Kosova ile Sırbistan arasındaki gerginlik, Kosova polisine Sırbistan sınırından yapılan saldırılar nedeniyle yeniden tırmandı. Kosova İçişleri Bakanlığı, ülke polisinin Sırbistan sınırı yakınlarında dört farklı saldırıya uğradığını açıkladı. Bakanlık, el bombası ve AK47 ile yapılan saldırıları terör eylemi olarak nitelendirdi. Kosova Başkanı Albin Kurti ise saldırıların Sırbistan tarafından yapıldığını öne sürdü. Kurti, “Bu, Cumhuriyetimizin tüm topraklarında organize suç ve yolsuzluğa karşı hukukun üstünlüğünü koruma mücadelemizi ne caydıracak ne de durduracaktır. Sırbistan’ı aralarında Kosovalı Sırpların da olduğu polisimize yönelik şiddetli terör saldırılarını kınamaya ve bu saldırılara mesafe koymaya çağırıyorum.” dedi. Ancak Sırbistan tarafından saldırılara ilişkin bir kınama mesajı gelmedi. Priştine’deki Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) Büyükelçilikleri ise Kosova Hükümeti’ni saldırıların kaynağı hakkında spekülasyon yapmaktan kaçınmaya çağırdı.
İki ülke arasındaki krizi tırmandıran saldırıları Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ne (ANKASAM) değerlendiren uzmanlar, Sırbistan’ın yaklaşımına dikkat çekiyorlar.
Saldırılarda Sırbistan’ın parmağı olabilir.
Gelişmeleri değerlendiren ANKASAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Nuri Korkmaz, “Kosova, doğrudan Sırbistan’ı suçlamadan saldırıları terör eylemi olarak nitelendirdi. Sırbistan ise Kosova’yı milliyetçilik yapmakla suçladı. Bu tarz suçlamalar, iki taraf arasında kutuplaşmaya yol açmaktır.” dedi.
Kosovalı karar alıcılarda, Sırbistan’ın Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’nın desteğini alarak revizyonist politikalar yürütebileceği yönünde bir endişe bulunduğunu ifade eden Korkmaz, “Sırbistan, kendisini Balkanlarda bazı değişiklikler isteyebilecek konumda olan bir ülke olarak görmektedir. Kosova da kaygılarını bu tarz saldırıları örnek göstererek yüksek sesle dile getirmeye başlamıştır.”değerlendirmesinde bulundu.
Son olarak Korkmaz, Belgrad yönetiminin temel hedefinin Kosova’yı yeniden sınırları içerisine dahil etmek olduğunu öne sürdü.
Saldırılar, Kosova polisinin organize suçlarla mücadele kapasitesini ölçmek için yapıldı.
Saldırılardan önce Kosova polisinin ülkenin kuzeyinde organize suçlara karşı bir dizi çalışma yaptığını belirten Kosova Güvenlik Araştırmaları Merkezi (KCSS) Araştırmacısı Shpat Balaj, ekonomik ve siyasi çıkarları olan bazı aktörlerin çıkarlarının bu çalışmalardan etkilendiğini ve Belgrad’ın bölgedeki etkisini sürdürme çabalarını en aza indirgendiğini söyledi.
Saldırıların Kosova polisinin organize suçlarla mücadele kapasitesinin test edilmesi amacıyla yapıldığını öne süren Balaj, “Kuşkusuz bu saldırılar, Belgrad’daki yetkililerin bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiştir. Gelişmeler, Milan Radoijcic gibi ülkenin kuzeyinde bulunan önemli organize suç unsurları ve bunların güvenliğini sağlayan Vucic rejimiyle yakından ilişkilidir. Dolayısıyla Sırbistan Hükümeti, bölgedeki organize suç unsurlarını siyasi bir araç olarak kullanarak Kosova’yı istikrarsızlığa sürüklemeye çalışmaktadır.” dedi.
Balaj, saldırılan uluslararası toplum tarafından görmezden gelindiğini vurgulayarak “AB, Sırbistan karşısında taviz vererek istemeden Kosova Polisi gibi kurumların güvenilirliğini azaltıyor. Suç teşkil eden ve siyasete zarar veren eylemler, tüm aktörler tarafından şiddetle kınanmalı, organize suçla mücadele ve Sırp toplumunun refahı ve güvenliğinin iyileştirilmesi, güçlü bir şekilde desteklenmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna’daki savaş bu bölgeyi etkiliyor.
Kosova’nın kuzeyinde yaşayan Sırplarla olan anlaşmazlığın uzun yıllardır devam ettiğini hatırlatan Emekli Albay Mümtaz Aydemir, bölgede etnik milliyetçiliğin güçlü olması sebebiyle bu tür gelişmelerin yaşanabileceğine dikkat çekti. Aydemir, “Sırbistan, Kosova’daki varlığını sürdürmek için buradaki unsurlarını kullanmaya çalışıyor. Kosova da Arnavut yanlısı bir politika benimsiyor ve kendisini AB ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nde (NATO) görmek istiyor. Ukrayna’daki savaş burayı da etkiliyor. Ayrıca olaylara Rusya’nın da etkisi olabilir.” dedi.
ABD ve AB Büyükelçilerinin Kosova’ya spekülasyon yapmama çağrısında bulunan uyarılarına da değinen Aydemir, “Ukrayna’da olaylar karışıkken bir de Balkanlarda bir sorun çıkması istenmiyor. Bu yüzden Batı, olayların tırmanması için bu tür uyarılar yapıyor.” ifadelerine yer verdi.
İki ülkenin farklı etnik yapılara sahip olması, çatışmaları kaçınılmaz kılıyor.
Kosova Hükümeti tarafından terör saldırısı olarak nitelendiren eylemleri, iki ülke arasındaki ilişkiler bağlamında ele alan Emekli Büyükelçi Murat Bilhan, iki ülke vatandaşlarının aynı coğrafyada yaşamalarına rağmençok farklı etnik, dini ve kültürel yapılara sahip olduğunu ve bundan dolayı çatışmaların kaçınılmaz hale gelebildiğini söyledi.
Bilhan, “Nasıl ki Kiev, Ruslar için bir bakıma kutsallık taşıyorsa, Kosova da Sırp milliyetçileri için aynı anlamı taşımaktadır. Sanırım bu kutsallık atfetme olayı, Slavlara mahsustur. Halbuki bu coğrafyada üçüncü ülkelerin burayı yönetmesiyle tarihi çözümler üretilebilmiştir. Romalılar ve Osmanlılar buna örnek gösterilebilir. Eski Kosova’dan farklı olarak günümüzde bu küçük toprak parçasına Slavlar egemen değil; Arnavut asıllılar çoğunluğu (%92) oluşturmakta ve egemenlik onlara verilmiş durumda. Bunun hazmedilmesi, özellikle de Yugoslavya’nın dağılmasından sonra Sırplar açısından çok zor olmuştur.” şeklinde konuştu.
Saldırılar, Belgrad’ın kafa karışıklığı yaratmak için oynadığı bir oyun.
Kosova’nın kuzeyindeki sorunların Balkanların en kırılgan meselelerinden biri olduğunu söyleyen Gazeteci Alban Bogaj, “Kosova, özellikle de organize suçların işlendiği ve bazı çetelerin oluştuğu bu bölgede daha fazla egemenlik kurmayı ve bölgesel istikrarı sağlamayı amaçlıyor. Kosova’nın bu bölgesi, son 20 yılda devam eden gerilimlerle tanınıyor. Ayrıca bölge, Sırbistan tarafından finanse edilen yapılar aracılığıyla Kosova’da etnik gruplar arası gerilimi kışkırtmak ve Batı’ya şantaj yapmak için kullanılıyor.” dedi.
Bogaj, Kosova’nın kuzeyinde Kosova polisine yönelik saldırılar, Belgrad yönetiminin ülkedeki yapılar aracılığıyla kafa karışıklığı yaratmak ve Batı’ya şantaj yapmak için oynadığı bir oyundur.” değerlendirmesinde bulundu.