27 Eylül 2022 tarihinde Norveç gazını Kuzey Denizi’nden Polonya’ya taşıyan Baltık Doğalgaz Boru Hattı açılmıştır. Son zamanlarda Polonya’nın Almanya yerine Avrupa’nın yeni gaz merkezi olma niyetinin bulunduğu görülmektedir. Ukrayna’yı atlayarak Rus gazının transit akışlarını devralmaya yönelik bir dizi başarısız girişimin ardından Polonya hem bir geçiş ülkesi hem de yeniden sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine tedariki için bir dağıtım merkezi haline gelmeye çalışmaktadır.
Polonya’nın bu tür girişimleri, 26 Eylül 2022 tarihinde Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hatlarında meydana gelen bir dizi patlama ve Norveç gazını Kuzey Denizi’nden Polonya’ya taşıyan Baltık Boru Hattı’nın 27 Eylül 2022 tarihinde açılmasıyla birlikte aciliyet kazanmaya başlamıştır. Daha geçmişe bakıldığında 2019 yılında ABD’nin Polonya Büyükelçisi Georgette Mosbacher, Washington yönetiminin Polonya’yı Amerikan LNG’sinin Avrupa’daki ihracat merkezi haline getirmeyi planladığını açıklamıştır.[1]
Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte Rusya’nın da Avrupa enerji piyasasından dışlanmasının ardından Avrupa’da iki önemli gelişme meydana gelmiştir. Bunlar; Almanya’ya alternatif olarak Polonya’nın dağıtım merkezi haline gelmesi ve Rus enerji kaynaklarının yerini Amerikan LNG’sinin almasıdır. Rusya, Avrupa’ya yılda yaklaşık 240 milyar metreküp doğalgazı sağlamaktaydı. 2022 yılının Ekim ayının başında Rusya’nın Avrupa’ya yaptığı doğalgaz ihracat hacmi, 2021 yılına göre %88 azalmıştır. Zira Avrupa Birliği (AB), ABD gibi ülkelerden LNG ithalatını artırmıştır.[2]
Buna karşılık Berlin yönetimi, tamamen faaliyete geçmesi durumunda Almanya’nın gaz talebinin üçte birini karşılayabilecek 6,7 milyar dolarlık bir LNG terminali inşa edecektir. Bunun üzerine alternatif kaynaklardan ithal edilen LNG’nin AB için Rusya’dan gelen tüm doğalgaz tedariklerini olmasa da çoğunun yerini alabileceğine dair düşünceler güçlenmeye başlamıştır.[3]
Polonya da uzun zamandır Almanya’ya gelen Baltık Doğalgaz Boru Hatlarıyla Almanya’nın Rusya’dan aldığı doğalgaz miktarını artırarak “Avrupa’nın gaz merkezi” haline geldiğini; ancak bu nedenle Moskova’nın karşısında zayıf düştüğünü savunmaktaydı. ABD’nin hedefi ise Berlin’in Moskova’ya olan “doğalgaz bağımlılığına” son vermek ve “doğalgaz dağıtım” rolünü Berlin’den alıp Varşova’ya devretmektir. Zira enerji konusunda Rusya’ya yakınlaşan Almanya’nın bu şekilde cezalandırılacağı söylenebilir.
Rusya, Almanya ve enerji açısından bakıldığında, ABD ve Polonya’nın çıkarları örtüşmektedir. Washington’un Avrupa’daki enerji pazarındaki rekabetçi yerini korumak ve hatta önemli bir aktör haline gelmek için Avrupa’daki rakibini devre dışı bırakması gerekmekteydi. Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinin ardından bunun için koşullar uygun hale gelmiştir.
Diğer yandan ABD, Rusya’nın Avrupa pazarındaki yerini almak için bir girişim başlatmıştır. Nitekim 29 Kasım 2022 tarihinde Amerikan petrol ve gaz şirketi ConocoPhillips (COP) ile Katar devlet petrol ve gaz şirketi Qatar Energy, Almanya’ya uzun vadeli sözleşmeler temelinde yılda 2 milyon ton LNG tedarik etmek için anlaşma imzalamıştır. Bu yaklaşık 2,7 milyar metreküp boru hattı gazına karşılık gelmektedir.[4] ABD hem kendi enerji kaynaklarını Avrupa’ya sunarak hem de Ortadoğu ülkeleriyle işbirliği yaparak Avrupa pazarındaki etkisini arttırmaktadır.
ABD, Avrupa’ya yönelik çifte strateji izlemektedir. Washington yönetimi, Avrupa’da “enerji gücü” haline gelirken; Varşova’yı da öne çıkararak Polonya’yı Almanya’yla rekabet edebilir hale getirecektir.
Bu durumda ise Polonya, ABD’ye bağımlı hale gelecektir. Zira Varşova’nın Washington’la geliştirdiği ilişkiler, geçmiş yıllarda Varşova’nın Berlin’i eleştirdiği Rusya-Almanya ilişkilerine benzer bir boyut kazanacaktır. Bu politika, Londra tarafından da desteklenmektedir. AB’den ayrılan İngiltere’nin Almanya-Fransa eksenli bir Kıta Avrupası’yla rekabetinde Polonya’yla işbirliği yapması muhtemeldir.
Söz konusu gelişmeler ve devletler arasında kurulan bağlar, Avrupa’nın içi dengeleri olduğu gibi Rusya-Ukrayna Savaşı’na dair yürütülen politikaları da etkileyecektir. ABD, bu konuda daha dikkatli bir politika yürütüp güvenlik alanında kendisini gösterirken; enerji alanında Washington yönetiminin Varşova lehine bir tutum benimsemesi beklenmektedir.
Bilindiği gibi Varşova yönetimi, Berlin-Moskova hattında enerji üzerine oluşan stratejik ortaklıktan son derece rahatsızdı. Polonya’nın endişeleri, Rusya’nın Avrupa dışına itilmesinden sonra önemli ölçüde aşılmıştır. Zira bu süreçte ABD’nin Avrupa politikası, Polonya’nın çıkarları doğrultusunda şekillenmiştir. Gelinen aşamada ise Polonya’nın ikinci hedefi, Almanya’yla ilgilidir. Varşova, Berlin’le rekabet halindedir.
Neticede Batı Dünyası içinde Washington-Londra-Varşova ekseni oluşmaktadır. Polonya’nın Avrupa’nın enerji merkezi haline gelmesi ise Almanya’ya karşı yürütülen rekabette kritik bir rol oynayacaktır.
[1] “Главный хаб Европы: что США обещают Польше”, Gazeta.Ru, https://www.gazeta.ru/business/2019/02/22/12200983.shtml, (Erişim Tarihi: 27.12.2022).
[2] “Analysis: U.S. LNG Exports to Europe on Track to Surpass Biden Promise”, Reuters, https://www.reuters.com/business/energy/us-lng-exports-europe-track-surpass-biden-promise-2022-07-26/, (Erişim Tarihi: 27.12.2022).
[3] “What LNG Can and Can’t Do to Replace Europe’s Imports of Russian Gas”, The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/business/energy/what-lng-can-and-cant-do-to-replace-europes-imports-of-russian-gas/2022/08/26/b21d8a56-2536-11ed-a72f-1e7149072fbc_story.html, (Erişim Tarihi: 27.12.2022).
[4] “Катар подписал соглашение о многолетних поставках СПГ в Германию”, Kommersant, https://www.kommersant.ru/doc/5694245, (Erişim Tarihi: 27.12.2022).