Sırbistan’ın Lityum Rezervleri ve Avrupa’yla Stratejik İşbirliği

Sırbistan’ın lityum rezervleri hem ulusal hem de uluslararası ilginin odağı haline gelmektedir.
Karbon emisyonlarını azaltma yönündeki küresel çabalar ve elektrikli araçlara artan talep, lityuma olan ihtiyacı artırmaktadır.
Sırbistan için ekonomik ve stratejik açıdan önemli olan lityum antlaşması halk tarafından protestolara neden olmaktadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Dünya, sürdürülebilir enerji kaynaklarına yavaş yavaş geçiş yapmaktadır. Lityum ise bu kaynakların başında gelmektedir. Bu madde, elektrikli araçların pillerinde ve yenilenebilir enerji depolama sistemlerinin üretiminde önemli bir bileşen olarak kullanılmaktadır.

Dünyada önemli lityum rezervlerine sahip ülkelerden birisi Sırbistan’dır. Ülke, kendisini potansiyel olarak küresel lityum pazarında önemli düzeyde lityum rezervlerine sahiptir. Özellikle Loznica Kasabası yakınlarındaki Jadar Vadisi bölgesinde zengin lityum yatakları bulunmaktadır. Lityum madenciliğine olan ilginin son zamanlarda canlanması, lityum madenciliğinin yeşil enerjiye doğru küresel geçişteki kritik rolünden kaynaklanmaktadır.

Sırbistan’ın lityum rezervleri hem ulusal hem de uluslararası ilginin odağı haline gelmektedir. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maroš Šefčovič, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić ile Belgrad’da yapılan zirvede stratejik bir ortaklık anlaşması imzalamıştır. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un da katıldığı bu zirve, batarya ve elektrikli araç tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu anlaşma, Avrupa’nın elektrikli araç endüstrisi ve batarya üretimi için kritik öneme sahip lityum kaynaklarına erişimi güvence altına almayı hedeflemektedir.

Avrupa Birliği ile Sırbistan arasındaki bu işbirliği, her iki tarafın da enerji geçişi ve teknolojik gelişmelerde daha etkin bir rol oynamasını sağlaması amaçlanmaktadır. Anlaşma, Sırbistan’ın yerli elektrikli araç endüstrisini geliştirmesi ve yeni ekonomik fırsatlar yaratması için önemli bir adım olarak görülmektedir. Ayrıca bu ortaklık, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk konularına da odaklanarak madencilik faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır.

Bu stratejik ortaklık, Avrupa’nın enerji hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunarak bölgesel ve küresel enerji politikaları açısından önemli bir gelişme teşkil etmektedir.[i] Sırbistan’ın AB’yle yaptığı bu anlaşma, ülkenin AB’ye üyelik süreci için olumlu bir gelişme olarak görülmektedir. Ayrıca Sırbistan, AB için önemli bir enerji üssü konumunda olacaktır. Ancak diğer yandan Rusya’nın Balkanlar’daki müttefiki olarak görülen Sırbistan, bu lityum anlaşmasıyla “iki ateş arasında” kalmıştır. AB’yle yapılan lityum anlaşması, Sırbistan’ın birlikle bağlarını güçlendirmek istemesinin işaretlerinden birisidir. Sırbistan tarihsel olarak da müttefiki olan Rusya’yla bağlarını korumaya çalışırken ekonomik olarak kendisine büyük avantaj sağlayan lityum anlaşmasını da yaparak her iki taraf arasında denge sağlamayı amaçlamaktadır.

Sırbistan için ekonomik ve stratejik açıdan önemli olan lityum antlaşması halk tarafından protestolara neden olmaktadır. Bu anlaşma, özellikle çevreciler ve muhalif grupların eleştiri odağı haline gelmiştir. Belgrad’da on binlerce kişi, yeniden gündeme gelen lityum madeni projesine karşı büyük bir protestolar düzenlemiştir. Hükümetin uyarılarına rağmen bu protestolar ileri bir tarihe ertelenmemiştir. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, basın toplantısında, kendisini iktidardan düşürmeye çalışan belirsiz Batılı güçlerin “kitlesel huzursuzluk” yaratma ve olası bir “darbe” girişimi hakkında Rus istihbarat servislerinden bilgi aldığını öne sürmüştür.

Belgrad’da toplanan binlerce kişi, hükümetin uyarılarına rağmen “Madenciliğe geçit yok” ve “İhanet” sloganları atarak tepkilerini dile getirmiştir. Jadar Vadisi’nde ağaçlarla kaplı bir bölgede açılması planlanan maden sahası, 2022 yılında büyük bir huzursuzluğa neden olmuştu. O dönemde ülkede geniş katılımlı protestolar düzenlenmiş ve proje geçici olarak durdurulmuştu. Göstericiler, Sırbistan’ın önemli köprülerini, yollarını ve ulaşım ağlarını trafiğe kapatarak tepkilerini ifade etmişti.[ii]

Karbon emisyonlarını azaltma yönündeki küresel çabalar ve elektrikli araçlara artan talep, lityuma olan ihtiyacı artırmaktadır. Sektör raporları, küresel lityum talebinin 2025 yılına kadar üç katına çıkmasını beklemektedir. Bu durum Sırbistan’ın uluslararası pazarda stratejik bir avantaj elde etmesi anlamına gelmektedir. Ülkenin zengin lityum rezervleri, pil üretiminde tedarik zincirine önemli katkılar sunarak hem yerel enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hem de dışa ihracat fırsatlarını artırma olasılığı vardır. Ayrıca ülke içerisinde de önemli bir istihdam alanı yaratma fırsatı doğmaktadır. Diğer yandan maden çıkarma süreci, ekosisteme ve su kaynaklarına zarar vermektedir. Bunun yanı sıra lityumun çıkarıldığı bölgedeki insanlar için de yerlerinden olmaları durumu söz konusudur.

Dünyanın yeşil enerjiye yönelmesiyle birlikte lityuma olan ilginin artması önemli lityum madenlerine sahip Sırbistan için çok önemli bir fırsattır. Lityum’un önemi devam ettiği sürece Sırbistan’ın stratejik önemi de artacaktır. Ancak lityum madenlerinin çıkarılmasının ekosisteme, su kaynaklarına ve insanlara etkisi geri döndürülemez boyutta olacaktır. Yakın gelecekte Sırbistan’ı Rusya ve AB arasında kalacağı bir siyasi ortam beklemektedir.


[i] Robert Hodsgon, “AB Sırbistan ile lityum tedariki için iş birliği anlaşması imzaladı”, Euronews, https://tr.euronews.com/business/2024/07/19/ab-sirbistan-ile-lityum-tedariki-icin-is-birligi-anlasmasi-imzaladi, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).

[ii] “Sırbistan’da lityum madeni projesi nedeniyle on binler sokakta”, Euronews&AP, https://tr.euronews.com/2024/08/11/sirbistanda-lityum-madeni-projesi-nedeniyle-on-binler-sokakta, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).

Havanur ÖLMEZ
Havanur ÖLMEZ
Havanur Ölmez, 2022 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. 2023 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Balkan Çalışmaları Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Şu anda tez döneminde bulunmakta olup “Ulusal Çıkar Bağlamında Türk-Yunan İlişkileri: 1930 İkamet, Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması” başlıklı tez çalışmasını yürütmektedir. İyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesinde Yunanca bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Türk-Yunan ilişkileri, milliyetçilik çalışmaları, Türk ve Yunan dış politikalarıdır.

Benzer İçerikler