BRICS, Batı’nın hakimiyetine meydan okuyarak ve Küresel Güney’in daha fazla temsil edilmesini savunarak önemli bir küresel güç haline gelmiştir. BRICS’in genişleme potansiyeli, özellikle Rusya, Çin ve Hindistan arasındaki iç uzlaşma ve ABD yaptırımları gibi dış baskıların etkisiyle ilgili soruları gündeme getirmektedir.
BRICS’in artan etkisini değerlendirmek ve son gelişmelerle ortaya çıkan soruları yanıtlamak amacıyla Ankara Kriz ve Siyasi Araştırmalar Merkezi (ANKASAM), Patricio Giusto ile bir röportaj gerçekleştirmiştir. Giusto, siyaset bilimci olup Zhejiang Üniversitesi ve UniversidadNacional de La Plata’da misafir profesör olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, DiagnósticoPolítico’nun yöneticisi, Universidad Torcuato di Tella’da Uluslararası Çalışmalar alanında doktora adayıdır. Aşağıdaki röportaj, BRICS’in genişlemesi, iç dinamikleri ve küresel güç ilişkileri üzerindeki etkileri hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
1. BRICS’in genişlemesinin Batı için sonuçları nelerdir?
BRICS’in genişlemesi, Batı için önemli sonuçlar doğurmaktadır. Çünkü bu genişleme, BRICS’iG7 gibi ana Batı bloklarına alternatif bir güç merkezi haline getirmektedir. “Küresel Güney”dendaha fazla ülke BRICS’e katılmak istedikçe grubun gündemi, ekonomik işbirliğinin ötesine geçen konularla çeşitlenmektedir. BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile birlikte Küresel Güney’in yükselişini ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Batı’daki başlıca müttefiklerinin etkisinin azalmasını gösteren net örnekler sunmaktadır. Bu durum, giderek daha parçalanan ve istikrarsız hale gelen bir küresel düzenin kanıtı olarak görülmektedir.
2. BRICS’in genişlemesi ve yeni üyelerin kabulü konusunda özellikle Rusya, Çin ve Hindistan arasında bir fikir birliği mi yoksa anlaşmazlık mı olduğunu düşünüyorsunuz?
BRICS içinde yeni üyelerin kabulü her zaman tartışmalı bir konu olmuştur. Çin ve Rusya, genişlemeyi açıkça desteklerken, Hindistan ve Brezilya daha çekimser kalmıştır. Ancak üyeler arasında baskın olan ortak çıkarlar sayesinde bloğun yeni üyelere açılması konusunda bir anlaşmaya varılmıştır. Bu süreç, Batılı güçlerin ne dediğine bakılmaksızın derinleşmeye devam edecektir.
3. Trump, BRICS ortak bir para birimi geliştirirse %100 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.ABD’nin bu tür yaptırım tehditleri BRICS’in etkinliğini zayıflatabilir mi?
Trump’ın tehditlerini hayata geçirmek zor olacaktır. Özellikle Çin’den gelecek misillemelerle ABD’nin göreceği zarar, kabul edilemez boyutlarda olabilir. Trump’ın ticaret anlaşmazlığı konusunda Çin’le müzakere etmeye çalışacağını anlıyorum. Ancak BRICS’in yükselişi, ABD’yi endişelendiriyor. Bu, Trump’ın ya da başkasının sadece gerçekçi olmayan ticaret tehditleriyle durduramayacağı bir süreç.
4. Bu bağlamda, BRICS’in uzun vadede dolardan arınmayı başarıyla gerçekleştirebileceğini düşünüyor musunuz?
Kısa vadede BRICS’in doların kullanımını azaltma konusunda başarılı olacağını düşünmüyorum. Ayrıca Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin bu fikre pek ilgi göstermediği de ortada. Dolar, uluslararası ticaret ve finansın baskın para birimi olmaya devam edecektir. Ancak, Çin’in artan önemi ve BRICS içindeki ve dışındaki birçok ülkenin dolara bağımlılığı azaltma isteği nedeniyle Çin yuanının uluslararası işlemlerde daha fazla kullanılacağı da açık.
5. BRICS ve Kuşak ve Yol Girişimi gibi Küresel Güney’i bir araya getiren ve geliştiren platformların Çin’i Küresel Güney’de bir lider olarak konumlandırdığını söylemek mümkün mü?
Çin’in kendisini Küresel Güney’de tartışmasız bir lider olarak konumlandırdığı kesin. Ancak bu, dayatma veya zorlamayla değil, ekonomisinin devasa büyüklüğü sayesinde gerçekleşmiştir. Çin, dünya nüfusunun en kalabalık ülkesi olarak, küresel büyümenin %30’undan fazlasını temsil etmektedir. Çin, doğal bir küresel liderdir.
6. BRICS üyelik süreçlerinin, Arjantin örneğinde olduğu gibi, ülkelerin siyasi eğilimlerine bağlı olması, platformun kırılgan bir yapıya sahip olduğunu mu gösteriyor?
BRICS grubu giderek güçleniyor. Arjantin yeni başkanının özgürlükçü ideolojisi nedeniyle BRICS’e katılmayı reddetti. Şimdi ise Türkiye ile birlikte birkaç ASEAN ülkesi gruba katılıyor. Gelecekte katılmak isteyen 20 ülke daha var. Bu durum bir zayıflık değil tabii. Arjantin şu ana kadar nadir bir istisna oldu.