Tarih:

Paylaş:

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın “Oyu Tolgoi Operasyonu”na Etkisi

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Metal ve madencilik sektöründe dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Rio Tinto, 1873 yılında İspanya’daki Rio Tinto Nehri’nin kıyısında kurulmuştur. Günümüzde 35 ülkede faaliyet göstermektedir. Halihazırda İngiltere-Avustralya merkezli olarak çalışmalarını yürüten bu çokuluslu şirketin mevcut operasyonlarından biri de Moğolistan’da yürütülmektedir.[1]

Dünyanın en büyük bakır ve altın rezervlerinden birine sahip olan Moğolistan, tarih boyunca birçok önemli yabancı yatırımcıyı bölgeye çekmiştir. Moğolistan’ın Gobi Bölgesi’nde bulunan Oyu Tolgoi Madeni de Rio Tinto şirketinin gündeminde olan bir operasyon alanıdır. Rio Tinto şirketinin verilerine göre Oyu Tolgoi Projesi’nde Moğolistan Hükümeti %34; şirket ise %66 hisseye sahiptir.[2]

Oyu Tolgoi’deki açık ocağın madencilik faaliyeti, 2011 yılında başlamıştır. Ayrıca bahsi geçen bölge, Moğolistan’da günümüze kadar inşa edilmiş en büyük endüstriyel kompleks olmasıyla da kritik öneme sahiptir. Oyu Tolgoi’nin tamamen faaliyete geçtiğinde, dünyanın dördüncü büyük bakır madeni olacağı düşünülmektedir. 2022 yılının Ocak ayında Rio Tinto kurulu ile Moğolistan Hükümeti’nin yeraltı çalışmalarının başlamasını onaylaması ve 2023 senesinde maden çıkarılmaya başlanması mühim bir gelişme olarak görülmektedir.[3] Peki Rusya-Ukrayna Savaşı’nın söz konusu projeye nasıl bir etkisi olmuştur?

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararı sonrasında başlayan savaşın ardından Batılı devletler, kısa süre içerisinde Moskova’ya yaptırım uygulamaya başlamıştır. Rio Tinto, Batı’nın yaptırımlarının adımdan sonra 10 Mart 2022 tarihinde Rus şirketleriyle ilişkisini kesme kararı aldığını açıklayan ilk büyük madencilik firması olmuştur.[4] Bundan dolayı mevzubahis şirket, Moğolistan’daki Oyu Tolgoi Madeni için alternatif yakıt kaynaklarını değerlendirme sürecine girmiştir. Fakat şirket, alternatif yakıt kaynakları ararken; Rusya’dan sağlanan enerji tedariğinin tamamen durduramayacağını da açıklamıştır.[5] Çünkü Moğolistan, sadece Rusya ve Çin’le komşudur. Ülkenin bu iki devlet tarafından çevrelenmiş olması, aslında yabancı yatırımcılara projeler için tedarik sağlama konusunda çok fazla seçenek bırakmamaktadır.

Nitekim Rio Tinto Başkanı Bold Baatar, Rusya ve Çin’i kastederek Moğolistan’ın büyük ve güçlü iki komşusu olduğunu söylemiş ve bu ülkelerle barışçıl ve dengeli ilişkiler sürdürmenin ehemmiyet arz ettiğini belirtmiştir.[6] Bu yüzden de en başta alınan Rus şirketlerle bağlantıların kesilmesi kararının lafta kaldığı görülmüştür.

Rusya ve Çin gibi iki büyük güç arasında yer alan Moğolistan; dış politikada, ekonomide ve ticarette bu realite doğrultusunda hareket etmektedir. Moğolistan’ın egemenliğinin ve bağımsızlığının zarar görme ve herhangi bir devletin uydusu haline gelme endişesi, izlediği denge politikasının ana nedeni olarak görülebilir. Bunun en somut örneği de Rio Tinto şirketinin “Oyu Tolgoi Operasyonu”yla gün yüzüne çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bölgesel ve jeopolitik realitenin sadece Ulan Batur Hükümeti’nin değil; yabancı yatırımcıların da politikalarını etkilediği söylenebilir. Yani Rusya-Ukrayna Savaşı, Moğolistan’ın yıllardır uyguladığı denge politikasını değiştirmemiştir.

Anlaşılacağı üzere, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ardından enerji alanındaki dengelerin değişmesi beklenmiştir. Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırım kararlarında da en çok ses getiren konu, enerji olmuştur. Süreç içerisinde Rusya’ya yaptırımlar uygulanmışsa da Moğolistan’daki Rio Tinto şirketinin operasyonu için bu durum geçerli olmamıştır. Moğolistan’ın Rusya’ya sınırlarını kapatmasının mümkün olmadığının farkında olan Rio Tinto şirketi, en başta Rusya-Ukrayna Savaşı’na tepki göstererek Moskova’ya karşı tavır almış gibi görünse de bu durum kısa sürmüştür.

Sonuç olarak şirket, jeopolitik gerçeklerin ve sınırlı imkanların etkisiyle Ulan Batur yönetiminin politikasına göre hareket ederek Rus şirketlerle olan ilişkilerini devam ettirmektedir. Bu nedenle günümüzde Rio Tinto’nun savaşın başında benimsediği politikanın değiştiği ve bu bağlamda Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Rio Tinto’nun Moğolistan’daki “Oyu Tolgoi Operasyonu”na enerji tedariği konusunda olumsuz bir etkisinin olmadığı görülmektedir.


[1] “South Gobi, Mongolia”, Rio Tinto, https://www.riotinto.com/en/about, (Erişim Tarihi: 23.03.2023).

[2] “Oyu Tolgoi”, Rio Tinto, https://www.riotinto.com/en/operations/mongolia/oyu-tolgoi, (Erişim Tarihi: 23.03.2023).

[3] Aynı yer.

[4] “Rio Tinto Cuts Ties with Russian Businesses over Ukraine War”, Mining.com, https://www.mining.com/rio-tinto-cuts-ties-with-russian-businesses-over-ukraine-war/, (Erişim Tarihi: 23.03.2023).

[5] “Rio Tinto to Cut Ties with Russian Firms Over Ukraine Crisis”, Mining Technology, https://www.mining-technology.com/news/rio-tinto-ties-russia/, (Erişim Tarihi: 23.03.2023).

[6] “Rio Tinto Says Mongolia Mine Can’t Halt All Russian Imports”, Asia Financial, https://www.asiafinancial.com/rio-tinto-doubts-mongolia-mine-can-bypass-russian-oil, (Erişim Tarihi: 23.03.2023).

Göksu ÇANA
Göksu ÇANA
Göksu Çana, 2018 yılında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden mezun olmuştur. 2022 yılında İtalya'daki Padova Üniversitesi İnsan Hakları ve Çok-Düzeyli Yönetişim Bölümü'nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan Çana, halihazırda ANKASAM'ın çalışmalarına katkı sağlamaktadır. Çana'nın başlıca ilgili alanları; göç ve uluslararası güvenliktir. Çana iyi derecede İngilizce bilmesinin yanı sıra İspanyolca da öğrenmektedir.