Bristol Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Kamu Yönetimi Akademisi Misafir Prof. Dr. Saltanat Janenova: “Davranışsal Kamu Politikası, Sovyet Sonrası Bölgedeki Hükümetlere Yeni Fırsatlar ve Zorluklar Sunuyor.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), ülkelerin davranışsal kamu politikalarını değerlendirmek üzere Bristol Üniversitesi, Öğretim Görevlisi ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kamu Yönetimi Akademisi, Misafir Profesör Saltanat Janenova’dan almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Davranışsal kamu politikası nedir? Farklı ülkeler davranışsal politika öngörüleri nasıl entegre etmekte ve bu konuda kayda değer bazı örnekler vermeniz gerekir ise bunlar nelerdir?

Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, kamu hizmetlerini ve vatandaşların refahını iyileştirmeye yönelik düşük maliyetli müdahaleler geliştirmek için davranışsal öngörüleri aktif olarak benimsemiştir. Temel yaklaşım, davranışsal müdahalelerin insanları kendileri ve toplum için daha iyi seçimler yapmaya teşvik ettiği fikrine dayanmaktadır (örneğin, emeklilik için tasarruf yapmak; sağlıklı beslenmek; vergi ödemek; su tasarrufu yapmak vb.)

Davranışsal Kamu Politikası, davranışsal ekonomi, davranış bilimleri, psikoloji ve sinir bilimlerinden elde edilen öngörüleri kullanmak suretiyle insan davranışını etkilemeyi amaçlayan tüm kamu politikası araçlarını içermektedir. Çok disiplinli ekiplerin araştırma kanıtlarına dayanan Davranışsal Kamu Politikası; hükümetlerin, vatandaşların ve işletmelerin neden böyle davrandıklarını anlamalarına ve politika çözümlerini büyük ölçekte uygulamadan önce test etmelerine yardımcı olabilmektedir.

Bugün Batı Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Asya, Afrika ve Orta Doğu’daki pek çok ülkede davranışsal politikaların örneklerini bulabiliriz. İlk davranışsal ekip 2010 yılında Birleşik Krallık Kabine Ofisi’nde ‘dürtme teorisini’ İngiliz hükümetinde uygulamak üzere kurulmuştur. Şimdi Birleşik Krallık Davranışsal Öngörüler Ekibi hükümetten bağımsız olarak dünya genelinde pek çok kuruluşa danışmanlık hizmeti vermektedir.

Son örneklerden biri, Birleşik Krallık devlet kurumlarında esnek çalışma standardının getirilmesidir. Birleşik Krallık hükümeti tarafından yapılan bir araştırma, esnek çalışma düzenlemeleri sunmanın iş başvurularını %30 oranında arttırdığını ve büyük şehirlerden uzak bölgelerde istihdama yardımcı olduğunu ve ücretsiz ev işi yapan kadınlar için daha fazla iş fırsatı sağladığını ortaya koymaktadır.

Bir başka örnek de Birleşik Krallık’ta şeker vergisinin uygulamaya konulmasıdır. Nisan 2018 tarihinde çocukları aşırı şeker tüketiminden korumak ve çocukluk obezitesiyle mücadele etmek amacıyla Birleşik Krallık hükümeti alkolsüz içeceklere 2 kademeli bir şeker vergisi getirmiştir. Vergi, alkolsüz içeceklerin şeker içeriğini azaltmaya teşvik etmek için içecek üreticilerini hedef almıştır.

Birleşik Krallık’ta araç vergisi ödemelerinden elde edilen geliri artırmak için daha basit, daha sert mesajlar içeren (‘Verginizi Ödeyin ya da [Araç Modelinizi] Kaybedin’ gibi) ve içinde aracın bir görüntüsünün yer aldığı yeni bir mektup kullanılmaya başlandı. Kendi araçlarının görüntüsü alıcıların dikkatini çekmekte ve güçlü bir kişiselleştirme unsuru içerdiği için araçlarını kaybetme fikrini daha belirgin hale getirmektedir.

2. Sovyet sonrası bölgede davranışsal kamu politikalarının uygulanmasına ilişkin görüşleriniz nelerdir?

Davranışsal Kamu Politikası, son birkaç yıldır davranışsal müdahaleleri deneyen Sovyet sonrası Avrasya bölgesindeki hükümetler için nispeten yeni bir alandır. Bu hükümetlerin çabaları, bu değişiklikleri yönlendiren devlet kurumları arasında sınırlı tartışmayla silolar halinde uygulanmıştır. ‘Davranışsal politika’ terimi bile eski Sovyet coğrafyasında henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır.

Davranışsal Kamu Politikası, Sovyet sonrası bölgedeki hükümetlere yeni fırsatlar ve zorluklar sunuyor. Davranışsal öngörüler, Avrasya bölgesindeki politika yapıcılara, insanların ‘gerçekte’ nasıl davrandıklarına dair kanıt üreten ve kamu politikalarının analizini, tasarımını ve sunumunu geliştiren net bir metodoloji sağlayarak yardımcı olabilmektedir. Deney ve deneme yoluyla iş zekası, birden fazla politika yanıtını daha küçük ölçekte test etmenin uygun maliyetli bir yolunu sunar. Metodolojik tartışmalar halen devam etmekle birlikte davranışsal yaklaşımlar enerji ve çevre davranışlarından finansal uygulamalar ve sağlığa kadar çok çeşitli politika alanlarına uygulanabilir.

Sovyet sonrası hükümetler tarafından uygulamaya konulan davranışsal müdahalelere ilişkin birkaç örnek paylaşmak istiyorum. İlk örnek, Ermenistan’da rahim ağzı kanseri taramasına katılımın artırılmasıdır. Ermenistan’da UNDP’nin SDG İnovasyon Laboratuvarı tarafından uygulanan kontrol deneyi, mektup ve hatırlatıcılardan oluşan düşük maliyetli müdahalelerin ulusal rahim ağzı kanseri tarama programına katılım üzerindeki etkisini test etmiştir. Toplamda 36.508 kadından oluşan bir nüfusa 20.800 mektup ve 13.000 hatırlatma gönderilmiştir. Mektuplar, kontrol grubuna kıyasla programa katılımı yaklaşık yüzde 350 oranında artırmıştır. Mektuplar özellikle hatırlatıcılarla desteklendiğinde etkili olmuş ve mektup almayan kontrol grubuna kıyasla katılımı yaklaşık yüzde 460 artırmıştır.

Bir başka örnek de Kazakistan’da kamusal alanlara tükürmenin önlenmesiyle ilgilidir. Kamusal alanlara tükürmek Kazakistan’da vatandaşlar arasında yaygın olarak paylaşılan bir endişe haline gelmiştir. 2023 yılından itibaren kamusal alanlara tükürmek, “Kamusal alanların kirletilmesi” İdari Suçlar Kanunu kapsamında cezalandırılabilir bir eylemdir. Tükürmenin mali cezası yaklaşık 40 Euro’dur (18,500 tenge). İhlalin tekrarlanması halinde, tükürme cezası iki katına çıkarak yaklaşık 80 Euro’ya (ya da 37,000 tenge) ulaşacaktır. Büyük şehirlerdeki Operasyonel Kontrol Merkezleri video kameralar aracılığıyla halkın davranışlarını izler ve ihlalleri kaydetmektedir.

Hem Azerbaycan hem de Belarus 18 yaşın altındaki çocuklara enerji içeceği satışına yasak getirmiştir. Kafein ve alkol içeren enerji içecekleri, ana tüketiciler olan gençlerin sağlığı üzerinde zararlı bir etki yaratmaktadır. Özbekistan, çocuklar arasında iyot kampanyası yoluyla iyot eksikliğini azaltmaya çalışmıştır, ancak okullarda dağıtılan iyot takviyesinin kalitesiyle ilgili olarak kamuoyunda endişeler dile getirilmiştir.

Bu davranışsal müdahalelerin eski Sovyet ülkelerindeki etkisinin ne olduğu henüz değerlendirilmemiştir. Akademisyenler ve uygulayıcılar, devlet kurumlarının bürokratik yapısı ve riskten kaçınan kültürü göz önüne alındığında, davranışsal içgörülerin Batı bağlamından Sovyet sonrası Avrasya bölgesine nasıl aktarılacağı konusunda hala sınırlı bilgiye sahiptir. Kamu sektöründe yeniliklerin tanıtılması özellikle yukarıdan aşağıya hiyerarşik bağlamlar için zordur. Sovyet sonrası bölgedeki sınırlı şeffaflık ve hesap verebilirlikle ilgili endişeler dile getirilmelidir.

Genel olarak Sovyet sonrası Avrasya bölgesindeki hükümetlerin davranışsal içgörülere yönelik artan ilgisinin açık bir işareti vardır. Bu da hükümet yetkilileri, araştırmacılar ve çeşitli disiplinlerden profesyoneller arasında daha yakın bir işbirliğini; hükümet içinde kapasite oluşturulmasını; etik hususları ve kanıta dayalı politika yapımına geçilmesini gerektirecektir.

Dr. Saltanat Janenova

Saltanat Janenova, Bristol Üniversitesi (Birleşik Krallık) Politika Çalışmaları Okulu’nda Kamu Politikası alanında öğretim görevlisi ve Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Kamu Yönetimi Akademisi’nde Misafir Profesör olarak görev yapmaktadır. Edinburgh Üniversitesi’nden Sosyal Politika alanında doktora derecesine sahiptir. Dr. Janenova’nın araştırma alanları arasında Sovyet sonrası Avrasya bölgesinde kamu sektörü reformları, açık hükümet, yolsuzluk ve kamu hizmeti yenilikleri yer almaktadır. Dr. Janenova daha önce Nazarbayev Üniversitesi (Kazakistan) ve Birmingham Üniversitesi’nde (Birleşik Krallık) çalışmış ve uluslararası kuruluşlara danışmanlık hizmeti vermiştir. Son politika makalesi ‘Davranışsal Kamu Politikası: Kazakistan ve Avrasya Bölgesi için Yeni Fırsatlar ve Zorluklar’, hükümet yetkilileri, akademisyenler ve uygulayıcılardan oluşan bölgesel bir ağ olan UNDP/Astana Kamu Hizmeti Merkezi’nin desteğiyle yayımlanmıştır.

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Röportaj

CAICT, Araştırmacı Bingyi Yang: “Çin, Yapay Zeka (YZ) Gelişimine Büyük Önem Veriyor.”

Çin’in gelişen dijital teknolojilerini ve yapay zeka çalışmalarını değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Occidental Koleji, Doç. Dr. Igor Logvinenko: “Türkiye, Yenilenebilir Enerji Alanında Önemli İlerlemeler Kaydetmiştir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küresel enerji piyasalarının dönüşümünü, yenilenebilir enerjiye geçişin...

Central Lancashire Üniversitesi, Doktorant Sylwia Monika Gorska: “İşiba, Çin’le İlişkilerin İstikrara Kavuşturulmasının Öneminin Farkındadır.”

Japonya’daki Kishida Hükümeti’nin dış politikasını ve küresel jeopolitiği değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Kazakistan KIMEP Üniversitesi, Doç. Dr. Maganat Shegebayev: “Etkili İletişim, Temel İnsani Beceriler Üzerine İnşa Edilmelidir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küreselleşen dünyada farklı kültürel geçmişlere sahip iş...