Eski Afganistan Barış İşleri Bakanlığı Danışmanı Sayed Hanan Yusofi: “Dünyanın Afganistan’daki insani krize karşı daha duyarlı olması ve Taliban yetkililerinin de meseleyi ciddiye alması gerekmektedir.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Afganistan’da 7 Eylül 2021 tarihinde Taliban tarafından kurulan hükümeti henüz hiçbir devlet tanımamıştır. Tanınmamanın yarattığı başlıca sorun ise Afganistan’a yönelik insani yardımların koordinasyonunda gözlemlenmektedir. Bu da ülkedeki insani krizi derinleştirmektedir. Uluslararası toplum ise Taliban’dan kapsayıcı bir hükümet kurmasını talep etmektedir.

Son olarak İran’ın Kabil Büyükelçisi Bahadur Aminyan, Tahran’ın kapsayıcı bir hükümet kurulana kadar Taliban tarafından temsil edilen mevcut Afgan yönetimini tanımayacağını açıklamıştır.  Aminyan, kapsayıcı bir hükümetin kurulması halinde ise Tahran’ı tanıma konusunda ikna edebileceğini öne sürmüştür.

Bu bağlamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Afganistan-İran hattında cereyan eden gelişmelere ve Afganistan’da yaşanan insani krize ilişkin Eski Afganistan Barış İşleri Bakanlığı Danışmanı Sayed Hanan Yusofi’nin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

Sayed bey, bildiğiniz gibi Taliban Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki’nin Tahran ziyareti sonrasında İran’ın Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade açıklamalarda bulunarak, Afganistan’da kurulan Taliban yönetimini tanıma noktasında olmadıklarını belirtmiştir. Sizce tanıma süreci başlayacak mı; eğer başlayacaksa ne zaman?

Bu soruya yanıt vermeden önce, İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın nedenlerine değinmek gerekmektedir. Afganistan’daki geçici Taliban hükümetinin Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki İran ziyareti sırasında İranlı yetkililerin yanı sıra Penşir Hareketi’nin lideri Ahmed Mesud ve beraberindeki heyetle de görüşmüştür. Bu görüşmeler, Afganistan basınında geniş yer bulmuştur. Haberlerde Taliban ile görüşen Penşir Hareketi heyetinde yer alan İsmail Han’ın yeğeninin, Tahran Büyükelçisi’nin görevi bırakmasının ardından Geçici Büyükelçi olarak göreve geldiği, büyükelçiliğin İran tarafından Taliban’a teslim edildiği ve Penşir Hareketi’nin de bu konuda onay verdiği konuşulmaya başlanmıştır. Bu dedikodular, İran’ı yukarıdaki açıklamaları yapmak zorunda bırakmıştır.

Taliban yönetiminin uluslararası toplum tarafından kabul edilebilmesi veya tanınması için Avrupa Birliği’nin (AB), Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ve bölgesel aktörlerin ileri sürdüğü şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Taliban tarafında ise kendisine sunulan şartların kabul edilip edilmemesi konusunda bir ikilem vardır. Beş aydan fazla bir süredir Afganistan’da Taliban yönetimi iktidarı elinde tutarken; henüz hiçbir devlet de bu hükümeti resmi olarak tanımamıştır. Hükümetin diğer devletler tarafından tanınması, Taliban yönetimi için güçlenme ve hakimiyeti sürdürme noktasında büyük önem arz etmektedir. Devletlerin Taliban yönetimini tanımamasından kaynaklanan zorlukları ise en ağır şekilde Afganistan halkı çekmektedir.

Sizce Taliban yönetimi kapsamlı bir hükümet kuracak mı?

Taliban yönetimi ile uluslararası aktörlerin “kapsamlı hükümet” tanımı farklılık arz etmektedir. Taliban, mevcut hükümeti kapsamlı bir hükümet olarak görmektedir. Uluslararası tanıma göre ise kapsamlı bir hükümette, ülkede var olan her etnik gruptan kişi veya kişilerin yer alması gerekmektedir. Taliban yönetimi, ülkedeki bütün etnik gruplardan, mezheplerden ve var olan farklılıklardan oluşmadığı için Taliban’ın “kapsamlı hükümet” tanımı da farklıdır. Mevcut hükümetin her bir kademesi dini medreselerden mezun, Sünni mezhebini benimsemiş kişilerden ve genellikle de Peştunlardan oluşturulmuştur.

Bildiğiniz gibi Taliban yetkilileri Penşir Hareketi lideri Mesud ve Herat’taki milislerin eski komutanı Han’la görüştü. Sizce görüşmede varılan bir anlaşma var mı?

Yapılan görüşme sonucunda herhangi bir anlaşmaya varılmadığı iki tarafın da basına yaptığı açıklamalarından bilinmektedir. Hatta bu görüşmelerin iki tarafın rızası olmadan İran’ın ısrarıyla yapıldığı düşünülmektedir. Görüşme gerçekleşmeden önce Penşir Hareketi Sözcüsü, cephe lideri olarak bilinen Mesud’un görüşmelere katılmayacağını kendi Twitter hesabından duyurmuş; fakat bir süre sonra yaptığı açıklamayı silmiştir. Görüşmeden sonra yapılan açıklamalarda ise Penşir Hareketi, Taliban’ın müzakereye ve kapsamlı bir hükümet oluşturmaya niyetli olmadığını açıklamıştır. Taliban tarafı ise Mesud ve Han’a ülkeye dönebileceklerini aktardıklarını duyurmuştur. Bu iki birbirine zıt açıklamadan da tarafların uzlaşı sağlayamadıkları anlaşılmaktadır.

Peki, Afganistan’daki insani kriz şu anda hangi boyuttadır? Ülke, hangi devletlerden ve uluslararası kuruluşlardan yardım almaktadır?

Aslında Afganistan’daki insani kriz yeni değildir. Açlık, yoksulluk, savaş, işsizlik ve birçok olumsuzluk eski hükümet döneminde de yaşanmıştır. Fakat Taliban’ın iktidara gelmesiyle krizin boyutu derinleşmiştir. Ancak Afganistan’da meşru bir hükümet olduğu dönemlerde para trafiği ve ithalat-ihracat devam etmiştir. Yıllık olarak ABD sadece 4,5 milyar dolar yardım etmiştir. Diğer devlet ve kuruluşların sağladığı maddi yardımlar da değerlendirildiğinde, ülkeye yılda en az 6-7 milyar doların girdiğini söylemek mümkündür. Günümüzde ise memur maaşları düzenli olarak ödenememekte ya da eksik ödenmektedir. Asker ve polislerin geneli ülkeyi terk etmiş veya görevden uzaklaştırılmıştır. Ülkede yiyecek ve gıda malzemelerinin fiyatlarında büyük artış yaşanmıştır. Afgan halkının bankalarda yatırımı olsa bile, söz konusu yatırımı bozdurma şansı yoktur. Çünkü Afgan bankalarında nakit para sıkıntısı yaşanmaktadır. Tüm bu konular ve hatırlanmayan diğer başlıklar düşünüldüğünde, Afganistan’da insani krizin her geçen gün daha da derinleştiği söylenebilir.

Son dönemde Afganistan’da Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) gibi kuruluşlar yardım faaliyetleri yürütmektedir. BM, Afganistan halkına haftalık 20 milyon dolar yardımda bulunacağını da açıklamıştır. Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan, Pakistan, İran ve Çin, gibi devletlerin gönderdiği yardımlar da vardır. Fakat yine de bu krizi çözmek veya krizin önüne geçmek kolay değildir. Dünyanın krize karşı daha duyarlı olması ve Taliban yetkililerinin de meseleyi ciddiye alması gerekmektedir.

Röportajda yer alan görüşler, uzmanın kişisel görüşleri olup, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin (ANKASAM) yayın politikasını yansıtmayabilir.

Bu röportajın orijinal hali 28 Ocak 2022 tarihinde The International Asia Today’da Rusça ve İngilizce olarak yayınlanmıştır.

Rusça versiyonu için tıklayınız: https://theasiatoday.org/interviews-ru/%d1%81%d0%b0%d0%b9%d0%b5%d0%b4-%d1%85%d0%b0%d0%bd%d0%b0%d0%bd-%d1%8e%d1%81%d0%be%d1%84%d0%b8-%d0%b1%d1%8b%d0%b2%d1%88%d0%b8%d0%b9-%d1%81%d0%be%d0%b2%d0%b5%d1%82%d0%bd%d0%b8%d0%ba-%d0%bc%d0%b8%d0%bd/?lang=ru

İngilizce versiyonu için tıklayınız: https://theasiatoday.org/interviews/former-advisor-to-the-ministry-of-peace-affairs-of-afghanistan-sayed-hanan-yousofi-the-world-should-be-more-concerned-about-humanitarian-crisis-in-afghanistan-and-taliban-officials-should-ta/

Ülviye FİLİYEVA ERKEÇ
Ülviye FİLİYEVA ERKEÇ
Ülviye FİLİYEVA ERKEÇ-Lisans eğitimini Bakü Devlet Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde tamamlayan Ülviye Filiyeva Erkeç, aynı zamanda Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden de mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, Aksaray Üniversitesi Kent Sosyolojisi Programı’nda sunduğu “Türk ve Rus Basınındaki Algılanışı ile Türkiye’ye Evlilik Yolu ile Göç Olgusu” başlıklı tezle elde eden Erkeç, Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Bölge Çalışmaları Bilim Dalı’ndaki yüksek lisans eğitimini de sürdürmektedir. Filiyeva Erkeç, ileri seviyede İngilizce, Rusça, Avarca ve Azerbaycan Türkçesi bilmektedir.

Röportaj

CAICT, Araştırmacı Bingyi Yang: “Çin, Yapay Zeka (YZ) Gelişimine Büyük Önem Veriyor.”

Çin’in gelişen dijital teknolojilerini ve yapay zeka çalışmalarını değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Occidental Koleji, Doç. Dr. Igor Logvinenko: “Türkiye, Yenilenebilir Enerji Alanında Önemli İlerlemeler Kaydetmiştir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küresel enerji piyasalarının dönüşümünü, yenilenebilir enerjiye geçişin...

Central Lancashire Üniversitesi, Doktorant Sylwia Monika Gorska: “İşiba, Çin’le İlişkilerin İstikrara Kavuşturulmasının Öneminin Farkındadır.”

Japonya’daki Kishida Hükümeti’nin dış politikasını ve küresel jeopolitiği değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Kazakistan KIMEP Üniversitesi, Doç. Dr. Maganat Shegebayev: “Etkili İletişim, Temel İnsani Beceriler Üzerine İnşa Edilmelidir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küreselleşen dünyada farklı kültürel geçmişlere sahip iş...