Tarih:

Paylaş:

Avustralya-Çin İlişkilerinde Yumuşama Belirtileri

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çin’in Avustralya Büyükelçisi Xiao Qian, 24 Ocak 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Pasifik bölgesindeki faaliyetlerinin Avustralya için bir endişe kaynağı olmaması gerektiğini belirtmiştir. Kanberra’daki yılın ilk basın toplantısında konuşan Xiao, şu ifadeleri kullanmıştır:[i]

“Pasifik Adaları ülkeleri, Çin ve Avustralya’nın birlikte işbirliği yapabileceği ve birlikte katkıda bulunabileceği bir alandır. Onları iki ülke arasında seçim yapmaya zorlamak yerine Çin’in yaptığı gibi onlara sosyal istikrar, ekonomik kalkınma ve ikili ticaret ilişkileri için yardımcı olunması gerekir.”

Son yıllarda Avustralya’nın Çin’e karşı bir pozisyon alma gayreti dikkat çekmişti. Bunun sebebi Kanberra’nın Batı ekseninde yer almasıdır. Zira Avustralya’nın, hem 1951 yılında ABD ve Yeni Zelanda ortaklığıyla kurulan ANZUS, hem 2017 yılında ABD, Japonya ve Hindistan birlikteliğiyle hayata geçirilen Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) hem de 2021 yılında Birleşik Krallık ve ABD ortaklığıyla kurulan AUKUS çerçevesinde Batı’yla yakın işbirliği yaptığı söylenebilir. Bu da Avustralya’ya güçlü bir Batılı kimlik kazandırmaktadır. Bu durum, beraberinde Kanberra’nın Asya-Pasifik üzerinde Pekin’le rekabet etmesi ve temel olarak ABD temelli kurulan Batı konjonktürünü benimsemesini getirmektedir. Bu da Avustralya’yı ABD ve Batı Bloğu için önemli bir aktör yapmaktadır.

Öte yandan Avustralya Çin’le güçlü ticari bağlara sahiptir. Bu durum da Kanberra’nın Çin’le yürüttüğü rekabeti yalnızca rekabet çerçevesinde tutma ve bahse konu olan bu rekabeti bir sıcak çatışma veya askeri rekabet haline getirmeme niyetini beraberinde getirebilir. Ancak yukarda da bahsedildiği üzere Avustralya’nın Asya-Pasifik Bölgesi’nde dahil olduğu tüm işbirlikleri Washington temelli askeri-güvenlik işbirlikleridir. Bu da aslında Kanberra-Pekin ilişkilerinde görülen karışık durumu ifade etmektedir.

Xiao aynı zamanda Çin’in Asya-Pasifik’teki faaliyetleri ve nüfuzuyla ilgili Avustralya’nın kaygılanması gereken herhangi bir şey olmaması gerektiğini dile getirmiştir. Xiao, “Askeri güce dayalı stratejiler ve askeri amaçlar aramıyoruz. Avustralya’nın herhangi bir kaygı hissetmesine gerek yok” demiştir. Dahası Xiao, 23 Ocak 2024 tarihinde Nauru’nun Çin’i resmi olarak tanımasına değinirken, bu kararın Nauru’nun egemen bir tercihi olduğunu ve Avustralya’nın bu küçük ada ülkesiyle ilişkilerini etkilemeyeceğini söylemiştir. Xiao “Çin ve Nauru arasındaki ilişki, dünyada sadece bir Çin olduğu ve Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğu yönündeki genel fikir birliğinin bir yansımasıdır” demiştir.[ii]

Pekin-Kanberra ilişkilerinde bilhassa “ekonomik sütun” ön plana çıkarılmak istenmektedir. Çünkü Avustralya, Asya-Pasifik üzerinde Batı’yla askeri işbirlikleri içerisindedir. Ancak Çin’le yaşadığı rekabetin dozunu düşürme çabasının da Kanberra’nın Pekin’le olan ilişkilerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Böylesi bir durumda da Pekin’in güvenlik konjonktüründen ayrılmış bir biçimde ekonomik temelli ilişkileri vurgulaması, kayda değer bir husus meydana getirmektedir. Bu, Çin’in Avustralya’yla olan ilişkilerindeki güven inşa etme çabasını öne çıkarmaktadır.

İkili ilişkilere dair konuşan Xiao, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’nin 2023 yılının Kasım ayındaki Pekin ziyaretinden sonra ilişkilerin istikrar kazandığını ve 2020 yılında uygulanan Avustralya ihracatına yönelik bir dizi ticaret engellerinin kaldırıldığını belirtmiştir.  Çin’in ilişkiyi daha da iyileştirmeye yönelik “iyi momentumu sürdürmeyi” arzuladığını ifade eden Xiao, aynı zamanda savunma sektöründe işbirliği ihtiyacına da vurgu yapmıştır:[iii]

“İki ülke arasındaki savunma ilişkisi, gerçekten daha fazla çaba harcamamız ve daha sıkı çalışmamız gereken bir alan. Bu, iki ülke ve halk arasındaki karşılıklı güven ve güvenilirlik açısından çok önemli bir sektördür. İki ülkenin de askeri çabaları arasında güven sağlayabilirseniz, gerçek güvene sahip olursunuz.”

Çin Büyükelçisi, ülkesinin bölgedeki faaliyetlerinin askeri amaçlar taşımadığını ve endişe yaratmaması gerektiğini belirtmiştir. Bu noktada, Çin’in bölgeye olan angajmanının temel olarak ekonomik ve ticari işbirliği odaklı olduğu söylenebilir. Çin’in Güney Pasifik’teki varlığının ekonomik kalkınma ve sosyal istikrar amacı taşıdığı iddiaları önemlidir. Nitekim bunlar Pekin’in bölgede provokasyon yaratmama ve kutuplaşma siyasetinden uzaklaşma çabası olarak veya bu nedenlerle ortaya koyduğu bir düşünce yapısı olarak da yorumlanabilir.

Albanese’nin Pekin ziyareti ve 2020 yılında uygulanan ticaret engellerinin kaldırılması gibi gelişmeler, ilişkilerin istikrar kazanmasına katkıda bulunmuştur. Bu, bölgesel işbirliği ve diplomatik çabalar vesilesiyle iki ülke arasındaki gerilimleri azaltmaya yönelik bir strateji olarak ele alınabilir. Çin’in savunma sektörüyle ilgili Avustralya’ya yaptığı işbirliği çağrısı da dikkat çekicidir. İki ülke arasındaki karşılıklı güven inşasının kritik bir öneme sahip olduğu belirtilmiştir. Bahse konu olan durum, Pekin’in bölgesel güvenlik ve istikrar noktalarında daha yüksek bir işbirliği niyetini ortaya koymaktadır.


[i] “Top Chinese Diplomat Says Support of Pacific Nations with Policing Should not Alarm Australia”, Associated Press News, https://apnews.com/article/australia-china-taiwan-43d09b05519fc7406637ffd6b17b5ffb, (Erişim Tarihi: 25.01.2024).

[ii] Aynı yer.

[iii] Aynı yer.

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.