Türkiye ile ABD arasında Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölgenin kurulmasına ilişkin mutabakata varılması, Ankara’nın güvenlik endişelerini gidermeye yönelik atılan önemli bir adım olarak değerlendirilirken; Şam yönetimi ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal edeceği gerekçesiyle bu mutabakatı sert bir dille eleştirmektedir.[1] Bu bağlamda hem Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın müttefiki olan hem de Türkiye’nin Astana Süreci kapsamında ortağı olan Rusya’nın söz konusu güvenli bölgeyle ilgili tutumu merak edilmektedir.
Moskova’nın güvenli bölgeyle ilgili devlet başkanı düzeyinde henüz bir açıklaması bulunmamakla birlikte Rus yetkililerinin konuya ilişkin yaklaşımı prensip olarak bellidir. 15 Ağustos 2019 tarihinde haftalık basın toplantısını gerçekleştiren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Suriye’yle ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştır:[2]
“Suriye’nin kuzeydoğusunu ‘izole etmeye’ yönelik girişimler endişe vermektedir. Bu konuda Rusya’nın yaklaşımı değişmemiştir. Biz Suriye’nin kuzeydoğusunda uzun vadeli istikrar ve güvenliğin sağlanmasını destekliyoruz. Bu da Suriye’nin egemenliğinin restorasyonu ve Suriye halkının bir parçası olan Kürtlerle Şam’ın etkili diyalogu sayesinde gerçekleşebilir.”
Zaharova’nın “güvenli bölge” kavramını kullanmaması dikkat çekicidir. Onun yerine Rus yetkili “izole etme” ifadesini kullanmaktadır. Türkçeye “izole etme” olarak çevrilen bu sözcük orijinal metinde “obosoblyat”, yani “özel hale getirme” şeklinde geçmektedir. Bu kelimeyi tırnak içinde kullanarak Zaharova, Türkiye ve ABD’nin “güvenli bölge” girişimini kabul etmediğini dolaylı olarak ortaya koymaktadır. Böylece Moskova’nın güvenli bölgeyle ilgili tutumunun Şam’ın yaklaşımına yakın olduğu anlaşılmaktadır.
Zaharova’nın açıklamasındaki ikinci önemli husus, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün restorasyonu konusudur. Esasen bu konu Astana Süreci’nin köşe taşıdır. Türkiye, Rusya ve İran’ı bir araya getiren konu, Suriye’nin toprak bütünlüğüdür. Bu husus hem üçlü zirvelerin hem de Astana toplantılarının sonuç bildirgelerinde yer almaktadır. Bu prensibe rağmen Moskova, henüz Şam yönetiminin ülkenin egemenliğini yeniden sağlayacak gücünün olmadığının farkındadır. Dolayısıyla burada Rusya, Şam yönetimi ile Kürtler arasında diyaloğun başlatılmasını önermektedir.
Öncelikle Moskova’nın, Ankara’nın güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladığını belirtmemiz gerekir. Rusya, Fırat’ın doğusuyla ilgili meselenin Türkiye-ABD uzlaşmasıyla değil, Türkiye-Şam diyaloğuyla çözülmesini desteklemektedir. Hatırlanacağı üzere, 23 Ocak 2019 tarihinde gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesinde Rusya Devlet Başkanı, Türkiye’ye Suriye topraklarına müdahaleye izin veren Adana Mutabakatı’nı gündeme getirmişti. Basın toplantısında Mariya Zaharova da bölgede terörle mücadeleye vurgu yapmış ve komşu ülkelerin, yani Türkiye’nin çıkarlarını anlayışla karşıladığını belirtmiştir. Bununla birlikte Zaharova, bu konuların her şeyden önce Şam yönetimiyle konuşulması gerektiğine dikkat çekmiştir.[3]
Zaharova, başka bir açıklamasında sorunun Türkiye ile Şam arasında çözülmesi gerektiğini vurgulamıştır:[4]
“Elbette, biz Türk ortaklarımızla iletişim halindeyiz. İşbirliği sayesinde çözülmüş meseleler var, hala çözülmekte olan meseleler var. Ancak bu, Suriye’nin egemen bir devlet olarak topraklarını kontrol etmesi ve topraklarında olup bitenlerle ilgili kararlar alma hakkına sahip olması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.”
Suriye’nin kuzeydoğusundaki hareketliliği değerlendiren bazı Rus Uzmanlar, Türkiye ile Şam’ın diyalog başlatma olasılığının yüksek olduğunu dile getirmektedir. Örneğin Stanislav Tarasov, Türkiye’nin Şam’la barışmasının Ankara’nın konumunu daha da güçlendireceğini belirtmektedir.[5]
Her ne kadar Rusya, Türkiye ile Şam arasında diyaloğun başlamasını istese de sahadaki durum, yani Amerikan askerlerinin Suriye’deki varlığı Türkiye’nin ABD ile işbirliği yapmasını zorunlu kılmaktadır. Bu zorunluluktan dolayı Rusya, güvenli bölgeyle ilgili itirazını açık bir şekilde dile getirmemektedir. Ancak burada Moskova’nın Suriye’deki ABD varlığı ile Türk Ordusu’nun varlığına ilişkin yaklaşımlarında bazı farklılıkların olduğunu belirtmemiz gerekir. Rusya açısından bakıldığında ABD’nin Suriye’de bulunmasında hiçbir yasal temel bulunmazken, Türkiye’nin hem uluslararası hukuktan hem ikili anlaşmalardan doğan kendini savunma ve müdahale hakkı bulunmaktadır. Bu çerçevede Moskova’nın Fırat’ın doğusu dahil olmak üzere Suriye’yle ilgili bütün konularda Ankara’yla istişare halinde olduğunu unutmamamız gerekir.
Sonuç olarak Rusya, Şam’ın tutumu doğrultusunda Suriye’nin kuzeydoğusunda Türkiye ve ABD tarafından oluşturulmakta olan güvenli bölgeyle ilgili endişelerini ifade etmektedir. Buna ek olarak, Moskova’nın Ankara’nın güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladığını söyleyebiliriz. Konunun önümüzdeki günlerde gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Putin-Ruhani görüşmesinde daha detaylı ele alınacağını öngörebiliriz.
[1] “Suriye’den Türkiye ve ABD’ye ‘Güvenli Bölge’ Yanıtı”, Sputnik, https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201908081039877106-suriyeden-turkiye-ve-abdsye-guvenli-bolge-yaniti/, (Erişim Tarihi: 16.08.2019).
[2] “О текущей ситуации в Сирии (Suriye’deli Son Durum Hakkında)”, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı, http://www.mid.ru/ru/foreign_policy/news/-/asset_publisher/cKNonkJE02Bw/content/id/3756085#6, (Erişim Tarihi: 16.08.2019).
[3] “Вопрос: Между США и Турцией прошли переговоры о создании зоны безопасности на севере Сирии к востоку от Евфрата. Какова позиция России относительно создания этой зоны? (Soru: Fırat’ın Doğusunda Suriye’nin Kuzeyinde Bir Güvenlik Bölgesi Oluşturmak İçin ABD ile Türkiye Arasında Görüşmeler Yapıldı. Rusya’nın Bu Bölge ile İlgili Tutumu Nedir?)”, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı, http://www.mid.ru/ru/foreign_policy/news/-/asset_publisher/cKNonkJE02Bw/content/id/3756085#6, (Erişim Tarihi: 16.08.2019).
[4] “Россия потребовала от Турции считаться с Асадом (Rusya, Türkiye’nin Esad’ı Dikkate Almasını İstedi)”, Inosmi, https://inosmi.ru/politic/20190816/245647726.html, (Erişim Tarihi: 16.08.2019).
[5] “Кто помирит Эрдогана с Асадом? – С.Тарасов (S. Tarasov: Erdoğan’ı Esad’la Kim Uzlaştıracak?)”, Centrasia, https://centrasia.org/newsA.php?st=1565692020, (Erişim Tarihi: 16.08.2019).