Rusya’nın Tahıl Anlaşması için Yaptığı Pazarlık

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da Karadeniz limanlarından tarım ürünlerinin güvenli bir şekilde taşınmasını öngören Tahıl Koridoru Anlaşması imzalanmıştır. İmza törenine Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, Ukrayna Altyapı Bakanı Oleksandr Kubrakov, Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu katılmıştır. Törende, iki ayrı anlaşma imzalanmıştır. Yani Ukrayna ve Rusya farklı belgelere imza atmıştır.

23 Temmuz 2022 tarihinde ise Rusya, Ukrayna’nın Odessa Limanı’na füze saldırısında bulunmuştur. Saldırının yapılmasıyla ilgili Rusya Savunma Bakanlığı herhangi bir açıklamada bulunmamışsa da Rusya Dışişleri Bakanlığı, saldırıların hedefinin tahıl gemileri değil, askeri vasıtalar olduğunu belirtilmiştir. Kiev’den yapılan duyuruda ise Rusya’nın fırlattığı Kalibr isimli dört füzeden ikisinin hava savunma sistemlerine; diğer ikisinin de Odessa Limanı’na isabet ettiği dile getirilmiştir.

Moskova’nın onayladığı ve bağlı kalmayı taahhüt ettiği anlaşmayı, bu şekilde sabote etmesi çeşitli tartışmalara sebebiyet vermiştir. Buna rağmen Moskova yönetimi, resmi olarak anlaşmaya bağlı kalacağını taahhüt etmiştir. Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından yapılan paylaşımda aşağıdaki ifadeler yer almıştır:[1]

“Rusya, Ukrayna tahılının Karadeniz limanlarından taşınmasına ve Rusya’nın gıda ve gübre ihracatının teşvikine ilişkin anlaşmaların yerine getirilmesi için gerekli tüm çabanın gösterilmesini beklemektedir.  Rusya ve Ukrayna tarım ürünlerinin dünya pazarlarındaki önemli payı göz önüne alındığında, ihracatlarının kesintisiz olarak sağlanması, özellikle de gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler için gıda güvenliğini sağlamanın acil görevlerini yerine getirmektedir. Bütün bunlar, açlığın ortadan kaldırılması da dahil olmak üzere sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olmalıdır. Rusya, bu alandaki yükümlülüklerine sadık kalmaya devam edeceğine dair güvence vermiştir.”

Ayrıca Lavrov, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve müttefiklerinin “jeopolitik maceraları için” gıda durumunu koz olarak kullanmalarını “kabul edilemez ve insanlık dışı” bir eylem şeklinde nitelendirmiştir.

Tahıl Koridoru Anlaşması’nın şartları şu şekildedir:

  • Ukrayna tahılının ihracatı, Karadeniz üzerinden Odessa, Çernomorsk ve Yujnıy olmak üzere üç limandan sağlanacaktır.
  • Anlaşmanın geçerlilik süresi 120 gündür.
  • Limanları çevreleyen mayınları hiçbir taraf temizlemeyecek, güvenli geçitler oluşturulacak ve gemiler bu geçitlerden geçecektir. Tahıl taşıyan gemilere savaş gemileri, uçaklar veya insansız hava araçları gibi askeri vasıtalar eşlik etmeyecektir.
  • Ukrayna’ya giden gemilerde silah bulunup bulunmadığı denetime açık olacaktır.
  • Tahıl ihracat sürecini izlemek için İstanbul’da Türkiye, Rusya ve Ukrayna’dan temsilcilerin bulunduğu bir koordinasyon merkezi oluşturulacak ve bu merkez, herhangi bir sorunda durumu çözmekle yükümlü olacaktır.  

Rusya’nın söz konusu anlaşmaya dahil olmasının nedenlerinden biri de Lavrov’un da açıkladığı gibi, gelişmekte olan ülkelerin sorunlarının çözümüdür. Rus kamuoyunda, Kremlin’in bu tutumu “dünyanın sorunlarına çözüm bulmaya çalışan devlet” algısını kuvvetlendirmiştir. Ayrıca bu durum, anlaşmadan yararlanacak olan ve gıda ihtiyacını giderecek olan Kuzey Afrika ülkelerin de Rusya’ya karşı olumlu bir algıya sahip olmalarını beraberinde getirecektir. Ancak Rusya’nın bu anlaşmaya razı olmasında diğer alanlarda yapılan pazarlıkların da etkisi vardır.

Bu anlamda pazarlık konularından ilki, Kaliningrad bölgesiyle ilgilidir. Zira Litvanya şirketi LTG Cargo’nun 22 Temmuz 2022 tarihinden itibaren Kaliningrad bölgesinde çalışmalarını sürdürmeye devam ettiği yönünde iddialar vardır. Oysa savaşın başlamasının ardından söz konusu bölgeye Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler tarafından transit yaptırımı uygulanmaktaydı. Dolayısıyla Moskova, Odessa’daki tahıl ihracatının yapılmaya devam edilmesi karşılığında, Kaliningrad’a uygulanan “ambargonun” kaldırılmasını talep etmiş olabilir.

Bu noktada belirtmek gerekir ki; Rus medyasında yer alan bu iddialar ciddi tepkilere neden olmuştur. Zira bu durum, Kremlin’in zaferi olarak algılanmıştır. Ancak Odessa Limanı’nın ticarete açık hale getirilmesi, Rusya’nın Ukrayna’nın denize çıkmasını engelleme; yani bir kara devletine dönüştürme planından uzaklaştığını da göstermektedir. Dahası bu durum, Moskova’nın Transdinyester’e ilişkin iddialarından da vazgeçildiğine işaret etmektedir.[2]

Pazarlık konularından ikincisinin Ukrayna’ya sağlanan silah tedariğiyle ilgili olduğu öne sürülmektedir. Buna göre ABD, 300 km’ye kadar menzile sahip ATACMS füzelerinin yanı sıra dördüncü nesil F-15 ve F-16 avcı uçaklarının transfer sürecini durdurmuştur. Ukrayna’ya istediği silahların verilmesi konusunda ABD ya çekingen ya da temkinli davranmaktadır. Her iki durumda da Ukrayna’nın talep ettiği silahların sadece bir kısmı verilmektedir.

Washington yönetiminin böyle bir tutum sergilemesinin nedeni, Moskova’nın tepkisini çekmemek ve anlaşmayı sürdürülebilir kılmak istemesi şeklinde yorumlanabilir. Zira silah sevkiyatlarının krizi daha da derinleştireceğini söylemek mümkündür. Hatta Rusya, zaman zaman nükleer tehdidi de gündeme getirmektedir.

Muhtemelen üzerinde müzakere edilen üçüncü mesele de Rusya’nın ihracatının önünün açılmasıdır. Çünkü bu anlaşmayla sadece Ukrayna tahılları değil; Rusya’nın ihraç ettiği tahıl ve gübrelerinin 3 yıl boyunca dünya pazarlarına engelsiz ve şeffaf erişim erişmesini öngören bir muhtıra de imzalanmıştır. Bu da Rusya’nın bazı ürünleri için ambargoların kalkması anlamına gelmektedir.

Şüphesiz Batı ülkelerinin yaptırımlarına maruz kalan Rusya, kendisi için yeni ortaklar bulmak zorundadır. Bu durum ise Rusya’yı, Afrika ve Asya ülkelerine daha fazla yönelmeye zorlamaktadır. Lavrov’un 24 Temmuz 2022 tarihinde Afrika ülkelerine yönelik beş günlük bir geziye çıkması da bununla ilgilidir. Arap Dünyası’nın en kalabalık ülkesi ve Rus tahılının başlıca alıcısı olan Mısır’ı ziyaret ederek gezisine başlayan Lavrov’un Etiyopya, Uganda ve Kongo Cumhuriyeti’ni de ziyaret etmesi beklenmektedir. Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı, Afrika gezisi sırasında 2023 yılında yapılacak İkinci Rusya-Afrika Zirvesi’nin ana parametreleri üzerinde anlaşmaya varılacağını da açıklamıştır.

Sonuç olarak İstanbul’da imzalanan tahıl anlaşmasının başarılı bir şekilde uygulanması, barış müzakerelerinin yeniden başlaması için de teşvik edici olacaktır. Zira diplomasi kanalının açık tutulması mühimdir. Buna ek olarak anlaşma gerek küresel düzeyde yaşanabilecek tahıl krizini önlemesi gerek Odessa’ya yönelik olası işgal hamlesini durdurması ve gerekse de Rusya’nın belirli yaptırımları etkisiz hale getirecek kazanımlar elde etmesi bakımından tüm tarafların çıkarlarına hizmet etmektedir.


[1]“Лавров: РФ рассчитывает, что к реализации документов о зерне будут предприняты все Усилия”, Tass, https://tass.ru/politika/15289325, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

[2]“Отказ Кремля от освобождения Причерноморья может привести к стратегическому поражению России”, Reportyor, https://topcor.ru/27013-stambul-1-ili-minsk-3-otkaz-kremlja-ot-osvobozhdenija-prichernomorja-mozhet-privesti-k-strategicheskomu-porazheniju-rossii.html?utm_source=politobzor.net, (Erişim Tarihi: 23.07.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler