Tarih:

Paylaş:

Kırgızistan-Tacikistan Sınır Sorunları

Benzer İçerikler

13-14 Mart 2019 tarihlerinde Kırgızistan-Tacikistan sınır bölgesindeki Aksay ve Mehnedabad köyleri arasında meydana gelen kavgada iki Tacikistan vatandaşı hayatını kaybetmiş ve birkaç Kırgız vatandaşı da ağır yaralanmıştır. İki ülke sınırında meydana gelen bu olay ilk olmamakla birlikte son olacağa da benzememektedir. Bundan ötürü Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki sınır sorunlarının temelinde yatan faktörleri ele almakta fayda vardır. Zira etnik çatışmaya dönüşme ihtimali olan bu tür anlaşmazlıklar, bölge üzerinde etkili olmak isteyen büyük güçlere hizmet edebilir.

İki ülke sınır sorunlarının başlangıcı 1980’li yıllara kadar uzanmaktadır. Toprak, su ve yol paylaşımı gibi basit meselelerden başlayıp bir anda etnik sorun haline dönüşen sınır meseleleri, genel anlamda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dönemindeki çarpık politikalardan kaynaklanmaktadır. Bir fikir vermesi açısından belirtilmelidir ki, Fergana Vadisi’ndeki sınırlar 1920-1980 yılları arasında yaklaşık 90 kez değiştirilmiştir. SSCB döneminde Kırgız ve Tacik kolhozlarının komşu ülke topraklarını uzun vadeliğine kiralayarak kullanması gibi meseleler yüzünden taraflar günümüzde ülke sınırlarını belirleme konusunda zorlanmaktadır.

Kırgızistan ve Tacikistan sınırlarını belirlemek amacıyla 20 Mart 1992 tarihinde Kiev’de “Bağımsız Devletler Topluluğu Üyesi Devletlerin Devlet Sınırlarının ve Denizdeki Ekonomik Bölgelerinin Korunması Hakkındaki Antlaşma” imzalanmıştır. Bu antlaşmayla sınırların dokunulmazlığı prensibi hüküm altına alınmıştır. Ayrıca 1995 yılının Mart ayında Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan devlet başkanları arasında Daşoğuz’da imzalanan ortak beyannamede sınırların dokunulmazlığı ve toprak bütünlüğü teyit edilmiştir. Bunun yanı sıra Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kuruluş amaçları içerisinde sınır sorunlarının çözüme kavuşturulması hususu özellikle vurgulanmıştır.

Kırgızistan ile Tacikistan arasında 976 kilometrelik sınır hattı mevcut olup bunun 504 kilometresinde taraflar anlaşmış durumdadır. Geriye kalan 472 kilometrelik sınır ise tartışmalı statüsünü korumaktadır. Kırgızistan-Tacikistan sınır hattında şimdiye kadar küçük çaplı yüzden fazla çatışma meydana gelmiştir. İki ülkenin savaşın eşiğine geldiği son çatışmalardan biri de 11 Ocak 2013 tarihinde Kırgız-Tacik sınırında meydana gelmiştir. Çıkan silahlı çatışmada 6 Tacikistanlı ve 5 Kırgızistanlı asker ağır yaralanmıştır. Son yıllarda iki ülkenin sınır muhafızları, karşılıklı taciz ateşinin açılmaması konusunda anlaşmış ve bu sayede çatışma riskinin azaltılması amaçlanmıştır.

İki ülke arasındaki sınır sorununun zor kısmını “anklavlar” oluşturmaktadır. Sovyetler Birliği döneminde yerel yöneticiler tarafından komşu ülkedeki muhataplarına kiralık olarak verilen veya sınırlar belirlenirken adaletli davranılmayarak komisyon tarafından komşu ülke topraklarına dahil edilmesi kararlaştırılan toprak parçaları olan (Fergana Vadisi’ndeki) anklavların çoğu Kırgızistan topraklarında bulunmaktadır. Tacikistan’ın Kırgızistan’da iki anklavı söz konusudur ve son olay Voruh Anklavı sınırındaki yol çalışmasında meydana gelmiştir. Yol çalışması nedeniyle aynı yerde 2014 yılında da kavga çıkmıştı.

Bölgedeki uzmanlar sınır sorunlarının olabildiğince kısa zamanda çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çekmektedir. Maalesef günümüzde her iki ülkenin yetkililerinde de bunu gerçekleştirecek siyasi irade bulunmamaktadır. Taraflar karşılıklı olarak pozisyonlarından taviz vermedikçe sorunlar çözülemez. Oysa, aynı ülkeler taviz vererek Çin ile olan sınır sorunlarını daha 1990’lı yıllarda çözüme kavuşturmuşlardı. Bu bağlamda sınır sorunlarının iç siyaset malzemesi yapılması, meseleyi çıkmaza sürükleyen bir başka neden olarak ön plana çıkmaktadır.

10 milyon kişinin yaşadığı Fergana Vadisi, Orta Asya’da nüfusun en yoğun olduğu bölgelerden biridir. Vadinin yerel sakinleri olan Kırgızlar, Özbekler, Tacikler ve diğer halklar bölgede karışık olarak yaşadıklarından taraflar arasında etnik ve dini gerekçelerle çatışma çıkma riski hala canlılığını korumaktadır. Ayrıca bölgede uluslararası terör örgütlerine mensup militanlar ve bunlara ait hücreler de varlığını sürdürmektedir. Bunların yanı sıra Afganistan yakınlarındaki Fergana Vadisi’ni karıştırarak kendi emelleri doğrultusunda kullanmak isteyen aktör sayısı da oldukça fazladır. Bu tür sebeplerden dolayı sınır sorunlarının çözüme kavuşturulması aciliyet taşıyan meselelerden sayılmalıdır.

Bu bağlamda sorunlu sınır bölgelerinde ekonomik bütünleşmenin sağlanması için serbest ticaret bölgelerinin oluşturulması, sınır sorunlarının çözümüne de yardımcı olabilir. Sonuç olarak, iki ülke halkının dostluk ve kardeşlik bağlamında sergiledikleri en güzel örneklerden biri de 21 Mart 2019 tarihinde sınır bölgesindeki Aksay ve Mehnedabad köylerinin Nevruz’u birlikte kutlamasıdır. İki ülkenin politikacılarının bu tür girişimlerden örnek almaları gerekmektedir. Nitekim, bu tür adımlar sınır sorunlarının da tamamen ortadan kalkmasına vesile olabilir. Umarız ki iki ülke, sağduyulu davranarak çatışmaları sona erdirir ve sınır sorunlarını çözmek için gerçekçi adımları atabilirler.