Halk oylamasıyla Anayasa’da değişiklik yapmak her zaman doğrudan demokrasinin temel bir uygulaması olmuştur. Bu, hem devlet hem de vatandaş için önemli olan kararların alınmasına halkın katılımının yollarından biridir. Bugün Kazakistan, yapıcı diyaloğa açık ve vatandaşların karar alma süreçlerine aktif katılımını destekleyen bir devlet olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun açık bir teyidi, Anayasa’da değişiklik ve eklemelerin kabulü konusunun 5 Haziran 2022 tarihinde Cumhuriyet referandumuna sunulmasıdır.
Referandum düzenleme girişimi Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Cömert Tokayev’e aittir. Sayın Cumhurbaşkanı, 29 Nisan’da Kazakistan Halk Meclisi’nin XXXI. Oturumu sırasında şöyle bir açıklamada bulunmuştur:
“Anayasa’ya temel niteliklere sahip olan ve ülkenin siyasi sistemini kökten değiştiren değişiklikler başlattım. Yeni bir devlet modeline, yeni bir devlet-toplum etkileşimi biçimine geçiyoruz. Bu niteliksel geçiş İkinci Cumhuriyet olarak adlandırılabilecektir.”
Sayın Tokayev, halka mesajında, Anayasa değişikliğinin amacının bir “Yeni Kazakistan” inşa etmek olduğunu belirtmiştir.[1] Bu bağlamda, 33 maddede önerilen 56 değişiklik ve eklemelerle Anayasa referandumu,[2] kuvvetler ayrılığının, denetim ve denge mekanizmasının, hukuk üstünlüğünün ve demokratik süreçlerin güçlendirilmesi olarak üç özel hedefe yöneliktir.
Anayasa’da büyük bir değişiklik bloğu, Cumhurbaşkanı, Parlamento ve Hükümetin yetkilerinin yeniden dağılımına odaklanmaktadır. Örneğin, planlanan değişikliklere göre, görevdeki Cumhurbaşkanı bir siyasi partiye üye olmayacak ve yakın akrabaları kamu şirketlerinin liderliğinde çalışamayacaktır. Yani ülkede yetkilerin tek elde toplanmasını engelleme girişimleri, hiç kimseye özel imkanlar bırakmadan tüm vatandaşlar için eşit fırsatların ve nüfusun tüm kesimlerinin temsilinin sarsılmaz bir garantörü olarak hareket edecektir.
Parlamentoya gelince, bundan sonra Macilis milletvekillerinin karma seçim sistemiyle seçilmesi öngörülmektedir. Macilis’in %30’u “tek yetkili bölgelerden” seçilen milletvekillerinden oluşacak ve ayrıca seçmenler, onların vekâletini geri alabilme hakkına sahip olacaktır. Bu da seçmenlerin çıkarlarını daha iyi yansıtabilmesine ve ülkede karşılıklı sorumluluğun siyasi kültürünün güçlenmesine yol açacaktır. Kararların alınmasına ilişkin ise, Macilis’in yasaları geçirmesi ve Senato’nun bunları onaylaması veya onaylamaması önerilmektedir. Böyle bir süreç, siyasi sistemdeki denetim ve dengeleri güçlendirerek karar verme mekanizmasının verimliliğini artıracağına işaret etmektedir. Buna ek olarak, 11 yargıçlı bir Anayasa Mahkemesi’nin kurulması, adalete erişimin daha da artmasına ve hukuk kültürünün gelişmesine katkıda bulunacaktır.
Anayasadaki değişikliklerin bir diğer önemli yönü, vatandaşların haklarını koruma mekanizmasının güçlendirilmesi ve nüfusun ülkeyi yönetmeye katılımının genişletilmesiyle ilgilidir. Böylece Anayasa, toprağın ve toprak altının, suyun, flora ve faunanın ve diğer doğal kaynakların halka ait olduğu kuralını nihai ve açık bir şekilde belirlemektedir. Mülkiyet hakları halk adına devlet tarafından kullanılmaktadır. Bu değişikliğin getirilmesi, Kazakistan’ın topraklarının ekonomik ve üretim kullanımından ve doğal kaynak zenginliğinden elde edilen devlet gelirlerinin adil dağılımına halkın tam teşekküllü katılımı için sağlam bir temel oluşturacaktır. Ayrıca devlet, halkın çıkarlarını yansıtacak ve halka karşı sorumlu olacaktır.
Buna ek olarak ölüm cezası da Anayasal düzeyde kaldırılmıştır. Suçlar için bu tür devlet önlemlerinin reddedilmesi, ceza mevzuatının insancıllaştırılmasına ilişkin dünya pratiğine tekabül etmektedir. Özellikle Anayasa Mahkemesi, vatandaşların talebi üzerine, onların temel hak ve özgürlüklerini doğrudan etkileyen normatif yasal düzenlemelerini Anayasa’ya uygunluk açısından değerlendirecektir. Yani, Kazakistan vatandaşlarına belirli bir davanın değerlendirilmesi sürecinde doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkı verilmektedir. Buna ek olarak İnsan Hakları Komiseri, ihlal edilen insan ve medeni hak ve özgürlüklerin restorasyonunu teşvik etme yetkilerini kullanırken diğer devlet organları ve yetkililerinden bağımsız hareket edebilecektir. Bu da insan ve vatandaşın hak ve özgürlüklerinin gözetilmesi üzerinde bağımsız kontrolün uygulanmasını güçlendirmektedir. Tüm bu değişikler, Kazakistan’ın demokratikleşme ve “halkın sesini dinleyen” devlet doğrultusunda kalkınma seçeneğini tercih ettiğini bir kez daha kanıtlamaktadır.
Bir diğer önemli değişikliğe göre Сumhurbaşkanı’nın ilçe, il ve kırsal ilçe valilerini görevden alma hakkı olmayacaktır. Böylece, Cumhurbaşkanı’nın yerel yönetimlerle ilgili yetkileri azaltılmış ve bölgesel düzeydeki valiler üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu değişiklik, yerel temsilcilerin sorumluluğunu artırmaya, yetkililerin halka daha yakın olmasına, onları duymasına, taleplerine karşılık vermesine ve nihayetinde genel refah ve istikrarın güçlendirilmesine dayanmaktadır. Özellikle Ocak ayındaki trajik olaylar, merkez (devlet) ve çevre (halk) arasındaki güçlü bir ilişkinin tesisinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Dolayısıyla Kazakistan’daki Anayasa reformu sistemik niteliktedir ve sonuçta devlet modelinin verimliliğinin daha da artmasını hedeflemektedir. Başka bir deyişle, Sayın Tokayev’in başlattığı “Yeni Kazakistan” hareketi, bu referandumla birlikte “halkın sesini dinleyen” devlet anlayışını merkeze alan güçlü “toplumsal sözleşmesi” ile yeni bir döneme girmiştir.
Referandumda ortaya çıkan veriler, sonuçlar oldukça önemli mesajlar içermektedir. Söz konusu verilere göre vatandaşların yüzde 77,18’i Anayasa değişikliğini onaylamıştır. Seçimlerde 7.986.293 vatandaş oy kullanmış, katılım ise yüzde 68,06 olarak gerçekleşmiştir.[3] Seçmenlerin bu kadar büyük oranla ülkenin kaderini belirlemeye katılımı, halkın iradesinin ve kapsamlı demokratikleşme sürecinin canlı bir göstergesidir.
Anayasa değişikliği referandumu, devlet-halk birlikteliğini merkeze alan “Yeni Kazakistan” sürecine ve bu bağlamda ortaya konulan iradeye güçlü bir destek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir diğer ifadeyle, söz konusu referandumda ortaya çıkan sonuç, halkın Sayın Tokayev’in girişimlerine güveni ve ona desteği olarak kabul edilebilir. Bu, Yeni Kazakistan sürecine referandumda, sandıkta verilen onaydır. Bu bağlamda Anayasa’da yapılan değişiklik ve eklemelerin halk oylamasıyla kabul edilmesi, Kazakistanlıların adil, demokratik ve gelişmiş bir Kazakistan inşa etme konusundaki ortak arzusunu ortaya koymuştur. Bu sürecin iç değişimlerle sınırlı olmayacağını, Kazakistan’ın diğer uluslararası aktörlerle ilişkilerini olumlu yönde etkileyeceğini, Orta Asya’da bölgesel entegrasyonu hızlandıracağını ve ülkenin uluslararası imajını güçlendireceğini vurgulamakta da fayda vardır.
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, gerçekleşen referandumla birlikte “Yeni Kazakistan”, Doğu-Batı sentezine geçiş yolunda ileri bir adım atmıştır. Referandum sonucu, Kazakistan halkının başta enerji olmak üzere, sahip olduğu potansiyelleri ve çok vektörü dış politikası ile ülkelerini başta Orta Asya ve Avrasya olmak üzere bölgesel ve küresel bir merkez haline getirme kararlılığını ortaya koymuştur.
[1] “Токаев объявил о проведении референдума по поправкам в Конституцию”, Forbes KZ, https://forbes.kz/process/tokaev_obyyavil_o_provedenii_referenduma_v_kazahstane_po_popravkam_v_konstitutsiyu/, (Erişim Tarihi: 06.06.2022).
[2] “Какие поправки в Конституцию выносятся на референдум – полный текст”, Tengri News, https://tengrinews.kz/kazakhstan_news/kakie-popravki-konstitutsiyu-vyinosyatsya-referendum-polnyiy-468100/, (Erişim Tarihi: 06.06.2022).
[3] “Озвучены итоги референдума в Казахстане”, Zakon KZ, https://www.zakon.kz/6016456-tskr-za-popravki-v-konstitutsiiu-progolosovalo-7718-kazakhstantsev.html, (Erişim Tarihi: 07.06.2022).