Yunanistan’ın Batı Balkanlar’da Lider Olma Girişimi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

21 Ağustos 2022 tarihinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Batı Balkanlara yönelik Avrupa Birliği (AB) stratejisi olan Selanik Deklarasyonu’nun 20. Yılı münasebetiyle Atina’da gayri resmi bir zirve düzenlediğini açıklamıştır.[1] Zirveye Avrupa Birliği (AB) Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konsey Başkanı Charles Michel, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vucic, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic, Romanya Başbakanı Ion-Marcel Ciolacu, Kosova Başbakanı Albin Kurti, Bosna Hersek Bakanlar Borjana Kristo, Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovachevski, Bulgaristan Başbakanı Nikolai Denkov ve Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic katılmıştır. Görüşmeler akabinde devlet başkanları ortak bir bildiri yayınlamıştır.[2]

Bu bildiride AB Üye Devletlerine komşu olan Batı Balkanlar, Ukrayna ve Moldova Cumhuriyeti’nin ortak bir Avrupa mirasına, tarihine, fırsatlara, zorluklara ve geleceğe sahip olduğu vurgulanarak üyelik sürecinin tamamlanmasına yönelik adımların atılması gerektiği ifade edilmiştir. Esasen Batı Balkanların geleceğinin AB’de olduğu 2003 yılında düzenlenen Selanik Zirvesi’nde hedef olarak belirlenmişti.[3]

Aradan geçen 20 yılda Hırvatistan’ın AB’ye üye olması dışında Batı Balkan ülkelerinin pozisyonunda herhangi bir değişiklik yaşanmadığı Atina’da düzenlenen toplantıdan anlaşılmaktadır. Ancak bu toplantıda dikkat çeken nokta, Mayıs ayında düzenlenen yerel seçimlerde oy satın aldığı iddiasıyla etnik Yunan azınlık lideri Fredi Beleri’nin tutuklanması akabinde Yunanistan’la ilişkileri gerginleşen[4] Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın davet edilmemesi olmuştur. Dahası Batı Balkan ülkesi Arnavutluk’un olmadığı toplantıya Doğu Avrupa ülkeleri olan Moldova ve Ukrayna katılmıştır. Bu durum, söz konusu toplantıyı Batı Balkanlar Zirvesi’nden ziyade AB genişleme zirvesine dönüştürmüştür.

Moldova ve Ukrayna, Rus tehdidine karşı Batı’yla ilişkilerin geliştirilmesine önem veren iki ülke olmuştur. Her ikisi de Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra AB’ye aday ülke statüsü elde etmişlerdir. Rusya’nın itirazlarına rağmen Moldova ve Ukrayna’nın AB genişleme kapsamında ele alınmasında istekli AB üye ülkelerinden biri Yunanistan olmuştur. Oysa Yunanistan 19. yüzyıldan itibaren Ortodoks kimliği temelinde Rusya’yla tarihi ve kültürel bir geçmişin ortaklığını yapmıştır. Bu ortaklık askeri ve ekonomik alana da taşınmıştır. Ancak Başbakan Miçotakis’in iktidara gelmesiyle birlikte Yunanistan, Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) meyilli bir dış politika uygulamaya başlamıştır.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasıyla Yunanistan, Batılı müttefikleriyle bağını güçlendirmiştir. Bu yakınlaşma Yunanistan ile Rusya ilişkilerinde tam anlamıyla bir kopuşa sebep olmuştur. Çünkü Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı ilk günden itibaren Batı Bloğu’yla birlikte Ukrayna’nın yanında yer almış; diplomatik ve askeri alanlarda Ukrayna’yı Rusya’ya karşı desteklemiştir. Ayrıca hemen her platformda Yunanistan’ın Rusya karşıtı bir konumu benimsediği gösterilmiştir.

Zira Yunanistan’ın daveti üzerine Atina’da düzenlenen gayri resmi zirvede de Rusya-Ukrayna Savaşı geniş yer almıştır. Toplantının sonuç bildirisinin ilk maddesinde Rusya-Ukrayna Savaşı’nın AB içinde ortak ilkeler, birlik ve ortak gelecek konusunda yeni bir farkındalık oluşturan çok önemli bir an olduğu ifade edilmiştir. İkinci maddesinde, zirveye katılan ülke liderleri Rusya’nın saldırganlığı karşısında, Ukrayna’nın demokrasi ve hukukun üstünlüğü değerlerine dayalı olarak uluslararası kabul görmüş sınırları dahilinde bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne destek verdiklerini belirtmişlerdir. Üçüncü maddede ise Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin barış formülünün desteklendiği ve takdir edildiği vurgulanmıştır.

Rusya’nın aleyhinde maddeleri olan bildiriyi onaylayan ülkeler arasında Sırbistan’ın yer alması zirvenin dikkat çekici bir diğer hususu olmuştur. Bilindiği gibi Sırbistan ile Yunanistan, Slav-Ortodoks bağına sahip iki kardeş ülke olarak nitelendirilmektedir. Kültürel ve tarihi bu yakınlık “otokrasilere karşı demokrasilerin savaşı” olarak ifade edilen Rusya-Ukrayna Savaşı’nda dahi değişmemiştir.

Rusya, Kosova Sorunu nedeniyle Avrupa’yla sorunlar yaşayan Sırbistan’ı ekonomik ve siyasi alanda desteklemeye devam etmiştir. Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle AB’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara Sırbistan katılmamıştır. Aksine Rusya ile Sırbistan arasında ticari ve enerji ilişkileri güçlenmiştir.[5] Bu bağlamda Sırbistan, geçmişte olduğu gibi günümüzde de Rusya’nın Balkanlar politikasının şekillenmesinde ana aktör olmuştur. Ancak Rusya karşıtı bir metin üzerinde anlaşılan ülkeler arasında Sırbistan’ın yer alması; dahası Atina’da Zelenski-Vucic ikili görüşmesinin gerçekleşmesi,[6] Rusya açısından Ortodoks bloğunda bir başka çatlak olarak düşünülmektedir. Bu izlenim Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in başarısı olarak değerlendirilebilir.

Sırbistan’ın Atina Zirvesi’nde yer alması dışında Başbakan Miçotakis’in Rusya-Ukrayna Savaşı’nın neden olduğu konjonktürü fırsata çevirerek aktif bir dış politika uyguladığı bilinmektedir. Örneğin Yunanistan’ın Kuzey Doğusu’nda yer alan ve kullanım dışı olan Dedeağaç Limanı, Doğu Avrupa’ya askeri teçhizat taşınmasında merkezi üs konumuna gelmiştir.[7] Keza aynı limanda, Avrupa’nın enerji ihtiyacının karşılayacak bir LNG terminali inşa edilmektedir.[8] Bölgesel rakipleriyle kıyaslandığında Yunanistan’ın bu gibi politikaları uygulayabilmesinde hem AB hem de Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi olması; Avrupa ülkeleri ve ABD tarafından onaylanması etkilidir.

Küresel güçlerin verdiği bu destekle Miçotakis’in bulunduğu coğrafyada güçlü Yunanistan imajı oluşturması kolaylaşmaktadır. Böyle bir atmosferi değerlendirmek isteyen Miçotakis, Batı Balkan ülkeleriyle birlikte Moldova ve Ukrayna’yı da davet ederek Atina’da gayri resmi bir toplantı düzenlemiş; davet edilen ülkeler de toplantıya iştirak etmiştir. Atina’da düzenlenen toplantıyla Yunanistan, Batı Balkanlarda üstlenmek istediği liderliğe yönelik bir adım atmıştır. Keza Miçotakis, “Yunanistan’ın AB ile Balkanlar, hatta Doğu Avrupa ülkeleri arasında bir köprü görevi görmeyi amaçladığını” ifade etmiştir.[9]  Atina Zirvesi’ne AB Komisyon ve Konsey Başkanının katılımı, Yunanistan’ın Batı Balkanlarda lider olma girişimine AB’nin destek verdiğini göstermektedir. Zira Yunanistan’ın hamiliğinde dizayn edilmiş Balkanlarda, ABD ve AB’nin nüfuz alanı genişlerken; Rusya ve diğer bölgesel güçlerin varlığının azalması kaçınılmazdır.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte Batı İttifakı içerisinde konumunu güçlendirmeye başlayan Yunanistan, Balkanlarda da etkinliğini arttırarak jeostratejik bağlamda önemli bir aktör olmak istemektedir. Atina’da Selanik Zirvesi’nin 20. Yılı münasebetiyle düzenlenen zirveye Batı Balkan ülkeleri dışında Doğu Avrupa ülkesi olan Moldova ve Ukrayna’nın da davet edilmesi, yani savaş ortamına atıf yapılması, Yunanistan’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sebep olduğu kriz ortamını Batı Balkan siyasetinde de fırsata çevirmeye çalıştığını göstermektedir. Bu girişime AB ve ABD’nin destek verdiğini göz önüne alırsak Yunanistan’ın Batı Balkan ülkeleriyle yakınlaşması, Balkan ülkeleriyle yakın tarihi, kültürel ve ekonomik bağları bulunan diğer bölgesel güçlerin siyasi manevra kabiliyetini kısıtlayacak bir gelişme olarak değerlendirilebilir.


[1] “Miçotakis, Balkan Ülkelerinin Liderlerini Gayri Resmi Akşam Yemeğinde Ağırlayacak”, Dünya Gazatesi, https://www.dunya.com/dunya/micotakis-balkan-ulkelerinin-liderlerini-gayriresmi-aksam-yemeginde-agirlayacak-haberi-702108, (Erişim Tarihi: 23.08.2023).

[2] “Athens Summit Declaration”, The Prime Minister of the Greece, https://www.primeminister.gr/en/2023/08/21/32363, (Erişim Tarihi: 23.08.2023).

[3]“Eu-Western Balkans Summit Thessaloniki, 21 June 2003”, European Commission, https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/PRES_03_163, (Erişim Tarihi: 23.08.2023).

[4] Ahmet Gençtürk, “Greece Threatens To Block Albania’s EU Bid Over Detention Of Ethnic Greek Politician”, Anadolu Agency, https://www.aa.com.tr/en/europe/greece-threatens-to-block-albania-s-eu-bid-over-detention-of-ethnic-greek-politician/2898094, (Erişim Tarihi: 23.08.2023).

[5] Vladimir Spasić, “Putin, Vučić Agree On New Gas Supply Contract For Serbia”, Balkan Green Energy News, https://balkangreenenergynews.com/putin-vucic-agree-on-new-gas-supply-contract-for-serbia/, (Erişim Tarihi: 23.08.2023).

[6] “Ukrainian And Serbian Presidents Hold ‘Good’ And ‘Open’ Talks”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/ukraines-zelenskiy-has-fruitful-talks-with-serbian-president-2023-08-22/, (Erişim Tarihi: 24.08.2023).

[7] “Sleepy Greek Port Becomes U.S. Arms Hub, as Ukraine War Reshapes”, The Newyork Times, https://www.nytimes.com/2022/08/18/world/europe/greece-port-russia-ukraine-weapons.html, (Erişim Tarihi: 24.08.2023).

[8] “Remarks By President Charles Michel At The Inauguration Of The Floating Liquefied Natural Gas Terminal in Alexandroupolis”, Council of European Union, https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases/2022/05/03/remarks-by-president-charles-michel-at-the-inauguration-of-the-construction-of-a-liquefied-natural-gas-terminal-in-alexandroupolis/, (Erişim Tarihi: 24.08.2023).

[9] “Greece Seeking To Serve As Bridge To EU”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1218290/greece-seeking-to-serve-as-bridge-to-eu/, (Erişim Tarihi: 23.08.2023).

Gamze BAL
Gamze BAL
Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Akabinde Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini “1992 Sonrası Avrupa Birliği’nin Filistin-İsrail Sorununa Yaklaşımı” başlıklı teziyle tamamlamıştır. 2021-2022 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği Anabilim Dalı’nda doktora ders dönemini tamamlamıştır. Halihazırda Bal, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine devam etmektedir. İleri derecede İngilizce bilen Bal’ın başlıca çalışma alanları, Avrupa Birliği, güvenlik, etnik çatışmalar ve çatışma çözümü yöntemleridir.

Benzer İçerikler