Röportaj

Oxford Enerji Çalışmaları Enstitüsü, Kıdemli Araştırmacı Gulmira Rzayeva: “Azerbaycan, Yenilenebilir Enerjiye Aktif Yatırımlar Yapmaya Başlamıştır”

Azerbaycan’ın hiç nükleer reaktörü bulunmamaktadır ve yakın gelecekte bir tane kurma planı da yoktur.
Son 3-4 yılda Azerbaycan, yenilenebilir enerjiye aktif yatırımlar yapmaya başlamıştır ve rüzgar ve güneş enerjisi üretimine yabancı yatırımların yüz milyonlarca dolarını çekmektedir.
SOCAR, yenilenebilir enerji, yeşil hidrojen üretimi, karbon yakalama, kullanım ve depolama gibi projelerin uygulanmasıyla ilgilenen “SOCAR Green” enerji şirketini kurdu.

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Azerbaycan, bu yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na (COP29) ev sahipliği yapacaktır. Bunun kesinleşmesinin ardından Bakü, yenilenebilir ve temiz enerjiye geçiş için birtakım atılımlar gerçekleştirmiştir. Socar Green’in duyurulması, bu adımlardan biridir. Zira Azerbaycan ekonomisinin ve sanayisinin temellerini fosil yakıtlar oluşturmaktadır. Fosil yakıtların geliri Azerbaycan ihracat gelirlerinin yaklaşık %90’nını oluşturmaktadır ve hükümetin en büyük gelir kalemlerinden biridir.

Buradan hareketle Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Azerbaycan’ın yeşil enerji yatırımlarını değerlendirmek üzere Oxford Enerji Çalışmaları Enstitüsü (OIES) Kıdemli Araştırmacısı Gulmira Rzayeva’dan almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Azerbaycan’ın bu aşamada kademeli olarak yeşil enerjiye geçmesi mümkün müdür?

Azerbaycan’ın enerji sektörü, hidrokarbon üretimi ve önemli bir payının dünya petrol piyasasına, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ile gaz ihracatına başarılı bir şekilde yapılmasıyla domine edilmektedir. Diğer hidrokarbon zengini ülkeler gibi Azerbaycan, müşterilerinin karbon azaltma çabalarıyla başa çıkmak zorundadır. Diğer güney ülkeleri gibi Azerbaycan’ın fotovoltaik ve rüzgar gibi önemli yenilenebilir enerji potansiyeli bulunmaktadır. Azerbaycan ve yabancı ortakları, ekonomiyi dekarbonize etmek ve yenilenebilir enerji ihraç etmek için güneş ve rüzgar enerjisi üretimine agresif bir şekilde yatırım yapmaktadır. Yenilenebilir enerji üretimi için önemli potansiyel, bir dizi yenilenebilir proje (iç kullanım ve ihracat için) ve 2030’a kadar güç üretiminde yenilenebilir kaynakların payının %30’a çıkarılmasını hedefleyen bir politika yansıtılmaktadır. Ancak, bu tür projelerin potansiyeli, engelleri ve durumu her zaman net değildir, ayrıca projelerin sıralaması ve önceliklendirilmesi de belirsizdir.

2. Azerbaycan, 2030’a kadar petrol ve gaz bağımlılığını azaltabilir mi?

Son 3-4 yılda Azerbaycan, yenilenebilir enerjiye aktif yatırımlar yapmaya başlamıştır ve rüzgar ve güneş enerjisi üretimine yabancı yatırımların yüz milyonlarca dolarını çekmektedir. Yeşil hidrojen üretimi ve ihracatı konusunda iddialı planlar yapıyor. Şu anda güneşin payı %3.5 (45.9 MWt) ve rüzgarın payı %5.1 (66.1 MWt) olan kurulu kapasitenin, 2030’a kadar bu rakamların 1500 MWt’e çıkarılması planlanıyor (yaklaşık olarak %50’si güneş ve %50’si rüzgar). Elektrik üretimi kurulu kapasitesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı, 2026’ya kadar %24’e ve 2030’a kadar ise hafifçe %30’un üzerine çıkarılacak (1870 MWt, yani %33). Dolayısıyla, Azerbaycan’ın 2030 yılına kadar fosil yakıtlara bağımlılığını yaklaşık %33 oranında azaltma potansiyeli bulunmakta ve bu oldukça gerçekçi bir hedef olarak değerlendirilebilir.

3.Nükleer enerji, potansiyel yenilenebilir ve yeşil enerji dönüşümüyle paralel olarak petrol ve gazın yerini almak için düşünülebilir mi?

Hayır, Azerbaycan’ın hiç nükleer reaktörü bulunmamaktadır ve yakın gelecekte bir tane kurma planı da yoktur.

4. Azerbaycan’ın doğal gaz ve petrol sahalarını genişletme politikasını, küresel bir üretici konumuna geçme çabası olarak yorumlayabilir miyiz?

Azerbaycan yılda yaklaşık 25 milyon ton petrol ihraç ediyor ki bu, 2022’de dünya petrol ihracatının toplam değerinin yaklaşık %5’ini oluşturuyor. Bu dünya piyasasındaki büyük bir pay değil, ancak ülke, İtalya, Türkiye, İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Portekiz, Hırvatistan, Almanya gibi ülkelere önemli bir petrol tedarikçisi konumunda. Gaza gelince, ülke başlıca Türkiye, Gürcistan, Yunanistan, İtalya, Bulgaristan ve Romanya’ya olmak üzere yaklaşık 25 milyar metreküp gaz ihraç ediyor. Bu, Azerbaycan’ı küresel bir gaz tedarikçisi yapmıyor, ancak ihraç ettiği ülkelere önemli bir gaz tedarikçisi konumunda.

5. Azerbaycan’ın AB üye ülkeleri ile mevcut veya gelecekteki enerji anlaşmalarını nasıl yorumlarsınız?

2021 yılının sonundan bu yana Azerbaycan, devasa Shah Deniz 2 doğal gaz ve kondensat sahasından Yunanistan, Bulgaristan ve İtalya’ya Güney Gaz Koridoru (SGC) üzerinden gaz ihracatı yapmaktadır ve toplam yıllık sözleşme miktarı (ACQ) 10 milyar metreküp gaz eşdeğerindedir. 2023 yılında neredeyse 12 milyar metreküp gaz eşdeğerinin teslim edilmesi, alıcıların devam eden gaz kriziyle başa çıkmasına yardımcı olmuştur. Temmuz 2022’de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Van der Leyen, 2027’den itibaren Azerbaycan’dan Avrupa’ya ekstra 10 milyar metreküp gaz eşdeğerinin ihracı konusunda bir Mutabakat Zaptı imzalamıştır, bu da Azerbaycan’ı “hayati, güvenilir ve güvenilir bir enerji ortağı” olarak onaylamaktadır.

Avrupa Komisyonu’nun RePowerEU planı, Rus gazının AB tüketimini büyük ve derhal azaltmayı amaçlamakta ve 2030’dan önce Rusya’dan ithal edilen fosil yakıtlara, petrol, gaz ve kömür dahil, bağımlılığı aşamalı olarak sonlandırma olasılığından bahsetmektedir. Yazın yaklaştığı bir dönemde bile, Güneydoğu Avrupa ve Orta Avrupa ülkelerinin tamamen Rus gazını yerine koymak için alternatif kaynaklardan gaz ihtiyacı olduğu ve bu talebin oldukça uzun bir süre devam edeceği görünmektedir. Yeni gerçeklikte Avrupa’nın gaz tüketimini daha hızlı bir şekilde azaltmayı hedeflediği, REPowerEU belgesinde yansıtıldığı gibi, Güneydoğu Avrupa ve Orta Avrupa pazarlarında bu sürecin daha yavaş olacağı muhtemeldir çünkü bu ülkelerin çoğu kömüre bağımlıdır ve temel hedefleri, AB’nin temiz enerji politika hedefleri doğrultusunda kömürü doğal gazla değiştirmektir. Romanya, Macaristan, Bulgaristan, Slovenya, Sırbistan, Makedonya, Yunanistan, İtalya ve Bosna-Hersek’in başkanları, 3 Şubat 2023 yılında Bakü’de gerçekleşen 9. SGC Danışma Toplantısı’nda 2027’den itibaren Azerbaycan’dan gaz ithal etme konusundaki güçlü ilgilerini dile getirdiler.

6. SOCAR Yeşil 2030 hedeflerine ulaşmak için, Azerbaycan’ın başlangıç aşamalarında iş birliği yapabileceği ülkeler hangileridir?

Geçen yıl SOCAR, yenilenebilir enerji, yeşil hidrojen üretimi, karbon yakalama, kullanım ve depolama gibi projelerin uygulanmasıyla ilgilenen “SOCAR Green” enerji şirketini kurdu. Ülke genelinde karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik stratejik yol haritalarının hazırlanmasına uygun yardım sağlama, şirketin faaliyetlerinin ana yönleri olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda, yeni kurulan şirket, bahsedilen alanlarda uluslararası uygulamaları inceleyecek ve ülkemizde uygulayacaktır. “SOCAR Green”, “Mega” projesinin başlangıç aşamasında Masdar ile iş birliği içinde karada 1 GW’lık rüzgar ve güneş enerjisi uygulayacak ve Jabrayil ilçesinde “Shafaq” projesi kapsamında bp ile birlikte 240 MW’lık güneş enerjisi projelerini hayata geçirecektir. Ayrıca şirket, Nakhçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde ACWA Power, Masdar ve Energy China ile birlikte güneş ve rüzgar enerjisi projelerini uygulamayı planlamaktadır. Bahsedilen saygın şirketlerle iş birliği yaparak, “SOCAR Green”, Azerbaycan ve yurtdışında yeşil enerji, dekarbonizasyon ve düşük karbonlu projelerin uygulanmasına katılmakta, SOCAR için yeni iş fırsatları oluşturmakta, bu alanlarda personel altyapısını oluşturmakta ve mevcut potansiyeli güçlendirmekte, ayrıca “Net Sıfır” emisyon hedeflerine ulaşmaktadır.

Ömer Faruk PEKGÖZ
Ömer Faruk PEKGÖZ
Gazi Üniversitesi-Enerji Sistemleri Mühendisliği

Röportaj

North Greenville Üniversitesi, Dr. Öğr. Üyesi Jong Eun Lee: “Rusya-Kuzey Kore İttifakı, Pyongyang İçin Daha Faydalı Olabilir”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Kuzey Kore’nin Rusya’yla askeri-ekonomik işbirliğini ve bu...

Hindistan Birla Teknoloji ve Bilim Enstitüsü, Araş. Gör. Amit Kumar: “Çin’in Son Küresel İnisiyatifleri, Bölgesel Entegrasyon İçin Daha Sofistike ve Çok Boyutlu Bir Yaklaşımı...

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Çin’in bölgesel ve küresel politikalarını, dünya siyasetindeki...

Kapadokya Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tuğrul Keskin: “Ekonomideki Değişim, Amerikan Kültürünü ve Siyasetini de Değiştirdi.”

ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken, seçimlerin ABD dış politikasını ne yönde şekillendireceği, değişimler olup olmayacağı...

Dongseo Üniversitesi, Doç. Dr. Chris Monday: “Marco Polo Okurlarının Bildiği Gibi, Moskova Bir Durgun Su İken, Semerkant Bir Uygarlık Merkeziydi.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi, Kuzey Koridoru Projesi'nin önemini ve Rusya ile Çin'in...