Giriş
2022 yılının Ocak ayında Kazakistan’da yaşanan trajik olaylar, ülkenin gelecek yönelimiyle ilgili pek çok soruyu ortaya çıkarmaktadır. Özellikle de Kazakistan’ın dış politikası büyük merak konusudur. Bu bağlamda Kazakistan’da yaşanmakta olan değişim ve dönüşümler ve Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in dış politika anlayışının masaya yatırılması gerekmektedir.
Belirtmek gerekir ki; bağımsızlığının 30. yılını geride bırakan Kazakistan’ın pek çok başarıyı elde ettiği aşikârdır. Kazakistan’ın devlet inşası süreci tamamlanmış, sorunlu bölgelerle ilgili meseleler çözülmüş, ülke sınırları net olarak çizilmiş ve uluslararası hukuk tarafından tescil edilmiştir. Büyük Bozkırların göbeğinde ihtişamlı ve modern bir yeni başkent yükselmiştir. Ekonomik olarak Kazakistan, uluslararası piyasanın önemli bir üyesi haline gelmiştir. Kıtanın tam ortasındaki en uzun kara sınırları, barış ve güvenliğin teminatına dönüşmüştür.
Kazakistan’ın söz konusu başarılarına uygulanan dış politikanın mühim katkılarının olduğu açıktır. Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, ülkenin dış politikasını çok vektörlü olarak belirlemiştir. Kazakistan’ın markası haline gelen söz konusu dış politika anlayışının oluşmasında ve gelişmesinde, hiç kuşkusuz uzun yıllar boyunca ülkenin Dışişleri Bakanı olarak görev yapan (1994-1999 ve 2002-2007) ve daha sonra da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı görevinde bulunan tecrübeli ve profesyonel diplomat Tokayev’in önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu politika bölgesel ve küresel güçlerle dengeli, pragmatik ve yapıcı ilişkilerin geliştirileceği anlamına gelmektedir. Son otuz yılda uygulann bir strateji, küresel jeopolitik açısından çalkantılı bir durumda bulunan Avrasya coğrafyasındaki etkinliğini ve başarısını defalarca kanıtlamıştır.
2019 yılında Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Tokayev, dış politikada sürekliliğe önem vereceğini açıklamıştır. 2020 senesinin Mart ayında kabul edilen “2020-2030 Kazakistan Cumhuriyeti Dış Politika Konsepti”, dış politikadaki sürekliliğin ilanı şeklinde yorumlanabilir. Bu konsept vesilesiyle Kazakistan Cumhurbaşkanı, ülkenin Dışişleri Bakanlığı görevini Başbakan Yardımcılığı seviyesine yükseltmiş, dış politikadan sorumlu özel bir temsilci atamış, Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı olarak Dış Politika Yardımcısı’nı tayın etmiş ve böylece diplomasiye büyük önem verdiğini ortaya koymuştur. Bu yöndeki atamalar daha sonraki süreçte de devam etmiştir.
18 Kasım 2021 tarihinde altı yıl aradan sonra ilk kez gerçekleştirilen Dışişleri Bakanlığı’nın genişletilmiş yönetim kurulu toplantısına katılan Tokayev, dünyadaki gelişmeler ışığında dış politika yöntemlerini yeniden gözden geçirme ve sistematik önlemler geliştirme ihtiyacına dikkat çekmiştir.
Tokayev, öncelikle dış politikanın “halkın sesini duyan bir devlet” anlayışına göre yürütülmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu, halkın ihtiyaçlarına ve ulusal çıkarlara hizmet eden bir dış politikadır. İkinci olarak Kazak lider, ekonomik diplomasiyi canlandırma ve yatırım çekmek için çaba gösterme gerekliliğinin altını çizmiştir. Üçüncüsü, Kazakistan’ın Orta Asya’daki liderliğini güçlendirmenin önemini vurgulamıştır. Dördüncüsü, dünyanın önde gelen ülkeleri ve bölgedeki etkili ülkelerle eşit ve etkin işbirliği kurmak gerektiğini belirterek Kazakistan diplomasisinin yeni bir imajını oluşturma ve bu alanda atılım yapma talimatı vermiştir.
Bu çalışmada da Tokayev’in dış politikadaki faaliyetleri mercek altına alınmaktadır. Özellikle de Tokayev’in dengeli ve çok vektörlü dış politika stratejisini devam ettirme çabası masaya yatırılmaktadır. Bu bağlamda Trajik Ocak Olayları’nın Kazakistan dış politikasına nasıl etkilediğine de değinilmektedir.
Ocak Olayları ve Dış Politikadaki Sınamalar
Trajik Ocak Olayları’ndan sonra bazı uzmanlar, Kazakistan’ın çok vektörlü dış politikasının geleceğine şüpheyle bakmaya başlamıştır. Onlara göre, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) barış güçlerinin Kazakistan’a girmesi, Nur-Sultan’ın dış politikada çok vektörlülükten vazgeçme olasılığını tartışmaya açmıştır. Ancak Kazakistan’ın dengeli ve etkin dış politikasının değişime uğrayacağına dair böyle bir değerlendirmenin yanlış olduğu kısa süre içerisinde anlaşılmıştır. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev hem dış politika alanındaki atamaları hem etkin faaliyetleriyle Kazakistan’ın çok vektörlü dış politikasından taviz vermeyeceğini ortaya koymuştur.
Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın dış politika alanındaki atamaları ve dış politikadaki aktif eylemleri, ülkenin itibarının geri kazanılmasında kritik bir rol oynamıştır. Örneğin ilk kez Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin idaresi, profesyonel bir diplomat olan Murat Nurtileu’ye emanet edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı İdaresinin yeni Başkan Yardımcısı ve Cumhurbaşkanının Uluslararası İşbirliği Özel Elçisi olan Erjan Kazıhanov da aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmış deneyimli bir diplomattır. Buna ek olarak Kazakistan Dışişleri Bakanı Muhtar Tileuberdi’nin Başbakan Yardımcılığı görevinde kalması da dış politikanın değişmeyeceğini gözler önüne sermiştir.
2022 yılının Ocak ve Nisan aylarında Kazakistan dış politikasının tüm önemli alanlarında etkin bir faaliyet dönemi yaşanmıştır. Bu etkinlikler, “2020-2030 Kazakistan Cumhuriyeti Dış Politika Konsepti” doğrultusunda şekillenmiştir. Nitekim Nur-Sultan tarafından rekor sayılabilecek kadar kısa bir sürede Doğu Dünyası’yla (Çin ve Hindistan, Doğu Asya), komşu ülkelerle (Rusya ve Orta Asya), İslam ve Türk Dünyası’yla, Batı’yla ve büyük uluslararası kuruluşlarla ilişkileri güçlendirmek için önemli adımlar atılmıştır.
Bölgesel Entegrasyon: Önce Orta Asya
Bölgesel düzeyde Cumhurbaşkanı Tokayev tarafından izlenen dış politika, genel olarak Orta Asya ülkeleri üzerine odaklanmaktadır. Bu tutum, “2020-2030 Dış Politika Konsepti” belgesinde de açıkça belirtilmiştir. Esasında bu, Kazakistan’ın 1990’lı yıllardan itibaren yürüttüğü politikanın devamıdır. Nazarbayev’in önerisi üzerine 1994 yılında Orta Asya Birliği kurulmuş, ama imzalanan anlaşmalar bazı sebeplerden dolayı sadece kağıt üzerinde kalmıştır. 2007 yılında ise Nazarbayev bu Birliği yeniden canlandırmaya çabalamış, ancak bu girişim de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Durumlar 2017 itibarıyla değişmeye başlamış ve 2018 yılında Kazakistan’da, 2018 yılında ise Özbekistan’da “Orta Asya Liderleri İstişare Toplantısı” adı altında zirveler düzenlenmiştir.
Bu bağlamda Tokayev’in 6 Ağustos 2021 tarihinde Türkmenistan’da gerçekleştirilen Orta Asya Liderleri İstişare Toplantısı’na katılımı, bölgesel entegrasyona yeni bir ivme kazandırmıştır. Zirvede Kazakistan Devlet Başkanı, “Birliğimizi güçlendirmemiz ve birbirimizle gereksiz rekabeti önlememiz gerekiyor. En önemli uluslararası konularda ortak tutumumuzu ifade edersek, dünya kamuoyuna ortak yaklaşımımızı göstermiş oluruz. Uluslararası arenada rekabet, ulusal çıkarlarımızla çelişiyor” diye açıklamada bulunmuştur.
Cumhurbaşkanı, 18 Kasım 2021 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’nın genişletilmiş Genel Kurul toplantısında Orta Asya’nın Kazakistan için öncelikli bir bölge olduğunu kaydetmiştir. Kazakistan’ın Orta Asya’daki liderliğini güçlendirmenin çok önemli bir görev olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Kazakistan’ın Orta Asya’nın kaderi için özel bir sorumluluğu vardır” diye vurgulamıştır. Bu da Kazakistan’ın bölgesel dayanışma için aktif bir politika izlemeye devam edeceği anlamına gelmektedir.
Hem ikili hem bölgesel işbirliği bakımından Tokayev’in 25 Ekim 2021 tarihinde Türkmenistan’a yaptığı ziyaretin önemli olduğunu belirtmek gerekir. Ziyaret sırasında ticaretten ulaşıma, tarımdan bilime çeşitli alanlarda 20 anlaşmanın imzalanması, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni bir boyuta ulaştığının bir göstergesidir. Özellikle Hazar Denizi’nde Kazakistan-Türkmenistan devlet sınırının çizilmesi ve komşu balıkçılık alanlarının bölünmesine ilişkin anlaşmanın özel bir yeri vardır. Böylece iki ülke arasındaki kara ve deniz sınırlarının yasal tescili tamamlanmış oldu.
Orta Asya’nın Ortadoğu’ya açılan kapısı olan Türkmenistan’ın bölgesel entegrasyon projelerine etkin katılımı Kazakistan için önemlidir. Bu açıdan Türkmenistan’ın Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki (TDT) gözlemci statüsü Nur-Sultan tarafından olumlu bir adım olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla Tokayev’in Türkmenistan ziyaretinin iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri güçlendirdiği ve bölgesel entegrasyona önemli katkılar sağladığı sonucuna varabiliriz.
Hem Orta Asya bağlamında hem Türk Dünyası bağlamında Kazakistan’ın Özbekistan ve Kırgızistan ile ilişkileri de stratejik öneme sahiptir. Bu çerçevede Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in 6 Aralık 2021 tarihinde Kazakistan’a yaptığı ziyaret, ikili ilişkiler ve bölgenin geleceği açısından oldukça mühimdi. Bu, Mirziyoyev’in yeniden Özbekistan Cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana ilk “devlet ziyareti” idi. Uluslararası siyasette, yeniden seçilmiş bir devlet başkanının ilk ziyareti genellikle ülkenin önceliklerini ifade etmesi bakımından önemlidir. Bu açıdan, Özbekistan için bölgede ve uluslararası politikada en önemli ülke Kazakistan’dır. Bu, Nur-Sultan’ın bugüne kadar izlediği sağduyulu politikasının sonucudur.
Mirziyoyev’in Nur-Sultanda havaalanında bizzat Tokayev tarafından karşılanması, iki ülke arasındaki ilişkilerin sadece bir komşuluk değil, gerçek bir kardeşlik olduğunu göstermiştir. Ziyarette 22 belge imzalanmış ve bunlardan en önemlisi “Müttefik İlişkiler Bildirgesi”dir. Esasında Özbekistan, Kazakistan’ın Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü dışında müttefiklik ilişki kurduğu tek ülkedir.
Kazakistan’ın Kırgızistan ile ilişkilerinde önemli olayların yaşandığını belirtmek gerekir. 2 Aralık 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Tokayev, “Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti ile Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ücretsiz Askeri ve Teknik Yardım Anlaşması”nı onaylamıştır. Kazakistan’ın daha önce Kırgızistan’a tahıl ve aşı şeklinde insani yardım gönderdiğini de not etmekte yarar vardır.
Böylece Kazakistan Orta Asya yönünde etkin politikasını sürdürmektedir. Cumhurbaşkanı Tokayev’in dış politikadaki faaliyetleri bunu kanıtlamaktadır.
Ocak olaylarından sonra Kazakistan, güney komşularıyla ilişkileri istikrarlı bir şekilde gelişmiştir. Bu bağlamda, farklı düzeylerde bir dizi olaya dikkat çekmeye değer. 20 Ocak’ta Tokayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ile telefon görüşmesi yapmıştır. 9 Şubat’ta Tokayev, Akorda’da Özbekistan Cumhuriyeti Âli Meclisi Yasama Konseyi Başkanı Nurdinjon Ismoilov’u kabul etmiştir. Aynı gün Özbekistan parlamento heyeti Kazakistan Parlamentosu Meclis Başkanı Erlan Koşanov ile görüşmüş ve ziyaretin ardından Özbekistan ve Kazakistan arasında Parlamentolar Arası İşbirliği Konseyi’nin kurulmasına ilişkin bir anlaşma imzalanöıştır. İki gün sonra, 11 Şubat’ta Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Kazakistan Başbakanı Alihan Smailov’u kabul etmiştir. Görüşmede taraflar, Orta Asya’nın en büyük iki ülkesinin liderlerinin geçen yıl Aralık ayındaki zirvede vardıkları anlaşmaların uygulanması konusunu ele almışlardır.
Bölgedeki diğer kardeş ülkelerle işbirliği de aynı hızla devam etmiştir. 12 Şubat 2022 tarihinde Kazakistan Başbakan Birinci Yardımcısı Roman Sklyar, Aşkabat’ta Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile bir araya gelmiştir. Taraflar, ulaştırma ve transit, ticaret, ekonomik ve tarımsal alanlarda işbirliğinin genişletilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunmuşlardır.
Bazı uluslararası uzmanlar, Orta Asya liderlerinin Pekin’deki Kış Olimpiyatları’nda çektiği ortak bir fotoğrafa dikkat çekmektedirler. Orta Asya konusunda tanınmış bir uzman olan Arkady Dubnov, “Orta Asya liderleri ortak fotoğraflarıyla, anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp mutabakata varabileceklerini dünyaya göstermeye çalışıyorlar… Bu jest ortak bir Orta Asya topluluğunu oluşturma girişimidir. Bölge ülkelerinin liderleri Orta Asya’yı bir bütün olarak uluslararası siyasetin öznesi yapmaya çalışıyorlar.” değerlendirmesini yapmıştır
Türk Dünyası Bütünleşme Süreci
Kazakistan baştan beri Türk Dünyasına özel önem vermektedir. Cumhurbaşkanı Tokayev döneminde bu yöndeki en önemli olay, 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Türk Keneşi 8. Zirvesidir. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye’yi ilk kez ziyaret eden Tokayev’in bu ziyareti ayrı bir önem taşıyordu. Cumhurbaşkanı’nın zirvedeki önerileri, Kazakistan’ın Türk Dünyasındaki politikasının devamlılığını göstermesi açısından dikkate değerdi. Türk entegrasyonunun ehemmiyetine vurgu yapan Tokayev, “örgütün ekonomik, insani ve çevresel işbirliğine özel önem vermesi gerektiğini söylemiştir.
Zirvenin merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı ve şimdi Demokrasi ve Özgürlük Adası olarak anılan yerde gerçekleşmesini hatırlatmakta yarar vardır. Nitekim, bu bağlamda Tokayev Kazakistan Cumhurbaşkanı olarak, 1950’li yıllarda Türkiye’ye sığınan Kazakları kabul etmesinden dolayı Adnan Menderes’e ve Türk halkına teşekkür etmiştir. Bu mesaj Türk toplumunda büyük yankı uyandırmıştır. Daha sonra 2022 Nisan ayında Almatı şehrinde ve 2022 Mayıs ayı başında Türkistan şehrinde caddelere Adnan Menderes adı verilmiştir.
Ocak Olaylarından sonra Kazakistan, Türk ülkeleriyle de işbirliğine devam ettirmektedir. Bu bağlamda Ankara’nın her zaman olduğu gibi, Nur-Sultan’ın yanında bulunduğuna vurgu yapmamız gerekmektedir. Söz konusu süreçte Cumhurbaşkanı Tokayev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birkaç kere telefonda görüşmüşlerdir.
TDT Dışişleri Bakanları Konseyi, Teşkilatın Dönem Başkanlığını yürüten Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun girişimiyle, 11 Ocak 2022 tarihinde ülkedeki durumlarla ilgili olarak olağanüstü toplantı gerçekleştirmiş ve Kazakistan’a desteklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca şubat ayında Mevlüt Çavuşoğlu Kazakistan’ı ziyaret etmiştir. Ziyaret kapsamında Kazakistan-Türkiye Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun 7. planlı toplantısı yapılmıştır.
3-4 Mart 2022 tarihlerinde Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Kazakistan’a ziyareti gerçekleştirilmiştir. Fuat Oktay’ı kabul eden Tokayev siyasi, ticari, ekonomik, yatırım, kültürel ve insani alanlarda yüksek düzeyde ikili ilişkilere dikkat çekmiş ve ilişkilerin daha da yoğunlaştırılması gereğini vurgulamıştır. Fuat Oktay’ın ziyareti çerçevesinde Kazakistan-Türkiye İş Forumu düzenlenmiş ve 500 milyon dolar değerinde 11 anlaşma imzalanmıştır.
Mayıs gerçekleşmesi planlanan Tokayev’in Türkiye ziyareti ve Erdoğan’ın bu yıl Ekim ayında Nur-Sultan’da düzenlenecek AİGK VI. Zirvesine katılmasının iki kardeş ülke ilişkilerine yeni bir ivme kazandıracağı beklenmektedir. Esasında bu, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik doğasını yansıtmaktadır.
Tokayev’in Kazakistan Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye yapacağı ziyaretinin, diplomatik ilişkilerinin 30. yılını kutlamakta olan iki kardeş ülkenin işbirliğini yeni bir aşamaya taşıması beklenmektedir.
Asyalı Devlerle İlişkiler
Kazakistan, pragmatik dış politikasıyla sadece kardeş ülkelerle değil, komşu ülkelerle de işbirliğini derinleştiriyor. Esasında bu durum Türk Dünyasını da güçlendirmektedir. Bu politika Ocak olayları sonrasında da aynı şekilde devam etti.
25 Ocak 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Tokayev, çevrimiçi formatta düzenlenen “Orta Asya-Çin Zirvesi”ne katılmıştır. Üst düzey forum, Orta Asya devletleri ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30. yıldönümü münasebetiyle düzenlenmiştir. Bundan kısa bir süre sonra, 5 Şubat’ta, XXIV Kış Olimpiyat Oyunlarının açılış törenine katılmak için Pekin’de bulunan Tokayev, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya gelmiştir. Görüşmeler sırasında ticari ve ekonomik bağların güçlendirilmesine özel önem verilmiştir.
Çin ziyareti sırasında yer alan bir detaya dikkat edilmesinde yarar vardır. Davet edilen devlet başkanlarının çoğu Çin başkentindeki otellerde kalmıştır. Tarihi “Devlet Konutu”nda sadece üç ülkenin başkanları ağırlandı. Bunlar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pakistan Başbakanı İmran Han ve Kazakistan Devlet Başkanı Kassym-Jomart Tokayev idi. Çin tarafının bu jesti pek çok şeyi ifade ediyor.
Bir başka Asya devi Hindistan da Kazakistan’ın uzun vadeli ortağıdır. Yukarıda bahsedilen “Orta Asya – Çin” zirvesinden iki gün sonra, 27 Ocak’ta Tokayev, Hindistan Başbakanı Narendra Modi girişimiyle düzenlenen ilk “Orta Asya – Hindistan” devlet başkanları zirvesine katılmıştır. Görüşmelerde ticaret konuları da ele alınmıştır. Bu bağlamda Orta Asya ile Hindistan arasındaki ticaret hacminin %80’inin Kazakistan’ın payı olduğunu not etmekte yarar vardır.
Bu dönemde Çin ve Hindistan dışında Doğu Asya ülkeleri ile de etkin işbirliği devam edilmiştir. Örneğin, 26 Ocak 2022 tarihinde Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Şahrat Nurışev, Japonya Büyükelçisi Jun Yamada ve 28 Ocak’ta Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Ku Hong Sok ile görüşmüştür. Toplantı, Kazakistan ile diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30. yıldönümüne adanmıştır. Güney Kore büyükelçisi ile yapılan görüşmede “stratejik ortaklık” ifadeleri kullanılmıştır.
29 Nisan’da Japonya’nın Dışişleri Bakanı Yoşimasa Hayaşi, Kazakistan’da resmi ziyarette bulunmuş ve Tokayev tarafından kabul edilmiştir. Ziyaret sırasında iki ülke dışişleri bakanlıkları arasında yapılan görüşmenin ardından “2022-2023 Eylem Planı” imzalanmıştır. Bu arada, aynı tarihlerde Almanya Başbakanı Olaf Scholz’ın Japonya’ya ziyaret gerçekleştirdiğini not etmekte yarar vardır.
Kazakistan aynı şekilde İran ve Pakistan gibi ülkelerle de işbirliğini devam ettirmektedir. 2 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Tokayev ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, telefon görüşmesi yapmışlar ve ikili işbirliğinin çeşitli yönlerini tartışmışlardır. 26 Ocak 2022 tarihinde Başbakan Yardımcısı-Kazakistan Dışişleri Bakanı Muhtar Tileuberdi, Pakistan İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Makdum Şah Mahmud Kureyşi ile bir telefon görüşmesi yapmıştı. Taraflar sadece siyasi, ticari, ekonomik ve insani alanlarda işbirliğini değil; aynı zamanda Kazakistan ve Pakistan arasındaki uluslararası arenada işbirliği konularını da görüşmüşlerdir. 22 Mart 2022 tarihinde ise Muhtar Tileuberdi başkanlığındaki Kazak heyeti, İslamabad’ta düzenlenen İİT Dışişleri Bakanları Konseyi’nin “Birlik, Adalet ve Kalkınma İçin Ortaklık” konulu 48. oturumuna katılmıştır.
Böylece, ülkenin Asyalı ve Müslüman ortakları, Kazakistan’ın Ocak ayındaki trajik olaylardan hızla kurtulmasını ve dış politikasının geleneksel yönüne dönmesini desteklediklerini dile getirmişlerdir.
Rusya ile Pragmatik Ortaklık
Yedi bin kilometrelik ortak kara sınırı olan Rusya ile Kazakistan’ın güvenilir ve pragmatik ilişkileri bulunmaktadır. 2016 yılındaki Rusya-Türkiye arasındaki Uçak Krizi’nin aşılmasında söz konusu güvenilir ilişkiler önemli rol oynamıştır. Kazakistan-Rusya arasındaki bu ilişkilerin devam ettirilmesi Nur-Sultan için stratejik öneme sahiptir.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Tokayev’in 10 Şubat 2022 tarihindeki Rusya ziyareti de önemli rol oynamıştır. Ziyaret kapsamında 11 anlaşma imzalanmıştır. Bunlardan altısı eğitim, diğer beşi ise ekonomi ve enerji alanında işbirliği ile ilgilidir. Tüm anlaşmalar, karşılıklı yarar sağlayan ortaklık ilkelerine dayanmaktadır.
Tokayev’in Rusya ziyaretinin en özel kısmı, 11 Şubat’ta Kazan’a yaptığı ziyaret ve Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ile görüşmesi olmuştur. Birçok uzman Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın Kazakça konuşmasına ve Minnihanov’la rahatça anlaşmasına dikkat çekmiştir. İki lider; ticaret ve ekonomi, yatırım, kültürel ve insani alanlarda işbirliğini genişletmenin yollarını tartışmıştır. Daha önce, 24 Ocak 2022 tarihinde Tokayev, Kazakistan’ın başkentinde Minnihanov’u kabul etmişti.
Daha sonraki süreçte de Tokayev ile Putin arasında telefon görüşmeleri devam etmiştir.
22 Nisan’da Kazakistan Başbakan Yardımcısı-Dışişleri Bakanı Muhtar Tileuberdi’nin Moskova’ya çalışma ziyareti gerçekleştirilmiş ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile dar ve genişletilmiş formatlar kapsamlı görüşmeler yapılmıştır. Aynı tarihte Kazak Bakan “Orta Asya + Rusya” dışişleri bakanları formatının beşinci toplantısına katılmıştır. 5 Mayıs’ta Lavrov “Rusya-Orta Asya: Dostluk ve İşbirliği Yolunda 30 Yıl” başlıklı makale yayımlamış ve Kazakistan ile işbirliğinin önemine değinmiştir.
Bu arada, Ukrayna Krizi’nde Kazakistan’ın taraf tutmadığını ve aynı zamanda Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlıklarını tanımadığını açıkladığını hatırlatmakta yarar vardır.
Batı Vektörü
Batı Dünyası ile işbirliği Kazakistan dış politikasının önceliklerinden biridir. Bu kapsamda Kazakistan Cumhurbaşkanı AB ve ABD yönünde de etkin politika yürütmektedir. Batılı ortaklar Kazakistan’ın siyasi reformlarını ve insan haklarına saygı gösterme çabalarını takdir etmişlerdir. Kazakistan; diplomatik tutumunu korurken, bu yöndeki süreçlerin yüksek uluslararası standartlar ile ulusal çıkarlar arasında bir denge içinde sürekli ve sağlıklı bir şekilde geliştiğini belirtmektedir.
Batılı devletlere ülkedeki Ocak olayları ve sebepleri hakkında objektif bir şekilde anlatmak çok önemliydi. Bu süreç başarılı bir şekilde yönetilmiştir. 6 Ocak’ta KGAÖ barış güçlerinin katılımıyla gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonu sırasında Dışişleri Bakanı Tileuberdi, Amerikan tarafının inisiyatifiyle ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile bir telefon görüşmesi yapmıştır. Taraflar, Kazakistan’daki durumun yanı sıra küresel ve bölgesel düzeydeki güncel güvenlik konularını tartışmışlardır.
Daha sonra 10 Ocak’ta Avrupa tarafının inisiyatifiyle Tokayev, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile online olarak görüşmüştür. Ülkedeki iç siyasi duruma ek olarak, toplantı Kazakistan ile AB arasındaki stratejik ortaklığın daha da geliştirilmesi konusuna odaklanmıştır. AB’nin bugüne kadar Kazakistan’ın ana ticaret ortağı olmaya devam ettiği belirtilmelidir.
19 Ocak’ta Bakan Tileuberdi Belçika’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirerek bu ülkenin ve AB’nin üst düzey yetkilileri ile görüşmelerde bulunmuştur. Görüşmelerin ana konusu, Kazakistan ve AB’nin ikili ilişkilerin tüm alanlarında karşılıklı yarar sağlayan, çok yönlü işbirliğini geliştirmekti. Kazakistan ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine ivme kazandıran “Gelişmiş Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması”, Mart 2020’de imzalanmıştır.
Bundan kısa bir süre sonra, 7 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Tokayev, Akorda’da AB’nin Orta Asya Özel Temsilcisi Fin diplomat Teri Hakal’ı kabul etmiştir. Kazak lider, verdiği destek için AB Başkanı Charles Michelle’e teşekkür etmiştir. Avrupalı diplomat, AB’nin Orta Asya’daki ana ortağı Kazakistan’ın gelişimiyle ilgilendiğinden, Cumhurbaşkanı Tokayev’in reform politikasını tam olarak desteklediğini kaydetmiştir.
10 Şubat 2022’de ABD’ye çalışma ziyaretinde bulunan Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Akan Rahmetullin; Beyaz Saray, Kongre, ABD Dışişleri Bakanlığı, düşünce kuruluşları ve bir dizi başka kurum yetkilileriyle bir araya gelmiştir. Özellikle ikili ve genişletilmiş stratejik ortaklığın “C5+1” formatında derinleştirilmesi konuları ele alınmıştır. Rahmatullin de Amerikan tarafına Kazakistan’daki kapsamlı siyasi ve ekonomik reform programının ana yönleri hakkında bilgi vermiştir.
11 Şubat’ta Kazakistan Devlet Sekreteri Erlan Karin, Alman Dışişleri Bakanlığı Orta Asya, Doğu Avrupa ve Kafkaslar’dan Sorumlu Tam Yetkili Temsilcisi Matthias Luttenberg ile Kazak-Alman işbirliğini görüşmek üzere bir araya gelmiştir. Taraflar, çok yönlü ortaklığın daha da geliştirilmesine olan ilgiyi kaydetmişlerdir. 14 Şubat’ta Tileuberdi, AB üye devletlerinin büyükelçileriyle bir araya gelmiştir. Avrupalı Büyükelçiler, Kazakistan’a desteklerini ifade etmiş ve Kazakistan’ın insan hakları alanındaki başarılarını vurgulayarak ülkede devam eden reformları övmüşlerdir. Bakan ayrıca Finlandiya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile telefon görüşmesi yapmıştır. Sonuç olarak, BM ve AGİT’te işbirliği planları üzerinde anlaşmaya varılmıştır.
Uluslararası Kuruluşlar
Ocak olaylarından sonra da Kazakistan’ın uluslararası kuruluşlarla yoğun işbirliği yaptığını belirtmek gerekir. 2022 Ocak-Nisan ayları boyunca, Dışişleri Bakanlığı bu yönde aktif olarak çalışmıştır. 21 Ocak’ta Dışişleri Bakanı, Viyana’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiş ve AGİT liderliği ile bir araya gelmiştir. Görüşmelerde Kazakistan’daki reformlar sırasında işbirliğinin daha da geliştirilmesi konuları tartışılmıştır.
31 Ocak’ta İİT Sekreterliği’nin girişimiyle Tileuberdi, Örgüt Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ile bir telefon görüşmesi yapmıştır. Kazakistan halkına ve yönetimine desteğini dile getiren Genel Sekreter, Ocak olaylarında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilemiştir. İslam Dünyasının Kazakistan’a ilgi duyduğu ve ülkedeki olayları yakından takip ettiği aşikârdır.
7 Şubat’ta Dışişleri Bakanı, bu alandaki güncel sorunları gündeme getirmek için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin (OHCHR) Orta Asya Bölge Temsilcisi Ryszard Comenda ile de bir araya gelmiştir.
15 Şubat’ta Kazakistan Cumhuriyeti Başbakanı Alihan Smailov, AİGK İcra Direktörü Büyükelçi Kayrat Sarıbay’ı kabul etmiştir. Sarıbay, yakında tam teşeküllü örgüt haline gelecek olan bu yapıda Kazakistan başkanlığının önceliklerinin uygulanması hakkında bilgi vermiştir. Son dönemlerde etkinliğini arttıran AİGK, Kazakistan’ın önemli dış politika araçlarının biri haline gelmektedir.
Ocak ayında yaşanan trajik olaylar sırasında Türk işbirliği kurumları, hususen TDT Sekreterliği, TÜRKPA, Uluslararası Türk Akademisi, Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Kazakistan’a destek vermiştir. 31 Ocak’ta TDT Genel Sekreteri Bağdat Amreyev Kazakistan’ın başkentine gelerek Bakan Tileuberdi ile görüşmüştür. 11 Şubat’ta ise tanınmış devlet adamı İkram Adırbekov, TDT Aksakallar Konseyi’nin üç günlük toplantısına katılmıştır. Böylece Kazakistan’ın Türk Dünyası ile ilişkileri güncelliğini korumuştur.
Bu bağlamda Uluslararası Türk Akademisi’ne kısaca değinmekte fayda vardır. Elbaşı Nazarbayev’in girişimiyle 2010 yılında Nur-Sultan’da kurulan kurum, Türk devletleri arasındaki bilimsel entegrasyondan sorumludur. 2014 yılında “uluslararası örgüt” statüsünü alan Akademi; BM başta olmak üzere, UNESCO, ISESCO, COMSTECH gibi uluslararası kuruluşlarla yoğun işbirliği içerisindedir. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’nin kurucu üyeleri olduğu Türk Akademisi’nde Macaristan’ın gözlemci statüsü bulunmaktadır. Özbekistan’ın üyelik süreci devam etmektedir. Son dönemlerde Moğolistan, Pakistan ve Tacikistan’ın kuruma ilgisi artmaktadır. Ayrıca Akademi’nin Tataristan ve Başkurdistan ile yoğun işbirliği mevcuttur.
Kazakistan yönetimi Akademi’nin çalışmalarını desteklemektedir. 2021 yılında Kazakistan Hükümeti Akademiye iki müstakil bina tahsis etmiştir. 29 Ekim 2021 tarihinde gerçekleşen yeni bina açılışına Kazakistan Devlet Sekreteri bizzat katılmıştır. 11 Mart 2022 tarihinde Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali’nin Cumhurbaşkanı Tokayev tarafından kabul edilmesi ve Dışişleri Bakanıyla görüşmesi Kazakistan tarafının Akademiye gösterdiği en üst düzey desteğin ifadesidir.
3 Mayıs 2022 tarihinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev, Kazakistan Parlamentosu tarafından onaylanan “Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti ile Türk Akademisi Arasında Türk Akademisi Yerleştirme Hüküm ve Koşullarına İlişkin Anlaşma”nın Onaylanmasına Dair Kazakistan Cumhuriyeti Kanununu imzaladı. Böylece Türk Akademisi, ana belgeleri kurucu devletler tarafından tanınan, kuralları özel kanunlarla belirlenen tam teşekküllü bir uluslararası kuruluş haline gelmiştir.
Sonuç
Sonuç olarak, geçtiğimiz aylarda yaşananlar pek çok şeyin yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Öncelikle Cumhurbaşkanı Tokayev’in, Kazakistan’ın çok vektörlü dış politikasını başarılı bir şekilde sürdürdüğünün altını çizmek gereklidir. Büyük güçlerle dengeler oturmuş ve ülkenin bağımsızlığı korunmuştır. Dolayısıyla, Kazakistan dünya haritasında önemli bir yer işgal etmeye devam edecektir. Uluslararası toplum için Kazakistan hala önemli bir ülkedir. Yabancı ortaklar, ülkenin krizden sonra hızla toparlandığını ve ülke yönetiminin başlangıçta planlanan olumlu değişiklikleri ve yeniden yapılanmayı hızla uyguladığını görüyor.
İç politikada öncelikle yolsuzlukla mücadele, sosyal adaletsizliğin giderilmesi, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi ve temel insan haklarının sağlanması konuları gündemdeki öncelikli konumunu koruyacaktır. Bu yöndeki çalışmaların gelecekte de devam edeceğinden şüphe yoktur. Böylece Kazakistan, uluslararası anlaşmalara bağlılığını sözle değil, fiilen kanıtlamaktadır.
Bu kapmsamda 16 Mart 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Tokayev’in Ulusa Seslenişinde reformların yeni paketini açıklaması dikkate değerdir. Seslenişte dile getirilen Anayasa’ya yapılacak değişikliklerin hızlıca hazırlanması ve 5 Haziran 2022 tarihinde referanduma gidileceğinin açıklanması Tokayev’in kararlılığını ortaya koymaktadır.
Ekonomiyi yeniden canlandırmak için gerekli tüm kararlar uygulanıyor. Bu da Kazakistan’ın bölgesel ve küresel jeopolitikteki konumunu güçlendiriyor. Ülke yönetiminin tutumu, alınan önlemlerin taktiksel değil, stratejik ve uzun vadeli olduğunu göstermektedir.
Son tahlilde, Kazakistan’ın çok vektörlü dış politikası değişmeyecektir. Cumhurbaşkanı Tokayev’in amacı sadece “normale dönmek” değil, aynı zamanda ülkenin kalkınmasında bir atılım yapmak ve dünyadaki konumunu daha da güçlendirmektir. Bu da “Yeni Kazakistan” söylemi ile uyumludur.