Trans-Hazar Taşımacılık Koridoru’nun Kazakistan-Türkmenistan Ekonomik İlişkilerine Etkisi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kazakistan ve Türkmenistan, Orta Asya’da bulunan komşu ülkelerdir ve tarih boyunca yakın ilişkilere sahip olmuşlardır. Her iki ülke de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1991 yılında bağımsızlıklarını ilan etmişler ve ardından karşılıklı çıkarlar doğrultusunda dostane ilişkiler geliştirmişlerdir. İki ülke arasındaki ilişkilerin temelinde dil ve kültürel benzerlikler, tarihi bağlar ve ortak coğrafi konum yer almaktadır. Her ikisi de Türk halklarına mensuptur ve Türk dillerini konuşurlar. Bu benzerlikler iki ülke halkları arasında anlayış ve yakınlık duygularının oluşmasına önemli katkılar sağlamıştır.

Kazakistan ve Türkmenistan arasındaki ekonomik ilişkiler, Orta Asya’daki diğer Türk ülkeleriyle kıyaslandığında önemli düzeyde işbirliği içermektedir. Hem Kazakistan hem de Türkmenistan tarihi ve kültürel bağlara dayalı olarak ekonomik işbirliğini geliştirmeye çalışmakta ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin temelini enerji alanındaki işbirlikleri oluşturmaktadır.

Her iki ülke enerji kaynakları açısından zengindir. Türkmenistan, doğal gaz rezervleri bakımından dünyanın önemli üreticilerinden biri iken, Kazakistan da önemli miktarda petrol rezervine sahiptir. Bu nedenle enerji kaynaklarının keşfi, çıkarılması, taşınması ve pazarlanması konusunda Kazakistan ve Türkmenistan önemli işbirliği fırsatlarına sahiptirler. Her iki ülke doğal gaz ve petrol boru hatları projeleri üzerinde çalışarak yatırımlarını gerçekleştirmektedir.

Kazakistan ve Türkmenistan, ticari ilişkilerini güçlendirme konusuna da önem vermektedir. İki ülke arasında tarım ürünleri, inşaat malzemeleri, tekstil, kimyasallar ve diğer birçok sektörde mal ve hizmetin ticareti yapılmaktadır. Ayrıca Kazakistan ve Türkmenistan yatırım olanaklarını arttırmak için teşvik edici adımlar atarak birçok iş formu düzenlemektedir. Kazakistan ve Türkmenistan, Orta Asya’daki stratejik konumları nedeniyle transit ve lojistik alanında işbirliklerine odaklanmaktadırlar. İki ülke transit ticareti kolaylaştıracak ulaştırma koridorları ve demiryolu bağlantıları geliştirme konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.

İki devlet, tarım sektörüne önem vermekte ve taraflar arasındaki tarım ticareti her geçen gün artmaktadır. Tarımsal ürünlerin alım-satımı ve tarım teknolojileri paylaşımı gibi alanlarda her iki ülkenin işbirliği potansiyeli bulunmaktadır. Kazakistan ve Türkmenistan kültürel değişim ve eğitim alanında da işbirliklerini desteklemekte ve üniversiteler arasında öğrenci değişim programları ve bilimsel araştırmalar için ortak programlar yürütülmektedirler. Kazakistan ve Türkmenistan gibi zengin tarih ve kültüre sahip ülkeler, büyük turizm potansiyeline sahiptir. Bu nedenle ortak turizm projeleriyle bölge turizminin geliştirilmesine yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilmektedir.

Kazakistan ve Türkmenistan, Orta Asya’da komşu ülkeler olarak yakın diyaloglar kurmakta ve birçok ekonomik projeyi ortaklaşa yürütmektedir. Trans-Hazar Koridoru da bu projelerden biridir ve iki ülke arasındaki ilişkileri ekonomik anlamda yakınlaştırmaktadır. Trans-Hazar Koridoru, Hazar Denizi’nin çevresindeki ülkeleri birbirine bağlayan bir ulaşım ve ticaret koridorunu ifade etmektedir. Bu koridor, özellikle Asya ve Avrupa arasındaki ticaret ve ekonomik ilişkileri güçlendirmeyi hedeflemektedir. Trans-Hazar Koridoru’nun temel amacı; Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Azerbaycan üzerinden Avrupa’ya özellikle Türkiye, Gürcistan ve Avrupa’nın diğer bölgelerine ulaşımı kolaylaştırmaktır. Bu amaçla Kazakistan ve Türkmenistan, demiryolu hatlarını, karayollarını ve diğer ulaşım altyapılarını geliştirilerek ticaret ve ekonomik alandaki işbirliklerini arttırmayı hedeflemektedirler.

Trans-Hazar Koridoru; limanlar, deniz taşımacılığı ve lojistik gibi ana unsurlardan oluşmaktadır. Trans-Hazar Koridoru sayesinde Kazakistan ve Türkmenistan, Hazar Denizi üzerinden taşımacılık projesini gerçekleştirecektir. Bu projede Hazar Denizi’nin kıyılarındaki limanlar ve bağlantı yolları kullanılarak Orta Asya ülkeleri ile iç bölgeleri arasındaki denizyolu taşımacılığının kolaylaştırılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda Hazar Denizi’nin doğusundaki limanlar Batı Dünyası ve Türkiye gibi bölgeleri bağlayarak bölgesel ve uluslararası ticareti artırmayı hedeflemektedir. Bu sayede Orta Asya’nın iç bölgeleri ve Hazar Denizi kıyıları arasındaki lojistik altyapı geliştirilecek ve ülkeler arasındaki ticaret ve taşımacılık kolaylaştırılacaktır. Özellikle Kazakistan ve Türkmenistan arasındaki doğalgaz, petrol ve diğer ürünlerin ihracat ve ithalatı kolaylaşacaktır. Kıtalararası ulaşımı kolaylaştıran bu proje, bölgesel ekonomik entegrasyonu teşvik etmektedir.

Trans-Hazar Koridoru’nun potansiyel avantajları arasında ticaretin arttırılması, bölgesel entegrasyon, daha verimli taşımacılık ve enerji taşımacılığı yer almaktadır. Koridor, Kazakistan ve Türkmenistan arasında ihracat ve ithalatı kolaylaştırarak ticareti artıracak ve bu ülkelerin dünya pazarlarına daha kolay erişmesine yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak Trans-Hazar Koridoru, Orta Asya ülkeleri arasındaki işbirliğini ve bölgesel entegrasyonu güçlendireceği için Kazakistan ve Türkmenistan’ın ekonomik büyümesine katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda proje, Hazar Denizi’nin enerji kaynaklarına erişimi kolaylaştırmak gibi stratejik öneme sahiptir. Kazakistan ve Türkmenistan doğal gaz ve petrol gibi zengin enerji kaynaklarına sahip ülkeler olduğundan enerji alanında ekonomik anlamda işbirliklerini hayata geçirerek enerji ihracatını bu koridor üzerinden gerçekleştirecek ve başta kendi ekonomileri olmak üzere dünya ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır.

Ayşe Süreyya PEKÇETİN
Ayşe Süreyya PEKÇETİN
Ayşe Süreyya PEKÇETİN, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunudur. Aynı zamanda PEKÇETİN, çift anadal kapsamında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü de tamamlamıştır. Yüksek lisans derecesini 2011 yılında Marmara Üniversitesi İşletmecilik Anabilim Dalı’nda hazırladığı “hazırladığı “Serbest Bölgeler ve Nitelikli Sanayi Bölgelerinin İhracata Olan Katkılarının İncelenmesi” başlıklı teziyle almıştır. PEKÇETİN, doktora eğitimine İstanbul Gedik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı’nda devam etmektedir. PEKÇETİN, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler