Hamza Yusuf’un İskoçya’nın başbakanı olarak görevinden istifası, İskoç Ulusal Partisi’nin (SNP) süregelen siyasi serüveninde çok önemli bir ana işaret etmektedir. Bu durum, on yılı aşkın bir süredir İskoç siyasetine hâkim olan SNP’nin siyasi istikrarsızlık ve stratejik hesap hatalarına ilişkin daha geniş bir anlatının altını çizmektedir. Yusuf’un istifasının altında yatan faktörlerin anlaşılması, İskoçya’nın siyasi ortamını kavramak ve bu konuda çok yönlü çıkarımlar yapabilmek için gereklidir.
Yusuf’un henüz daha ilk yılında istifa etmesi, iktidardaki bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisi’ni çıkmaza sürüklemiştir.[1] Yusuf’un istifası, SNP için iç çekişme, fon bulma konusundaki yetersizlik ve bağımsızlığa yönelik kamuoyu desteğinin azaldığı çalkantılı bir dönemin hemen akabinde gelmiştir.
İklim politikasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle Yeşiller Partisi ile koalisyon anlaşmasını feshetme kararıyla başlayan koalisyon hükümetinin çöküşü, Yeşiller’in güven oylamasında kendisine karşı oy kullanma sözü vermesiyle sonuçlanmıştır.[2] Koalisyon hükümetinin bozulması, Yusuf’un ayrılması için bir tetikleyici olmuş, böylece politika öncelikleri ve ideolojik farklılıklar konusunda altta yatan gerilimleri ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte Yusuf’un istifasının Nicola Sturgeon’un ayrılışı ve eşinin yaşadığı hukuki sorunlarla aynı döneme denk gelmesi, parti içindeki çalkantı havayı daha da güçlendirmiştir.[3] Kısacası hem parti içindeki anlaşmazlıkların sonuçları hem de Yusuf’un başbakan olarak aldığı kararlar istifası için önemli birer katalizör görevi görmüştür.
Yusuf’un istifasına ve SNP’nin karşı karşıya olduğu daha geniş çaplı zorluklara katkıda bulunan birkaç temel faktör bulunmaktadır. Öncelikle, Yeşiller ile güç paylaşmak üzere yapılan anlaşmanın aniden feshedilmesi, potansiyel müttefikleri kendinden uzaklaştıran ve parti içindeki bölünmeleri derinleştiren politik stratejinin farklı hesaplandığını göstermektedir. Ayrıca kaynak bulma konusunda Sturgeon ve Murrell ile ilgili meydana gelen kriz, SNP’nin liderliğine olan kamuoyu güvenini daha da sarsmış, meşruiyetini ve inandırıcılığını zayıflatmıştır.[4]
Buna ek olarak yabancı basın, Yusuf’un koalisyon yönetiminin zorluklarını aşma ve parti gündemini etkili bir şekilde ifade etme konusundaki eksikliklerinin siyasi durumu zorlaştırdığını ileri sürmüştür.
Yusuf’un istifası, İskoç Ulusal Partisi ve genel olarak İskoç siyaseti için önemli sonuçlar doğurmaktadır. Parti içinde artan görev yoğunluğu ve tabanındaki fikir ayrılıklarıyla boğuşan SNP’nin iç gözlem ve liderlik yenilenmesi ihtiyacının altı çizilmelidir. Parti dışında da İşçi Partisi gibi muhalif partilerin SNP’nin hatalarından faydalandıkları ve yeni seçime giden süreçte fırsatlarını değerlendirme çabasında oldukları görülmektedir. SNP’nin yeni bir lider seçmekle görevlendirilmesiyle birlikte Holyrood’daki mevcut azınlık durumu, herhangi bir potansiyel liderin etkili bir şekilde yönetmek için muhalefet milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyacak olması nedeniyle bir zorluk teşkil etmektedir. Bu durum, özellikle yeni siyasal dönemde İskoç muhaliflerin elini güçlendirecek bir yapı oluşturmaktadır.
Muhalefet partilerinin yeni bir atamayı engellemek için birleşmesi halinde erken seçim ihtimali belirebilir. Bu sayede SNP ile yeniden yükselişe geçen İşçi Partisi arasında yeni bir yarışın yaşanma ihtimali oldukça yüksektir. Ancak iktidar partisi, vekillerin ortak oyu ile yeni lideri seçme konusunda henüz bir ümitsizliğe kapılmamıştır. Bu sebeple hangi senaryonun yaşanacağı SNP’nin seçeceği yeni adayın kim olduğuna ve bu adayın yeterli oyu alıp alamayacağına göre gerçekleşecektir. Yusuf, yerine geçecek kişi seçilene kadar görevde kalma sözüyle İskoçya’nın siyasi geleceğinin muğlak olduğu bir dönemde SNP için bir geçici dönemin sinyalini böylece vermiştir.
Aynı zamanda İskoçya’daki siyasi dalgalanma, belirsizlik, dolayısıyla bağımsızlık hareketinin gelecekteki yörüngesi ve yönetim konusundaki dinamiklere yönelik daha geniş eğilim de vurgulanmalıdır.
Hamza Yusuf’un İskoçya’nın başbakanı olarak istifa etmesi, günümüz İskoç siyasetini şekillendiren iç dinamiklerin, stratejik atılımların ve dış etkenlerin karmaşık etkileşiminin bir örneğidir. İskoç Ulusal Partisi’nin karşı karşıya olduğu temel zorluklar ve siyasi atmosfer, İskoçya’nın bağımsızlık isteği ve Birleşik Krallık ile yakın ilişkisi için önemli inceleme konusu halini almaktadır.
Sonuç olarak Hamza Yusuf’un İskoçya’nın başbakanı olarak istifa etmesi, ülkenin çalkantı ve belirsizliklerle dolu siyasi ortamında önemli bir dönemece işaret etmektedir. SNP’nin Yeşiller ile yaptığı koalisyon anlaşmasının çökmesinin ardından Yusuf’un istifa kararı, koalisyon siyasetinin ne denli kırılgan olduğunun ve yönetimde güven ve işbirliğinin ne denli elzem olduğunun altını çizmektedir. Yusuf’un yerine geçecek kişi için arayışlar başlamış olup SNP içinde John Swinney ve Kate Forbes gibi önde gelen isimler olarak öne çıkmaktadır.[5] Fakat başbakan olacak kişi, bu kırılgan ortamın yeni ana aktörü olacağı için pek çok sorumluluğun altına girecektir. İskoçya bu geçiş dönemini yaşarken, liderlik yarışının sonucu ve İskoç siyasetinin bundan sonraki yörüngesi ülkenin geleceğini ve kendi kaderini tayin etme arayışını şekillendirecektir.
[1] “Scottish First Minister Humza Yousaf resigns, throwing pro-independence party into chaos”, CNN, https://edition.cnn.com/2024/04/29/europe/humza-yousaf-resigns-scotland-snp-gbr-intl/index.html, (Erişim Tarihi: 29.04.2024).
[2] Aynı Yer.
[3] “Humza Yousaf Resigns as Scotland’s First Minister”, New York Times, https://www.nytimes.com/2024/04/29/world/europe/scotland-humza-yousaf-resigns-snp.html (Erişim Tarihi: 30.04.2024).
[4] Aynı Yer.
[5] “Scotland leader Humza Yousaf resigns in latest setback for independence”, Washington Post, https://www.washingtonpost.com/world/2024/04/29/scotland-humza-yousaf-resign/ (Erişim Tarihi: 30.04.2024).