Transdinyester, Doğu Avrupa’da Moldova ile Ukrayna arasında yer alan ve uluslararası alanda tanınmayan bir bölgedir. Resmî adıyla “Pridnestrovskaia Moldavskaia Respublika (PMR)” olarak bilinen bölge, 1990 yılında Moldova’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Ancak bugüne kadar hiçbir Birleşmiş Milletler (BM) üyesi devlet tarafından resmen tanınmamaktadır.
Tarihsel açıdan bakıldığında 1940 yılına kadar Romanya’nın bir parçası olan bölge, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) genişleme politikası kapsamında 1940 yılında SSCB’ye entegre edilerek Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (Moldova SSC) çatısı altında varlığını sürdürmüştür. SSCB’nin 1991 yılında lağvedilmesiyle birlikte Moldova egemenliğini ele alırken, Transdinyester’deki Rusça konuşan nüfus, Moldova’nın Romanya’yla birleşme ihtimaline karşı bir tepki göstererek bağımsızlık talebinde bulunmuştur. Bu süreç, 1992 yılında Moldova ile Transdinyester arasında kısa ama kanlı bir savaşa yol açmış ve savaşın sonunda Rusya’nın askeri desteğiyle Transdinyester fiilen bağımsızlığını korumuştur.[1]
Transdinyester, kendi anayasasına, hükümetine, ordusuna, para birimine (Transdinyester rublesi) ve 3 farklı pasaporta sahip olsa da uluslararası toplum tarafından Moldova’nın bir parçası olarak görülmeye devam etmektedir. Ekonomisi büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı olan bölge, Moskova’dan mali destek almakta ve burada Rus barış gücü askerleri bulunmaktadır. Transdinyester’in enerji altyapısının temel taşı olan Moldavskaya GRES (MGRES)elektrik santrali, Moldova’ya da elektrik sağlayan stratejik bir tesis konumundadır. Ancak 2024 yılı itibarıyla bölgede büyük bir enerji krizi patlak vermiştir.
Gazprom, Moldova’nın 709 milyon dolar borcu olduğunu iddia etmektedir. Moldova Hükümeti ise uluslararası bir denetim raporuna dayanmak suretiyle bu borcun sadece 8,6 milyon dolar olduğunu belirtmektedir. Moldova, 2022 tarihinden beri Gazprom’dan doğrudan gaz satın almamakta ve gaz tedarikini diğer Avrupa piyasalarından sağlamaktadır. Fakat Transdinyester bölgesi, 2005 yılından bu yana Gazprom’a hiçbir ödeme yapmadığı hâlde Rusya tarafından desteklenmeye devam etmiştir. Bu durumda Ukrayna’nın Rus gazının kendi topraklarından geçişine izin vermeyeceğini önceden açıklamış olması bu krizin başat nedenlerinden biridir.
Transdinyester, Rus gazını Ukrayna üzerinden almaktaydı. Ancak Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş sonrasında Kiev yönetimi, Gazprom ile transit anlaşmasını yenilemeyeceğini duyurmuş ve 1 Ocak 2024 itibarıyla bu kararı uygulamaya koymuştur. Moldova Hükümeti, Gazprom’un gaz sevkiyatını durdurmasını enerji şantajı şeklinde nitelendirmiş ve Moskova’nın bu hamleyle Moldova’yı siyasi olarak istikrarsızlaştırmayı amaçladığını savunmuştur. Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Rusya’nın enerji krizini, 2025 parlamento seçimlerini etkilemek için bir araç olarak kullandığını öne sürmüştür. Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski ise de benzer bir değerlendirmede bulunarak Rusya’nın Moldova üzerindeki etkisini artırmaya çalıştığını belirtmiştir.[2]
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştır:[3]
“Kış ortasında Transdinyester’de yaşayan 350.000’den fazla insan, Rusya’nın gaz sevkiyatını durdurma kararı nedeniyle elektriksiz ve ısıtmasız kalmıştır. Avrupa kıtasında yaşayan insanların en temel hizmetlerden mahrum bırakılmasını kabul edemeyiz. Ancak zor zamanlar, gerçek dostları ortaya çıkarır. Bugün, Transdinyester halkına bir can simidi uzatıyoruz. Onlara gaz tedarik edecek, elektrik ve ısıtmalarını yeniden sağlayacağız.”
AB, Moldova’nın enerji krizini hafifletebilmek adına 30 milyon euroluk acil yardım paketi sunmuştur. Bu destekle birlikte Gazprom’un gaz tedarikini durdurmasının ardından ağır kış koşulları altında kalan Transdinyester bölgesinde elektrik ve ısıtma sistemlerinin yeniden kullanılmaya başlanması hedeflenmektedir. AB, bu fon kapsamında Transdinyester’e doğal gaz tedarik edilmesini finanse ederek bölgedeki 350.000’den fazla insanın en az 10 Şubat 2025 tarihine kadar temel enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir.[4]
AB, Transdinyester’e gaz tedarikinin yanı sıra Moldova genelinde enerji krizinin sosyal etkilerini azaltmaya yönelik ek bir mali destek paketi üzerinde de çalışmaktadır. Bu destek, Moldova’nın uzun vadeli enerji direncini artırarak ekonomik istikrarını sağlamaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Moldova ile Transdinyester arasında yaşanan enerji krizi, bölgesel jeopolitik dinamiklerin ve enerji bağımlılığının nasıl bir baskı aracı olarak kullanılabileceğini gözler önüne sermektedir. Moldova, AB’yle entegrasyon sürecini hızlandırmaya çalışırken; Rusya, enerji krizini siyasi bir araç olarak kullanmakta ve Transdinyester üzerindeki kontrolünü sürdürmeye çalışmaktadır.
[1] “Transdinyester Sorunu Bağlamında Rusya-Ukrayna Savaşı”, ANKASAM,,https://www.ankasam.org/anka-analizler/transdinyester-sorunu-baglaminda-rusya-ukrayna-savasi/ (Erişim Tarihi: 03.02.2025).
[2] “Securing Moldova’s Future as the Gas Runs Low”, Crisis Group, https://www.crisisgroup.org/europe-central-asia/eastern-europe/moldova/securing-moldovas-future-gas-runs-low, (Erişim Tarihi: 03.02.2025).
[3] “The EU offers emergency support to tackle the energy crisis in Moldova, European Commission, https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_25_329 (Erişim Tarihi: 03.02.2025).
[4] “Transnistria’s Energy Crisis Could Backfire on Moscow”, Carnegie, https://carnegieendowment.org/russia-eurasia/politika/2025/01/moldova-gas-crisis-solution?lang=en, (Erişim Tarihi: 03.02.2025).