Analiz

Trump ve Modi’nin Küresel Ortaklık İçin “MEGA” Adımları

İki ülke, göçmenlik ve yasadışı göç konularında işbirliğini geliştirerek ortak bir çözüm bulmayı hedeflemektedir.
Trump-Modi görüşmesi, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin geleceği açısından önemli mesajlar vermiştir.
Modi, “MAGA”yı Hindistan’ın vizyonuyla birleştirerek “MIGA”yı önermiş ve küresel refah için bir işbirliği çağrısı yapmıştır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Dünya siyasetinde bazı ilişkiler, küresel dengeleri doğrudan etkileyen dinamiklere sahiptir. Stratejik hesapların, ekonomik işbirliklerinin ve bölgesel güvenlik kaygılarının iç içe geçtiği günümüz uluslararası sisteminde, büyük güçler arasındaki temaslar her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Özellikle Hint-Pasifik’ten küresel tedarik zincirlerine, teknoloji yarışından savunma işbirliklerine kadar geniş bir çerçevede şekillenen ilişkiler, uluslararası sistemin geleceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 13 Şubat 2025 tarihinde bir araya gelerek ikili ve küresel gündemi şekillendirebilecek kritik bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu buluşma, yalnızca iki ülkenin stratejik önceliklerini değil, aynı zamanda küresel güç dengelerini anlamak açısından da dikkate değerdir. 

Trump-Modi görüşmesi, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin geleceği açısından önemli mesajlar vermiştir. Görüşmenin merkezinde ticaret, enerji ve göç gibi konular yer almıştır. İkili görüşmelerinin ardından Başkan Trump, Hindistan’ın iki ülke arasındaki ticaret dengesizliğini azaltmayı hedefleyerek Amerika’dan daha fazla petrol ve gaz ithal etmeyi kabul ettiğini duyurmuştur.[1] Özellikle ekonomik işbirliği bağlamında Hindistan’ın ABD’den daha fazla petrol ve doğalgaz ithal etmeyi kabul etmesi, yalnızca ticaret dengesizliğini gidermeye yönelik bir adım olarak değil, aynı zamanda Hindistan’ın küresel enerji tedarik zincirinde daha esnek bir pozisyon alma çabası olarak da değerlendirilebilir. 

Dikkat çeken noktalardan biri, Hindistan’ın ABD ile enerji ortaklığını güçlendirirken, Rusya ile olan ilişkilerini nasıl yöneteceğidir. Modi Hükümeti, Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde Moskova ile olan yakın ekonomik bağlarını sürdürerek Batı’dan gelen baskıları dengelemeye çalışmıştır. Ancak ABD ile yapılan yeni enerji anlaşmaları, Hindistan’ın bu dengeleme politikasında yeni bir aşamaya geçtiğini göstermektedir. Washington, Hindistan’ı Rus enerji kaynaklarından uzaklaştırmak isterken, Yeni Delhi’nin hem ABD hem de Rusya ile ticari ilişkilerini sürdürebilecek bir manevra alanı oluşturup oluşturamayacağı önemli bir soru işaretidir.

Ticaret konusu da görüşmede öne çıkan başlıklardan biri olmuştur. ABD tarafı, Hindistan’ın ticaret engelleri ve yüksek tarifeleri nedeniyle Amerikalı şirketler için zorlu bir pazar olmaya devam ettiğini vurgulamıştır.[2] Trump’ın Hindistan’la ticaret yapmanın zorluklarına ilişkin açıklamaları, ABD’nin Yeni Delhi’yi daha fazla taviz vermeye zorlayacağını göstermektedir.  Bununla birlikte 2030 yılına kadar Hindistan’ın ABD ile ticaret hacmini 500 milyar dolara çıkarmayı hedeflemesi, yalnızca ticaretin artırılmasına yönelik bir strateji değil, aynı zamanda Hindistan’ın küresel ekonomideki konumunu güçlendirme amacını da ortaya koymaktadır. Bu hedef, Hindistan’ın ekonomik güç ve etki alanını genişletme çabalarını yansıtmakta ve ABD ile ilişkilerini derinleştirirken küresel ticaretin yeniden şekilleneceği bir döneme işaret etmektedir. Ancak bu hedefe ulaşmak, sadece ticaret engellerinin kaldırılmasından ibaret olmayacaktır. 

Trump yönetiminin Hindistan’a yönelik gümrük vergilerinin düşürülmesi ve ticaret engellerinin kaldırılması konusunda yaptığı çağrılar, Hindistan’ın ekonomik stratejisinin daha liberal bir çizgiye evrilmesini zorunlu kılabilir. Hindistan’ın bu taleplere karşı ne kadar esnek olacağı, gelecekteki ikili ticaret ilişkilerinin şeklini belirleyecektir.

Modi, ayrıca görüşmede ticaretin ötesine geçerek Trump’ın “MAGA (Amerika’yı Tekrar Harika Yap)” sloganını Hindistan’ın vizyonuyla ustaca birleştirerek “MIGA” (Hindistan’ı Tekrar Harika Yap) terimini ortaya atmıştır. Bu stratejik dil, Hindistan’ın sadece kendi ekonomik hedeflerini değil, aynı zamanda ABD ile işbirliği içinde küresel bir refah yaratma vizyonunu da yansıtmaktadır. Modi, “Hindistan’da Amerikan bağlamında MIGA olarak tercüme edilen bir Viksit Bharat için çalışıyoruz. ABD ve Hindistan birlikte çalıştığında, bu MAGA artı MIGA refah için bir ‘MEGA’ ortaklığına dönüşüyor.” diyerek, iki ülke arasındaki ortaklık ve güçlü işbirliğinin büyük potansiyeline dikkat çekmiştir.[3]

Görüşmede ele alınan bir diğer önemli konu da göçmenliktir. Trump, yasadışı göçmenliği engellemeyi önceliklendirirken, Modi ise vasıflı profesyoneller için ABD vizelerinin artırılmasını savunmuş ve özellikle Hintli profesyonellerin bu konuda önemli bir yer tuttuğunu vurgulamıştır. ABD’nin H-1B vizelerinin çoğu, Hintli uzmanlar tarafından kullanılmaktadır ve Hindistan için bu, ABD ile olan ekonomik ilişkilerin kritik bir parçasıdır.[4] Bununla birlikte Modi, yasadışı göç konusunda da dikkat çeken bir açıklama yapmış, bu sorunun arkasında insan ticaretinin olduğunu ve bu sorunun çözülmesi için daha fazla diyalog çağrısında bulunmuştur. Hindistan, ABD’de yasadışı olarak bulunan Hintli vatandaşlarını geri almaya tamamen hazır olduğunu belirtmiştir. Bu da Hindistan’ın göçmenlik meselelerinde yasal bir çerçeveye sadık kalma isteğini göstermektedir. 

Bu durum, Hindistan’ın göçmenlik politikasının yasal yollarla yapılan göçü teşvik ederken, yasadışı göçle mücadelede uluslararası işbirliği ve insan ticaretinin ortadan kaldırılması adına küresel bir çözüm arayışını benimsediğini göstermektedir. Göçmenlik, yalnızca iki ülkenin iç meseleleriyle değil, aynı zamanda küresel göç politikalarıyla ilgili de önemli bir meseledir. Trump’ın yasadışı göçü engellemeye yönelik sert tutumu ve Modi’nin insan ticaretine karşı ortak bir mücadele çağrısı, göçmenlik konusunda işbirliğini artırma adına önemli bir adımdır. Ancak bu işbirliği, her iki ülkenin de ulusal çıkarlarına hizmet ederken, insan hakları ve uluslararası hukuk çerçevesinde bir denge sağlamayı gerektirmektedir.

Sonuç olarak Trump-Modi görüşmesi, ABD ve Hindistan arasındaki ilişkilerin derinleşmesini sağlayacak önemli bir dönüm noktasıdır. Ticaret, enerji ve göç gibi stratejik alanlarda atılacak adımlar, yalnızca ikili işbirliğini değil, küresel dengeyi de etkileyebilir. Modi’nin “MIGA” vizyonu, Hindistan’ın ekonomik büyümesini küresel işbirliğiyle şekillendirme amacını yansıtırken, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık, gelecekteki dünya siyasetinde belirleyici rol oynayacaktır. Bu işbirliği, küresel güvenlik ve ekonomik düzende önemli değişimlere yol açabilir.


[1] “Modi-Trump meeting: Trade, security, immigration discussed; key takeaways”, Business Standard, https://www.business-standard.com/external-affairs-defence-security/news/modi-donald-trump-meeting-mega-maga-miga-us-oil-f-35-jet-trade-extradition-125021400188_1.html, (Erişim Tarihi: 14.02.2025). 

[2] Aynı Yer. 

[3] “Modi-Trump meeting: Trade, defence and immigration dominate talks amid tariff tensions”, PTC News, https://www.ptcnews.tv/nation/modi-trump-meeting-trade-defence-and-immigration-dominate-talks-amid-tariff-tensions-key-takeaways-4405760, (Erişim Tarihi: 14.02.2025). 

[4]“Trump, Modi avoid discussing minority rights in meeting”, Reuters, https://www.reuters.com/world/trump-indias-modi-avoid-discussing-minorities-rights-meeting-2025-02-14/, (Erişim Tarihi: 14.02.2025). 

Ece ÖNÜR
Ece ÖNÜR
Ece Önür, 2022 yılında Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Çin’in Süper Güç Olma Adımı: Bir Kuşak Bir Yol Projesi” bitirme teziyle mezun olmuştur. 2023 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tezli yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Hâlihazırda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nde (ANKASAM) staj yapmaktadır. Başlıca ilgi alanları; Çin dış politikası, Çin-Tayvan ilişkileri, Asya-Pasifik bölgesi, kimlik çalışmaları ve uluslararası ilişkiler teorilerinden sosyal inşacılık teorisidir. Önür, iyi düzeyde İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler