24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Avrupa güvenlik mimarisinde radikal değişikliklere yol açtığı bilinmektedir. Bu değişimden etkilenen bölgelerden biri de İskandinavya olmuştur. Nitekim Stockholm ve Helsinki yönetimleri, uzun yıllardır takip ettikleri tarafsızlık politikalarını terk edip Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) başvurmuştur.
Öte yandan Danimarka’da da ülkenin güvenlik politikası konusunda mühim değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Henüz bahsi geçen savaş başlamadan önce Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, 10 Şubat 2022 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) askerlerinin Danimarka topraklarına konuşlanmasına izin verecek yeni savunma anlaşmasını görüşmeye başladıklarını açıklamıştır.
Söz konusu durum, son 70 yılda yabancı güçlerin asker konuşlandırmasına izin vermediği Danimarka’nın[1] güvenlik politikasında yaşanan değişimi göstermesi bakımından oldukça mühimdir. Bu bakımdan savaş başlamadan kısa bir süre önce Danimarka’nın güvenlik paradigmasında son derece önemli değişiklikler yaşanmıştır.
Tüm bunlarla birlikte 6 Mart 2022 tarihinde Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, siyasi partiler arasındaki bir anlaşmaya göre, Kopenhag’ın NATO hedefi doğrultusunda 2033 yılına kadar gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) %2’sine ulaşana kadar savunma bütçesini kademeli şekilde arttıracağını açıklamıştır. Ayrıca Frederiksen, enerji politikasının yalnızca enerji siyaseti olmadığına dikkat çekmiş ve bunun bir anlamda güvenlik politikası olduğunu vurgulamıştır.[2]
Bu bağlamda Danimarka, bahsi geçen savaşın ardından güvenlik politikasını yeniden gözden geçirmiş ve ülkenin savunması için daha fazla para harcamaya başlamıştır. Yani Kophenag yönetimi açısından savaşın en önemli sonuçlarından biri de NATO’yla olan uyumun artmasıdır.
Bununla birlikte mevzubahis savaşın ardından Danimarka’nın enerji politikasında da ciddi değişimler meydana gelmiştir. Zira Ukrayna’daki savaşa kadar Danimarka, doğalgaz ithalatının yaklaşık %75’ini Almanya vasıtasıyla Rusya tarafından sağlanan bir boru hattı üzerinden gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan Kopenhag yönetimi, söz konusu savaştan sonra Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltabilmek için bir “Yenilenebilir Kalkınma Programı”nı duyurmuştur. Bu çerçevede Danimarka, 2035 senesine kadar elektrik üretiminin %97’sini yenilenebilir enerji vesilesiyle sağlamaya gayret edecektir.[3] Anlaşılacağı üzere Kopenhag yönetimi, enerjiyi de güvenlik politikası kapsamına almış ve bu doğrultuda hareket etmeye başlamıştır.
Öte yandan 1 Haziran 2022 tarihinde Danimarka’da gerçekleşen referandum sonucunda Kopenhag yönetimi, Avrupa Birliği’nin (AB) ortak güvenlik ve savunma politikalarına katılma kararı almıştır. Zira Danimarka halkının %67’si bu doğrultuda oy kullanmıştır. Oysa Danimarka, o tarihe kadar birliğin savunma ve güvenlik politikasının bir parçası olmayan tek AB üyesi niteliğini taşıyordu.[4]
Dolayısıyla bu durum, uzun yıllardır AB’ye daha fazla entegre olmaya soğuk bakan Danimarka’da yaşanan değişim ve dönüşümü göstermesi açısından önemlidir. Yani savaş, söz konusu ülkenin hem NATO’nun hem de AB’nin savunma siyasetine daha da eklemlenmesine yol açmıştır.
Diğer taraftan 1 Eylül 2022 tarihinde ABD’ye ziyaret gerçekleştiren dönemin Danimarka Savunma Bakanı Morten Bodskov, savaştan sonra oluşan yeni statükonun NATO’nun Arktik ve Baltık vurgusuyla “kuzeye” odaklanmasına yol açacağını öne sürmüştür. Bu kapsamda Bodskov, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurularına dikkat çekmiş ve böylece ittifakta “kuzeyin” önem kazanacağına vurgu yapmıştır. Üstelik Bodskov, Baltık Denizi’nde Rusya’yla yaşanan gerginliklerin yanı sıra Arktik coğrafyasının da ilerleyen süreçte daha fazla gerilimin yaşanacağı bir alana dönüşeceğini ifade etmiş ve Danimarka’nın da bunun merkezinde yer alacağına dikkat çekmiştir.[5]
Anlaşılacağı gibi, Danimarka’nın yeni güvenlik paradigmasında İskandinav ülkeleri arasındaki işbirliği mühim bir yer teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra Kopenhag yönetimi, ilerleyen dönemde “Arktik”in NATO ile Rusya arasında daha büyük gerilimlere sebep olacağını düşünmekte ve bu nedenle kendisini merkeze alan güvenlik politikaları geliştirmektedir. Bu doğrultuda Danimarka’nın gelecekte NATO içinde daha aktif siyasetler yürüteceği iddia edilebilir.
Öte yandan Danimarka Hükümeti’nin 2022 senesinin Aralık ayında ülkedeki 11 resmi tatilden birini savunma harcamalarını arttırmak için iptal etmek istemesi, çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Bu bağlamda hükümet, tarihi geçmişi 17. yüzyıla uzanan ve Paskalya’dan sonraki dördüncü Cuma gününe denk gelen “Büyük Dua Günü” adlı Hristiyan bayramında verilen resmi tatilin iptal edilmesini istemektedir. Kopenhag yönetimi, mevzubahis tatili iptal ederek bu parayı NATO kriterleri uyarınca GSYİH’sinin %2’si hedefine ulaşmak için kullanmak istemektedir. Böylelikle Kophenag, 2033 senesinden önce, 2030 yılında söz konusu hedefe ulaşmayı arzulamaktadır. Lakin hükümetin bu hamlesine işçi sendikaları ve din adamları büyük tepki göstermektedir.[6]
Görüleceği üzere Ukrayna’daki savaş, Danimarka’nın sosyal yapısını bile etkilemiştir. Öyle ki; Kophenag yönetimi, savunma bütçesini arttırabilmek ve NATO’nun %2’lik GSYIH hedefini tutturabilmek için “bir günlük” resmî tatilden vazgeçmeye hazırdır.
Ayrıca Danimarka’da son zamanlarda gündeme gelen bir başka konu da kadınların zorunlu askerlik yapmasına ilişkindir. Bu kapsamda Danimarka Savunma Bakanı Jakob Ellemann-Jensen, 26 Ocak 2023 tarihinde kadınların silahlı kuvvetlere dahil edilmesinin ülkenin NATO gereksinimlerini karşılamasına yardımcı olacağını belirtmiştir. Nitekim mevcut durumda ülkedeki kadınlar, gönüllü olarak orduya katılabilmektedir.[7] Dolayısıyla bu durum, bahsi geçen savaşın Danimarka’da ne denli etkilere yol açtığını göstermesi bakımından dikkate değerdir. Böylece Kopenhag yönetimi, Rusya-Ukrayna Savaşı’yla değişmeye başlayan yeni güvenlik paradigmasına kadınları da dahil etmeyi amaçlamaktadır.
Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Kopenhag, NATO’yla uyum çerçevesinde askeri harcamalarını GSYİH’sinin %2’sine çıkarma yönünde karar almış ve ülkedeki kadınlar için de askerliğin zorunlu hale getirilmesini önermiştir. Bununla birlikte Danimarka’nın güvenlik politikasında Arktik ve Baltıklar da daha önemli hale gelmiştir. Üstelik ülke, savunma noktasında NATO ve AB’yle uyumu arttıran politikalar yürütmeye başlamıştır. Bu kapsamda ilerleyen dönemde Danimarka’nın NATO’da daha aktif roller üslenmeye başlayacağı öne sürülebilir.
[1] “The Danish Government Has Used Fear of Russia’s Brutal War to Rush Through Major Policy Changes”, Rosa Luxemburg Foundation, https://www.rosalux.eu/en/article/2130.the-danish-government-has-used-fear-of-russia-s-brutal-war-to-rush-through-major.html, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).
[2] “Denmark to Increase Defense Spending And Phase Out Russian Natural Gas”, Politico, https://www.politico.eu/article/denmark-to-increase-defense-budget-and-phase-out-on-russian-natural-gas/, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).
[3] “Denmark to Accelerate Renewable Power Development to Overcome Russian Gas Dependence”, Power Technology, https://www.power-technology.com/comment/denmark-renewable-russian-gas/, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).
[4] “Denmark to Join EU Defence Policy After Historic Vote”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/denmark-looks-set-join-eus-defence-policy-exit-poll-by-public-broadcaster-dr-2022-06-01/, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).
[5] “Danish Defense Minister: New Status Quo Will ‘Move NATO to the North,’ With Baltic Emphasis”, Breaking Defense, https://breakingdefense.com/2022/09/danish-defense-minister-new-status-quo-will-move-nato-to-the-north-with-baltic-emphasis/, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).
[6] “Danes ‘Furious’ Over Plan to Abolish Public Holiday to Fund Defence Budget”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2023/jan/26/danes-furious-over-plan-to-abolish-public-holiday-to-fund-defence-budget, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).
[7] “Denmark Proposes Making Military Service Compulsory for Women”, AA, https://www.aa.com.tr/en/europe/denmark-proposes-making-military-service-compulsory-for-women/2798731, (Erişim Tarihi: 08.02.2023).