Rusya-Ukrayna Savaşı NATO Ülkelerinin Savunma Harcamalarını Nasıl Etkiledi?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üye ülkeler arasında uzun yıllardır tartışmalara sebep olan konuların başında ittifaka üye devletlerin savunma harcamalarına ayırdıkları bütçe hususu gelmektedir. Bu kapsamda 2006 yılında NATO Savunma Bakanları, ittifakın askeri hazırlığını sağlamaya devam etmek amacıyla Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYİH) en az %2’sini savunma harcamalarına tahsis etmeyi kabul etmişlerdir.[1]

Özellikle de bu durum, bazı Avrupa ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında anlaşmazlıklara yol açmaktadır. Çünkü ABD, NATO’ya üye ülkeler arasında savunma alanına en fazla bütçe tahsis eden devlettir ve Avrupalı aktörlerin de mali anlamda ittifakın askeri gereksinimlerini karşılamasını istemektedir.

Bilhassa önceki ABD Başkanı Donald Trump döneminde Washington yönetimi, bazı NATO ülkelerine askeri harcamalarını GSYİH’lerinin %2’sine yükseltmeye yönelik baskı uygulamıştır.  2018 senesinde Trump, NATO üyelerini %2’lik taahhütlerini yerine getirmeye çağırmış ve bu oranın nihayetinde %4’e çıkması gerektiğine dikkat çekmiştir.[2] Böylece Trump dönemiyle birlikte ittifaka üye ülkelerin savunma harcamalarını GSYİH’lerinin %2’sine çıkarması mevzusu, NATO’nun en sıcak gündem maddelerinden biri haline gelmeye başlamıştır.

Öte yandan 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, NATO ülkelerinin savunma harcamalarını %2’ye çıkarması hususunun daha da önem kazanmasına neden olmuştur. Savaşın başlamasının ardından pek çok NATO ülkesi, GSYİH’lerinin %2’sini savunma alanına harcamayı taahhüt etmiştir. Örneğin 2022 yılında GSYİH’leri %2’nin altında olan Çekya 2025, Danimarka 2033, Macaristan 2024, İtalya 2028, Lüksemburg 2028, Hollanda 2025, Kuzey Makedonya 2024, Romanya 2023, Slovenya ise 2030 yılı itibarıyla söz konusu hedefi tutturmayı taahhüt etmişlerdir.[3]

Halihazırda 31 ülke NATO’ya üyedir. 2022 yılı itibarıyla 30 üye arasında yalnızca yedi devlet GSYİH’lerinin %2’sini savunma alanına harcamıştır. Bu ülkeler; ABD (% 3,46), Yunanistan (%3,54) İngiltere (2,16), Polonya (2,42), Estonya (2,12), Letonya (2,07) ve Litvanya’dır (2.47). Bununla birlikte Avrupa’nın en büyük ekonomileri olan Almanya, Fransa ve İtalya, %2’lik hedefi tutturamamıştır. Almanya, 1,49’da, İtalya 1,51’de, Fransa’da 1,89’da kalmıştır.[4] Anlaşılacağı üzere bu tablo, NATO ülkelerinin Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi öncesinde askeri olarak yetersiz kaldığına yönelik tartışmaları beraberinde getirmiştir.

Diğer taraftan %2’lik taahhüttü tutturan yedi ülke incelendiğinde, Yunanistan’ın daha ziyade kendi askeri hedefleri çerçevesinde bu oranı tutturma gayesi içinde olduğu görülmektedir. ABD ile İngiltere’nin ise NATO içerisinde bu hususta öncü bir rol oynamak istediğinden dolayı zaten düzenli olarak bu oranı tutturmaya çalıştığı söylenebilir. Lakin Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya’nın GSYİH %2’sini savunma alanına tahsis etmeleri, tehdit algılamalarıyla yakından ilişkildir.

Nitekim Estonya, Letonya ve Litvanya’nın oluşturduğu Baltık ülkeleri, Avrupa devletleri içinde Rusya’dan en çok tehdit algılayan ülkelerin başında gelmektedir. Polonya ise Doğu Avrupa jeopolitiğinde Rus karşıtlığının merkezini oluşturmaktadır. Bu bağlamda dört ülkenin %2’lik taahhüdü yerine getirmeleri bir sürpriz olarak nitelendirilmemelidir. Öyle ki; Polonya, 2023 senesinin Şubat ayında 2023 yılı için GSYİH’sinin %4’ünü savunma alanına ayıracağını duyurmuştur.[5]

Görüldüğü gibi söz konusu savaş, Polonya’nın güvenlik paradigmasında mühim değişiklere yol açmıştır. Varşova yönetiminin bu hamlesinin NATO üyeleri içinde GSYİH’sinin %2’sini savunmaya harcamalarına ayırma konusunda direten ülkeler üzerinde bir baskıya sebep olabileceği ileri sürülebilir.

Avrupa Birliği’nin (AB) ekonomik olarak en zengin ülkesi olan Almanya ise uzun seneler boyunca GSYİH’sinin %2’sini savunma alanına harcamama noktasında ısrar etmiştir. Fakat Almanya’nın bu direnci, Ukrayna’daki savaşla birlikte kırılmıştır. Öncelikle Berlin yönetimi, savaşın başlamasının ardından 100 milyar avroluk askeri harcama planını duyurmuştur. Bununla birlikte 2022 yılının Aralık ayında Berlin, 2025 senesine kadar NATO’nun %2’lik GSYİH hedefini tutturmaya çalışacağını açıklamıştır.[6]

Almanya’nın %2’lik taahhüdü, savaştan bağımsız okunamaz. Zira Almanya, savaş başlamadan önce Avrupa ülkeleri arasında Rusya’yla en yakın ilişkilere sahip olan ülkelerdendi. Bu bağlamda Berlin’in hamlesinin bir tercihten ziyade; zorunluluktan kaynaklandığı söylenebilir.

Dahası NATO; Almanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa’nın ekonomik anlamdaki en güçlü ülkelerinden daha Ukrayna’daki savaş başlamadan önce GSYİH’lerinin %2’sini savunma alanına ayırmalarını istemiştir. Lakin dünyadaki mevcut konjonktür ile savaş başlamadan önceki konjonktür, büyük farklılıklar arz etmektedir. Bu nedenle de söz konusu üç ülke, gelecek yıllarda savunma alanına GSYİH’lerin %2’sini tahsis etseler de bunun savaş öncesindeki etkiyi yaratmayacağı açıktır. Örneğin 21 Mart 2023 tarihinde Estonya Başbakanı Kaja Kallas, NATO üyeleri arasında %2’lik taahhüdü kimin yerine getirip getirmediğine baktığında, şok olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca Kallas, “Herkes, Ukrayna’da neler olup bittiğini bilmeli ve görmeli, o kadar zamana sahip olmadığımızı anlamalı.”demiştir.[7] Estonya’nın 2022 yılında %2’lik taahhüdü yerine getiren yedi ülkeden biri olduğu düşünüldüğünde, Tallin yönetiminin ittifaktaki diğer ülkelere baskı uygulamaya çalıştığı söylenebilir.

Sonuç olarak Ukrayna’daki savaş, NATO içindeki ülkelerin güvenlik paradigmalarında mühim değişikliklere yol açmıştır. Uzun süre GSYİH’lerini %2’ye çıkarma noktasında direten pek çok ülke, zamanla söz konusu hedefi tutturma noktasında taahhüt vermiştir. Dolayısıyla %2’lik savunma harcaması hedefinin uzun bir süre daha NATO’nun en sıcak gündem maddelerinden olmaya devam edeceği öngörülebilir.


[1] “Funding NATO”, NATO, https://www.nato.int/cps/en/natohq/topics_67655.htm, (Erişim Tarihi: 29.03.2023).

[2] Mikkel Runge Olesen, “Donald Trump and the Battle of the Two Percent”, Danish Institute for International Studies, https://www.diis.dk/en/research/donald-trump-and-the-battle-of-the-two-percent, (Erişim Tarihi: 29.03.2023).

[3] “Defence Spending Pledges by NATO Members Since Russia Invaded Ukraine”, UK Parliament, https://commonslibrary.parliament.uk/defence-spending-pledges-by-nato-members-since-russia-invaded-ukraine/, (Erişim Tarihi: 29.03.2023).

[4] Aurelie Pugnet, “Majority of NATO Members Still Short of Alliance’s Spending Pledge”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/global-europe/news/majority-of-nato-members-still-short-of-alliances-spending-pledge/, (Erişim Tarihi: 29.03.2023).

[5] “Poland to Rise Defense Spending to Over 4 Pct GDP in 2023: President”, TVP World, https://tvpworld.com/66255029/poland-to-rise-defense-spending-to-over-4-pct-gdp-in-2023-president, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[6] “Germany Says Will Reach NATO Spending Target By 2025”, The Defense Post, https://www.thedefensepost.com/2022/12/06/germany-reach-nato-spending-2025/, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[7] Lili Bayer, “Is There a War on? Big EU Powers Still Short of NATO Spending Targets”, Politico, https://www.politico.eu/article/is-there-a-war-on-big-eu-powers-miss-nato-spending-targets-again-allies/, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege Özkan, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2022 senesinde aynı üniversitenin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı’nda hazırladığı “Türk Siyasi Hayatında Selim Rauf Sarper ve Faaliyetleri” başlıklı teziyle almıştır. Hâlihazırda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmektedir. 2020-2021 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Yüksek Lisans Bursiyeri olan Özkan, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler