Arnavutluk-Rusya İlişkilerinde AB Faktörü

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Batı Balkanlar’da yer alan Arnavutluk, jeopolitik açıdan büyük öneme sahip bir ülkedir. Zira Arnavutluk’un Akdeniz, İyon Denizi ve Adriyatik’e kıyısının bulunması, ülkeye yönelik ilgiyi arttırmaktadır. Bu bağlamda Arnavutluk, Balkanların Akdeniz’le bağlantısı sağlama noktasında mühim bir işleve sahiptir. Zaten ülkenin bu niteliği, 2009 yılında Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) katılan ilk Batı Balkan devleti olmasına yol açmıştır.

Bununla birlikte Batı Balkanlar, tarihsel olarak Rusya’nın özel ilgi gösterdiği bir bölgedir. Moskova’nın bahsi geçen bölgeye yönelik temel stratejisi, Batı Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’yle (AB) entegrasyon sürecini önleyebilmektir. Fakat Arnavutluk’un Batı’yla entegrasyonun AB’den ziyade; NATO üzerinden gerçekleştiğinin altı çizilmelidir.  

Öte yandan Arnavutluk’ta pek fazla Rus yanlısı siyasi grubun bulunmadığı da görülmektedir. Dolayısıyla Arnavutluk’taki Rus etkisi, bazı siyasi ve kültürel koşullar nedeniyle sınırlı kalmıştır. Son otuz yılda hiçbir Rusya Devlet Başkanı ya da Başbakanı, Arnavutluk’u ziyaret etmemiştir. 2004 senesinde Rusya ile Arnavutluk arasında imzalanan dostluk antlaşması da hiçbir zaman onaylanmamıştır.[1] Bu bağlamda Arnavutluk’taki Rus nüfuzu, Batı Balkanlar’da bulunan Bosna Hersek, Sırbistan, Kosova, Karadağ ve Kuzey Makedonya’ya kıyasla daha sınırlıdır.

Üstelik Arnavutluk, 2009 yılında AB’ye üyelik başvurusunda bulunmuş ve 2014 senesinde aday ülke statüsünü almıştır. AB, 19 Temmuz 2022 tarihinde de hükümetler arası konferansla Arnavutluk’un üyelik müzakerelerini başlatmıştır.[2]

Diğer taraftan Rusya’nın Arnavutluk’a karşı ne tür enstrümanlar kullandığından bahsetmekte de yarar vardır. Bu doğrultuda Kremlin, 2019 senesinde Arnavutluk ile Kuzey Makedonya’yı hem Balkanlar’daki nüfuzunu arttırmayı ve hem de bu iki devletin AB’ye üyelik süreçlerinin uzamasından faydalanmayı hedefleyerek Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) üye olmaya davet etmiştir.  Zira o dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’nın AB’ye katılım müzakerelerinin başlatılmasını veto etmiştir. Bu kapsamda Rusya’nın AB Büyükelçisi Vladimir Chizhov, 30 Ekim 2019 tarihinde Brüksel tarafından üyelik süreçleri rafa kaldırılan bu iki ülkenin AEB’de daha fazla anlayış bulabileceklerini ifade etmiştir.[3] 

Anlaşılacağı üzere Kremlin, Arnavutluk’un AB’ye üyelik sürecinin uzamasını bir fırsat olarak görmüştür. Ne var ki; Arnavutluk ile Makedonya, bahsi geçen dönemde Rusya’nın mevzubahis teklifine olumlu yaklaşmamıştır. Çünkü Arnavutluk, o sırada NATO’ya üyeyken; Kuzey Makedonya da 2020 senesinde ittifaka katılmıştır.

Bu bağlamda iki devletin Batı’yla entegrasyon süreçlerinin NATO üzerinden gelişiyor olması, Rusya’nın hamlelerini boşa çıkarmıştır, denilebilir. Dolayısıyla Tiran ile Üsküp, her ne kadar farklı türde örgütler olsalar da NATO ve AB’yi Batı’yla entegrasyon süreçlerinde tamamlayıcı unsurlar olarak değerlendirmiştir. Bu yüzden de Rusya tarafından sunulan model, Arnavutluk tarafından cazip görülmemiştir.

Özellikle de Arnavutluk’un AB üyelik sürecinin uzun sürdüğü görülmektedir. Bunda etkili olan temel faktörlerden biri, AB’nin Arnavutluk ile Kuzey Makedonya’nın birliğe üyelik süreçlerini birlikte ele alması olmuştur. Çünkü Bulgaristan’ın dil, tarih ve kimlik gibi anlaşmazlıklardan kaynaklanan sorunlar sebebiyle Kuzey Makedonya’nın birliğe üyelik sürecini 2022 yılının Haziran ayına kadar veto etmesi, dolaylı olarak Arnavutluk’un da katılımın uzamasına yol açmıştır.

Tüm bunlarla birlikte 14 Eylül 2022 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, istihbarat raporlarına dayandırarak Kremlin’in 2014 senesinden beri 20’den fazla ülkenin içişlerine karışmak için 300 milyon dolar harcadığını ileri sürmüştür. Washington yönetimi, Moskova’nın 2017 yılında Arnavutluk’ta gerçekleşen seçimler için ülkedeki merkez sağ Demokrat Parti’ye (DP) yaklaşık 500 bin dolarlık destek sağladığını iddia etmiştir.

Söz konusu seçimi, halihazırda Başbakan olan Edi Rama’nın genel başkanlığını yaptığı Sosyalist Parti kazanmıştır. Bu seçim, Arnavutluk’un AB’yle müzakerelere başlayabilme hususunda kritik bir eşik olarak görülmüştür. Zira DP, ilk başta seçimi boykot etme tehdidinde bulunmuştur.[4]  Dolayısıyla her ne kadar Arnavutluk, Batı Balkan ülkeleri arasında Rus nüfuzunun daha kısıtlı olmasıyla dikkat çekse de Rusya’nın Arnavutluk’un Batı’yla entegrasyonun önüne geçmeyi hedeflediği öne sürülebilir.

Öte yandan Arnavutluk’un başkenti Tiran, 6 Aralık 2022 tarihinde düzenlenen AB-Batı Balkanlar Zirvesi’ne ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle de Rama, Balkanlar’daki Rus etkisinin gerçek olduğuna ve bölgenin bu tehlike karşısında birlik olması gerektiğine dikkat çekmiştir.[5] Gelinen nokta itibarıyla Rusya-Ukrayna Savaşı’nın AB’nin Batı Balkanlar ülkelerine yönelik genişlemesine hız kazandırmış gözükmektedir. Ayrıca savaş, Sırbistan dışındaki Batı Balkan ülkeleri arasındaki dayanışma ruhunun da artmasını sağlamıştır.

Sonuç olarak Arnavutluk, NATO’ya üye olması hasebiyle diğer Batı Balkan ülkelerinden farklılık göstermektedir. Zaten Tiran yönetimi, genel olarak Batı’yla entegrasyon sürecinde önemli aşamalar kaydetmiştir. Lakin NATO, savunma bağlamında; AB ise ekonomi çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bu anlamda Arnavutluk için AB üyeliği, bir bakıma halkın refahının artmasını doğrudan etkileyecektir. Bu çerçevede Rusya’nın temel motivasyonunun da bunun önüne geçmek olacağı iddia edilebilir. Fakat Kremlin’in Arnavutluk’ta diğer Batı Balkan ülkelerine kıyasla sınırlı bir nüfuzunun olması, Moskova’nın karşısına zorlu bir sınama olarak çıkmaktadır.


[1] “Western Balkans and the War in Ukraine”, Warsaw Institute, https://warsawinstitute.org/western-balkans-war-ukraine/, (Erişim Tarihi: 30.03.2023).

[2] “Albania”, European Council Council of the European Union, https://www.consilium.europa.eu/en/policies/enlargement/albania/, (Erişim Tarihi: 30.03.2023).

[3]  “Russian Representative to EU Invites N. Macedonia and Albania to Join EEU Instead”, European Western Balkans, https://europeanwesternbalkans.com/2019/10/30/russian-representative-to-eu-invites-n-macedonia-and-albania-to-join-eeu-instead/, (Erişim Tarihi: 30.03.2023).

[4] “Albania’s Opposition Democrats to Probe Allegation Party Received $500,000 From Russia”, Bne Intelli News, https://intellinews.com/albania-s-opposition-democrats-to-probe-allegation-party-received-500-000-from-russia-256484/?source=bosnia-and-herzegovina, (Erişim Tarihi: 30.03.2023).

[5] “Russian Influence is Real, Rama: Our Region Must be United with the EU”, Euronews Albania, https://euronews.al/en/russian-influence-is-real-rama-our-region-should-be-united-with-the-eu/, (Erişim Tarihi: 30.03.2023).

Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege Özkan, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2022 senesinde aynı üniversitenin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı’nda hazırladığı “Türk Siyasi Hayatında Selim Rauf Sarper ve Faaliyetleri” başlıklı teziyle almıştır. Hâlihazırda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmektedir. 2020-2021 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Yüksek Lisans Bursiyeri olan Özkan, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler