Kosova ile Sırbistan arasında yıllardır devam eden gerilim, yeniden tırmandı. Sırbistan’da 3 Nisan 2022 tarihinde yapılacak seçimler, iki ülke arasında tansiyonu yükseltti. Kosova Hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’dan oluşan Quint ülkelerinin Sırbistan’daki genel seçimlerde Kosova’daki Sırpların oy kullanmasına ilişkin talebini reddetti.
Beşli Grup olarak da bilinen Quint ülkeleri, “kararı hayal kırıklığı olarak not ediyoruz” diyerek Kosova Hükümeti’ne tepki gösterdi. İki ülke arasındaki gerilimi tırmandıran diğer bir gelişme de Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin Mitrovica Mahkemesi Başkanı Sırp asıllı Ljiljana Stevanovic’i Sırbistan’da düzenlenen Millî Güvenlik Konseyi toplantısına katılması nedeniyle görevden uzaklaştırması oldu. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, “Kosova Başbakanı Kurti, Sırplara saldırmaya karar verdi” ifadeleriyle olaya tepki gösterirken; Sırbistan Başbakanı Ana Brnabic de Kosova’nın ülkedeki Sırplara şiddet uyguladığını öne sürerek Priştine yönetiminin uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini ve bu nedenle Brüksel Anlaşması’nın geçerliliğini yitirdiğini açıkladı. Yaşanan gelişmelerin ardından Kosova’da Sırpların çoğunlukta yaşadığı belediyelerde oy kullanılmasına izin verilmemesi nedeniyle ülkenin kuzeyinde protesto gösterileri düzenlendi.
Gerilimi tırmandıran bu gelişmelerin iki ülke arasında 2011 yılından bu yana Avrupa Birliği’nin (AB) arabuluculuğunda devam eden diyalog sürecini nasıl etkileyeceği merak konusu oldu. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, gelişmeler öncesinde diyaloğun iyi gitmediğini ve bundan duyduğu hayal kırıklığını dile getirmişti. Yaşanan son hadiseler ışığında Kosova ile Sırbistan arasındaki süreci Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ne (ANKASAM) değerlendiren uzmanlar, iki ülke arasındaki sorunun çözümünün güç olduğunu söylüyorlar.
ANKASAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Nuri Korkmaz: Sırbistan benzer sorunu Karadağ’la da yaşadı.
Kosova ile Sırbistan arasında seçimler nedeniyle bir restleşme yaşandığını ifade eden ANKASAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Nuri Korkmaz, yaşananların iki ülke arasındaki diyalog sürecini baltaladığını belirtti. Korkmaz, “Kosova, bu durum nedeniyle hem AB ülkelerinden hem ABD’den; yani tüm Quint ülkelerinden çok fazla eleştiri aldı. Çünkü bu durum, Kosova’nın Sırp vatandaşlarının anayasal haklarını kullanmasını engellediği şeklinde yorumlanıyor. Ayrıca Ukrayna’daki savaştan hareketle, Belgrad yönetiminin de Balkanlarda birtakım girişimlerde bulunabileceğinden endişeleniliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırbistan’ın benzer sorunu Karadağ’la da yaşadığına dikkati çeken Korkmaz, ülkede geçmiş seçimlerde Belgrad yönetiminin 5 sandık açılması talebine tam olarak karşılık verilmediğini ve 2 sandık açıldığını hatırlattı.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çınar Özen: Kosova ile Sırbistan arasındaki temel sorun Mitrovica’nın geleceğinin belirsiz olması.
Kosova’nın kuzeyinde bulunan ve Sırpların çoğunlukta olduğu Mitrovica’nın geleceğinin belirsiz olması sebebiyle iki ülke arasındaki krizin devam ettiğini söyleyen Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çınar Özen, seçimler nedeniyle yükselen tansiyonun Kosova Başbakanı Kurti’yi siyasi olarak zayıflatacağını öne sürdü.
Mitrovica’nın fiilen Kosova’da olmadığına dikkat çeken Özen, “Mitrovica’nın geleceğiyle ilgili ortak bir noktanın bulunması gerekiyor. Sırplar, orada kendi başlarına hareket ediyorlar. AB’nin bu konu hakkında ne yapılması gerektiğine karar vermesi lazım. Bu yapılmadığı sürece benzer krizler yaşanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın Balkanlar politikasının değiştiğini de iddia eden Özen, AB’nin genişleme politikasıyla Balkanlarda istikrarı sağladığını ileri sürerek Kosova ve Sırbistan’ın AB üyeliği hakkında “Bu ülkeler, genişleme politikasının içinde olmakla birlikte, gelecekte AB içinde yer alamayacak devletlerdir. AB, Sırbistan üzerinde etkili olamıyor. Çünkü Sırbistan’da Avrupa yanlısı ve Avrupa karşıtı partiler var. Burada AB, kamuoyunu kendi lehine çevirebildiği ölçüde Sırpları daha uzlaşmacı bir noktaya çekebilir. Bunu yapabilmesi için Sırbistan’a bir üyelik vadetmesi lazım ama bu yapılmıyor ve doğal olarak Rusya’nın eli güçleniyor. AB’nin temel zayıflığı, genişleme politikasının tıkanmasından kaynaklanıyor. Yoksa AB, Balkanlarda böyle bir çatışmanın çıkmasını istemez; çünkü Balkanlarda kurduğu düzen darmadağın olur.” diyerek açıklamalarını noktaladı.
Sırbistan Ulusal ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Darko Trifunovic: Görüşmelerde çok fazla başarı sağlanmasa da iyimser olmak lazım.
Kosova ile Sırbistan arasında devam eden diyalog sürecinde önemli bir değişiklik yaşanmadığını belirten Sırbistan Ulusal ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Darko Trifunovic, uluslararası siyasetin Kosova’da önemli bir rol oynadığını söyledi. Bununla birlikte ABD’nin Balkanlardaki rolünü vurgulayan Trifunovic, Kosova Başbakanı Kurti’nin Wahsington’dan gelen talepleri dikkate almak zorunda kalacağını öne sürdü.
Kosova’nın uluslararası düzeyde kabul gören bir devlet olarak görülmediğini; yani tanınma sorununun bulunduğunu ve bu nedenle BM üyesi olmadığını ifade eden Trifunovic, bunun Sırbistan’ın rızası olmadan gerçekleşmeyeceğini ve AB’nin arabuluculuğunda yapılan görüşmelerde çok fazla başarı sağlanmasa da iyimser olunması gerektiğini dile getirdi.
Ayrıca Trifunovic, “Müzakerelere rasyonel yaklaşmak gerekir. Tam olarak neyin kabul edildiğini ve neyin yerine getirilmediğini görmek lazım. Bu olmazsa, müzakereler doğru yönde gitmeyecektir.” dedi.
Emekli Büyükelçi Hüseyin Diriöz: Quint’in Kosova karşıtı tutumu ülkeyi sıkıntıya sokabilir.
Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalog sürecinde AB’nin önemli bir etkisinin bulunduğunu vurgulayan Emekli Büyükelçi Hüseyin Diriöz, iki ülke arasındaki gerginliğin çözümünün mevcut durumda mümkün olmadığını söyledi. Diriöz, “AB, iki ülkenin üyelik ihtimallerini ne kadar yakın tutarsa, çözüm de o kadar kolay olur diye düşünüyorum.” yorumunu yaptı.
Quint ülkelerinin seçim talebine de değinen Diriöz, “AB ve Quint hem görüşmelerin devam etmesini hem de demokratik haklar söylemi üzerinden Kosovalı Sırpların oy kullanmalarını destekliyor. Bu durum, Priştine yönetimini sıkıntıya sokabilir. Kosova’nın Quint’in karşısında olması iyi bir şey değil.” yorumunu yaptı.
Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay: Kosovalı Sırpların oy kullanması Kosova’nın egemenliğini ihlal eder.
Kosova ile Sırbistan arasında 2013 yılında imzalanan Brüksel Anlaşması’na atıfta bulunan Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, tarafların anlaşmaya uymak istemediğini ve bazı egemenlik haklarının ihlal edildiği düşüncesi nedeniyle sürecin sürdürülebilir olmadığını iddia etti.
Brüksel Anlaşması’nın ihlal edilmesinin Balkanlardaki istikrarsızlığı körüklediğini belirten Atabay, “Sırbistan, Kosova’yı tanımıyor ve kendi toprağı olarak görüyor. Hal böyle olunca, iki ülke arasındaki en temel egemenlik meselesinin çözümü için bile, AB’nin arabuluculuğu yetersiz ve etkisiz kalıyor.” dedi.
Atabay, iki ülke arasında yaşanan seçim gerginliğine değinerek “Kosovalı Sırpların oy kullanması, Kosova açısından geleceğe dair bir egemenlik endişesi yaratıyor. Bu durum, Kosova tarafından kabul edilemez; çünkü bu Kosova’nın egemenliğini ihlal edecek bir mevzudur. Dolayısıyla Sırbistan’ın burada iyi niyetli bir yaklaşımı yok. Sırbistan, Kosova’daki Sırpların yönetimine ilişkin inisiyatifin kendisinde olduğunu öne sürüyor. Sıkıntı da buradan kaynaklanıyor. Yani AB’nin arabuluculuk girişimi de normalleşme süreçleri de başarısız oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Son olarak AB’nin tutumuna da değinen Atabay, “AB, Kosova’yı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Ancak burada Rusya faktörü unutuluyor. Aslında Rusya, Batı Balkanlarda Sırbistan üzerinden bazı manipülasyonlarda bulunuyor. Kısacası AB, Rusya’nın bu girişimlerini göz ardı ederek Kosova’yı sıkıştırarak bölgeyi istikrarsızlığa sürüklüyor. Hata da tam olarak burada ortaya çıkıyor. Bu yüzden arabuluculuk misyonu da gerçekleşemiyor.” dedi.
Gazeteci Bayram Pomak: Kosova ile Sırbistan arasında en temel sorun Sırp Belediyeler Birliği konusu.
İki ülke arasındaki müzakerelerde bilhassa siyasi konularda büyük çıkmaza girildiğini belirten Kosovalı Gazeteci Bayram Pomak, görüşmelerde Kurti’nin milliyetçi profilini yansıtan bir heyetin yer almasının süreci zorlaştırdığını dile getirdi. Pomak, “Şu anda müzakereler durmuş durumda. Brüksel’de devam eden diyalog süreci, büyük bir çıkmaza girdi.” dedi.
Diyalog sürecindeki en temel sorunun Kosova’nın Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulmasına izin vermemesinden kaynakladığını ifade eden Pomak, Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulmasına yönelik imzalanan anlaşmanın Kosova Anayasası’na aykırı olduğunu ve AB’nin bu soruna ilişkin bir çözüm bulamadığını ifade etti. Pomak, “Süreç ilerlemiyor. Bu şekilde kalacak gibi gözüküyor. Şu anda tarafların konuşabilecek durumda olmadıklarını görüyoruz. Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle AB’nin de bu konu hakkında yoğun bir çaba göstermesi beklenmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.