Biden kampanyasına olan bağışların yükseldiği bildirilse de anketler, Trump’ın kayda değer bir farkla galip olarak algılandığını göstermektedir. Trump’ın tartışma performansı, destekçilerine ivme kazandırmış ve Cumhuriyetçi Parti içinde güveni artırmıştır.

Cumhuriyetçi söylem artık sıkı bir şekilde Biden’ın yetkinliğini sorgulamaya odaklanmış durumda ve bu mesajı güçlendirmek için münazara performansından istifade etmektedir. Her iki kampanya da şu anda tabanlarını sağlamlaştırmaya ve kararsız seçmenlere hitap etmeye odaklanmış vaziyettedir. Trump ve Biden tartışması, özellikle Sovyetler Birliği’nin son dönem gerontokratik yönetimine benzetilmiş ve bu sebeple ABD’nin “genç siyasetinin” eksikliğine vurgu yapılmıştır.

Başkan Joe Biden ve eski Başkan Donald Trump arasındaki son açık oturum, 2024 başkanlık seçimleri için önemli etkiler yaratmıştır. Biden’ın yaşı ve performansı, Demokratlar arasında endişelere yol açarken, Trump’ın enerjik duruşu Cumhuriyetçi Parti’ye güven kazandırmıştır. İleriye dönük olarak, Biden’ın kampanyası yetersizlik endişelerini gidermek için daha dinamik bir duruş sergilemek zorunda kalacaktır. Trump ise yasal ve etik tartışmalarına rağmen ivmesini korumaya çalışacaktır. Her iki aday da tabanlarını sağlamlaştırmaya ve kararsız seçmenlere hitap etmeye odaklanırken, önümüzdeki aylar seçimlerin sonucunu belirlemede kritik olacaktır.


[i] “Biden vows to fight on, rejecting calls to step aside”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/cne4z2p7nl4o, (Erişim Tarihi: 02.07.2024).

[ii] “To Serve His Country, President Biden Should Leave the Race”, The New York Times, https://www.nytimes.com/2024/06/28/opinion/biden-election-debate-trump.html,(Erişim Tarihi: 02.07.2024).

Ayşe Azra GILAVCI
Ayşe Azra GILAVCI
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Benzer İçerikler