Orta Asya Ülkelerinin ve Dünyanın Dört Bir Yanındaki Devletlerin Terörle Mücadele Çabalarını Birleştiren Taşkent Deklarasyonu, Özbek Diplomasisinin Büyük Bir Başarısıdır

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Son yıllarda insanlık, muazzam başarılara ve yüksek sınırlara ulaşmıştır. Bununla birlikte insanlar hala kendilerini güvende hissetmemektedir. Çünkü riskler de dünyanın ilerlemesine paralel olarak küreselleşmektedir. Bu risk ve tehditlerden biri de şüphesiz uluslararası terörizmdir. Bütün dünya, bu kötülüğe karşı mücadelede birdir. Ancak terörizm hala tezahürlerinde mevcuttur.

BM’nin 15 yıldan uzun bir süre önce, modern zamanların en önemli sorunlarından biri olan uluslararası terörizmle mücadele için küresel bir strateji geliştirdiğini hatırlamaktayız. Çünkü terörizm her ulusun, halkın, bölgenin ve nüfusun sürdürülebilir kalkınması için ciddi bir tehdit olarak görülüyordu ve tüm dünya bunun üstesinden gelmeksizin ilerlemenin imkansız olduğunu anlamıştı. Hiçbir ülkenin tek başına terörizme karşı koyamayacağı aşikardır. Yalnız bütün devletlerin, uluslararası yapıların, sivil toplum örgütlerinin ortak çabalarıyla beklenen sonucu elde etmek mümkündür.

Söz konusu çabalardan biri, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te yakın zamanda yürütülen “Birleşmiş Milletler’in Küresel Terörle Mücadele Stratejisinin Uygulanmasına Yönelik Ortak Eylem Planı Çerçevesinde Orta Asya Ülkelerinin Bölgesel İşbirliği” başlıklı yüksek düzeyli uluslararası konferanstı.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in konferans katılımcılarına verdiği demeçte, terörle mücadelenin tam kapsamlı olması ihtiyacı doğrultusunda küresel ve bölgesel ölçekte devletler arası işbirliğin için gerekli mekanizmaları vurgulamaktadır. Dünya çapında bir tehlike, ancak birlikte aşılabilir ve bunun başka bir yolu yoktur.

Özbekistan’da üst düzey bir konferansın yapılması, sembolik bir öneme sahiptir. Konferans katılımcılarına konuşan Sayın Mirziyoyev, bu küresel sorunun üstesinden gelmeyi amaçlayan farklı alanlarda somut görüşler dile getirmiştir. Sonuç olarak terörle mücadele, Özbekistan’ın liderliğinin odak noktasıdır. Bu anlamda Taşkent’in mevzubahis uluslararası konferansa ev sahipliği yapma hakkı vardı.

Tehdidin doğası zamanla değişebilmektedir. Örneğin siber terörizm kavramı ortaya çıktığında, kripto para birimleriyle ilgili durumu kontrol etmek çok daha zor hale gelmektedir. Bu faktörlerin bölgemizdeki terör faaliyetlerinin finansmanına da hizmet ettiğine şüphe yoktur.

Sayın Mirziyoyev, soruna çözüm olarak öncelikle gençleri doğru yola yönlendirmenin ve aktif bir şekilde onlarla çalışmanın gerekli olduğunu belirtmiştir. Terörist gruplar, çoğunlukla geniş bir dünya görüşü olmaksızın yaşam deneyimi olmayan gençleri saflarına çekmeye çalışmaktadır. Bu da dünyanın farklı bölgelerinde faaliyet gösteren terörist gruplardan açıkça anlaşılmaktadır.

Bu saygın foruma katılan uluslararası kuruluşların temsilcilerinin ve yabancı uzmanların, Özbekistan’ın öne sürdüğü tüm inisiyatifleri ve önerileri aktif biçimde desteklemeleri önemlidir.

Uluslararası etkinliğin önemli bir noktası, Taşkent Deklarasyonu’nun ve güncellenmiş Ortak Eylem Planı’nın kabul edilmesiydi. Taşkent Deklarasyonu’nun Özbek diplomasisinin büyük bir başarısı olduğunu söylemek mümkündür.

Söz konusu belge, özüne ve önemine göre, iki terörle mücadele beyannamesinin tutarlı ve mantıklı bir uzantısıdır. Bu belgeler; gençlerin şiddet içeren aşırılığa ve teröre yol açan radikalleşmeye karşı rolünün arttırılmasına yönelik Samarkand Bildirgesi ve terörle mücadelede uluslararası ve bölgesel işbirliği ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi organize suçlar da dahil olmak üzere finansmanının kaynaklarına yönelik Duşanbe Deklarasyonu’dur.

Taşkent Deklarasyonu ve güncellenmiş Ortak Eylem Planı, Orta Asya ülkelerinin ve tüm dünyanın terörle mücadelede çabalarını birleştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Bu durum, aynı zamanda forum katılımcıları tarafından da vurgulanmıştır.

Doğal olarak Taşkent Deklarasyonu’nda tanımlanan anlaşmaların ve görevlerin başarılı bir şekilde uygulanması ve Ortak Eylem Planı, parlamento temsilcilerinden büyük sorumluluk talep etmektedir. Bununla birlikte Orta Asya parlamentolarının işbirliğini güçlendirmek de ciddi bir gerekliliktir. Neticede ikili ve çok taraflı ortaklıklar, tüm terörle mücadele önlemlerinin tartışılması ve teşvik edilmesi noktasında önemli ve etkili bir mekanizma görevi görmektedir.

Taşkent’te düzenlenen bu önemli uluslararası konferans ve kabul edilen Taşkent Deklarasyonu, dünya toplumunun terörle mücadele çabalarına yeni bir ivme kazandırma hususunda büyük önem taşımaktadır. Bir sonraki hedef ise burada tanımlanan görevlerin tutarlı bir şekilde uygulanmasıdır.

Sodik SAFOEV
Sodik SAFOEV
Özbekistan Cumhuriyeti Senatosu Ali Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı

Benzer İçerikler