Dünyanın gündeminde yer alan Rusya-Ukrayna Savaşı, çeşitli krizlerle boğuşan Balkan ülkeleri tarafından da yakından takip ediliyor. Birçok Balkan ülkesinden Rusya’yı kınayan açıklamalar gelirken; Ukrayna’da yaşanan savaşın tedirginliği Balkanlarda da hissedilmeye başlandı. Avrupa Birliği (AB) Bosna Hersek Özel Temsilcisi Johann Sattler, 2 Mart 2022 tarihinde EUFOR güçlerinden oluşan 500 ilave askerin ülkede gerginlik yaşanan bölgelerde konuşlandırılacağını açıkladı. Kosova’da ise ordunun geliştirilmesi için Maliye Bakanlığı tarafından Güvenlik Fonu kuruldu. Bununla birlikte Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarının ardından birçok Balkan ülkesi, AB’ye acil üyelik başvurusunda bulundu. Bu ülkelerden biri Bosna Hersek oldu. Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic, AB’ye acilen adaylık statüsü verilmesi çağrısı yaptı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Balkanlara yönelik olası yansımalarını Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ne (ANKASAM) değerlendiren uzmanlar, mevcut durumda bölgede bir gerginliğin söz konusu olmayacağını belirtiyorlar.
ANKASAM Danışmanı Doç. Dr. Nuri Korkmaz: Rusya’ya yönelik yaptırımların uzaması Avrupa genelinde ciddi sorunlara yol açacaktır.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Balkanlara ekonomik yansımalarını değerlendiren ANKASAM Danışmanı Doç. Dr. Nuri Korkmaz, Moskova’ya yönelik yaptırımların bölgede enerji krizini tetikleyebileceğini söyledi. Avrupa başta olmak üzere, dünya ülkelerinin Rusya’ya yönelik sert yaptırımlarının radikal bir karar olduğunu vurgulayan Korkmaz, bu durumun uzun sürmeyeceğini; aksi halde Avrupa’nın genelinde ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti.
Korkmaz, “Rusya’ya yönelik yaptırımlardan Doğu Avrupa ülkeleri Romanya, Polonya, Bulgaristan ve Macaristan zarar görecektir. İlgili ülkelerin Rusya’yla ticari ilişkilerinin çıkmaza girebileceği düşünüldüğünde, farklı pazarlara yönelebilmesi de güç görünmektedir. Ancak yaptırımların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetimini devirmeye dönük yapıldığı düşünülmektedir. SWIFT uygulamasındaki kısıtlamanın uzun süre devam etmesi durumunda, Rusların da Putin’e karşı çok açık bir şekilde başkaldırabileceği ve protestoların dozunun aratabileceği söylenebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Korkmaz, “Rus askeri birliklerinin Odessa’yı kontrol altına alması halinde, bu gelişmenin Balkanlar açısından da bir tehlike yaratacağı öngörülmektedir. Çünkü Moldova’da olayların çıkması ve Transdinyester’den Rus Ordusu’nun girmesi durumunda, Romanya’da büyük bir karışıklık yaşanabilir.” dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erjada Progonati: Sırbistan’ın Rusya tutumu sorgulanmalı.
Balkan ülkelerinin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Kiev yönetimi desteklediklerini belirten Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erjada Progonati, Sırbistan’ın savaştaki tutumuna değindi. Progonati, “Belgrad yönetimi daha çok Rusya tarafını savunuyordu. Ancak Sırbistan’ın tutumunda ufak değişiklikler görülse de Rusya’ya yönelik tutumunun sorgulanması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Sırbistan’ın Balkanlarda Rusya’nın bir uzantısı olarak değerlendirildiğini öne süren Progonati, “Ukrayna örneği, konvansiyonel savaşların tekrar yaşanmayacağı geleneğini yıkmıştır. Bundan dolayı halihazırda devam eden gerginliklerin çatışmaya dönme ihtimali göz ardı edilmemelidir.” diye konuştu.
Arnavutluk’un Rusya–Ukrayna Savaşı’nın ardından Kosova’ya sembolik bir askeri birlik konuşlandırdığına dikkati çeken Progonati, iki ülke arasındaki sınırların kalkma ihtimalinin güçlendiğini ve olası Büyük Arnavutluk Projesi’nin hayata geçirilmesi halinde, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO)-Rusya çatışmasının yaşanabileceğini dile getirdi.
Emekli Büyükelçi Ali Engin Oba: Balkanlarda Panslavist görüşler etkisini kaybetti.
Rusya-Ukrayna Savaşı ile Balkanlardaki gelişmeler arasında bir ilişki kurmanın güç olduğunu belirten Emekli Büyükelçi Ali Engin Oba, bölgede bir çatışma durumu beklemediğini söyledi. Oba, “Balkanlar, Avrupa’nın arka kapısı durumunda. Balkan ülkeleri, AB’ye girmeyi talep ediyor. Diğer taraftan Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya’nın AB’ye girdiğini görüyoruz. Bununla birlikte Arnavutluk, Hırvatistan, Karadağ ve Kuzey Makedonya, NATO’ya üye oldu. Bu ortam içinde Panslavist görüşlerin tekrar canlanması bir anlam taşımıyor.” dedi.
Panslavist görüşlerin Balkanlarda etkisini kaybettiğini öne süren Oba, Sırbistan’ın bölgede gerilimi tırmandırmayı göze alamayacağını ifade etti. Oba, “Sırbistan, AB’ye girmek istiyor. Bunun için her türlü fedakarlığı yaptı. Şimdi Kosova konusunda iyi kötü bir uzlaşma oluşuyor. Bağımsızlığını tanımadı ama artık burnunun dibinde kurulan bu devleti kontrolde tutabileceğini düşünmesi mümkün değil. Çünkü Arnavutlar, bölgede etkin bir güç durumunda. Sırbistan ekonomik açıdan parlak olmayan yapısını bir savaş ekonomisiyle yok etmek istemeyecektir. Bunun yanı sıra AB üyesi olmak istemesi sebebiyle Bosna Hersek’teki Sırp ayrılıkçıları da açık bir şekilde destekleyemeyecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Emekli Albay Ferhan Oral: Sırbistan, Balkanlarda krizi tırmandıracak bir durumda değil.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Sırbistan’ın tutumuna değinen Emekli Albay Ferhan Oral, Sırbistan’ın Rusya’yı destekleyen bir pozisyonda gözüktüğünü; ancak bunu açık bir şekilde dile getirmekten kaçındığını belirtti.
Savaşın Balkanlara yansımalarının Sırbistan’ın enerji bağımlılığı ve AB üyeliği bağlamında ele alınması gerektiğini belirten Oral, “Sırbistan, AB’nin gelecekte potansiyel bir üyesi olduğunu ve oradan alacağı yardımları düşünerek Rusya’ya tepki veya desteğini dile getiremiyor. Dolayısıyla Sırbistan’ın Balkanlarda bir hareketliliğe yol açacak şekilde davranacağını ve Rusya’ya açık bir şekilde destek vereceğini düşünmüyorum.” diye konuştu.
Gazeteci Medin Haliloviç: Balkanlarda güvenlik endişesi var. Ancak gerilim yükselmeyecektir.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Balkanlarda yakından takip edildiğini ve gündemin en sıcak başlıklarından olduğunu söyleyen Gazeteci Medin Haliloviç, Belgrad’da Rusya destekli protestolar düzenlendiğini bildirdi.
Bosna Hersek’te güvenlik kaygılarının hissedildiğini belirten Haliloviç, EURUFOR’un ülkeye ilave asker konuşlandırdığını vurguladı. Haliloviç, “Bosna Hersek’te AB üyeliği bekleniyor. Kamuoyunda ülkenin güvenliğiyle ilgili sıkıntılarından dolayı NATO’ya alınılabilecekleri yönünde bir düşünce var.” dedi.
Sırbistan’ın Birleşmiş Milletler’de (BM) Rusya’yı kınayan karara evet oyu verdiğini; ancak Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmadığını ifade eden Haliloviç, Sırbistan’ın AB üyeliği talebi nedeniyle bölgede gerilimi tırmandırmaktan kaçınacağını; fakat bu esnada Moskova’yı desteklemeye devam edeceğini belirtti.
Haliloviç, “Bölgedeki bazı ülkeler, özellikle de Kosova ve Bosna Hersek, AB ve NATO’ya üye olmak için bu krizden istifade etmek istiyor. Ancak bölgede bir güvenlik endişesi söz konusu.” dedi.