Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında 29. COP Zirvesi’nin yapılması beklenmektedir. Azerbaycan tarihinin en büyük uluslararası organizasyonu olması beklenen bu zirvede, Bakü Hükümeti’nin küresel yeşil enerji dönüşümü ve giderek artan iklim değişikliği konusunda ulusal yol haritasını beyan etmesine kesin gözüyle bakılmaktadır.[i]
2021 yılı sonrası yükselen krizlerden bütün küresel mekanizmaların etkilenmesi sonucunda başta yeşil enerji dönüşü ve iklim değişikliği ile mücadele politikalarının uygulanmasının her geçen gün geciktiği görülmektedir. Her kriz döneminin negatif etkilerinin olduğu kadar dönemsel olarak bölgesel işbirliğinin arttırılması, bölge ülkelerin yararına uygulamaların önünü açmaktadır. Bu argümana örnek olarak Azerbaycan-Türkiye arasındaki müttefik ilişkilerinin her alana yansıması gösterilebilir.
Türkiye ve Azerbaycan, başta Nahçıvan üzerinden enerji altyapılarının entegrasyonunun tamamlanması ve enerji ihracatının yürütülmesi konusunda halihazırda çalışmalar yürütmektedirler.[ii] Son olarak İkinci Dağlık Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan zaferinin ardından Türkiye’nin etkisiyle bölgede kısmi bir barış ortamının yakalanması başta enerji olmak üzere birçok sektörde ilerlemenin önünü açmıştır.
Zengezur Koridoru’nun da içinde bulunduğu birden fazla projenin hayata geçirilmesi konusunda Azerbaycan Enerji Bakanı Parviz Şahbazov’un demeçleri de son günlerde kamuoyuna paylaşılmıştır.[iii] Şahbazov, Azerbaycan’ın Nahçıvan’da 1 gigavat kapasiteli yenilenebilir enerjiye dayalı bir üretim tesisi kurma hedeflerinin, enerjiyi Türkiye pazarına sunmayı amaçladığını vurgulamaktadır. Enerji sektörünün Azerbaycan ve Türkiye arasındaki işbirliği için hayati bir alan olduğunu belirten Şahbazov, bu iki ülkenin bölge ve Avrupa’nın enerji güvenliğine önemli katkılar sunduğunu da eklemiştir.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı ve Trans-Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) gibi yatırımlar, bölgesel arz güvenliğine katkıda bulunmaktadır. Azerbaycan, 2030 yılına kadar yeşil enerji kapasitelerinin %70’inden fazlasını ihraç etmeyi planlamakta ve Hazar-Karadeniz-Avrupa, Azerbaycan-Türkiye-Avrupa ve Azerbaycan-Orta Asya-Avrupa gibi yeşil enerji koridorları oluşturma hedefini sürdürmektedir.
Azerbaycan’ın Türkiye’yi de merkeze alan bu politikalarının temelinde, 4 Mart 2024 tarihinde düzenlenen AB-Azerbaycan Yeşil Enerji Danışma Konseyi 2. Bakanlar Toplantısı yer almaktadır. Bu toplantı kapsamında Avrupa Enerji sektörünü özellikle rüzgâr sanayisinin temsili olarak görülen WindEurope arasında bir mutabakat zaptının Kadri Simson başkanlığında imzalanması süreci farklı bir boyuta getirmektedir.[iv] Azerbaycan’ın Avrupa Birliği ülkeleriyle ilişkilerini enerji diplomasisi temeline oturtması, bu ilişkileri kalıcı ve somut hale getirmektedir.
16 Eylül 2024 tarihinde Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı enerji bakanları toplantısında üye ülkeler arasında yeni enerji koridorlarının tasarlanmış ve Asya’dan Avrupa’ya bütün devletleri merkeze alan entegrasyon ve enerji ihracatı yol haritası oluşturulmuştur. Hazar-Karadeniz-Avrupa, Azerbaycan-Kazakistan-Özbekistan, Azerbaycan-Türkiye-Avrupa Yeşil Enerji Koridorları, gerçekleşmesi muhtemel enerji projeleri olarak görülmektedir.[v]
Azerbaycan mevcut fosil rezervleri dışında ülkenin coğrafi konumu bakımından yenilebilir enerji alanında birden fazla çeşit ve verimli topraklara da sahiptir. Azerbaycan’ın güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksektir. Azerbaycan Enerji Bakanlığı verilerine göre, ülkenin teknik güneş enerjisi potansiyeli 23,000 MW civarındadır. Yıllık 2,400 ila 3,200 saat arasında güneş ışığı alması, uluslararası standartlarla karşılaştırıldığında oldukça verimlidir. Ayrıca ülkenin güneş ışınım yoğunluğu 1,500 ila 2,000 kWh/m² civarındadır.[vi] En verimli güneş kaynakları merkezi nehir vadileri ile kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yer almaktadır.
Azerbaycan, özellikle Hazar Denizi kıyılarında oldukça rüzgârlı bir ülke olarak öne çıkmaktadır.[vii] Azerbaycan Enerji Bakanlığı, ülkenin teknik rüzgâr enerjisi potansiyelini 3,000 MW olarak belirlemiştir. Bu potansiyelin 800 MW’ı ekonomik olarak değerlendirilmekte olup bu kapasite yıllık 2.4 TWh enerji üretebilir ve 1 milyon ton konvansiyonel yakıt tasarrufu sağlayarak CO2 emisyonlarını da azaltabilir. Özellikle Absheron Yarımadası, yıllık ortalama 7.9 ila 8.1 metre/saniye rüzgâr hızına sahiptir. Ülkenin genel ortalama rüzgâr hızı ise 6 m/s civarındadır, bu da ekonomik ve teknik potansiyelini güçlendiren bir faktördür.
Hidroelektrik, günümüzde Azerbaycan’ın en büyük yenilenebilir enerji kaynağıdır, ancak tam potansiyeline henüz ulaşamamıştır. Azerbaycan Enerji Bakanlığı, ülkenin küçük hidroelektrik potansiyelinin 520 MW olduğunu ve bu kapasitenin yıllık 3.2 TWh enerji üretebileceğini belirtmektedir. Azerbaycan Enerji Bakanlığı’na bağlı Yenilenebilir Enerji Ajansı, ülkenin jeotermal enerji potansiyelinin 800 MW olduğunu açıklamaktadır. Ülkede bulunan 11 jeotermal bölge, sıcaklığı 30°C ile 100°C arasında değişen sulara sahiptir ve bu sular elektrik üretimi veya ısıtma için kullanılabilir. Guba bölgesinde suların sıcaklığı 36°C ila 85°C, Kura-Aras ovasında ise 95°C’ye kadar çıkmaktadır.[viii]
Azerbaycan, yenilenebilir enerji projelerine yatırım yaparak sadece bir fosil yakıt tedarikçisi değil, aynı zamanda yeşil enerji sağlayıcısı olmayı hedeflediğini güçlü bir şekilde ortaya koyarak uluslararası etkili bir imaj yaratabilir. Örneğin rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyeli üzerine yapılan projeler, Avrupa’nın yenilenebilir enerji hedeflerine katkı sağlayabilir. Bu durum, Azerbaycan’ın küresel enerji geçişinde daha sürdürülebilir bir imaj kazanmasına ve çevresel diplomasi alanında aktif bir rol üstlenmesine olanak sağlar. Enerji alanında Avrupa’yla entegrasyon, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki durum gibi bölgesel sorunlarda AB’nin desteğini kazanmasına yardımcı olabilir. Avrupa’nın enerji güvenliği açısından Azerbaycan’a olan bağımlılığı, AB’nin ülkenin toprak bütünlüğünü ve bölgesel istikrarını destekleyen politikalar izlemesine neden olabilir. Bu da Azerbaycan’ın uluslararası platformda daha güçlü bir konuma gelmesini sağlayabilir.
[i] “What is COP29?”, COP29, https://cop29.az/en/pages/what-is-cop29, (Erişim Tarihi: 27.09.2024).
[ii] “Nahçıvan’dan Türkiye’ye Elektrik” T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, https://enerji.gov.tr/haber-detay?id=21236, (Erişim Tarihi: 26.09.2024).
[iii] “Azerbaijan, Türkiye exploring feasibility of green energy corridor”, AA Energy Terminal, https://www.aa.com.tr/en/energy/electricity/azerbaijan-turkiye-exploring-feasibility-of-green-energy-corridor/43600, (Erişim Tarihi: 25.09.2024).
[iv] “EU steps up renewable energy cooperation with Azerbaijan”, European Commission, https://energy.ec.europa.eu/news/eu-steps-renewable-energy-cooperation-azerbaijan-2024-03-04_en, (Erişim Tarihi: 27.09.2024).
[v] “Azerbaijan and Turkic States advance green energy initiatives and regional cooperation.”, Azer News, https://www.azernews.az/analysis/231332.html, (Erişim Tarihi: 27.09.2024).
[vi] Global Solar Atlas, https://globalsolaratlas.info/en, (Erişim Tarihi: 27.09.2024).
[vii] Global Wind Atlas, https://globalwindatlas.info/en, (Erişim Tarihi: 27.09.2024).
[viii] “Azerbaijan Energy Profile- Energy System Transformation”, IEA, https://www.iea.org/reports/azerbaijan-energy-profile/energy-system-transformation, (Erişim Tarihi: 27.09.2024).