Ankara-Bakü Güvenlik Hattı

Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz cuma günü Bakü’ye gerçekleştirdiği günübirlik çalışma ziyareti, gerek zamanlaması gerekse de muhteviyatı açısından oldukça önemliydi. Ziyaretin hemen öncesinde Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve beraberindeki heyetin 1-4 Nisan tarihleri arasındaki Bakü’de gerçekleştirdiği temaslar da göz önünde bulundurulduğunda, karşımıza Ankara-Bakü hattında çok boyutlu, güvenlik bazlı yeni bir işbirliği sürecinin sinyalleri çıkıyor. Bu bağlamda Başbakan Erdoğan’ın heyetinde yer alan isimler de hiç kuşkusuz önemli ipuçları veriyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz isimleri, yukarıda bahsettiğimiz gündemi teyit eden önemli göstergelerden.

Bunun dışında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye ve Azerbaycan arasındaki askeri işbirliğinin önemine dikkat çekerek; “Bu alanda çok iyi fırsatlar ve potansiyel mevcut, aynı zamanda çok iyi sonuçlar almış bulunuyoruz” açıklaması da dikkatlerden kaçmadı. Dolayısıyla, Başbakan Erdoğan’ın yerel seçimler sonrası ilk yurt dışı ziyaretini Azerbaycan’a gerçekleştirmesi, her ne kadar Türk dış politikası açısından geleneksel bir görünüm arz etse de, bölge gündemindeki “yüksek tansiyon”, iki ülke arasındaki tarihsel arka plan ve ortak misyon anlayışı göz önünde bulundurulduğunda, sembolik anlamının çok daha ötesinde derin bir stratejik önem taşıdığı görülüyor.

Söz konusu ziyarete her ne kadar “nurculuk” bağlamında bir takım sorular damgasını vursa da, bunun daha ötesinde bir jeopolitik ve jeostratejik derinliğe haiz olduğu görülüyor. Bu kapsamda ön plana çıkan gündem maddeleri şu şekilde sıralanabilir: 1. Ukrayna-Kırım krizi ve Rus yakın çevre politikasının bölge üzerinde oluşturmaya başladığı tehdit; 2. Krizin Kafkasya’nın istikrarı-güvenliği boyutu ve bunun Azerbaycan üzerindeki olası olumuz etkileri (özellikle de Ukrayna sonrası sıranın Kazakistan ya da Azerbaycan’a geleceğine yönelik iddialar göz önünde bulundurulduğunda);  3. Bu bağlamda “Kırım Modeli”nin Kafkasya’daki sorunlar noktasında oluşturduğu emsal boyutu ve Azerbaycan’ın hissetmeye başladığı derin endişe (özellikle de Rusya’nın “Gümrük Birliği Projesi”ne mesafeli davranan Azerbaycan’a karşı Moskova’nın bu kozu etkin bir şekilde gündeme getirebileceği ve “Yukarı/Dağlık Karabağ” meselesi üzerinden Bakü’ye şantaj yapabileceği); 4. Azerbaycan’ın güvenliği (Genel Kurmay Başkanı Özel’in Türk Şehitliği ziyareti bu açıdan oldukça önemli); 5. Ve enerji güvenliği boyutu (Batı’nın Rusya ile yaşamaya başladığı enerji güvenliği sorunu ve bu bağlamda Türkiye ile Azerbaycan başta olmak üzere, Türk dünyası jeopolitiğinin daha da önem kazanması. Bu da hiç kuşkusuz TANAP ve Trans Hazar bağlamında çok boyutlu yeni fırsatlar ve sorunlar anlamına geliyor); 5. Türkiye’nin yeni dış politika açılım alanı, bu bağlamda Azerbaycan-Hazar ve ötesi boyutu.

Bu son madde, çok ön planda olmamakla birlikte, aslında önümüzdeki sürece damgasını vuracak olan bir stratejik vizyon anlamına geliyor!

Ziyaretin önemi bunlarla sınırlı değil, özellikle de Azerbaycan boyutuyla. Azerbaycan, Rusya-Batı arasındaki krizi öncelikle Yukarı Karabağ noktasında bir fırsata çevirmek istiyor. Bunun için de Türkiye’nin vereceği çok boyutlu destek çok önemli. Nitekim Aliyev de bu husus üzerinde duruyor ve şunları söylüyor: “…bugün görüştüğümüz bir diğer önemli konu da Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun çözümüydü. Bu konuya her zaman ilgi gösterdiği ve Azerbaycan’ın haklı davasında bize her zaman destek olduğu için Türkiye devletine minnettarız. …topraklarımız bu ülkenin (Ermenistan) işgali altında bulunuyor. …Buna son verilmesi lazım. Azerbaycan’ın kendi toprak bütünlüğünü yeniden sağlaması, işgal sonucu büyük maddi ve manevi kayıplar yaşayan vatandaşlarımızın kendi anayurtlarına dönmesi gerekir. Bunun böyle olacağından hiç kuşkum yok.” Dolayısıyla, bölgede gündemin adı bundan sonra “Yukarı Karabağ” olacak gibi. Bir diğer ifadeyle, bölgedeki yeni ittifak ve denge oluşumlarının kilidi büyük ölçüde bu sorundan geçiyor olacak…

Sonuç olarak, Türkiye ve Azerbaycan bölgedeki krizi birlikte aşmak ve bunu fırsata çevirmek istiyor. Burada, ikili ilişkiler bağlamında normalleşme krizinin artık tamamen ortadan kalktığı görülmekle birlikte, aynı zamanda bölgedeki bir takım oldu bittilere karşı Türkiye’nin Azerbaycan yanında duracağına yönelik güçlü mesaj da dikkatlerden kaçmıyor. Bu bağlamda söz konusu mesajların adresleri olarak ise karşımıza başta Ermenistan ve Ermeni lobisi olmak üzere, Rusya ve İran çıkıyor. Batı’ya da üstü örtülü bir mesaj söz konusu.

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, ASAM’ın Genel Koordinatörlük görevini de bir dönemliğine yürütmüştür. 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında “Arayış”, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yapmıştır. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Prof. Erol, 2006 yılından itibaren Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde de dersler vermiştir. Prof. Erol’un başlıca ilgi ve uzmanlık alanları ve bu kapsamda lisans, master ve doktora seviyesinde verdiği derslerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “Jeopolitik”, “Güvenlik”, “İstihbarat”, “Kriz Yönetimi”, “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”, “Türk Dış Politikası”, “Rus Dış Politikası”, “ABD Dış Politikası”, “Orta Asya ve Güney Asya”. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan Prof. Erol’un; “Avrasya Dosyası”, “Stratejik Analiz”, “Stratejik Düşünce”, “Gazi Bölgesel Çalışmalar”, “The Journal of SSPS”, “Karadeniz Araştırmaları gibi” akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, “Bölgesel Araştırmalar”, “Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları”, “Gazi Akademik Bakış”, “Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri”, “Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler”, “Demokrasi Platformu” dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmekte, editör kurullarında yer almaktadır. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.

Benzer İçerikler