Savunma ve Güvenlik Uzmanı Alan Malcher: “Rusya’nın Nükleer Tehdidi, Ukrayna’yı NATO Üyesi Yapabilir.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya’nın Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerini ilhak etmesinin ardından Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski, ülkesinin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) hızlandırılmış katılım başvurusunda bulunduğunu duyurmuştur. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Ukrayna’nın üyeliğine sadece otuz NATO üyesinin karar verebileceğini, üyelik için oybirliği gerektiğini belirtmiştir.

Öte yandan 3 Ekim 2022 tarihinde dokuz NATO üyesi devlet, Ukrayna’nın ittifaka katılımını destekleyen ve NATO üyesi tüm ülkeleri Kiev’e askeri yardımını arttırmaya çağıran ortak bir bildiri yayınlamıştır. NATO üyesi Bulgaristan, Rusya’yla olan ihtilaf sona erene kadar Ukrayna’nın üyeliğine karşı olduğunu açıklarken; Amerika Birleşik Devletleri (ABD), üyelik başvurusunun başka bir zamana bırakılması gerektiğini ifade etmiştir.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Ukrayna’nın NATO üyeliğini değerlendirmek üzere, İngiltere merkezli araştırma merkezi “Narrative Strategies” Uzmanı Alan Malcher’dan aldığı görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Ukrayna, Rusya’nın ülkedeki dört bölgeyi ilhak etmesinin ardından NATO’ya üyelik başvurusunda bulundu. Sizce başvuru neden savaşın yedinci ayından sonra yapıldı? Ayrıca mevcut durumda Ukrayna’nın NATO’ya katılması mümkün müdür?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeden önceki savaş bahaneleri arasında bu ülkenin NATO’ya katılmasının Rusya için bir tehdit oluşturduğu ve sınıra yakın topraklardaki füzelerin Rusya’ya yöneltilmesine izin vermek için ABD’ye kiralandığı iddiaları vardı. Ukrayna’nın NATO üyeliğinin bu koşullarda son derece tartışmalı bir konu olduğunu söyleyebilirim.

2. İsveç ve Finlandiya’nın da NATO üyeliğini hedeflediklerini biliyoruz. Ukrayna için farklı bir süreç yaşanabilir mi?

İsveç ve Finlandiya’ya tam üyelik verilmesinde bir sorun olmayacağını düşünüyorum. İki ülke, ittifaka katılım başvurusu yaptıktan sonra İngiltere ve diğer NATO güçleriyle Rusya’ya uyarı niteliğinde büyük ittifaklar yaptı. Ancak Ukrayna için süreç daha farklı işleyebilir.

3. Dokuz NATO üyesi devlet, Ukrayna’nın ABD liderliğindeki güvenlik ittifakına üyelik başvurusunu destekleyen ve otuz NATO ülkesinin tümünü Kiev’e askeri yardımı arttırmaya çağıran ortak bildiri yayınladı. Ancak Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Rusya’yla olan ihtilaf sona erene kadar Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı olduğunu söyledi. Sizce, tüm NATO müttefikleri Ukrayna’nın ittifaka katılımını destekler mi?

Bu üyelik, çeşitli sorunlar doğurabilir. Nitekim Ukrayna, zaten savaşta olduğu için bazı devletler ittifaka katılım başvurusunu desteklese de NATO’nun kolektif savunmayı öngören 5. maddesinin yalnızca 11 Eylül 2001 tarihli terör saldırılarından sonra uygulandığını hatırlatmakta fayda vardır. Dolayısıyla buradaki anahtar kelime “sonra”dır. Ukrayna, güncel koşullarda bir savaş içindedir ve NATO üyesi değildir. Bu üyelik gerçekleşse bile 5. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı belirsizdir.

4. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Ukrayna’nın NATO üyelik başvurusunun başka bir zaman ele alınması gerektiğini, halihazırda yapılabilecek en önemli yardımın sahada destek olduğunu belirtti. Bu açıklamayı nasıl okumalıyız? ABD, Ukrayna’nın NATO üyeliğine tam olarak nasıl yaklaşıyor?

Ukrayna’nın savaştan sonra NATO’ya tam üye olmaması halinde çok şaşıracağımı söyleyebilirim. Bunun yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer veya biyolojik silah kullanması durumunda, NATO’nun Rusya’ya karşı müdahale ihtimalini reddedemeyiz. Bu nedenle Moskova’nın nükleer silah kullanma tehditleri, Ukrayna’nın 5. maddeye rağmen üyelik almasını sağlayabilir.


Alan Malcher

İngiliz Hükümeti’nin Kraliyet Hizmetleri’nde görev yaptıktan sonra emekli olan Alan Malcher, askeri tarihçi ve serbest gazetecidir. Londra merkezli Narrative Strategies isimli araştırma merkezinde savunma ve güvenlik uzmanı olan Malcher, Londra Üniversitesi’nden modern sosyal ve kültürel tarih alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Tarihsel araştırmalarla meşgul olmasının yanı sıra güncel askeri meseleler hakkında makaleler ve kitaplar yayınlamaktadır.


Sibel MAZREK
Sibel MAZREK
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayan Sibel Mazrek, yüksek lisans eğitimine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda devam etmektedir. Çeşitli medya kuruluşlarında muhabirlik, spikerlik sunuculuk görevlerini üstlenen Mazrek, ANKASAM'da Medya Koordinatörü olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Röportaj

North Greenville Üniversitesi, Dr. Öğr. Üyesi Jong Eun Lee: “Rusya-Kuzey Kore İttifakı, Pyongyang İçin Daha Faydalı Olabilir”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Kuzey Kore’nin Rusya’yla askeri-ekonomik işbirliğini ve bu...

Hindistan Birla Teknoloji ve Bilim Enstitüsü, Araş. Gör. Amit Kumar: “Çin’in Son Küresel İnisiyatifleri, Bölgesel Entegrasyon İçin Daha Sofistike ve Çok Boyutlu Bir Yaklaşımı...

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Çin’in bölgesel ve küresel politikalarını, dünya siyasetindeki...

Kapadokya Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tuğrul Keskin: “Ekonomideki Değişim, Amerikan Kültürünü ve Siyasetini de Değiştirdi.”

ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken, seçimlerin ABD dış politikasını ne yönde şekillendireceği, değişimler olup olmayacağı...

Dongseo Üniversitesi, Doç. Dr. Chris Monday: “Marco Polo Okurlarının Bildiği Gibi, Moskova Bir Durgun Su İken, Semerkant Bir Uygarlık Merkeziydi.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi, Kuzey Koridoru Projesi'nin önemini ve Rusya ile Çin'in...