Avrasya Yüzyılı Enstitüsü Kurucu Başkanı İrfan Şehzad Takalvi: “Trans-Afgan Koridoru, ‘Orta Asya-Güney Asya Kalkınma Koridoru’ Olabilir.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Orta Asya ve Güney Asya, enerji ve ulaşım alanlarında birbirini tamamlayan iki önemli bölgedir. Bu nedenle uzun yıllar boyunca söz konusu coğrafyaları birbirine bağlayan mühim projeler geliştirilmiştir. Söz konusu projeler arasında Trans-Afgan Koridoru’nun inşasını da saymak mümkündür.

Bahsi geçen proje, 600 km uzunluğa ulaşan ve Orta Asya’yı Afganistan ve Pakistan üzerinden Ortadoğu’ya bağlayacak en kısa yol olan Mezar-ı Şerif-Kabil-Peşaver Demiryolu Hattı’ndan oluşmaktadır. Böyle bir geçiş koridorunun hayata geçirilmesi, tüm bölge için mühim fırsatlar sunacaktır. Koridor, Afganistan başta olmak üzere “kırılgan” şeklinde nitelendirilen ekonomileri de canlandırabilir.

Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Trans-Afgan Koridoru’nun sağlayacağı avantajlar hakkında Avrasya Yüzyılı Enstitüsü Kurucu Başkanı İfran Şehzad Takalvi’nin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

Sayın Takalvi, Orta ve Güney Asya’daki ekonomik gelişmelerin arkasında bölgesel ulaşım koridorlarının etkili olduğu söylenebilir. Bunlardan biri de Mezar-ı Şerif-Kabil-Peşaver hattında inşa edilecek olan ve Trans-Afgan Koridoru şeklinde de bilinen demiryolu projesidir. Sizce bölge ülkeleri bu koridordan ne tür avantajlar elde edebilir?

Öncelikle bu projenin bölgesel barışa katkı sağlayacak kritik bir proje olduğunu belirtmeliyim. Ben de çeşitli yerlerde mevzubahis koridorun inşa edilmesi gerektiğini ifade etmiş ve bunun “Orta Asya-Güney Asya Kalkınma Koridoru” olacağını belirtmiştim. 2021 yılının Temmuz ayında Taşkent’te düzenlenen “Orta ve Güney Asya Mega Bağlantı Konferansı”ndaki konuşmamda Özbekistan, Afganistan ve Pakistan arasında kurulacak kara ve demir bağlantılarının ticarete katkıda bulunacağını ve bu ülkelerin kalkınmasını hızlandıracağını söylemiştim. Dahası proje, üçlü bir girişim olarak başlasa da aslında Güney, Orta ve Batı Asya’yı içeren bölgede bağlantı ve ticareti arttıracaktır. Afganistan da bundan en çok yararlanacak ülke olacaktır. Ancak şu anda Afganistan, bu bölgenin geleceği için belirsizlik oluşturan bir aktör konumundadır. Bu ülkede istikrar sağlanması halinde Pakistan-Afganistan sınırının tamamında güvenlik sağlanacaktır. Ancak bu projenin Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’yla yarışacağı izleniminden de kaçınmak gerekmektedir. Zira bu iki girişim birbirine rakip değildir. Aksine birbirini tamamlayacak ve tüm aktörlerin çıkarlarına hizmet edecektir.  

Trans-Afgan Koridoru’nun Afgan Barış Süreci’ne katkısı olabilir mi?

Takdir edeceğiniz üzere, barış yalnızca savaşın yokluğu değildir. Şu anda Afganistan’da şahit olunan şey savaşın yokluğudur. Ancak buna barış demek de mümkün değildir. Afganistan’da barış ve istikrar bana göre bölgedeki bağlantının hem nedeni hem de sonucudur. Fakat Trans-Afgan Koridoru, uzun süren bir savaşa maruz kalmış Afganistan için uygulanması elzem bir projedir. Bu bağlantı, bölgesel barışın kurulmasına da katkı sağlayacaktır. Çünkü söz konusu koridorun oluşturulması, Afgnaistan’ın kalkınmasının önünü açacaktır. İş fırsatları artacak ve genel hayat kalitesi yükselecektir. Yani Afganistan, koridor vesilesiyle ekonomik potansiyeline ulaşabilir.

Son olarak, Orta Asya ülkeleri ile Pakistan arasında gelişen ilişkileri uzun vadede nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel olarakilişkilerin olumlu bir seyre sahip olduğu söylenebilir. Bu olumlu seyir, kısa ve orta vadede devam edecektir. Bununla birlikte uzun vadede işbiriliği olanaklarının sınırlı olabileceğini ifade etmeliyim. Zira bölgede istikrarsızlık unsurlarının bertaraf edilmesi gerekiyor. Uzun vadede ilişkilerin sürdürülmesi, iç aktörlerin istikrarıyla ilişkili olacaktır.

Röportajda yer alan görüşler, uzmanın kişisel görüşleri olup, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin (ANKASAM) yayın politikasını yansıtmayabilir.

Bu röportajın orijinal hali 29.12.2021 tarihinde The International Asia Today’da Rusça ve İngilizce olarak yayınlanmıştır.

Rusça versiyonu için tıklayınız: https://theasiatoday.org/interviews-ru/%D0%B4%D0%B8%D1%80%D0%B5%D0%BA%D1%82%D0%BE%D1%80-eurasian-century-institute-%D0%B8%D1%80%D1%84%D0%B0%D0%BD-%D1%88a%D1%85%D0%B7%D0%B0%D0%B4-%D1%82%D0%B0%D0%BA%D0%B0%D0%BB%D0%B2%D0%B8-%D1%82/?lang=ru

İngilizce versiyonu için tıklayınız: https://theasiatoday.org/interviews/president-of-the-eurasian-century-institute-irfan-shahzad-takalvi-the-trans-afghan-corridor-could-become-the-central-asia-south-asia-growth-corridor/

Perizat RISBEKKIZI
Perizat RISBEKKIZI
İlköğretim ve lise eğitimini Kırgızistan'da tamamlayan Perizat RISBEKKIZI, 2019 yılında Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuştur. 2020 yılından itibaren yüksek lisans eğitimini Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) burslusu olarak Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda sürdürmektedir. Lisans döneminde İstanbul Ticaret Odası, Kırgızistan Din İşleri Devlet Komitesi'nde staj yapmıştır. İyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Röportaj

CAICT, Araştırmacı Bingyi Yang: “Çin, Yapay Zeka (YZ) Gelişimine Büyük Önem Veriyor.”

Çin’in gelişen dijital teknolojilerini ve yapay zeka çalışmalarını değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Occidental Koleji, Doç. Dr. Igor Logvinenko: “Türkiye, Yenilenebilir Enerji Alanında Önemli İlerlemeler Kaydetmiştir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küresel enerji piyasalarının dönüşümünü, yenilenebilir enerjiye geçişin...

Central Lancashire Üniversitesi, Doktorant Sylwia Monika Gorska: “İşiba, Çin’le İlişkilerin İstikrara Kavuşturulmasının Öneminin Farkındadır.”

Japonya’daki Kishida Hükümeti’nin dış politikasını ve küresel jeopolitiği değerlendirmek üzere Ankara Kriz ve Siyasi...

Kazakistan KIMEP Üniversitesi, Doç. Dr. Maganat Shegebayev: “Etkili İletişim, Temel İnsani Beceriler Üzerine İnşa Edilmelidir.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), küreselleşen dünyada farklı kültürel geçmişlere sahip iş...