Avustralya-Filipinler Yakınlaşması ve Çin’in Çevrelenmesi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, 25 Ağustos 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, ülkesinin Güney Çin Denizi’nde güvenlik çıkarlarının bulunduğunu ve ortak devriyeler konusunda Filipinler’le daha yakın çalışacaklarını söylemiştir.[1] Bu bağlamda, 14-31 Ağustos 2023 tarihleri arasında 2.000’den fazla Avustralyalı ve Filipinli askeri personel, Güney Çin Denizi’nde Alon Tatbikatları icra etmektedirler.[2]

Avustralya, Japonya ve Filipinler, ağustos ayının ortalarında, bölgede ortak deniz devriyeleri düzenlemişlerdir. Buna ek olarak Filipinler ve Avustralya donanmalarının Güney Çin Denizi’nde ilk ortak devriyelerini de yakında gerçekleştirecekleri açıklanmıştır.[3] Ayrıca Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’nin savunma işbirliğini görüşmek üzere eylül ayında Filipinler’i ziyaret etmesi beklenmektedir. Filipinler, Tayvan Boğazı ve çevresinde çıkacak olası bir çatışma riskine karşılık deniz işbirlikleri yoluyla bölgedeki ortaklarını genişletmeye çalışmaktadır.  

Avustralya, Japonya ve Filipinler arasındaki ortak devrilere ABD’nin katılmaması dikkat çekmiştir. Benzer şekilde Filipinler, ağustos ayının son haftasında Güney Çin Denizi’nde düzenlenen ABD-Japonya-Avustralya ortak tatbikatına lojistik kısıtlılıklar nedeniyle katılamamıştır. Çin’in Global Times Gazetesi’ne göre; söz konusu lojistik sınırlamalar, Manila’nın ABD ve Çin arasında bir denge kurması için bir bahane olabilir.[4] Bu bağlamda Filipinler’in özellikle Avustralya ve Japonya gibi bölgesel ortaklara yöneldiği ve ABD’nin baskısından kurtulmak istediği tahmin edilmektedir.

Filipinler, bu yılın başında ABD’nin kullanımı için dört ilave askeri üs tahsis etmişti. Dahası iki ülke, şimdiye kadarki en büyük “Balikatan Askeri Tatbikatı”na imza atmışlardı. Filipinler ve Japonya’nın Tayvan Adasına yakınlığı, ABD’nin Çin’i çevreleme stratejisinde bu ülkelerin kritik rol üstlenmelerine neden olmaktadır. Zira Filipinler, Güney Çin Denizi’ndeki potansiyel bir askeri çatışmada ABD tarafından ileri konuşlanma üssü olarak kullanılmak istenmektedir. Okyanus ötesindeki ABD, Tayvan’daki olası bir çatışmaya hızla müdahil olmakta gecikeceği için burada en büyük zararı Filipinler, Japonya ve Avustralya gibi bölgesel müttefikler görecektir.

Manila yönetimi, Çin’in Tayvan’a operasyon düzenleyebileceğini ve böylelikle savaşın içine çekilebileceği endişesi taşımaktadır. Bunu, bizzat Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos dile getirmiştir.[5] Filipinler, bu savaşta en büyük zararı kendisinin göreceğini fark ederek ABD’yle askeri ortaklıklar kurmaktadır. Manila’nın tamamen ABD’nin peşine takılmak yerine Avustralya ve Japonya’yla işbirliğine de ağırlık verdiği görülmektedir. Yani ABD’nin olmadığı bir bölgesel dayanışma da oluşturulmaktadır.

Filipinler, Tayvan’daki savaş risklerini dağıtmak için son dönemde Avustralya’ya artan bir ilgi göstermektedir. ABD ve Filipinler arasında 1951 tarihli Ortak Savunma Anlaşması vardır.  Diğer yandan Avustralya, Tayvan konusunda ABD’ye destek verme taahhüdünde bulunmamaktadır.[6] Bu yüzden Filipinler’in bizzat Avustralya’yla ikili savunma ortaklıkları kurması beklenmektedir.

Görünen o ki Avustralya, Japonya ve Filipinler, olası bir savaşın en çok kendilerini etkileyeceğini varsayarak ABD’nin yer alamadığı bir bölgesel işbirliği-dayanışma süreci geliştirmeye odaklanmışlardır. Bu bağlamda Avustralya, yalnızca Filipinler’e değil, aynı zamanda Japonya’ya da artan bir ilgi göstermektedir.

ABD, Çin’in çevrelenme stratejisine hız verirken, bölgedeki ikili, üçlü ve dörtlü diyalog mekanizmalarının sayısı da artmaktadır. Asya-Pasifik ülkeleri, Çin’in bölgede bir askeri etkinlik kurmaya çalıştığından endişe etmektedirler. Bu korkuların oluşmasında Batılı devletlerin ve özellikle ABD’nin etkisi büyüktür.

Fakat Filipinler, Avustralya, Hindistan, Fransa ve Endonezya gibi aktörler, ABD’nin ekseninde yer alarak Çin’i ötekileştirmek yerine bölgesel bir ortaklık geliştirmenin daha uygun olabileceğini düşünmeye başlamış olabilirler. Bu durum, ABD’nin Çin’le çevreleme stratejine darbe vurabilir. Asya-Pasifik’te olası bir kriz anında Filipinler, Hindistan ve Avustralya gibi devletler, Çin’e karşı yeterince proaktif bir siyaset izlemezlerse ABD’nin Pasifik’te “Çin karşıtı” bir ittifak kurma hayalleri de suya düşecektir.


[1] “Philippines, Australia to Uphold Law and Order on S. China Sea”, Tvp World, https://tvpworld.com/72249391/philippines-australia-to-uphold-law-and-order-on-s-china-sea, (Erişim Tarihi: 25.08.2023).

[2] “Australia’s Biggest Warship Deployed in Philippine Drills”, Channel New Asia, https://www.channelnewsasia.com/asia/hmas-canberra-australias-biggest-warship-deployed-philippine-drills-3713441, (Erişim Tarihi: 25.08.2023).

[3] “Australia Says It Will Conduct More Joint Patrols with Philippines in South China Sea”, Reuters, https://www.reuters.com/world/australia-says-it-will-conduct-more-joint-patrols-with-philippines-south-china-2023-08-25/, (Erişim Tarihi: 25.08.2023).

[4] “Philippines To Skip US-Japan-Australia Joint Drills İn South China Sea”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202308/1296684.shtml, (Erişim Tarihi: 25.08.2023).

[5] “Marcos Says Philippines Bases Could Be ‘Useful’ If Taiwan Attacked”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/marcos-says-philippines-bases-could-be-useful-if-taiwan-attacked-2023-05-05/, (Erişim Tarihi: 25.08.2023).  

[6] “Australia has ‘Absolutely Not’ Committed to Join US In Event of War Over Taiwan, Marles Says”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2023/mar/19/australia-has-absolutely-not-committed-to-join-us-in-event-of-war-over-taiwan-marles-says, (Erişim Tarihi: 25.08.2023).   

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler