Soğuk Savaş sonrası dönemde pozitivist epistomoloji ile post-pozitivist ontolojiyi içerisinde barındıran ve uluslararası ilişkiler literatürüne “Üçüncü Yol” olarak damgasını vuran konstrüktivist (sosyal inşacı) yaklaşım, 21. yüzyılda dünya siyasetinin kavranmasında önemli bir teori olarak yükselmeye başlamıştır. Dolayısıyla kimliğin devletin dış politikasındaki önemi ortaya çıkmış ve...