Analiz

G7’nin Ortak Çizgisi: Rus Varlıkları

Kredi yönetiminin kim tarafından yapılacağı, gelecekteki karların nasıl tahmin edileceği ve Rusya’yla barış anlaşması yapılması halinde durumun ne olacağı belli değildir.
ABD, bu varlıklardan elde edilecek olan geliri öne çıkarmak adına bir tahvil ihraç etme ya da daha muhtemel olarak Ukrayna’ya yakın vadede 50 milyar dolara kadar kredi sağlama seçeneklerini değerlendirmektedir.
G7’nin Ukrayna için tahvil ihraç etme fikri, ABD’nin şu anda dondurulan varlıklardan elde edilen gelir akışıyla desteklenen bir kredi önerisiyle zemin kaybetmiş görünmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

24-25 Mayıs 2024 tarihlerinde G7 finans şeflerinin İtalya’da bir toplantı gerçekleştirecekleri duyurulmuştur. Bu toplantı, dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna’nın savaş çabalarını desteklemek amacıyla nasıl kullanılacağı ve Çin’in kilit pazarlarında artan ihracat becerisine nasıl yanıt verileceği konusunda gerçekleşecek ortak bir zemin arayışıdır.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, İtalya, Almanya, Kanada, Japonya ve İngiltere gibi sanayi bakımından gelişmiş nitelikte olan ülkelerin bir araya gelerek finansal krizler, para sistemleri ve petrol sıkıntısı gibi konuları ele aldıkları bu topluluk, Moskova’nın 2022 yılında Ukrayna’ya saldırısının ardından dondurulan yaklaşık 300 milyar dolar değerindeki Rus finansal varlıklarının en iyi ne şekilde kullanılacağı konusunda haftalardır fikir alışverişinde bulunmaktadır.[1]

ABD, bu varlıklardan elde edilecek olan geliri öne çıkarmak adına bir tahvil ihraç etme ya da daha muhtemel olarak Ukrayna’ya yakın vadede 50 milyar dolara kadar kredi sağlama seçeneklerini değerlendirmektedir. Ancak birçok yasal ve teknik açıdan problemin çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda Stresa’da detaylı bir anlaşmaya varılmasının pek mümkün olmayacağı, dolayısıyla 15-17 Haziran 2024 tarihleri arasında Puglia’da bir araya gelinerek bu toplantıda bir teklif sunmayı hedefleyen gayri resmi görüşmelerde bulunulması olasıdır.

Ancak G7’nin Ukrayna için tahvil ihraç etme fikri, ABD’nin şu anda dondurulan varlıklardan elde edilen gelir akışıyla desteklenen bir kredi önerisiyle zemin kaybetmiş görünmektedir. Bu durum, Ukrayna’nın büyük mali sorunlarını çözmek için atılan bir adım olacak ve aynı zamanda ABD’de yaşanabilecek olası siyasi karışıklıklardan sonra Ukrayna’ya gelecek yardımları koruyacaktır. Kredi yönetiminin kim tarafından yapılacağı, gelecekteki karların nasıl tahmin edileceği ve Rusya’yla barış anlaşması yapılması halinde durumun ne olacağı belli değildir. Bu sebepten dolayı Avrupalı yetkililer bu konuda temkinli davranmayı tercih etmiş ve sürecin uzayabileceğini belirtmiştir. Avrupa’nın bu korkuları, ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’ya yardım etmek için Rusya’nın dondurulan varlıklarının tamamına el koymaya yönelik daha iddialı planlar için neden fazla destek toplayamadığını açıkça ifade etmektedir.

İtalya Maliye Bakanı Giancarlo Giorgetti, bu yıl G7 başkanlığını üstlenen bir yetkili olarak, Şubat ayında yaptığı bir konuşmada Rus devlet varlıklarına el koymak için yasal bir temel bulmanın oldukça zor ve karmaşık bir durum olduğunu ifade ederken, Fransız mevkidaşı Bruno Le Maire ise, yasal bir temelin mevcut olmadığını savunarak daha net ifadeler kullanmıştır.[2]

Endonezya ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, AB başkentlerindeki varlıklarına el konulmaması için baskı yaparak kendi rezervlerinin Avrupa’da tutulmasından oldukça endişe duymaktadır. Endişenin asıl sebebi ise paralarının güvende olup olmadığı konusudur. Ancak ABD, Rusya’nın saldırganlık politikalarına karşı meşru şekilde mal varlığına el koyma hakkını savunmaktadır. Aynı zamanda paraların Avrupa’da tutulması, ABD’nin tek taraflı eylemlerini etkisiz hale getirmektedir. Diğer ülkeler de özellikle G7 ülkelerinin ekonomileri üzerindeki etkisi göz önüne alındığında Rusya’nın bu savaşından olumsuz etkilenmiş ve bu nedenle Moskova’yı saldırganlığı durdurmaya zorlamak için adımlar atmaya çalışmıştır.[3]

Kongre tarafından kabul görmüş dış yardım paketi, ABD’ye Rus varlıklarına el koyma yetkisi vermiştir. ABD’nin Rus devlet varlıklarında sadece 5 milyar dolarlık bir paya sahip olması sebebiyle ABD’nin daha sert bir tutum sergilemesi, Avrupalı devletlere göre daha kolaydır.

Rusya’ya yönelik bu yaptırımlara ek olarak Batı’nın Çin’e karşı da bir ticaret savaşına yöneldiği söylenebilir. Küresel ticaret beklentileri, ABD’nin Çin’den ithal edilen elektrikli araç pilleri, bilgisayar çipleri ve tıbbi ürünler grubuna sert artışlar duyurmasının ardından İtalya Maliye Bakanı, ABD’nin adımlarının yol açtığı gerilimlerin bir ticaret savaşına dönüştüğünü belirtmiştir.[4] Bu, aynı zamanda küresel ticaretin parçalanma riskini de ortaya koymaktadır.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, 22 Mayıs 2024 tarihinde Frankfurt’ta yaptığı bir açıklamada, ABD ve Avrupa’nın Çin ithalatından kaynaklanan “riskleri” stratejik ve birleşik bir şekilde ele almanın gerekliliğini vurgulamış ve bu adımın Atlantik’in her iki yakasında da desteklenmesiyle beraber yerli temiz enerji endüstrilerinin gelişiminin destekleneceğini belirtmiştir.

Stresa’da ele alınacak diğer konular arasında yapay zekanın küresel ekonomideki yeri ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar hakkında genel bir durum değerlendirmesi de yapılması beklenmektedir. İtalya, yapay zekanın istihdam ve eşitsizlik üzerindeki etkisine odaklanmayı hedeflemektedir.

Moskova’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından dondurulan Rus finansal varlıklarının en iyi şekilde nasıl kullanılacağı konusunda fikir alışverişinde bulunulan bu toplantıda, G7’nin Ukrayna’ya tahvil ihraç etme fikri, ABD’nin dondurulan varlıklardan elde edilen gelir akışıyla desteklenen kredi önerisiyle zayıflamış görünmektedir. Kredi yönetimi, muhtemel olarak gelecekteki karların tahmin edilmesi ve Rusya ile barış anlaşması durumunda belirsizliğini koruyacaktır.

Sonuç olarak ABD ve İngiltere’nin daha iddialı planlar için destek toplayamamasının sebebi olarak Avrupalı devletlerin kendi rezervleri hakkında duydukları endişe gösterilmektedir. ABD’nin Çin’den ithal edilen ürünlere getirdiği sert artışlar ise küresel ticarette gerilimlere neden olmuş ve ticaret savaşı riskini artırmıştır. İtalya Maliye Bakanı, bu durumun küresel ticaretin parçalanma riskini de beraberinde getirdiğini vurgulamıştır. ABD Hazine Bakanı ise ABD ve Avrupa’nın Çin ithalatından kaynaklanan “riskleri” stratejik bir şekilde ele alması gerektiğine dikkat çekmiştir.


[1] “G7 finance chiefs seek common line on Russian assets, China”, Reuters, https://www.reuters.com/world/g7-finance-chiefs-seek-common-line-russian-assets-china-2024-05-22/, (Erişim Tarihi: 22.05.2024).

[2] “G7 says full confiscation of Russian assets no longer on the table, seeks alternatives”, UNN, https://unn.ua/en/news/g7-says-full-confiscation-of-russian-assets-no-longer-on-the-table-seeks-alternatives-ft, (Erişim Tarihi: 21.05.2024).

[3] Aynı yer.

[4] Aynı yer.

Yaren ÜVEZ
Yaren ÜVEZ
Yaren ÜVEZ, 2023 yılında Kapadokya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden ‘‘Türkiye’nin AB’ye Katılım Müzakereleri Süreci’’ balıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. Aynı yıl Kapadokya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler dalında başladığı yüksek lisans eğitimini halen sürdürmektedir. İyi derecede İngilizce bilen Yaren’in başlıca ilgi alanları; Avrupa Birliği, uluslararası güvenlik ve uluslararası hukuktur.

Benzer İçerikler