2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın Politik Yönü: Spor Diplomasisi

Çin’in ev sahipliğinde 4 Şubat 2022 tarihinde başlayan Kış Olimpiyatları’na Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başını çektiği ülkelerin boykot kararı damga vurdu. ABD’nin yanı sıra İngiltere, Kanada, Avustralya, Litvanya, Kosova, Belçika, Danimarka ve Estonya da olimpiyatları boykot ettiklerini açıkladı. Çin’le yaşanan bir çatışma nedeniyle diplomatik boykota katılacağını duyuran Hindistan’la birlikte Yeni Zelanda, Avusturya, Slovenya, İsveç ve Hollanda ise olimpiyatlara Covid-19 salgını nedeniyle temsilci göndermeyeceklerini bildirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in davetlisi olarak olimpiyatların açılış törenine katılan liderler arasında yer aldı.

Olimpiyatların açılış törenine Rusya’nın yanı sıra Kazakistan, Kırgızistan, Singapur, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Sırbistan, Bosna Hersek, Polonya ve Mısır gibi ülkelerin devlet başkanları katıldı. Salgının başlangıcından bu yana yurt dışı temaslarına ara veren Şi ise açılış törenine katılan ülkelerin liderleriyle yüz yüze görüşerek diplomasi trafiğini hızlandırdı.

Boykot tartışmalarının gölgesinde düzenlenen Kış Olimpiyatları’nı Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ne (ANKASAM) değerlendiren uzmanlar, Olimpiyatların siyasal bir araç haline geldiği görüşündeler.

ANKASAM Danışmanı Dr. Emre Ozan: Olimpiyatların yeniden siyasallaştığı ve boykotun gündeme geldiği bir sürece girildi.

2022 Kış Olimpiyatları’nı değerlendiren ANKASAM Danışmanı Dr. Emre Ozan, ABD’nin boykot kararının Batılı ülkeleri cesaretlendirdiğini söyledi. Boykotun, Çin tarafından iç meselelere müdahale olarak yorumlandığını belirten Ozan, “Olimpiyatlar geçmişte de bu tür boykotlara defalarca sahne olmuştur. Özellikle Soğuk Savaş yıllarında Doğu ve Batı bloğunun temsilcileri birbirlerini birçok kez boykot ettikleri bilinmektedir. Fakat Soğuk Savaş sonrası dönemde sporun birleştirici ruhu daha fazla önem kazanmıştır. Hatta birbiriyle sorunlar yaşayan ve çatışan ülkelerin sporcuları bile, karşı karşıya geldikleri müsabakalarda dostluk mesajları vermişlerdir. Fakat şimdi olimpiyatların yeniden siyasallaştığı ve boykotun gündeme geldiği bir sürece girildi.” açıklamasında bulundu.

Uluslararası İşbirliği Merkezi Müdürü Dr. Zhangiu Zhou: ABD’nin boykot girişimi başarısız oldu.

2022 Kış Olimpiyatları vesilesiyle Çin karşıtı ülkelerin sporu politize ettiğini belirten Dr. Zhangiu Zhou, olimpiyatların sabote edilmesi için Çin karşıtı ülkeler tarafından sporculara rüşvet teklif ettiklerini öne sürdü.

Pekin’in Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapması konusunda uluslararası toplumun desteğini kazandığını iddia eden Zhou, ABD’nin boykot girişimlerinin başarısız olduğunu ve çok sayıda devletin liderinin olimpiyatlara katıldığını söyledi. Zhou, “18 ABD’li hükümet yetkilisi, Kış Olimpiyatları’na katılmak için vize başvurusunda bulundu. Bunlardan 15’i Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, 3’ü de Savunma Bakanlığı yetkilisiydi” dedi.

Zhou, “Kış Olimpiyatları, Covid-19 salgını sürecinde düzenleniyor. Çin, tüm hazırlıklarını yaptı ve sporculara odaklanmaya devam edecek. Pekin yönetimi, sporcuların ve ilgili personelin sağlık ve güvenliğini sağlama konusunda tam yetkinliğe sahiptir. Çin halkı, olimpiyatlara katılan ülkelerin ve uluslararası kuruluşların sporcularını, personelini ve ilgili ülkelerin liderlerini sıcak bir şekilde karşılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahri Erenel: Olimpiyatlarda spordan çok Putin-Cinping görüşmesi konuşuldu.

Doç. Dr. Fahri Erenel, “Spor üzerinden siyasetin yürütülmesine engel olunamadığını görüyoruz. 2008 Pekin Olimpiyatları’nın birinci gününde Rusya ile Gürcistan’ın silahlı çatışmaya girdikleri hatırlanmaktadır. Şimdi ise Çin’de düzenlenen Kış Olimpiyatları’nda siyasetin ön plana çıktığı görülüyor.” ifadelerini kullandı.

Olimpiyatların Rusya-Ukrayna geriliminin yaşandığı bir dönemde düzenlendiğine dikkat çeken Erenel, spordan ziyade katılım sağlayan liderlerin konuşulduğunu söyledi. Erenel “1980 ve 1984 yıllarında olimpiyatlar Soğuk Savaş’ın iki bloğu arasında kapsamlı boykota sahne olmuştu. Bu nedenle de dört yıl boyunca olimpiyatlar için emek veren sporcuların hazırlıkları boşa gitmişti.” dedi. Öte yandan Erenel, 1971 yılında düzenlenen Dünya Masa Tenisi Şampiyonası sonrasında ABD ile Çin arasındaki gerilimi düşüren “Ping Pong Diplomasisi” örneğini vererek bu tür boykot kararlarının nadiren de olsa olumlu sonuçlar ortaya çıkardığını belirtti.

Erenel, mevcut durumda alınan boykot kararlarının geçmiş boykotlardan farklı olduğuna dikkati çekerek, “Geçmişte bu tür boykotlar belli sorunlara dikkat çekmeyi başarırdı ama önemli bir değişiklik yaratmazdı ve bu sebeple kaybeden sadece sporcular olurdu. Dört yıl boyunca dünyanın en büyük spor organizasyonuna katılmayı bekleyen ve buna hazırlanan sporcuları da boykota dahil etmek onlara haksızlık olurdu. Fakat bu sporcular da oyunlar esnasında verdikleri mesajlarla, eylemleriyle, çeşitli sembollerle boykota destek olabilirler. Aslında bu tür mesajlar, hükümetlerin vermeye çalıştığı tüm mesajlardan daha etkili olabilir. Çin’in en çok kaygılandığı konulardan birinin de bu olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Emekli Büyükelçi Aydın Nurhan: ABD, Kış Olimpiyatları’nı “otoriter rejimlerin şov ortamı” olarak gösteriyor.

ABD’nin Kış Olimpiyatları’nı boykot ettiğine dikkati çeken Emekli Büyükelçi Aydın Nurhan, “Son organizasyonlarda Batılı devletlerin dışındaki ülkelerden katılım sağlayan sporcuların daha çok madalya almaya başladıkları görülüyor.” dedi.

Batı’nın olimpiyatlarda eski üstünlüğünü kaybettiğini belirten Nurhan, olimpiyatların otoriter ülkelerin propaganda aracı haline geldiğini söyledi. Türkiye’nin diplomatik boykota katılmadığının altını çizen Nurhan, “Türkiye, Batı’nın oyununa gelmiyor.” diye konuştu.

Gazeteci Mehmet Emre Öztürk: Kış Olimpiyatları fırsata çevrilecek.

ABD ile Çin arasında yaşanan gerilimin olimpiyatlara sıçradığını belirten Gazeteci Mehmet Emre Öztürk, olimpiyatların kamu diplomasisi kapsamında fırsata dönüştürülmek istendiğini söyledi. Öztürk, “Boykot kararı, yaşanan ideolojik ve politik çekişmeleri olimpiyatlar üzerinden meşrulaştırma amacıyla ABD’nin müttefiklerine uyguladığı üstü kapalı bir baskı olarak değerlendirebilir. Öyle ki; Asya-Pasifik’te ABD’nin Japonya’nın ardından en çok ihtiyaç duyduğu ve güvendiği Güney Kore’nin boykot kararını açık şekilde reddetmesi, ülkelerin ABD’yle ortak hareketten kaçınmaya başladığının göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Putin ile Şi arasındaki görüşmeye değinen Öztürk, “ABD’nin Çin’e karşı başlattığı kutuplaştırma kampanyası, karşı tarafın da aksiyon almasını beraberinde getirmiştir. Çin-Rusya ilişkileri, Batı’ya karşı ortak bir politika üretildiğine işaret etmektedir.” ifadelerini kullandı.


Sibel MAZREK
Sibel MAZREK
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayan Sibel Mazrek, yüksek lisans eğitimine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda devam etmektedir. Çeşitli medya kuruluşlarında muhabirlik, spikerlik sunuculuk görevlerini üstlenen Mazrek, ANKASAM'da Medya Koordinatörü olarak çalışmalarına devam etmektedir.