Institute of European Studies Araştırmacısı Petar Milutinovic: “Brdo-Brijuni Süreci Sınırlı Bir Etkiye Sahip”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

2013 yılında Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ve dönemin Hırvatistan Cumhurbaşkanı Ivo Josipovic tarafından başlatılan Brdo-Brijuni Süreci, Balkan ülkelerinin aralarındaki sorunlarına çözüm arayışları bulmayı, Avrupa Birliği’nin (AB) genişleme sürecini değerlendirmeyi ve bölgesel ekonomik işbirliğini derinleştirmeyi hedefleyen önemli bir bir diyalog ortamı sunmaktadır.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Brdo-Brijuni Süreci’nin Balkan ülkeleri için önemini değerlendirmek maksadıyla Sırbistan merkezli Institute of European Studies Araştırmacısı Petar Milutinovic’nin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Brdo-Brijuni Süreci, AB genişlemesi ve Balkan ülkeleri arasındaki mevcut sorunların çözümü konusunda bir diyalog ortamı sağlamaktadır. Sizce, Brdo-Brijuni Süreci bu konularda nasıl bir rol oynuyor? Bölgesel işbirliğine nasıl bir katkıda bulunuyor?

Brdo-Brijuni Süreci, Slovenya ile Batı Balkan ülkeleri arasındaki bölgesel konularda diyalogu yönlendiren diplomatik çok taraflı bir girişimi temsil etmektedir. Lakin Brdo-Brijuni Süreci’nin bir müzakere biçimi olmadığı; daha çok görüş alışverişinde bulunulan diyalog forumu olarak işlev gördüğü için bunun çok az ilerleme kaydedeceğini düşünüyorum. Batı Balkan ülkelerinin AB entegrasyonunu hızlandıran Ukrayna’daki savaş ve bölgedeki mevcut durum, Slovenya’da düzenlenen zirvenin başlıca konularını oluşturdu. Dolayısıyla söz konusu ülkelerin liderleri, AB üyeliğine yönelik bağlılıklarının teyit edilmesi ve mevcut anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin fikir alışverişinde bulunma fırsatı yakaladılar. Kanaatimce Brdo-Brijuni Süreci, işbirliğini geliştirmenin bir yolu olabilir; lakin çok taraflı öneme sahip yıllık bir forumu temsil ettiği için sınırlı bir etkiye sahip.

2. Belirttiğiniz gibi Batı Balkan ülkelerinin liderleri, AB’nin genişleme sürecini değerlendirmek ve aralarındaki mevcut sorunların çözümüne ilişkin görüş alışverişinde bulunmak için Brdo-Brijuni Süreci kapsamında Slovenya’da bir araya geldi. 12 Eylül 2022 tarihinde yapılan son zirveyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ukrayna Krizi ve AB’nin nüfuzunu güçlendirmek için duyduğu ihtiyaç dikkate alındığında, Brdo-Brijuni Süreci’nin potansiyelinin bulunduğu söylenebilir. Ancak bunun etkin olduğunu düşünmüyorum. Burada liderler buluşur, görüşlerini ifade eder ve ardından kendi ülkelerine dönerler. Dolayısıyla Brdo-Brijuni Süreci, sadece Slovenya ve Hırvatistan’ın öncülüğünde değil; tüm AB üye devletlerinin katılımıyla ancak bir ivme kazanabilir.

3. Slovenya, Bosna-Hersek’in AB aday statüsü alması için en fazla çabayı gösteren ülke olarak öne çıkıyor. Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, bunu sık sık dile getiriyor. Nitekim son dönemde Pahor, Bosna-Hersek’in yakın gelecekte aday statüsü alacağını savundu. Sizce, Bosna-Hersek’in aday ülke statüsü alması mümkün mü?

Bilindiği üzere Avrupa Konseyi, Bosna-Hersek’e aday statüsü vermeye hazır olduğu yönünde bir açıklamada bulundu. Ancak bundan önce Avrupa Komisyonu’nun Bosna-Hersek’teki reformlarla ilgili raporunu sunması ve Bosna-Hersek Anayasası değişikliklerini de içeren bu reformların durumu hakkındaki görüşlerini paylaşması gerekmektedir.

4. Zirvenin çıktılarına baktığınızda, zirvenin sonuçlarını nasıl değerlendirirsiniz?

Zirvede alınan kararların, Batı Balkan ülkelerindeki reformları hızlandırmaya gerek kalmadan AB genişlemesinin hızlandırılması için resmi bir taahhüt niteliğinde olduğunu ifade edebilirim.


Petar Milutinovic
Belgrad Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları üzerine doktora yapmaktadır. Institute of European Studies ’de (IES) araştırmacı olan Milutinovic, uluslararası politika, güvenlik çalışmaları, transatlantik ilişkiler, Avrupa Birliği gibi alanlarda çalışmalar yapmaktadır.

Sibel MAZREK
Sibel MAZREK
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayan Sibel Mazrek, yüksek lisans eğitimine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda devam etmektedir. Çeşitli medya kuruluşlarında muhabirlik, spikerlik sunuculuk görevlerini üstlenen Mazrek, ANKASAM'da Medya Koordinatörü olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Röportaj

CAICT, Araştırmacı Bingyi Yang: “Çin, Yapay Zeka (YZ) Gelişimine Büyük Önem Veriyor.”

Çin’in gelişen dijital teknolojilerini ve yapay zeka çalışmalarını değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Occidental Koleji, Doç. Dr. Igor Logvinenko: “Türkiye, Yenilenebilir Enerji Alanında Önemli İlerlemeler Kaydetmiştir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küresel enerji piyasalarının dönüşümünü, yenilenebilir enerjiye geçişin...

Central Lancashire Üniversitesi, Doktorant Sylwia Monika Gorska: “İşiba, Çin’le İlişkilerin İstikrara Kavuşturulmasının Öneminin Farkındadır.”

Japonya’daki Kishida Hükümeti’nin dış politikasını ve küresel jeopolitiği değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Kazakistan KIMEP Üniversitesi, Doç. Dr. Maganat Shegebayev: “Etkili İletişim, Temel İnsani Beceriler Üzerine İnşa Edilmelidir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küreselleşen dünyada farklı kültürel geçmişlere sahip iş...