Slovakya’da Başbakan Robert Fico’nun Rusya’ya yakınlaşan politikalarına karşı çıkan on binlerce protestocu, Bratislava’daki Özgürlük Meydanı’nı doldurarak hükümete yönelik tepkilerini göstermiştir. Yaklaşık 60.000 kişinin katıldığı protesto, 2018 yılında bir gazetecinin öldürülmesinin ardından Fico’nun istifasına yol açan kitlesel gösterilerle benzer büyüklükte gerçekleşmiştir. Yerel gazetelerden olan Dennik N, protestolara yaklaşık 100.000 kişinin katıldığını, bu sayının Bratislava’da 40.000, Banska Bystrica’da ise 10.000 civarında olduğunu belirtmiştir.[1]
Bu yoğun katılım, Slovakya’daki halkın güvensizliklerini ve tepkilerini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Yaklaşık 20 şehirde ve kasabada düzenlenen bu protestolar, Slovakya’nın siyasi ikliminde derin bir çatlağa işaret etmiştir. Protestocular, Slovakya’nın Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) müttefiklerinden uzaklaşıp Rusya’ya yaklaşmasına tepki gösterirken, “Rusya ile ittifak değil, Avrupa ile olmak istiyoruz” mesajını vurgulanmıştır.[2]
2024 yılının Aralık ayında Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyaret, AB liderleri arasında nadir bir olay olarak dikkat çekmiştir. Fico, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le bir araya gelerek gaz tedariki, Ukrayna’daki savaş ve iki ülke arasındaki ilişkiler üzerine görüşmeler yapmıştır.[3] Fico, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin Slovakya’ya gaz geçişini durdurma niyetinde olduğunu belirterek bu durumun ülkesinin çıkarlarına zarar vereceğini ifade etmiştir. Fico ayrıca, Putin’in Rusya’nın Batı’ya gaz tedarikine hazır olduğunu teyit ettiğini ve bu bağlamda iki ülke ilişkilerini “normalleştirme” çabalarını ele aldıklarını söylemiştir.[4]
Fico’nun ziyareti, Avrupa’da birçok liderin Ukrayna’ya destek verdiği bir dönemde, onun Rusya’ya yakınlığı ve eleştirilen politikalarıyla bir tezat oluşturmuştur. Bu görüşme, Slovak muhalefet partilerinin sert tepkisiyle karşılanmıştır. Öte yandan Fico’nun Avrupa’daki diğer liderlerden farklı olarak Rusya’nın savaş stratejisini desteklediği ve Batı’nın Ukrayna’ya yönelik yardımlarını eleştirdiği bilinmektedir. Fico’nun Moskova’daki zafer kutlamalarına katılma niyeti ise onun Putin’le olan ilişkilerini derinleştirmek istediğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu durum, Slovakya’nın AB ve NATO içindeki duruşunu daha da tartışmalı hale getirmiştir.
Fico’nun Moskova ziyareti ve Rusya’ya yönelik politikaları, iç siyasette tansiyonu artırmıştır. Muhalefet partileri ve sivil gruplar, hükümeti Avrupa değerlerinden uzaklaştırmakla suçlarken, Fico yönetiminin basın özgürlüğünü kısıtlaması ve Ukrayna’ya askeri yardımı sonlandırması gibi adımları eleştirilmektedir. Zelenski de Slovakya’daki protestolara destek vererek “Bratislava Moskova değildir. Slovakya Avrupa’dır” mesajını paylaşmıştır.[5] Fico hükümetine karşı artan bu tepkiler, ülkedeki demokratik değerlerin ve Avrupa’yla uyumun korunması konusunda kritik bir döneme işaret etmektedir.
Protestocular, Fico’nun Slovakya’nın kurumlarına, kültürüne ve AB ile NATO’daki konumuna zarar verdiği görüşündedir. Özellikle Fico’nun Ukrayna’ya yönelik eleştirileri ve Moskova’yla yakınlaşma çabaları toplumda derin endişeler yaratmıştır. Muhalefet, Fico’nun Slovakya’yı AB ve NATO’dan uzaklaştırmak istediğini iddia etmiş; ancak Fico bu iddiaları kesin bir dille reddetmiş, “Ülkede ne AB ne de NATO üyeliği sorgulanmaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.[6] Fico, protestoların ardında provokatörlerin bulunduğunu ve bunların liberal muhalefetle bağlı olduklarını ileri sürmüştür. Düzenlediği basın toplantısında Fico, “Yabancı provokatörler ve muhalefet destekçileri, ülkeyi istikrarsızlaştırma amacıyla organize edilmektedir” şeklinde iddialarda bulunmuştur.
Ayrıca Slovakya’da çeşitli yabancı “öğretmenlerin” sınır dışı edilmesi için polisin harekete geçtiğini de açıklamıştır.[7]Slovakya’nın iç istihbarat servisi SIS, Fico’nun bu iddialarını destekleyen bazı bilgileri doğrulamış ancak detay vermekten kaçınmıştır. Muhalefet ise SIS’in güvenilirliğini bu konuda sorgulamaktadır. Çünkü bu kurumun lideri, Fico’nun yer aldığı partisinden bir milletvekilinin oğlu tarafından yönetilmektedir.[8]
Protestolarla eş zamanlı olarak da Slovakya’nın ulusal sağlık sigortacısını hedef alan bir siber saldırı yaşanmıştır. Fico, bu siber saldırının, “Alışılagelmiş olmayan görüşlere sahip bir hükümeti devirmek için uygulanabilecek bir teknik” olduğunu ifade etmiştir.[9] Ancak, yerel gazete olan Dennik N’in araştırması sonucunda bu olayın aslında bir ufak bir girişim olduğu ve büyük çapta bir tehdit oluşturmadığı ortaya konmuştur. Fico ayrıca, önceki bir siber saldırının Ukrayna’dan kaynaklanmış olabileceğini iddia etmiş ancak Kiev bu iddiaları kesin bir dille yalanlamıştır. Fico’nun bu çıkışları, Ukrayna’yla olan gergin ilişkilerini daha da tırmandırırken, Moskova’ya olan yakın duruşunu güçlendirmiştir.
Fico’nun özellikle “Ukrayna karşıtı” söylemleri, Slovakya’nın AB ve NATO’daki konumunu sorgulatmıştır. Fico, bu kuruluşlara üye olunmasını desteklediğini belirtse de politikaları ve Moskova’yla yakınlaşma girişimleri, uluslararası arenada şüpheyle karşılanmıştır. Protestocuların öne çıkardığı endişelerden biri de Fico’nun demokratik kurumlara zarar verdiği ve ülkeyi otoriter bir yönetim tarzına sürüklediğidir.
Özetle Slovakya’daki protestolar, Fico’nun liderlik tarzı ve politikalarına karşı ciddi bir halk tepkisini yansıtmıştır. Toplumun geneli, demokratik ilkelerin korunması ve ülkenin AB ile NATO içerisindeki konumunun güçlendirilmesi gerektiğine inanırken, Fico’nun çıkışları Slovakya’nın uluslararası itibarını sorgulatmıştır.
Sonuç olarak yükselen protestolar, halkın demokratik değerlere, AB ve NATO ile uyumlu bir dış politikaya duyduğu bağlılığı açıkça ortaya koymuştur. Fico’nun Moskova’ya yakınlaşma çabaları, yalnızca Slovakya’nın iç siyasetinde değil, uluslararası düzeyde de yoğun eleştirilerle karşılanmıştır. Protestolar, Slovak halkının otoriter eğilimlere ve Rusya’ya yaklaşma politikalarına karşı güçlü bir duruş sergilediğini göstermektedir. Bu gelişmeler, Slovakya’nın demokratik kurumlarının ve Avrupa’yla olan bağlarının korunması açısından kritik bir dönemeçte olduğunu ortaya koymaktadır.
Fico’nun söylemleri ve politikaları, ülkenin hem iç istikrarını hem de uluslararası itibarını zedeleme potansiyeline sahiptir. Ancak halkın kararlı duruşu, Slovakya’nın demokratik ilkelerden uzaklaşmasına karşı önemli bir denge unsuru olarak öne çıkmaktadır. Slovakya’daki bu dinamik süreç, yalnızca yerel değil, Avrupa genelinde de popülizm ve otoriterlik karşıtı mücadelenin önemli bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ülkenin geleceği, hükümetin halkın taleplerine ve Avrupa değerlerine nasıl yanıt vereceğiyle şekillenecektir.
[1] Rob Cameron, “Tens of thousands protest in Slovakia against PM Fico”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/c17ew2lzkyvo, (Erişim Tarihi: 25.01.2025).
[2] Aynı yer.
[3] “Russia’s Putin holds talks with Slovakian PM Fico, in a rare visit to Moscow by an EU leader”, AP News, https://apnews.com/article/russia-putin-slovakia-fico-talks-45e08385f245bff9df02d6b533561598, (Erişim Tarihi: 25.01.2025).
[4] Aynı yer.
[5] Radovan Stoklasa, “Slovak protests grow in rebuke of PM Fico’s Russian tilt”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/slovak-protests-build-rebuke-pm-ficos-russian-tilt-2025-01-24/, (Erişim Tarihi: 25.01.2025).
[6] Aynı yer.
[7] Aynı yer.
[8] Aynı yer.
[9] “Tens of thousands protest in Slovakia over pro-Russia policies of populist leader Fico”, AP News, https://apnews.com/article/slovakia-anti-government-protests-russia-robert-fico-bfd1a3b2277d91fcf55b698b9c5dae55 (Erişim Tarihi: 25.01.2025).