Avrupa Politika Merkezi (EPC) Başkanı Dr. Fabian Zuleeg: “Seçim Sonuçları Sadece İtalya’yı Değil; Tüm AB’yi Etkileyecek.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

25 Eylül 2022 tarihinde İtalya’da yapılan genel seçimlerde “İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI)” Lideri Giorgia Meloni zafer elde etti. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana aşırı sağcı bir partinin ilk defa seçimlerden birinci çıktığı İtalya’da, tarihi bir seçim süreci yaşandı. Meloni’nin ülkenin ilk kadın başbakanı olması bekleniyor. Söz konusu seçimler, Avrupa Birliği’nin (AB) kurucu üyesi ve avro bölgesinin en büyük üçüncü ekonomisi olan İtalya’nın eksen kayması yaşaması ve birlik içindeki dengeleri değiştirmesi ihtimali nedeniyle Brüksel tarafından yakından takip edildi.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), İtalya’daki seçim sonuçlarının ne anlama geldiğini ve bunun AB-İtalya ilişkilerini nasıl etkileyeceğini değerlendirmek üzere Brüksel merkezli Avrupa Politika Merkezi (EPC) Başkanı Dr. Fabian Zuleeg’in görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

1. İtalya’da genel seçimleri kazanan Meloni, ülkenin ilk kadın başbakanı olacak. Dolayısıyla Meloni’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana İtalya’nın en sağcı hükümetini kurması bekleniyor. Bunu İtalya için tarihi bir seçim olarak nitelendirebilir miyiz? İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana seçimleri aşırı sağcı bir liderin kazanması İtalya için ne anlama geliyor?

Elbette seçim sonuçları, daha önce İtalya’da böyle bir hükümete tanık olmadığımız bir değişikliği gösteriyor. Dolayısıyla İtalya’nın hem iç politikası hem ekonomi politikası hem de Avrupa’nın Rusya’ya karşı tutumuna vereceği destek konusunda bazı endişeler söz konusudur. Bu nedenle AB’nin en büyük ülkelerinden birinde gerçekleşen bu seçimler, sadece İtalya’yı değil; tüm AB’yi etkileyecektir.

2. Bu sonuçlar İtalyan siyaseti için ne anlama geliyor? İtalya’da iktidarın değişmesiyle farklı değişiklikler bekleyebilir miyiz?

Yeni hükümetin önündeki en büyük zorluk, ekonomi politikasıyla ilgili olacaktır. Özellikle de seçim kampanyası döneminde siyasi partiler, yerine getirilmesi zor vaatlerde bulundular. Çünkü bu vaatlerin yerine getirilmesi noktasında İtalyan ekonomisi oldukça zayıf kalıyor. Tüm bunlar, daha fazla borçlandırmayı gerektirecek ve burada asıl sorulması gereken soru; İtalya’nın kredi alıp alamayacağı ve piyasaların buna nasıl tepki vereceğidir. Bunun yanı sıra yeni hükümetin AB içinde ne kadar işbirlikçi olacağı konusunda da bir soru işareti olduğunu düşünüyorum. Fakat yeni hükümetin en azından kısa vadede AB politikalarını sabote etmeye çalışacağını; yani AB’yle bir çatışma yaratmak için ülkenin çıkarlarını görmezden geleceğini sanmıyorum. Ancak Avrupa düzeyinde ileriye dönük kararlar almanın çok zorlaşacağını söyleyebilirim. Bu uzun vadede AB için de sorun yaratır.

3. Seçim sonrası yaptığı konuşmada Meloni, İtalya’daki Kardeşler Partisi’nin herkese eşit davranacağını ve insanların güvenine ihanet etmeyeceğini söyledi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise işlerin zor bir yöne gitmesi durumunda Macaristan ve Polonya örneklerinde olduğu gibi araçlara başvurabileceklerini belirtti. Bu açıklamalardan hareketle, AB-İtalya ilişkileri nasıl devam edecek?

Bu, büyük ölçüde yeni İtalyan hükümetinin çatışma isteyip istemeyeceğine bağlıdır. Yeni hükümetin AB’yle çekişmeye girmesi İtalya için büyük bir tehlike yaratır. Burada asıl imtihan ekonomiyle ilgili olacaktır. Çünkü İtalya, özellikle de enerji krizi ve karşı karşıya kalınan yüksek yaşam maliyetlerinin yarattığı ekonomik zorluklar nedeniyle AB fonlarına daha fazla ihtiyaç duyacaktır. Dolayısıyla Meloni yönetimi, ekonomik açıdan AB’yle çatışmayı göze alamaz. En azından benim beklentim, Meloni Hükümeti’nin AB’yle açık bir çatışmaya girmeyeceği yönündedir. Fakat belli bir düzeyde bir öngörülemezliğin olduğunu da söylemek gerekmektedir.

4. Peki Meloni, eski hükümetin Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki politikasını sürdürecek mi; yoksa yeni bir politika mı benimseyecek? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Yeni hükümetin Rusya-Ukrayna Savaşı konusundaki politikasının genel olarak aynı yönde olacağını düşünüyorum. Yeni hükümette bazı farklılıklar var ama koalisyon ortaklarının Rusya’yı nasıl gördükleri farklı bir konudur. Örneğin Silvio Berlusconi’nin Rusya’ya karşı olumlu bir yaklaşımı bulunurken; Meloni, Moskova’ya şüpheyle bakıyor. Dolayısıyla İtalya’daki yeni hükümetin Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında genel olarak bir tutum değişikliğine gitmeyeceğini düşünüyorum.

5. Peki; Meloni Hükümeti, Rusya’ya yönelik ek yaptırımlar konusunda nasıl bir tavır takınır?

İtalya’nın bu konuda Rusya’ya yönelik yaptırımların ülke ekonomisine nasıl bir etki yaratacağına bakacağını düşünüyorum. Çünkü gelinen noktada, yaptırımların ekonomik etkileri doğrultusunda birçok ülkenin endişelenmeye başladığını görüyoruz. Bu nedenle yeni yaptırım kararı almanın daha da zorlaşacağını söyleyebilirim. Fakat burada önem arz eden nokta, halihazırda uygulanan yaptırımların büyük bir kısmının kaldırılmayacak olmasıdır.


Dr. Fabian Zuleeg

2013 yılından bu yana Avrupa Politika Merkezi (European Policy Centre-EPC) Başkanı’dır. Aynı zamanda Başekonomist olarak da görev yapmaktadır. Zuleeg, Edinburgh Üniversitesi’nde AB üyeliğinin ekonomi politiği üzerine doktora yapmıştır. Uzmanlık alanları; AB ve ekonomi politikaları olan Zuleeg, Uluslararası Şeffaflık Örgütü AB Yürütme Kurulu Üyesi, Edinburgh Üniversitesi Avrupa Enstitüsü Onursal Üyesi, Heriot Watt Üniversitesi Onursal Profesörü ve NI/IRL Brexit Witness Projesi Danışma Kurulu Üyesi’dir.


Sibel MAZREK
Sibel MAZREK
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayan Sibel Mazrek, yüksek lisans eğitimine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda devam etmektedir. Çeşitli medya kuruluşlarında muhabirlik, spikerlik sunuculuk görevlerini üstlenen Mazrek, ANKASAM'da Medya Koordinatörü olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Röportaj

Occidental Koleji, Doç. Dr. Igor Logvinenko: “Türkiye, Yenilenebilir Enerji Alanında Önemli İlerlemeler Kaydetmiştir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küresel enerji piyasalarının dönüşümünü, yenilenebilir enerjiye geçişin...

Central Lancashire Üniversitesi, Doktorant Sylwia Monika Gorska: “İşiba, Çin’le İlişkilerin İstikrara Kavuşturulmasının Öneminin Farkındadır.”

Japonya’daki Kishida Hükümeti’nin dış politikasını ve küresel jeopolitiği değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Kazakistan KIMEP Üniversitesi, Doç. Dr. Maganat Shegebayev: “Etkili İletişim, Temel İnsani Beceriler Üzerine İnşa Edilmelidir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küreselleşen dünyada farklı kültürel geçmişlere sahip iş...

Güney Danimarka Üniversitesi, Doç. Dr. Vincent Keating: “20 Yıl Aradan Sonra Guantanamo Körfezi İçin Yeni Bir Kasvetli Sayfa Açılmıştır.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Guantanamo Körfezi’nin yeniden açılmasının göç politikalarına etkisini, insan...