Kırgızistan ve Kazakistan, ikili ilişkilerde ticari münasebetleri geliştirmek maksadıyla çeşitli stratejiler geliştirmekte ve bu stratejiler çerçevesinde birtakım tedbirler almaktadır. Halihazırda iki ülke arasındaki ticaret hacmi1,2 milyar dolar seviyesindedir. Taraflar, bu rakamın 2 milyar dolara ulaştırılması hedefine dair ortak iradeye sahiptir. Kuşkusuz iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve gelişen iktisadi bağlar, bölgesel istikrar ve refahı da teşvik etmektedir.
Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Kırgızistan-Kazakistan ilişkilerini ve bunun Orta Asya’ya yansımalarını değerlendirmek üzere Texas A&M Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Edward Lemon’un görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.
1. Kırgızistan ile Kazakistan arasındaki ilişkilerde ticaret hacmini 2 milyar dolara çıkarma hedefi düşünüldüğünde, taraflar ne gibi adımlar atabilir?
Halihazırda iki ülke arasındaki ticaret hacmi 1,2 milyar dolar düzeyindedir. Görece daha küçük bir ekonomiye sahip olan Kırgızistan’ın Rusya ve Çin’in ardından üçüncü büyük ticaret ortağı Kazakistan’dır. Bu ilişkilerde dengenin Kazakistan lehine olduğunu ifade etmek gerekmektedir. Bununla birlikte ticaret hacminin 2 milyar dolara ulaşmasının önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi hasebiyle Kırgızistan’ın özellikle de Çin’den gelen ve Kazakistan üzerinden Rusya’ya ulaştırılan mallar açısından bir güzergâh ülkesi haline gelmesine bağlı olarak ticari kazanımları artmıştır.
Öte yandan iki ülke de Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) üyesidir. Bu kapsamda taraflar, gümrük tarifelerini gevşetmiş olsa da birçok tarifede bazı engeller uygulanmaktadır. Kaçakçılıkla ilgili endişeler ve tarım gibi kritik sektörleri koruma isteği, ticarette birtakım kısıtlamalara neden olmaktadır. Yolsuzlukla mücadele önlemleri ve siyasi anlaşmazlıkları çözmek için hükümetler arasında yakın işbirliği geliştirilmesi ise ticari münasebetlerde artışa kapı aralayabilir.
2. Kazakistan ile Kırgızistan arasındaki tarihi ve coğrafi bağlar, çok yönlü işbirliğinin gelişmesine nasıl bir katkıda bulunmaktadır?
Kazakistan ve Kırgızistan, kültürel ve dilsel anlamda köklü bağları paylaşmakta olup; 1.200 kilometrelik bir sınıra ve derin siyasi ve ekonomik münasebetlere sahiptir. Göç ve turizm yoluyla insanlar arası etkileşim, güçlü bir şekilde devam etmektedir. İki hükümet arasındaki ilişkiler, ticaret veya siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle zaman zaman yaşanan tartışmalar dışında olumlu bir muhtevaya haizdir. Bu durum da iki ülke arasındaki ilişkilerde yakın işbirliği için zemin hazırlamaktadır.
3. Kazakistan ve Kırgızistan, hükümetler ve parlamentolar arası ilişkilerini derinleştirirken; ne gibi zorluklarla karşılaşabilir? Söz konusu zorluklar nasıl aşılabilir?
Kazakistan ve Kırgızistan, Şanghay İşbirliği Örgütü, Bağımsız Devletler Topluluğu, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Türk Devletleri Teşkilatı ve AEB gibi birçok bölgesel örgütün üyesidir. Bunların hepsi, hükümetler arası ve parlamentolar arası işbirliği platformlarına sahiptir. Bununla birlikte birtakım sınırlılıklar da söz konusudur. Zira Kırgızistan, kendisinden daha güçlü olan komşusuna karşı temkinli davranmakta ve Astana’ya fazla bağımlı olmak istememektedir.
4. Taraflar arasındaki bağları güçlendiren kültürel ve insani girişimlerden örnekler verebilir misiniz? Bu girişimlerin her iki toplum üzerinde nasıl bir etkisi oldu?
Kazakistan, Kırgızistan’da önemli yatırımlara sahiptir. Örneğin 2011 senesinde 100 milyon dolarlık “Kazak-Kırgız Yatırım Fonu” başlatmıştır. Bu fon, şu anda aktif değildir; ancak Kazakistan, Kırgızistan’daki doğrudan yabancı yatırımların yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır.Kazakistan, yenilenebilir enerji ve tarım gibi mühim sektörlere yatırım yapmıştır. Ayrıca ülke, Covid-19 salgını sırasında maskeler ve solunum cihazları gibi yardımlarda bulunmuştur.
5. İki ülke arasındaki stratejik ortaklık da göz önünde bulundurulduğunda, Orta Asya’da uzun vadeli bölgesel istikrarı ve refahı teşvik etmek için hangi potansiyel işbirliği alanları umut vadetmektedir?
İki ülke arasındaki ilişkiler çok daha güçlü olabilir. Zira taraflar, dış bağlantılarını çeşitlendirme çabasıyla tek bir dış destekçiye bağımlılığı önlemek istemektedir. Yukarıda bahsedilen alanların ötesinde, işbirliğinin faydalı olacağı başka sektörler de bulunmaktadır. Bunlar arasında yenilenebilir enerji ve teknoloji gibi konular sayılabilir. Ayrıca Ukrayna’daki savaş gibi bölgesel konularda da taraflar pozisyonlarının koordinasyonunu önemsemektedir. İkili münasebetlerin gelişmesi, özelde iki ülkenin ve genelde ise Orta Asya’nın refahının ve bağımsızlığının arttırılmasına hizmet edebilir.
Dr. Edward LEMON

Dr. Edward Lemon, Texas A&M Üniversitesi’ne bağlı Bush Kamu Hizmeti ve İdare Okulu’nda öğretim üyesi olarak görev yapmakta ve Washington DC Öğretim Merkezi’nde çalışmaktadır. Ayrıca The Oxus Society for Central Asian Affairs’in Başkanı’dır. 2016 yılında Exeter Üniversitesi’nde doktora derecesi almıştır. Araştırmalarında Çin ve Rusya’nın Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini, bölgesel güvenlik meselelerini ve göç konularını çalışmaktadır.