Analiz

Malezya-Çin İşbirliği ve Küresel Güney’in Güçlenmesi

Malezya, Batı’yla ilişkilerine zarar vermeden Çin’le ekonomik işbirliğini geliştirme arzusundadır.
Yarı iletkenlerde küresel talebin yüzde 13’ünü karşılayan Malezya, bu alanda hem ABD hem Çin pazarıyla işbirliği yapabilmektedir.
Çin, 15 yıldır üst üste Malezya’nın en büyük ticaret ortağı konumundadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çin Başbakanı Li Qiang’ın 18 Haziran 2024 tarihinde Malezya’ya gerçekleştirdiği ziyaret, Batı Dünyası’ndan Asya-Pasifik’e yayılan rekabet ve kutuplaşma siyasetinde önemli bir kırılmaya işaret etmiştir. Dünya ülkeleri, küresel düzeydeki Amerika Birleşik Devletleri (ABD) – Çin rekabetinden etkilenmeye devam ederken; Güneydoğu Asya ülkeleri, bu rekabette tarafsız kalmaya özen göstermektedir. Malezya da bu rekabette tarafsız kalmaya büyük önem veren ülkelerden biridir.

Malezya, Batı’yla ilişkilerine zarar vermeden Çin’le ekonomik işbirliğini geliştirme arzusundadır. Nitekim Çin Başbakanı’nın son Malezya ziyareti esnasında taraflar, ikili ticaretini artırmak, turizmi ve yeşil teknoloji işbirliğini artırmak ve sınır ötesi suçlarla mücadele etmek için anlaşmalar imzalamıştır.[1] Bu temaslar, on yılı aşkın süredir üst düzey bir Çinli liderin Malezya’ya gerçekleştirdiği ilk ziyaret olmuştur. Bu yönüyle oldukça dikkat çekicidir.

Uzun zamandır Batı’nın sağladığı savunma desteği ve kurulan konjonktürel ortaklıklar, Malezya’nın jeopolitik çıkarlarını sürdürmesine ve ileri taşımasına yardımcı olmaktadır. Fakat diğer taraftan Malezya, Çin’e olan coğrafi yakınlığının sağladığı ekonomik zenginlikten de olabildiğince faydalanma ve Kuşak ve Yol Girişimi yatırımlarından yüksek faydayı elde etme fırsatına sahiptir.

Vurgulamak gerekirse Çin, 15 yıldır üst üste Malezya’nın en büyük ticaret ortağı konumundadır. Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ülkesinin Pekin’le olan “bu etkileşiminden faydalanmayı amaçladığını belirtmiş ve Çin’i “gerçek bir dost” olarak nitelendirmiştir.[2] Ziyaret esnasında taraflar, bilhassa Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla ve yarı iletkenler de dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde daha fazla işbirliği yapılmasında mutabık kalmışlardır.

Bu bağlamda Çin, Malezya’da petrol ve gazdan eğitim ve tarıma kadar birçok alanda yatırımlarını artırmaktadır. Bu artan ekonomik katılım, ABD’nin Malezya’daki ekonomik gözetimini artırmasına yol açmaktadır. Nitekim Malezya’nın yarı iletken yatırımları ve Çin’e ihracatı konusunda Amerika’nın yakın takibinde olduğu söylenebilir. Zira ABD’nin Çin’e karşı ticaret ve teknoloji alanlarındaki baskıları ve yaptırımları sürerken, bundan üçüncü ülkeler de etkilenmektedir.  

Doğrudan Yabancı Yatırımlar açısından bakacak olursak ABD, Malezya’nın en büyük yatırım ortağı olmaya devam etmektedir.[3] Yarı iletkenlerde küresel talebin yüzde 13’ünü karşılayan Malezya, bu alanda hem ABD hem Çin pazarıyla işbirliği yapabilmektedir. Ancak Malezya’nın 5G ve yapay zeka gibi temel dijital konularda Çin’le kurduğu yeni ortaklıklar, ABD başta olmak üzere Batı Dünyası’nda endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.

ABD ve Avrupa Birliği, Çinli teknoloji devi Huawei’nin ülkedeki 5G ağlarına yatırım yapmaması konusunda Malezya’ya baskı yaparken; Kuala Lumpur yönetimi, bu baskılara direnmektedir. Malezya, Huawei dahil tüm potansiyel ortaklara açık kalacağını ve hükümetin “en iyi anlaşmayı” tercih edeceğini savunmaktadır.

Dış politikada bağlantısız bir strateji izlemeye çalışan Malezya, bu kapsamda BRICS’e katılma niyetini de açıkça belirtmekte ve bu konuda Çin’den de destek talep etmektedir. Konuyla ilgili Malezya Başbakanı, “Politikamızı netleştirdik ve kararımızı verdik. Yakın zamanda resmi süreci başlatacağız. Küresel Güney söz konusu olduğunda tamamen destekliyoruz” ifadelerini kullanmıştır.[4] Başbakan, ayrıca Çin’in yükselişinin “küresel güç dengeleri açısından bir umut ışığı getirdiğini” söylemiş ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’den “etkileyici bir lider ve eşsiz bir isim” olarak bahsetmiştir.[5]

Malezya’nın dış politikasının belirleyici unsurlarından biri, tarafsızlık ilkesinin korunması, ayrıca Batı ve Doğu arasında dengenin kurulmasıdır. Batı’yla ilişkiler, Malezya’nın jeopolitik çıkarlarını korumasına ve ileri taşımasına önemli katkılar sağlamaktadır. Özellikle ABD’yle yakın ekonomik ilişkiler ve İngiltere’yle olan askeri işbirliği, Malezya’nın bölgedeki çıkarlarına önemli katkılar sağlamaktadır.

Diğer yandan Çin, Malezya’ya ekonomik anlamda büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu bakımdan Pekin’le ilişkilerin derinleştirilmesi, ülkenin stratejik çıkarlarına hizmet etmektedir. Özellikle yarı iletkenler gibi yüksek teknoloji sektörlerindeki işbirlikleri, Malezya’nın güçlü olduğu alanlardan biridir ve stratejik özerkliğine katkılar sunmaktadır.

Malezya’nın 5G ve yapay zeka gibi ileri dijital teknolojilerde Batı’dan görmüş olduğu baskı, Kuala Lumpur’un dış politika, ekonomi ve güvenlik dengelerini sağlamasını zorlaştırmaktadır. Kuala Lumpur yönetimi, her ne kadar bağımsız bir karar alma süreci izleyerek tüm potansiyel ortaklara açık olduğunu belirtse de ABD’nin ikincil yaptırım riskleri her geçen gün artmaktadır.

Malezya’nın Küresel Güney’e desteği ve bu bağlamda BRICS’e üyelik girişimleri, ülkenin küresel arenadaki konumunu ve bağlantısız dış politika stratejisi güçlendirmeyi amaçlamaktadır. BRICS’e katılma niyeti, Malezya’nın Çin’le olan stratejik işbirliğini daha da pekiştirebilir. Malezya, küresel güç dengelerinin sağlanmasını kendi ulusal çıkarlarına uygun bulmaktadır ve bu anlamda Çin’in yükselişi hakkında olumlu bir bakış açısına sahiptir, denebilir.

Sonuç olarak Malezya, hem Batı hem de Doğu ile güçlü ekonomik ve stratejik ilişkiler kurma çabası içindedir. BRICS’e katılım girişimi de bunlardan biridir. Ülke, jeopolitik konumunu avantaja çevirerek hem ekonomik refahını artırma hem de uluslararası alanda etkin bir oyuncu olarak konumunu yükseltme amacındadır.


[1] “Li Qiang’s visit spotlights Malaysia’s China-US diplomatic dance”, SCMP, https://www.scmp.com/week-asia/politics/article/3267592/li-qiangs-visit-spotlights-malaysias-china-us-diplomatic-dance, (Erişim Tarihi: 25.06.2024).

[2] “Malaysian leader Anwar says China a ‘true friend’ and not to be feared as Premier Li ends visit”, AP News, https://apnews.com/article/malaysia-china-li-qiang-anwar-territorial-claims-fab6567d25d0567e881600a8939b8fe9, (Erişim Tarihi: 25.06.2024).

[3] “Li Qiang’s visit spotlights Malaysia’s China-US diplomatic dance”, a.g.e., (Erişim Tarihi: 25.06.2024).

[4] “Malaysia wants to join BRICS, China’s Xi an ‘outstanding leader’: Anwar”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/economy/2024/6/18/malaysias-anwar-flags-brics-membership-praises-xi-as-outstanding-leader, (Erişim Tarihi: 25.06.2024).

[5] Aynı yer.

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler