Hidrojen, küresel enerji dönüşümünde stratejik bir konuma sahiptir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen yeşil hidrojen, enerji sistemlerinin karbonsuzlaştırılmasında önemli bir araç olarak görülmektedir. Bu enerji türü; elektrik üretiminden ağır sanayiye, taşımacılıktan depolamaya kadar birçok farklı alanda kullanılabilme potansiyeli sayesinde geleceğin enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Ancak hidrojenin geniş çapta uygulanabilirliği, üretim maliyetlerinin düşürülmesine, taşınabilirlik sorunlarının çözülmesine ve hükümetlerin sağlam bir politika ile teşvik çerçevesi oluşturmasına bağlıdır. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ve Asya ülkeleri, hidrojen teknolojilerine büyük yatırımlar yaparak enerji sektöründe dönüşüm sağlamayı hedeflemektedir.
İklim krizi ve yenilenebilir enerjinin giderek artan potansiyeli, uzun süredir dünya gündemini etkileyen konular arasında yer almakla birlikte, devletlerin gelecek projeleri ve yatırımları aracılığıyla şekillenmektedir. Bu doğrultuda, Orta Asya ülkelerinde enerji alanındaki farklı projelere ve değişimlere ağırlık verilmektedir. Doğal kaynaklar, yeşil enerji ve sürdürülebilirlik konuları, bu ülkelerin enerji sektörü bağlamında kritik bir parça haline gelmektedir. Bunun yanı sıra, Orta Asya ülkelerine bu alanda ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Ülkelerin uyguladığı politikalar ve gerçekleştirdiği yatırımlar, uzun vadede bu bölgede enerji sektörünün çevre dostu hale gelmesini ve daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca, Orta Asya ülkeleri komşu ülkeler ve Avrupa için önemli bir enerji kaynağı konumundadır.
Orta Asya’da yenilenebilir enerji kaynaklarının zaman içinde geliştirilmesi, yeşil hidrojen üretimini destekleyen önemli adımları da beraberinde getirmektedir. Bu doğrultuda, Orta Asya ve Avrupa Hidrojen Diplomasisi Forumu’nda Kazakistan’dan üst düzey yetkililer, siyaset yapıcılar ve enerji profesyonelleri ile AB üyeleri ve uluslararası kuruluşların temsilcileri bir araya gelmiştir. Forumda, fosil yakıtlardan uzaklaşma hedefi doğrultusunda yeşil hidrojenin bölgesel ve uluslararası düzeydeki rolü ele alınmıştır. [1]
Fosil yakıtlardan uzaklaşılmaya yönelik küresel taahhütlerle birlikte yeşil hidrojen, Orta Asya ülkeleri arasında önem kazanmaktadır. AB, 2030 yılına değin 10 milyon ton yeşil hidrojen üretmeyi ve yıllık 10 milyon ton ithal etmeyi planlamaktadır. Rüzgar ve güneşten ucuz yenilenebilir enerji üretme potansiyeline sahip olan Kazakistan, AB’ye ithalat yapan ülkelerden bir tanesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Kazakistan’da yeşil hidrojen konusundaki gelişmeler, 2022 yılında AB ile imzalanan Hammaddeler, Piller ve Hidrojen Konusunda Mutabakat Muhtırası ile daha da hız kazanmıştır. Forumda, SECCA projesi kapsamında bölgeye yönelik yeşil hidrojen politikaları ve karbonsuzlaştırma stratejileri tartışılmıştır.[2]
Çin, enerji projeleri ve uluslararası iş birlikleriyle Orta Asya’da önemli bir aktör haline gelmiştir. Çin’in Yeşil İpek Yolu Girişimi, Orta Asya’nın yenilenebilir enerji potansiyelinin küresel ölçekte değerlendirilmesi için bir fırsat yaratmıştır. Çin Teknoloji Transfer Merkezi ile Kazakistan Uluslararası Yeşil Teknolojiler ve Yatırım Projeleri Merkezi arasında imzalanan mutabakat zaptı, yeşil hidrojen ve diğer sürdürülebilir enerji projeleri için ortak bir zemin oluşturmayı amaçlamaktadır. Kazakistan ve Çin arasındaki bu tür iş birlikleri, hem ekonomik büyümeyi desteklemekte hem de enerji sektörünün çeşitlendirilmesine olanak tanımaktadır. Özellikle hidrojen enerjisinin üretimi ve ticareti, Orta Asya’nın küresel enerji sahnesindeki konumunu güçlendirebilecek stratejik bir fırsat sunmaktadır.[3]
Orta Asya, geniş yenilenebilir enerji ve özellikle hidrojen enerji çeşitliliğine sahip olmasına rağmen, enerji üretiminde büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı bir yapı sergilemektedir. Bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması ve bu çalışmaların entegrasyonu, sadece enerji geçişini sağlamakla kalmayıp, enerji güvenliğini artırarak iklim krizine karşı küresel mücadeleye de katkı sunma gayretlerinde bulunmaktadır. Bu süreçte Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme) çalışmaları, enerji altyapısının modernizasyonu ve yenilenebilir enerjinin etkin kullanımı açısından kritik bir öneme sahiptir. Enerji kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılabilmesi ve bölgesel iş birliğinin teşvik edilmesi maksadı ile yeşil enerji koridorları önemli bir rol oynamaktadır. COP29’a ev sahipliği yapan Azerbaycan, bu dönüşümün bölgesel merkezi olma yolunda önemli adımlar atmıştır.
Yenilenebilir enerji projelerinin başarılı olması, Ar-Ge faaliyetlerine yapılan yatırımlarla doğrudan doğruya ilişkilidir. Ar-Ge, yenilenebilir kaynakların etkin şekilde kullanılmasını sağlamanın yanı sıra, bu kaynakların entegrasyonu için yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesine olanak tanımaktadır. Orta Asya ülkeleri bu alanda farklı girişimlerde bulunmuşlardır.
Kazakistan, Bölgenin en yüksek rüzgar enerjisi potansiyeline sahihtir. rüzgar türbinlerinin yerel üretimini teşvik ederek, lojistik zorlukları azaltmayı ve istihdam yaratmayı hedeflemektedir. Bunun yanında, Hazar Denizi’nin açık deniz rüzgar potansiyelinin değerlendirilmesi için önemli çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca, yenilenebilir enerji sistemlerinin entegrasyonu için akıllı şebeke (smart grid) teknolojilerinin geliştirilmesi önem kazanmaktadır.
Özbekistan, enerji sektörünü “karbonsuzlaştırma” stratejileri kapsamında, enerji depolama teknolojileri ve şebeke ölçekli güneş enerjisi projelerine odaklanmıştır. Özbekistan, 2030 senesine kadar enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payını %25’e çıkarma ve 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşma hedefi doğrultusunda çalışmalarını günden güne ilerleyecek şekilde sürdürmektedir. Bu hedeflere ulaşmak için ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Yeşil Hidrojen Merkezi geliştirme girişimini başlatmıştır. Bu merkez, Özbekistan’ın hidrojen potansiyelini değerlendirerek enerji sektöründe dönüşümü hızlandırmayı hedeflemektedir. Gerçekleştirilen bu toplantıda, Özbekistan Cumhuriyeti Enerji Bakan Yardımcısı Umid Mamadaminov ve USAID temsilcileri, bu merkezin ilk aşamalarını ve stratejik hedeflerini tartışmıştır. Merkezin, Özbekistan’ın “Yenilenebilir ve Hidrojen Enerjisinin Geliştirilmesi Stratejisi”kapsamında, bölgedeki yenilenebilir enerji altyapısını güçlendirmesi ve yerel insan kaynağını eğitmesi beklenmektedir. Daha önce USAID, Delaware Üniversitesi ile Taşkent Devlet Teknik Üniversitesi arasında bir ortaklık kurarak, yeşil hidrojen konusunda yüksek lisans düzeyinde eğitim programları da geliştirmiştir. Bu tür akademik iş birlikleri, yalnızca teknolojik ilerlemeyi değil, aynı zamanda bölgesel enerji sektörünün sürdürülebilir kalkınmasına da katkı sağlamaktadır.[4]
Kırgızistan, coğrafi yapısı ve sahip olduğu su kaynakları ile birlikte, hidroelektrik enerji üretiminde büyük bir potansiyele sahiptir. Ülkenin ekonomik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyelinin 55 terawatt saat (TWh) olduğu tahmin edilmektedir, fakat bu sahip olduğu potansiyelin önemli bir kısmı henüz kullanılmamaktadır. Mevcut hidroelektrik santrallerinin modernizasyonu ve yeni santrallerin inşası, ülkenin enerji arzını artırmak ve ithalata bağımlılığı azaltmak için kritik bir fırsat sunmaktadır. [5]Kırgızistan’da teknoloji Ar-Ge faaliyetleri şu an için sınırlı düzeydedir ve neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu durumun nihai sebepleri arasında, yetersiz devlet finansmanı ve ülkenin küçük pazar yapısı yer almaktadır. Bilhassa, Ulusal Bilimler Akademisi’ne bağlı araştırma enstitüleri, devlet desteğinden çok fazla faydalanamamakta ve bu durum yenilikçi projelerin hayata geçirilmesini şu an için. [6]Ayrıca, Kırgızistan-Tacikistan arasında geliştirilen bölgesel hidroelektrik projeleri, yalnızca enerji üretimini artırmakla kalmayıp, bölgesel iş birliğini de teşvik etmektedir. Bu projeler, enerji kaynaklarının bölge ülkeleri arasında daha verimli bir şekilde paylaşılmasını sağlayarak enerji güvenliği açısından önemli katkılar sunması beklenmektedir.
Tacikistan, sahip olduğu nüfusunun %70’inin kırsal alanlarda yaşaması sebebi ile enerji üretimini artırmayı ve bu alanlara enerji erişimini genişletmeyi öncelikli bir hedef olarak belirlemiştir. Ülke, 2040 yılına kadar bir milyon metrik ton yeşil hidrojen üretme gibi hedef koymuştur. Tacikistan Enerji ve Su Kaynakları Bakanı Daler Juma’ya göre, bu üretim büyük ölçüde iç kullanım için planlanmış olsa da, yüksek üretim seviyeleri komşu ülkelere ihracat yapma potansiyelini de beraberinde getirmektedir. ülke, doğal avantajlarını kullanarak hidro enerji sektöründe büyüme potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin gerçekleşebilmesi amacı ile kapsamlı bir strateji, uluslararası destek ve yenilikçi teknoloji yatırımları gerekmektedir.[7] Güneş ve rüzgar enerjisinde atılacak adımlar, ülkenin enerji güvenliğini artıracak, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltacak ve yeşil hidrojen hedeflerine ulaşmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda, yenilenebilir enerji sektörünün büyümesi, Tacikistan’a bölgesel enerji ihracatında önemli bir avantaj sağlayabilir.
Sonuç olarak, Orta Asya ülkelerinin sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyeli, bölgesel enerji dönüşümünde kilit bir rol oynayabilir. Yeşil enerji koridorlarının geliştirilmesi ve Ar-Ge faaliyetlerine yapılan yatırımlar, bu potansiyelin ortaya çıkarılmasında kritik bir öneme sahiptir. Ancak bu süreç yalnızca teknik gelişmelerle sınırlı olmayıp, aynı zamanda ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesini ve kapsamlı politika çerçevelerinin oluşturulmasını da gerektirmektedir. Uluslararası platformlar, bölgenin bu hedeflere ulaşmasına yardımcı olacak stratejilerin geliştirilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır. Yenilenebilir enerji odaklı bu dönüşüm, yalnızca bölgenin enerji güvenliğini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda küresel iklim krizine karşı kolektif çabaların bir parçası olarak Orta Asya ülkelerini zaman içinde daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyacaktır.
[1] Central Asia: Green Energy And Hydrogen 2024-A Milestone Event For Sustainable Energy Transformation, Institue for Advanced International Studies, https://iais.uz/en/articles/central-asia-green-energy-and-hydrogen-2024-a-milestone-event-for-sustainable-energy-transformation, (Erişim tarihi: 24.01.2024).
[2]Central Asian Hydrogen Prospects, Modern diplomacy, https://moderndiplomacy.eu/2024/05/25/central-asian-hydrogen-prospects/, (Erişim tarihi: 24.01.2025).
[3] China’s New Renewable Energy Plan: Key Insights for Businesses, China Briefing, https://www.china-briefing.com/news/chinas-new-renewable-energy-plan-key-insights-for-businesses/, (Erişim Tarihi: 24.01.2025).
[4] Central Asian Hydrogen Prospects, Modern diplomacy, https://moderndiplomacy.eu/2024/05/25/central-asian-hydrogen-prospects/ (Erişim tarihi: 24.01.2025).
[5] Kyrgyz Republic invites ESIA for hydropower projects, Hydropower & DAms, https://www.hydropower-dams.com/news/esia-sought-for-hydropower-projects-in-kyrgyz-republic/, (Erişim tarihi: 24.01.2025)
[6] Sustainable development, IEA, https://www.iea.org/reports/kyrgyzstan-energy-profile/sustainable-development , (Erişim tarihi: 24.01.2025).
[7] Tajikistan eyes large-scale hydrogen production and energy diversification, A green life, a greener World, https://agreenerlifeagreenerworld.net/2023/09/27/tajikistan-eyes-large-scale-hydrogen-production-and-energy-diversification/ (Erişim tarihi: 24.01.2025).