Tarih:

Paylaş:

Güney Kore’nin Azalan ve Yaşlanan Nüfusu

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Güney Kore’nin önemli siyasi partileri, nüfus düşüşünü önlemek amacıyla Nisan 2024 tarihli seçimler öncesinde açıklanan planlarında daha fazla kamu konutu ve kolay kredi vaat etmişlerdir. 2025 yılında Güney Kore’nin “süper yaşlanan” bir toplum haline gelmesi beklenmektedir. Buna göre nüfusun 2072 yılında 51,6 milyondan 36,2 milyona düşeceği tahmin edilmektedir. Hükümetin açıkladığı yeni taahhütler ise ekonomi ve nüfus alanındaki endişeleri hafifletmeyi amaçlamaktadır.[i]

2024 yılında Güney Kore’nin doğurganlık oranında önemli bir değişiklik beklenmektedir. Bu kapsamda bir kadının ortalama doğurduğu çocuk sayısının 0.68’e düşeceği öngörülmektedir. Bu, 2021 yılında Japonya’da 1.3 ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 1.66 olan rakamlarla karşılaştırıldığında endişe verici bir durum yaratmaktadır. Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol, Halkın Gücü Partisi’nin pro-iş dünyası gündemini destekleyen ve bunun yanı sıra ailelerin hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan politikalarını vurgulamıştır. Bu politikalar; ebeveynlere daha uzun izin süreleri verilmesine, esnek çalışma imkanlarının genişletilmesine ve işverenlere vergi indirimleri sunulmasına odaklanmaktadır.[ii]

Seul’un endişeleri; yaşlanan bir nüfusla birlikte hem sanayi hem de askeri anlamda geri düşmekten kaynaklanmaktadır. Nitekim bir ülkenin nüfusunun yaşlanması, o ülkenin demografik ve nüfus yapısında önemli ölçüde bir değişime sebep olacaktır.Dahası bu değişim, ülkenin iş dünyası için de potansiyel riskleri içerisinde barındırmaktadır. Nüfusun yaşlanması beraberinde üretkenliğin azalmasını ve dış politikadaki ekonomik ilişkileri de etkilemektedir. Zira yaşlı nüfusa sahip toplumlar yenilikçi güçlerini kaybetmektedirler. Çünkü böylesi bir durumda daha az çalışma çağındaki insan ekonomiye katılmaktadır. Nitelikli işçi arzında daralma yaşanmakta ve talep gören rollerin istihdamının azalması durumu meydana gelmektedir. Bu durum da bahse konu durumun yaşandığı ülkenin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.

Demokrat Parti ise çoğunluğunu korumak için kampanya yaparken, genç ailelere daha fazla kamu konutu ve çocuk sahibi olanlara vergisiz çocuk yardımlarıyla birlikte iptal edilecek düşük faizli krediler sözü vermiştir. Yeni evli çiftlere, çocuk sahibi olmaları durumunda piyasa fiyatlarının altında kiralık konut satın alma seçeneği de sunulacaktır.[iii]

Rekabetin okul öncesi yıllarda başladığı bir toplumda konut ve eğitim maliyetleri, her yıl daha az genç insanın evlenmesi ve ailelerin yaşlılık dönemlerinde daha az çocuk sahibi olmasının nedenleri olarak gösterilmiştir. Hükümet verilerine göre, 2022 yılında beş yıl veya daha az süreyle evli olup çocuksuz olan çiftlerin oranı yüzde 46.4 ile rekor kırmıştır.[iv]

Bu durumda, Güney Kore’nin nüfus düşüşüyle başa çıkma stratejileri, ülkenin demografik sorunlarına yönelik alınan önlemlerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. İlk olarak, siyasi partilerin nüfus politikalarına odaklanmış olmaları, ülkenin gelecekteki demografik sıkıntılarını çözmeye yönelik çabanın bir göstergesidir. Bu durum, nüfusun hızla yaşlanması ve düşük doğurganlık oranları nedeniyle ortaya çıkan “ulusal yok olma” endişesini yansıtmaktadır.

Özellikle, hükümetin önerdiği konut politikaları ve ekonomik teşvikler, genç aileleri destekleyerek nüfus artışına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Ancak bu politikaların başarılı olabilmesi için daha geniş bir perspektifte ele alınması gerekebilir. Örneğin ekonomik zorluklar, kariyer odaklı yaşam tarzları ve eğitim maliyetleri gibi faktörler, aile kurma ve çocuk sahibi olma kararlarını etkileyebilir. Bu nedenle, sadece konut ve ekonomik teşviklerle değil, aynı zamanda eğitim, iş yaşamı ve sosyal politikalarla bütünleşik bir strateji izlemek önemli olacaktır.

Güney Kore’nin bu sorunla başa çıkma çabalarının uluslararası karşılaştırmalara dayanması da dikkate değerdir. Örneğin Japonya ve ABD’nin benzer demografik sorunları nasıl ele aldığı incelenebilir. Bu karşılaştırmalar, etkili politika önerileri geliştirmek ve benzer sorunlarla karşılaşan diğer ülkeler için öğrenilen dersler sağlamak açısından önemlidir.

Sosyal politikalara dair bunlar yaşanırken bölgesel konjonktür de hızla değişmekte ve günden güne kırılganlaşmaktadır. Bu anlamda Asya-Pasifik Bölgesi git gide askerileşmektedir. Bu durum ortaya çıkmasında Kuzey Kore’nin nükleer denemelerinin oldukça önemli bir etkisi vardır. Güney Kore de gerek jeopolitik konumlanışı gerekse de tarihi anlaşmazlıklar çerçevesinde bahse konu olan tehdidi en yakından hisseden devletlerin başında gelmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında Seul’un önemli bir askeri güce ve güvenlik sistemine sahip olması gerektiği sonucuna varılabilir. Zira azalan ve yaşlanan bir toplumla bunu elde edebilmek mümkün değildir. Bu bağlamda hem güvenlik hem de Asya-Pasifik Bölgesi’nin askeri konjonktürü dikkate alındığında Güney Kore’nin söz konusu demografik değişimle mücadele etmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.  Sonuç olarak Güney Kore’nin nüfus politikaları, ülkenin demografik zorluklarına karşı önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.


[i] “South Korean Parties Promise Homes, Loans in Steps to Boost Population”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/south-korean-parties-promise-homes-loans-steps-boost-population-2024-01-18/, (Erişim Tarihi: 18.01.2024).

[ii] Aynı yer.

[iii] Aynı yer.

[iv] Aynı yer.

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.