Tarih:

Paylaş:

Azerbaycan’ın Türk Konseyi Dönem Başkanlığı’ndan Türk Devletleri Teşkilatı’na

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Karabağ Zaferi’nin Türk Dünyası’nın bütünleşmesine katkıları nelerdir?

Azerbaycan, Türk Konseyi kurulduğu dönemden itibaren teşkilatın içinde bulunmuş ve aktif görevler üstlenmiştir. Örgütün kurucu üyelerinden biri olması sayesinde Azerbaycan, örgütün temel işleyişine ve yürütülen süreçlere hakimdir. Ayrıca bilindiği üzere Türk Konseyi, dönem başkanlığı 2020 yılında Türkiye’ye devredilecekti. Lakin Covid-19 salgını nedeniyle bu gerçeklememiştir. Bu sebeple iki yıllık zaman diliminde Azerbaycan hem salgınla mücadele etmiş hem İkinci Karabağ Savaşı’nı verirmiş hem de Türk Konseyi’ndeki sorumluluklarını yerine getirirken büyük bir özveri göstermiştir. Bunların hepsinde de muvaffak olmuştur.

Diğer yandan Azerbaycan’ın dönem başkanlığında Türk Konseyi, önemli bir kazanım elde etmiştir. Bu kazanım, Azerbaycan-Türkmenistan ilişkileri çerçevesinde şekillenmiştir. Bilindiği gibi Azerbaycan ve Türkmenistan, Hazar Denizi’ndeki Dostluk Enerji Sahası üzerinde uzlaşmıştır. Söz konusu uzlaşı, Türkmenistan gibi önemli ve değerli bir aktörün Türk Konseyi’ne kazandırılmasında etkili olmuştur. Azerbaycan’ın bu tutumu, Türk Konseyi’nin bir dostluk ve istikrar konseyi olduğunu ve barış havzası oluşturmaya çalıştığını dünyaya kanıtlamıştır.

Azerbaycan’ın Türk Konseyi’ndeki rolü nedir?

Açıkçası Karabağ Zaferi hem Azerbaycan hem de Türk Dünyası için bir dönüm noktasıdır. Çünkü 30 yıllık hukuksuz işgal sona erdirilmiştir. Bu sayede Azerbaycan, toprak bütünlüğünü sağlayarak uluslararası siyasetteki prestijini arttırmıştır. Kuşkusuz Türk Dünyası’nın bir üyesi olan Azerbaycan’ın kazandığı zafer, tüm Türk Dünyası’nın zaferidir.

Ayrıca Bakü, İkinci Karabağ Savaşı sonrası imzalanan ateşkesle Azerbaycan-Nahçıvan arasında Zengezur Koridoru’nun açılmasını Erivan’a kabul ettirmiştir. Zengezur Koridoru, sadece Azerbaycan topraklarını bağlamayacak; aynı zamanda Türkiye-Kafkasya-Orta Asya hattında kesintisiz kara bağlantısını da sağlayacaktır. Böylece Türk Dünyası ülkeleri, kendi oluşturdukları Orta Hat üzerinden daha kolay ve daha kısa yoldan birbirleriyle kesintisiz bağ kuracaklardır. Bu vesileyle Orta Asya ve diğer Asya ülkeleri, Batı Dünyası ile Zengezur Koridoru üzerinden bağlantı kurarak Türk Dünyası’nın jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik gücünü ve işbirliğini de arttıracaktır.

Son olarak dünyaya Azerbaycan üzerinden açılacak olan Türkmenistan, kurulan dostluk ve işbirliği sayesinde Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olmuştur. Bu da Azerbaycan’ın haklı Karabağ Zaferi’nin Türk Dünyası’na bir yansımasıdır.

Türkiye’nin dönem başkanlığından beklentiler nelerdir?

Türkiye, uzun yıllardır üstlendiği görevler neticesinde uluslararası örgütleri yönetme ve sorumluluklarını yerine getirme konusunda tecrübelidir. Öncelikle Türkiye’den beklenti, ülkelerin aldığı ortak kararların hayata geçirilmesidir. Bununla birlikte Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinden ülkeler arasındaki ekonomik, sosyal, kültürel ve bilimsel yakınlaşmanın artması arzulanmaktadır. Bu kapsamda Türk Dünyası’nın ortak çıkarları önceleyerek karşılıklı saygı çerçevesinde hareket etmesi ve müşterek kararlar alması gerekmektedir. Türkiye’nin bunu başaracak gücü ve kapasitesi vardır.

Türkiye’ye dair mühim beklentilerden biri de Türk Dünyası’nı bir araya getirmektir. Elbette bu süreçlerden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) dışlanması beklenemez. Nitekim İstanbul Zirvesi’nde KKTC’nin Türk Dünyası’nın sözde değil; özde bir parçası olduğu teyit edilmiştir. Bu son derece önemlidir.

Son olarak belirtmek gerekir ki; Türk Devletleri Teşkilatı, ortak kültür ve medeniyet değerleri üzerinden bir barış, refah ve istikrar havzası kurmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle Ankara’nın Avrasya’nın kalbinde, Orta Asya’dan Kafkasya’ya ve Türkiye’ye uzanan bir barış, refah ve güvenlik havzası inşa etmesi beklenmektedir. Özellikle Afganistan’da yaşanan gelişmeler, Türk Dünyası’nın güvenliği ve çıkarları için büyük önem arz etmektedir. Bu ise Türk Dünyası devletlerinin Türkiye’yi desteklemesi ve dayanışma halinde bulunmaları sayesinde gerçekleşecektir.

ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol’un “Prezident İlham Əliyevin “Türk Dünyasının Ali Ordeni” ilə təltif olunması tarixi Zəfərə verilən yüksək qiymətdir” başlıklı değerlendirmeleri, 13.11.2021 tarihinde azertag.az’de Azerbaycan Türkçesiyle yayınlanmıştır.

Yazının tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, ASAM’ın Genel Koordinatörlük görevini de bir dönemliğine yürütmüştür. 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında “Arayış”, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yapmıştır. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Prof. Erol, 2006 yılından itibaren Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde de dersler vermiştir. Prof. Erol’un başlıca ilgi ve uzmanlık alanları ve bu kapsamda lisans, master ve doktora seviyesinde verdiği derslerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “Jeopolitik”, “Güvenlik”, “İstihbarat”, “Kriz Yönetimi”, “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”, “Türk Dış Politikası”, “Rus Dış Politikası”, “ABD Dış Politikası”, “Orta Asya ve Güney Asya”. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan Prof. Erol’un; “Avrasya Dosyası”, “Stratejik Analiz”, “Stratejik Düşünce”, “Gazi Bölgesel Çalışmalar”, “The Journal of SSPS”, “Karadeniz Araştırmaları gibi” akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, “Bölgesel Araştırmalar”, “Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları”, “Gazi Akademik Bakış”, “Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri”, “Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler”, “Demokrasi Platformu” dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmekte, editör kurullarında yer almaktadır. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.