2022 yılının Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri yalnızca Doğu Avrupa, Transdinyester, Kuzey Kafkasya ve Karadeniz’e uzanmakla kalmamış, özellikle Balkanlar’ı da derinden etkilemiştir. Geçtiğimiz yıldan bu yana en sık tartışılan hususlardan biri de Rusya’nın Balkanlar’daki müttefikleriyle bağlarını güçlendirmesi ve bunun bölgesel etkileri olmuştur. Bu konuda Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Sırbistan’ı Kosova örneğinde “Rusya’nın Ukrayna ve Gürcistan hamlesinin benzerini” yapmakla suçlamaktadır.[1] Cumhurbaşkanı Osmani’ye göre; Rusya’nın saldırgan eylemleri sadece Ukrayna’yla sınırlı değil, aynı zamanda Balkan bölgesine de yayılmaktadır.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra Balkan ülkeleri de tehdit altına girmiştir. Rusya’nın Sırbistan’a Kosova konusunda destek vermesi, Kosova halkını tedirgin etmiştir. Çünkü Rus nüfuzu artarsa Sırbistan, Ruslardan daha çok destek görecektir. Böyle bir güvenlik krizine dair artan endişeler, iki ülke arasındaki gerilimi de tırmandırmaktadır. Aslında yakın zamanda Kosovalılar ve Sırplar kendi aralarında kısmen bir uzlaşma sağlamıştı. Ancak bu durum artık değişmiş ve çatışma ihtimali bir kez daha gündeme gelmiştir. Kosova’nın tanınma sorunu, uluslararası hukuk temelinde ve devletlerin uzlaşmasıyla çözüme kavuşturulursa, bölgede var olan kriz açısından olumlu sonuçlar doğurabilecektir. Ancak Rusya’nın Ukrayna Krizi ile Avrupa ülkelerinin gündeminden Kosova Sorunu çıkmış gibi görünmektedir.
Sırbistan’ın Kosova üzerindeki baskısının artması muhtemeldir. Ukrayna’da savaşın başlangıcından itibaren Sırbistan, Rusya konusunda çekimser bir tutum sergilemektedir. Çünkü Sırbistan bir taraftan da Avrupa entegrasyonunu sağlamaya çalışmaktadır. Ayrıca Sırbistan, Kosova’ya müdahalede bulunması halinde karşısında Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nü (NATO) bulabilecektir. Rusya’ya yönelik yatırımların Sırbistan’a da uygulanması halinde ülke kısa sürede krizin eşiğine gelecektir.
Ukrayna’daki savaş henüz başlamadan önce Sırbistan’ın dış politikada Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ ve Kosova’yla gergin ilişkilere sahip olduğunu söyleyebilir. Ülkenin iyi ilişkileri geliştirdiği tek komşusu Kuzey Makedonya’dır. Ukrayna’daki savaş, aynı zamanda Bosna Hersek’teki Sırp Cumhuriyeti bağlamında yaşanan krizi de derinleştirmiştir. Bosna Hersek’in üçlü cumhurbaşkanlığının Sırp üyesi Milorad Dodik’in giderek saldırganlaşan söylemi ve Bosna hükümetinden çekilmeye başlama planları dikkat çekmektedir. Dodik’in söylemleri ve dış güçlerden aldığı destekler her geçen gün artmaktadır. Uluslararası alanda bu meselelerin çok daha sık gündeme getirilmesi elzemdir. Eğer bu gerginlik daha da tırmanırsa 1990’lı yıllarda yaşanan çatışmalara geri dönülmesi riski mevcuttur.
Krizlerin küreselleştiği bir çağda yaşarken Ukrayna’daki savaşın yalnızca bölgesel bir çatışmayla sınırlı kalacağı düşünülemez. Ukrayna’nın dört ayrılıkçı bölgesinin bir plebisit yoluyla sözde Rusya’ya bağlanması, Balkanlardaki ayrılıkçı düşüncelere de ilham olmaktadır. Sırp Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü etkinliğinde konuşan Milorad Dodik’in bağımsızlık çağrıları dikkat çekmektedir.[2] Dodik, şu ifadeleri kullanmıştır:[3]
“Her ulusal hareketin ve bizim de tek bir amacımız var, o da bir halk devleti, yani kendi devletini kurmak. Dolayısıyla bunun mümkün olup olmadığı şüphesi asla zihinleri etkilememelidir. Biz Sırplar ve Sırp Cumhuriyeti’nde yaşayan diğer insanlar için bu gerçekten mümkün.”
Buradan yola çıkarak Balkanlardaki ayrılıkçı düşüncelerin son bir yıldır güç kazandığı söylenebilir. Fakat görülen net bir şey vardır ki Rusya, Balkanlar’daki angajmanını artırmaktadır.[4] Avrupa Birliği’nin yaptığı son değerlendirmelerde Bosna Hersek, Ukrayna’yla birlikte iki sıcak çatışma noktasından biri olarak nitelendirilmektedir.[5] AB ülkeleri, Bosna Hersek’te milliyetçi ve ayrılıkçı söylemlerin arttığını ve bu gelişmelerin ülkenin istikrarını ve hatta bütünlüğünü tehlikeye attığını düşünmektedir. Bu görüşler, gerçekten de doğruları yansıtabilir. Zira Balkanlardaki Sırplar, Rusya’dan açık şekilde destek almaktadır. Rusya özellikle Sırbistan’ı Kosova konusunda kararlı bir şekilde desteklemekte ve Bosna’da da Sırp lider Milorad Dodik’e destek sağlamaktadır.
Sonuç olarak, Ukrayna Krizi’nin Balkanlardaki Rus desteği üzerindeki yansımaları düşünüldüğünde, Sırp milliyetçiliğinin bu durumdan etkilendiği çıkarımı yapılabilir. Rusya’nın sadece kınandığı bir ortamda Dodik, ayrılıkçı söylemlerini daha da arttırabilir. Dodik ve taraftarları, muhtemelen NATO’nun geçmişteki gibi Bosna’ya bir müdahale yapma olasılığını düşük görmektedir. En nihayetinde Balkanlarda Batı etkisinin zayıfladığı iddia edilmektedir. Böyle bir ortamda Rusya’ya alan açılmıştır. Rusya’nın Ukrayna’daki güç gösteresi, ayrılıkçı Sırpların da tehdidini arttırmasına neden olabilecektir.
[1] “Osmani: Srbija na Kosovu cilja ono što Rusija cilja u Ukrajini”, RTV, https://rtv.rs/sr_lat/politika/osmani-srbija-na-kosovu-cilja-ono-sto-rusija-cilja-u-ukrajini_1317493.html, (Erişim Tarihi: 26.09.2023).
[2] “Republika Srpska 30th Anniversary Is Marked Amid A Serious Political Crisis”, Euronews, https://www.euronews.com/2022/01/09/republika-srpska-30th-anniversary-is-marked-amid-a-serious-political-crisis, (Erişim Tarihi: 26.09.2023).
[3] Aynı yer.
[4] “BALKAN BLOG: Russia’s Western Rivals Step Up Their Engagement in The Balkans”, Intellinews, https://www.intellinews.com/balkan-blog-russia-s-western-rivals-step-up-their-engagement-in-the-balkans-235787/?source=blogs, (Erişim Tarihi: 26.09.2023).
[5] Aynı yer.