28 Ocak 2022 tarihinde Nur-Otan Partisi’nin 21. Olağanüstü Genel Kurulu düzenlenmiş ve böylece Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Cömert Tokayev, aynı zamanda Nur-Otan Partisi Genel Başkanı olmuştur. Aslında bu durum, 2022 yılının Ocak ayında Kazakistan’da yaşanan protestoların ardından ülkenin girdiği bir dizi reform sürecinin yansımasıdır. Bu da Kazakistan yönetiminin terörize edilerek amacından saptırılan protestoların ilk günlerinde dile getirilen iyi niyetli taleplere kulağını tıkamadığını net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Özü itibarıyla Kazakistan’daki gelişmeler, modern bir devlet ideali doğrultusunda atılacak yeni adımlar için ihtiyaç duyulan kan değişimidir ve “Yeni Kazakistan”ın inşa sürecinde önemli bir eşik aşılmıştır.
Söz konusu durum Sayın Tokayev’in kongre konuşmasına da yansımıştır. Kazakistan Cumhurbaşkanı, “İlk Cumhurbaşkanı’nın tarihe geçen başarılarını takdir edelim. Yapılan hatalar ise yeni liderler için ders olsun.” diyerek ülkedeki değişimin yönünü ortaya koymuştur. Kazakistan artık normalleşme sürecinden gelişme sürecine geçmiştir. “Yeni Kazakistan” adı altında formüle edilen mekanizmalar sayesinde ülkede istikrar ve sürdürülebilir kalkınma hayata geçirilecektir.
Kazakistan’daki dönüşümün yönü, geçmişin birikimini reddetmediği gibi, halkını refah içinde yaşatan bir devlet yaratma hedefine de işaret etmektedir. Nitekim Sayın Tokayev, “Şüphesiz Elbaşı Bağımsız Kazakistan’ın kurucusu olarak ülkemizin ve dünyanın tarihinde kalacaktır. Kurucu Cumhurbaşkanı’nın 30 yıl boyunca ülke çıkarları için yaptığı çalışmalar göz ardı edilemez. Bu, tarihimize kötülük etme anlamına gelir.” diyerek geçmişin birikimi ile yeni bir gelecek vizyonunu birleştirmeye çalıştığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla Kazakistan, 30 yıllık bağımsızlık döneminde Ulu Bozkır’da inşa etmeyi başardığı güçlü devlet kültürüyle yeni bir günün şafağındadır. Bu çerçevede verdiği ilk mesaj demokratikleşme olan Sayın Tokayev, “Aynı zamanda Devlet Başkanı olarak şeffaf ve adil bir siyasi rekabetin olacağını garanti ediyorum.” demiştir. Diğer yandan ülkedeki sivil toplumun güçlendirilmesi de amaçlanmaktadır. Böylece devlet ile toplum arasında güçlü bir bağ kurulacak ve karşılıklı güven anlayışı doğrultusunda sağlıklı bir yönetim anlayışı inşa edilecektir.
Buna ek olarak partililerine seslenen Kazak lider “Nur-Otan, Kazakistan’ın yeniden inşası ve modernizasyonu için büyük bir itici güç olarak hareket etmeli ve reformların uygulanmasında aktif rol almalıdır.” açıklamasında bulunmuştur. Sayın Tokayev’in protestoların başından itibaren yaptığı vurgu, ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesi gerektiği şeklindedir. Bu anlamda Kazakistan Cumhurbaşkanı, mühim reformların yapılacağını belirtmekte ve partililerin de bu süreci desteklemesini beklemektedir. Üstelik bunun sadece Nur-Otan Partisi’yle sınırlı olmadığı ve diğer partilere de önemli görevler düştüğü en üst merciden dile getirilmiştir. Bu çerçevede Kazakistan Cumhurbaşkanı, “Reformlar insanları değiştirmek anlamına gelmiyor. Reformlar her şeyden önce sistemde değişikliktir.” demiş ve sözlerine “Ülkemizdeki parlamenter sistemde reformlar yapmayı ciddi olarak düşündüğümü söyleyebilirim.” şeklinde devam etmiştir.
Dahası ülkede parlamenter sistemin reformuna dair mühim mesajlar verilirken; ekonomik ve siyasi reform adımlarının da demokratikleşme sürecine paralel bir şekilde atılacağı anlaşılmaktadır. Bu da ülkenin liberalleşmesi sürecine daha sağlıklı bir boyut kazandıracaktır.
“Az konuşup çok çalışmak gerekir.” diyen Sayın Tokayev, “Aslında Nur-Otan devletçiler partisi olmalıdır. Parti üyelerinin devletin çıkarlarını her şeyin üstünde tutması lazım.” sözleriyle, partiyi devletin üzerinde gören her türlü yaklaşımı reddettiğini de gözler önüne sermiştir.
29 Ocak 2022 tarihinde ise Khabar TV’de Kazak liderin bir röportajı yayınlanmıştır. Kazakistan Cumhurbaşkanı, bu röportajda da mühim açıklamalarda bulunmuştur. Demokratikleşme vurgusunu sürdüren Sayın Tokayev, Cumhurbaşkanlığı görev sürelerine ilişkin kısıtlamaları aşmanın bir yolunu aramayacağına söz vermiştir. Bu röportajın en dikkat çekici yanı ise Sayın Tokayev’in kendisini övme girişimlerine yönelik sorulan soruya verdiği “şımarmaya karşı doğal bağışıklığa sahip olduğu” yönündeki cevaptır. Kuşkusuz bu yanıt, Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın görevinin getirdiği sorumluluğun farkında olduğunu net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Öte yandan Khabar TV’de ülkede yaşanan eylemleri de derinlemesine değerlendiren Kazakistan Cumhurbaşkanı, olayları üç dalga şeklinde yorumladığını belirtmiştir. Sayın Tokayev’e göre, protestoların ilk dalgasına genellikle barışçıl amaçlar doğrultusunda taleplerini dillendiren Kazakistan vatandaşları katılmıştır. Kazak lider, ikinci dalgada şiddetin ortaya çıktığını belirtirken üçüncü dalgayı ise yurtdışından yönetilen ve profesyonel militanlarca organize edilen terör eylemi şeklinde nitelendirmiştir. Bu çerçevede soruşturmaları yakından takip ettiğini dile getiren Sayın Tokayev, polisin yasaları aşan eylemlerine de müsaade edilmeyeceğinin mesajını vermiştir. Bu kapsamda Kazakistan Cumhurbaşkanı, “Polisin yasadışı eylemlerini haklı çıkarmıyorum. Eğer böyle bir durum varsa, sorumlular tespit edilmelidir. Doğal olarak onları durduracağız.” demiştir. Bu açıklama bile, Kazakistan’da bireysel hak ve özgürlükleri önceleyen bir liderin varlığını gözler önüne sermektedir.
Demokratik hak ve özgürlüklerin gelişmesi bağlamında ülkenin parlamenter sisteminde ve parti sisteminde değişiklikler yaşanabileceğini söyleyen Kazakistan Cumhurbaşkanı, mecliste güçlü muhalefet partilerine ihtiyaç duyulduğunu da belirtmiştir.
Dahası Sayın Tokayev, Kazakistan ekonomisinde temel sektörleri küçük bir oligark grubun kontrol ettiğini söylemiş ve bu durumun değişeceğini ifade etmiştir. Buna ek olarak Kazakistan Cumhurbaşkanı, “Kredi kaynaklarına erişimi kolaylaştırmak da dâhil olmak üzere küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişmesi için gereken iyileştirmeler yapılacaktır.” diyerek bir kez daha, üstelik çok güçlü bir şekilde, halkın sesini duyan bir devlet yaratacağının sinyallerini vermiştir.
Kısacası Kazakistan’da yaşanan protestolar, Sayın Tokayev’in liderliğindeki Kazak devlet aklı tarafından sağduyulu bir biçimde okunmuş ve meşru talepleri reddetmeyen bir yaklaşım geliştirmiştir. Zaten olaylardan önce de (2019 yılından bu yana yaptığı “Ulusa Sesleniş” konuşmaları da dahil olmak üzere), halkın refahını ve haklarını önceleyen bir yaklaşım sergileyen Sayın Tokayev, protestoların ardından reform süreçlerini hızlandıracağını göstermiştir. Binlerce yıllık kadim Bozkır kültüründen beslenen genç bir devlet olan Kazakistan, Sayın Tokayev’in Cumhurbaşkanı olmasıyla başlayan kan değişimini, Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın Güvenlik Konseyi ve Nur-Otan Partisi Genel Başkanı da olmasıyla başarıyla tamamlamıştır. Artık yeni bir Kazakistan gerçeği vardır.
Bunların dışında, her ne kadar dış siyasetteki yönünü dile getirmemiş olsa da Sayın Tokayev’in konuşmalarından “Yeni Kazakistan”ın çok taraflı ve çok yönlü bir siyaset izleyeceği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, “Yeni Kazakistan” insan haklarını saygılı, demokratik değerler üzerinden yükselen bir devlet olarak halkına müreffeh bir gelecek sunmaya hazırlanmaktadır. Ancak Kazakistan’ın terör saldırılarını yeni atlattığı da ortadadır. Dolayısıyla ülkenin zamana ihtiyacı vardır. Kazakistan gibi Avrasya’nın kalbinde bulunan bir ülkenin istikrara kavuşması hem Orta Asya hem Türk Dünyası hem de Avrasya için kritik öneme sahiptir. Zira istikrarsızlıklarla anılmak istenen bölgenin en güçlü sütunlarından biri Kazakistan’dır. Hem Kazakistan’da hem de bütün bölgede istikrarın sağlanması için ülkedeki ve bölgedeki tüm aktörlerin el ele vererek dinamikleri buna göre inşa etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, Kazakistan ya da bölgede başka bir ülkede yaşanılacak kriz, bütün bölgeyi derinden etkileyecektir. İstikrarsızlık ve kaos senaryolarına verilecek en iyi yanıt ise Sayın Tokayev liderliğinde demokrasi ve insan haklarını önceleyen “Yeni Kazakistan” bağlamında da ön plana çıkan güçlü bir halk-devlet anlayışı ve bölgesel refahı, istikrarı öncelikli kılan işbirliği ve dayanışmadır. Zira Yeni Kazakistan sloganında ifade edilen şey, geçmişin birikimini reddetmeyen Kazakistan toplumunun güncel talepleri doğrultusunda ortaya çıkan dinamizmi yansıtmaktadır.