Trans-Atlantik İlişkilerde Gerginlik: ABD Enflasyon Düşürme Yasası

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Ukrayna’daki savaş, Avrupa’da enerji krizine sebep olmuş ve küresel ekonomiyi de etkilemiştir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, şüphesiz Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Avrupa arasındaki bağları yeniden canlandırmış ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nü (NATO) güçlendirmiştir. Bilindiği üzere ABD, Avrupa Birliği’nin (AB) bir numaralı ticaret ortağıdır. Ancak Avrupa, ABD’nin bazı tutumlarından rahatsızdır. Örneğin haftalardır gündemde olan ABD Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) Avrupalı liderleri alarma geçirmiştir. Bu kapsamda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 29 Kasım 2022 tarihinde ABD’ye bir ziyarette bulunmuştur.

IRA, 369 milyar dolarlık paketiyle Avrupa’nın tepkisini toplamıştır. Bu yasa, temiz enerji teknolojilerinde yerli üretimi güçlendirmeyi ve sanayide istihdamı arttırmayı hedeflemektedir. Avrupa, böyle bir teşviğin kendi sanayilerine zarar vereceğini öngörmüştür. Zira yasa kapsamındaki temiz enerji için vergi teşvikleri, kendi ekonomik sektörlerinin operasyonlarını ABD’ye kaydırmasından endişe duyan Avrupalı liderler açısından büyük bir tehlikeye işaret etmektedir. Avrupa, halihazırda enflasyonla boğuşmaktadır. Bununla birlikte bölge, savaşa coğrafi olarak yakın bir konumdadır. Bu sebeple söz Avrupa’da resesyon tehlikesi de söz konusudur. Kısacası AB, IRA’yı kıtanın zayıflığından yararlanmaya yönelik düşmanca bir girişim olarak görmektedir. Üstelik benzer eleştiriler, yalnızca IRA çerçevesinden yapılmamıştır.

Yukarıda belirtildiği gibi, ABD, AB’nin bir numaralı ticari ortağıdır. Bu durum, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra üst seviyeye çıkmıştır. Zira Rusya, Ukrayna Savaşı başlayana kadar AB’nin bir numaralı gaz tedarikçisi konumundaydı.

Bilindiği üzere Avrupa, Ukrayna Savaşı’ndan sonra enerji krizine girmiştir. Enerji fiyatlarının yükselmesinin yanı sıra tüm Avrupa kıtasında enflasyon da şiddetlenmiştir. ABD ise Rusya’nın bıraktığı boşluğu doldurmak için hamle yaparak AB’ye sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satmaya başlamıştır. Fakat Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, ABD’yi Avrupa’ya satılan gazın fiyatını şişirmekle suçlayarak “Amerikan ekonomik hâkimiyetine” karşı uyarıda bulunmuştur.[1] Daha sonrasında da IRA gündeme gelerek AB-ABD hattında gerginliğin artmasına sebep olmuştur.

Fransa, IRA gündeme geldiğinden beri Avrupalı ortakların “Avrupa’dan Satın Al” da dâhil olmak üzere kendi rakip sübvansiyon paketlerini kabul etmeleri için kampanya yürütmektedir. Nitekim otomobil sektörünün devlerine ev sahipliği yapan Fransa ve Almanya, IRA’nın elektrikli arabalara sağladığı sübvansiyonlardan en fazla etkilenen AB ülkeleridir.

Bu konu, Ticaret ve Teknoloji Konseyi’ne (TTC) de taşınmıştır. Mevzubahis format, ABD ile AB arasındaki ilişkileri iyileştirmek adına için geçen yıl kurulmuştur.[2]  IRA’nın hükümleri arasında elektrikli araçlar için ürünün ABD’de monte edilmesi ve bileşenlerin çoğunluğunun yerel veya bir serbest ticaret ortağından temin edilmesi durumunda geçerli olacak vergi kredileri bulunmaktadır.[3] ABD’yle serbest ticaret anlaşması bulunan Meksika ve Kanada, bu hükümlerden faydalanabilmektedir. AB, benzer bir mekanizmanın kendileri için de uygulanmasını talep etmektedir. Nitekim Macron, Washington’a yaptığı ziyarette olumlu sözler duymuştur. Zira ABD Başkanı Joe Biden, IRA’nın bazı bölümlerinin düzeltilebileceğini ve amacın “Avrupa’yı dışlamak olmadığını” söylemiştir.[4]

Öte yandan bahse konu yasanın zor hazırlanan bir yasa olması hasebiyle üzerinde değişiklik yapmak kolay değildir. Durumun farkında olan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, temiz teknolojiye yerel yatırımı teşvik etmek için egemenlik fonunun yanı sıra AB devlet yardımı kurallarının gevşetilmesi çağrısında bulunmuştur.[5] Bunun üzerine Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, von der Leyen’ın önerisinin mevcut araçların yeniden yapılandırılması anlamına gelmesi halinde, Berlin’in bunu tartışmaya açık olduğunu söylemiştir.[6] Ancak Lindner, ortak Avrupa borcuna karşı olduğunu şu sözlerle dile getirmiştir:[7]

“AB’nin sübvansiyon kurallarının değiştirilmesi, daha fazla mali güce ve daha düşük borç oranlarına sahip ülkelerin daha fazla para harcayarak diğer Avrupa ülkelerini geride bırakabileceği anlamına gelebilir.”

Anlaşılacağı üzere, AB kapsamında ortak bir borç mekanizması oluşturulmak istenirse Almanya’nın vetosuyla karşı karşıya kalınabilir. Bir başka seçenek ise Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) şikâyette bulunmaktır. Fakat bu seçenek bir sonuç doğurmayabilir. Üstelik süreç uzun sürebilir ve bu da ABD’yi provoke etmek anlamına gelebilir. Lakin bu, tercih edilen bir durum değildir. Zira bir ticaret savaşına girmenin, enflasyon ve yüksek enerji fiyatlarıyla boğuşan AB için olumsuz sonuçlar doğuracağı öngörülebilir.

Sonuç olarak ABD’nin Ukrayna Savaşı ve IRA’dan yararlanarak en büyük ticari rakiplerinden biri olan AB’yi kendine bağımlı hale getirmeye çalıştığı söylenebilir. Zira IRA sayesinde Washington hem enflasyonla mücadele etmeye hem de Avrupa’yı rekabet dışı bırakmaya çalışmaktadır.


[1] “Biden Enters A New Type of Tango with Paris”, Politico, https://www.politico.com/news/2022/12/01/biden-macron-alliance-ukraine-00071539, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[2] “Trade War over Green Subsidies Looms Large over EU-US Tech Summit”, Euro News, https://www.euronews.com/my-europe/2022/12/05/trade-war-over-green-subsidies-looms-large-over-eu-us-tech-summit, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[3] Aynı yer.

[4] “Trade War Averted? Macron Gets Biden to ‘Tweak’ His Industrial Subsidies”, Politico, https://www.politico.eu/article/emmanuel-macron-joe-biden-us-france-lands-unexpected-concession-on-inflation-reduction-act/, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[5] “Von der Leyen Calls for EU to ‘Adapt’ State-Aid Rules in Answer to US Green Subsidy Scheme”, Politico, https://www.politico.eu/article/von-der-leyen-eu-state-aid-us-inflation-reduction-act/, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[6] “Germany Rebuffs EU Joint Borrowing to Match US”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/all/news/germany-rebuffs-eu-joint-borrowing-to-match-us/, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[7] Aynı yer.

Benzer İçerikler