Analiz

Türk Dünyası Diplomasisinin Genişleyen Stratejik Çemberi: Bişkek Zirvesi

TDT 11. Zirvesi, Türk Dünyası’nda ekonomik, kültürel ve siyasî işbirliğini genişletmek ve derinleştirmek amacıyla stratejik bir platform olarak öne çıkmıştır.
Bişkek’te düzenlenen TDT 11. Zirvesi, sürdürülebilir kalkınma ve ortak projelerle Türk Dünyası’nın ekonomik, dijital ve güvenlik konularında daha entegre bir işbirliği geliştirme kararlılığını ortaya koymuştur.
TDT’nin Orta Koridor ve Türk ortak alfabesi gibi projeleri hem bölgesel entegrasyonu derinleştirmekte hem de Çin ve Rusya gibi aktörlerin dikkatini çeken stratejik hamleler olarak Türk Dünyası’nın küresel konumunu güçlendirmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Günümüzde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Türk Dünyası’nın tarihî ve kültürel bağlarını stratejik hedeflerle buluşturarak Orta Asya, Güney Kafkasya ve Anadolu’daki Türk devletleri arasında dayanışmayı güçlendiren bir merkez olarak öne çıkmaktadır. Ekonomi, güvenlik, çevre, dijitalleşme ve eğitim gibi birçok alanda ortak projeler geliştiren TDT, üye devletlerin hem bölgesel hem de küresel arenada daha güçlü ve bağımsız bir konum elde etme çabalarını desteklemektedir. Türk devletleri, stratejik ticaret yolları, enerji hatları ve güvenlik işbirliği çerçevesinde ortak bir gelecek vizyonu inşa etmekte, küresel değişimlere uyum sağlarken bölgesel kalkınmayı hızlandırma amacı taşımaktadır.

TDT 11. Zirvesi, Türk Dünyası’nda ekonomik, kültürel ve siyasî işbirliğini genişletmek ve derinleştirmek amacıyla stratejik bir platform olarak öne çıkmıştır. TDT’nin 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen son zirvesi, Türk Dünyası’nda dayanışmayı güçlendirme ve bu dayanışmayı çeşitli alanlarda pekiştirme iradesini sergileyerek bölgesel ve uluslararası düzeyde önemli sonuçlar doğurmuştur. Zirve öncesinde TDT Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından hazırlanan belgeler, ekonomi, dijitalleşme ve güvenlik gibi temel konulara yönelik kararlar olarak devlet liderlerinin gündemine sunulmuş ve bu konularda işbirliği taahhütleri alınmıştır. Bu bağlamda zirvenin ana teması olarak belirlenen “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi”, Türk Dünyası’nda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına yönelik stratejik bir vizyon geliştirme amacını yansıtmaktadır. Bu kapsamda “Türk Yeşil Vizyon” ve Bişkek’in 2025 yılı Dijital Başkent olarak ilan edilmesi gibi kararlar, TDT üyesi ülkelerin çevre, dijitalleşme ve güvenlik konularında daha entegre bir işbirliği yapma niyetini ortaya koymuştur.[1]

Zirvede ayrıca, Türk Dünyası’nın ortak değerlerini ve kimliğini somut sembollerle pekiştiren önemli belgeler kabul edilmiştir. TDT Bayrağı ve Türk Dünyası Şartı gibi belgelerin kabul edilmesi, bölgesel kültürel ve siyasî dayanışmayı güçlendirmeye yönelik somut adımlar olarak değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a “Türk Dünyası Ali Nişanı” verilmesi, TDT’nin Türk Dünyası’nda sınırların ötesinde işbirliği kurma ve ortak değerler etrafında dayanışmayı teşvik etme kararlılığını simgelemiştir.

Zirveye Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Özbekistan Dışişleri Bakanı Bakhtiyor Saidov, Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev’in yanı sıra Türk Keneşi Aksakallar Konseyi Başkanı ile TÜRKPA, TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Kültürü ve Miras Vakfı, Türk Yatırım Fonu ve Türk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği başkanlarının katılımı, TDT’nin genişleyen diplomatik ağına işaret etmiştir.

Kırgızistan’ın TDT başkanlığını devralması ve 2025 yılı için Azerbaycan ve Macaristan’da düzenlenmesi planlanan zirveler, Türk Dünyası’nın jeopolitik ve diplomatik etkisini artırmaya yönelik güçlü bir iradenin sergilendiğini göstermektedir. Zirve sonrasında TDT liderlerinin bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele almaları, Türk Dünyası’nın küresel güç dengeleri içinde daha stratejik bir konuma yerleşme potansiyelini ortaya koymuştur.[2]

Dil birliği konusunda ise 9-11 Eylül 2024 tarihlerinde Bakü’de yapılan Ortak Türk Alfabesi Komisyonu toplantısında 34 harften oluşan yeni bir alfabe taslağı üzerinde anlaşmaya varılmış, Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu’nun destekleriyle oluşturulan bu alfabe, 1991 yılında hazırlanan taslağın güncellenmesi sonucunda ortaya çıkmış ve çağın ihtiyaçlarına göre uyarlanmıştır. Türk Akademisi, bu ortak alfabenin Türk halkları arasında dil birliğini pekiştireceğini ve kültürel bağları güçlendireceğini vurgulamıştır. Nitekim bu bağlamda Bişkek Zirvesi’nde de bu ortak alfabeye geçişin teşvik edilmesi, Türk Dünyası’nda dil mirasının korunması ve kültürel bağların sürdürülmesine yönelik kararlılığın bir ifadesi olarak dikkat çekmiştir.[3]

Bir diğer yandan zirvede güvenlik konusuna da vurgu yapılmış, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TDT’nin hâlihazırda ortak bir askerî güç kurma planı olmadığını belirtmiş, aksine yerine TDT bünyesinde oluşturulan Sivil Koruma Mekanizması’nın önemine dikkat çekmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mekanizmanın doğal afetler ve acil durumlar karşısında üye ülkeler arasında koordinasyonu ve dayanışmayı artıracağını belirtmiştir. Aynı zamanda TDT’nin eğitim ve teknoloji transferi alanlarında işbirliği yapması, güvenlik bağlarının güçlenmesini sağlayan diğer önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifakların ve uluslararası organizasyonların öneminin arttığı bir dönemde bu tür dayanışma adımlarının teşkilatların gücünü pekiştirdiğini ifade etmiştir. Bu açıklamalar, TDT’nin bir savunma yapısı olmaktan çok, işbirliği ve kalkınmaya odaklandığını ortaya koymaktadır.[4]

TDT’nin Orta Asya’daki varlığı bazı Rus ve Batı medya organları tarafından eleştirilmiş ve TDT’nin bölge üzerindeki etkisinin artmasının Rusya için jeopolitik bir tehdit olarak değerlendirilebileceği öne sürülmüştür. Rus basınında yer alan yorumlarda, TDT’nin Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerini ekonomik olarak Türkiye’ye yakınlaştırma amacı taşıdığı ifade edilmiştir. Bazı kaynaklarda “Türk Devletleri Egemen Bir Koridor İnşa Ediyor” başlıklı analizler yapılmış, TDT’nin ekonomik ve siyasî hamlelerinin Rusya’nın üyesi olduğu Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ile rekabet içinde olduğu vurgulanmıştır. Bununla birlikte Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin, TDT ve AEB’nin çabalarını birleştirerek işbirliği olanaklarını artırabileceği görüşü de yer almıştır. Çin’in bu projesi, bölgesel entegrasyon hedeflerine katkı sağlayabilecek bir köprü olarak görülmektedir. Bu bağlamda TDT’nin Asya-Avrupa ticaret hattındaki stratejik önemine dikkat çekilmiştir.[5]


[1] “The Eleventh Summit of the Organization of Turkic States convened in Bishkek”, Organization of Turkic States, https://www.turkicstates.org/en/haberler/the-eleventh-summit-of-the-organization-of-turkic-states-convened-in-bishkek_3475, (Erişim Tarihi: 12.11.2024).

[2] “Turk Mamleketter Uyumunun Tışkı İşter Ministrler Keŋeşinin Jıyını Bolup Öttü”, Kırgız Respublikasının Tışkı İşter Ministrligi, https://mfa.gov.kg/kg/zhogorku-menyu/press-kyzmaty/kystarylgan-zhaylyktar/-672b0aad5f340, (Erişim Tarihi: 12.11.2024).

[3] “Tyurkskiye Strany Utverdili Yedinyy Alfavit — TRT”, 24KG, https://24.kg/obschestvo/304754_tyurkskie_stranyi_utverdili_edinyiy_alfavitnbspmdash_TRT, (Erişim Tarihi: 12.11.2024).

[4] “Erdogan: Organizatsiya Tyurkskikh Gosudarstv Poka Ne Planiruyet Sozdaniye Armii”, TASS, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/22351739, (Erişim Tarihi: 12.11.2024).

[5] Mikhail Nemtyrev, “Tyurkskiye Gosudarstva Stroyat Suverennyy Koridor”, Ekspert, https://expert.ru/v-mire/tyurkskie-gosudarstva-stroyat-suverennyy-koridor, (Erişim Tarihi: 12.11.2024).

Ergün MAMEDOV
Ergün MAMEDOV
Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Benzer İçerikler