“Orta Asya-Rusya” Zirvesi: Rusya’nın Bölgeye Yeniden Dönme Çabası

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

14 Ekim 2022 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da “Orta Asya-Rusya Zirvesi” yapılmıştır. Zirve toplantısında Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya ve Kazakistan Cumhurbaşkanları altılı formatta aralarındaki işbirliğini geliştirmek için bir araya gelmiştir. Rusya Uluslararası İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, “Altı ülkenin bir araya gelmesi, Moskova’nın girişimiyle olmuştur. Rusya ile bölge ülkeleri arasında işbirliğinin daha da geliştirilmesi öngörülmektedir.” açıklamasında bulunmuştur.[1]

Zirvede konuşma yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Gündemimizde, özellikle de mevcut jeopolitik durumda ortak ticari ve ekonomik çıkarları korumaya yönelik tedbirler ve Afganistan’daki durum bağlamında bölgesel güvenlik konuları yer almaktadır.” açıklamasında bulunmuştur. Putin, Rusya için en önemli sorunların bölge ülkeleri ile Rusya’nın bütünleşmesinin dışarıdan yapılan müdahalelerle engellemek istenmesi ve tarih boyunca siyasette, ekonomide, insani alanda gelişen yakın bağların ve yakın etkileşimin bozulmak istenmesi olduğunu belirtmiştir. Putin, “Kanaatimizce, ülkelerimizin gerçekten koordineli ortak adımları hem ittifak ve stratejik ortaklık kurmak hem de ekonomilerimizin istikrarını arttırmak için büyük talep görüyor.” yorumunda bulunmuştur.[2]

Genel olarak Putin, Rusya’nın beş Orta Asya ülkesiyle olan münasebetlerinin bölge dışı devletlerde huzursuzluk yarattığını öne sürmüştür. Rus lider, son beş yılda Rusya’nın bölge devletleriyle olan ticaretinin iki katına ulaşarak  37,1 milyar dolar olduğunu, 2022 yılının ilk yarısının verilerine göre, karşılıklı ticaretin %16 arttığını belirtmiştir. Putin, Rusya’nın Orta Asya ülkelerinin ekonomilerindeki doğrudan yatırımlarının toplam hacminin yaklaşık 5 milyar doları bulduğunu da sözlerine eklemiştir.

Putin, enerji güvenliği alanında Rusya ile beş devlet arasındaki işbirliğinin derinleştiğine, üretim kapasitelerinin arttığına ve nükleer santrallerin inşası ile dijital teknolojilere geçilmesi konusundaki ortaklıkların geliştiğine dikkat çeken Rus lider, konuyla ilgili olarak şunları söylemiştir:[3]

“Ülkemiz, bölgedeki tüm devletlerin enerji güvenliğini arttıracak olan Orta Asya’nın birleşik enerji sisteminin yeniden kurulmasına yardım sağlamaya hazırdır… Rusya tarafından gerçekleştirilen ihracat ve ithalatın yeniden yönlendirilmesi, Büyük Avrasya genelinde ulaşım koridorlarının gelişimini teşvik etmektedir. Anahtar görev, ülkelerinizin topraklarından geçen yeni Avrasya-ötesi koridorların düzenlenmesidir.”

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) beş Orta Asya ülkesiyle “5+1” formatında bir istişare mekanizması vardır. ABD, söz konusu yapı üzerinden bölge ülkeleriyle bölgesel güvenlik konularını ele almaya ve işbirliğini geliştirmeye çalışmaktadır. Çin’in de dışişleri bakanları düzeyinde bölge ülkeleriyle “Orta Asya-Çin” istişare mekanizması bulunmaktadır. 2022 yılında Astana’da mekanizmanın üçüncü zirvesi yapılmıştır. Benzer bir şekilde Çin, bölge ülkelerinin Pekin’le daha fazla işbirliği yapmalarını istemektedir. ABD veya başka aktörlerle jeopolitik konularda yakınlaşmalarını ise engellemeye çalışmaktadır. Bunun için de Orta Asya ülkeleriyle temaslarını yoğunlaştırmaktadır.

Rusya’nın da ABD ve Çin gibi bölge ülkeleriyle “5+1”/ “Orta Asya-Rusya” görüşmeleri yapmak istemesi, Moskova’nın bölgeye yönelik yeni bir politika geliştirmeye çabaladığına işaret etmektedir.

Geçmişte Çin, bölge ülkeleriyle Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve ikili ilişkiler üzerinden ilişkilerini geliştirmiştir. Dolayısıyla Pekin’in “Orta Asya-Çin” görüşmelerini başlatması, sadece ABD’ye değil aynı zamanda ŞİÖ üyesi olan Rusya’ya karşı bir hamle niteliğine de sahiptir. Zira “Orta Asya-Çin” görüşmeleri, Rusya’nın yer almadığı bir platform niteliğindedir.

Rusya’nın ise 1991 yılından itibaren geliştirdiği farklı işbirliği ve entegrasyon araçları bulunmaktadır. Bu anlamda Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) gibi kurumsal yapılar söz konusudur. Fakat Moskova’nın bölge ülkeleriyle var olan bu yapıların dışında yeni bir mekanizma kurmak istemesi, yeni bir politikaya işaret etmesi bakımından oldukça mühimdir. Bu değişimin üç ana nedeni olabilir.

Birincisi, eski Sovyetler Birliği coğrafyasında kurulmuş olan BDT, KGAÖ ve AEB gibi örgütler, Orta Asya dışındaki ülkeleri de içinde almaktadır ve Rusya ile bölge ülkeleri arasındaki ilişkilere odaklanmanın dışına çıkmaktadır. İkincisi, söz konusu örgütler hem 20. yüzyılın örgütleridir hem de her ne kadar kurumsal olsalar da bazı konularda yeterince işlevsel değillerdir. Üçüncüsü, söz konusu örgütlere Orta Asya ülkelerinin sadece bazılarının üye olmasıdır.  

Sonuç olarak Rusya, bölgeye yönelik politikasında değişikliğe giderek mevcut uluslararası örgütleri kullanmak yerine daha gevşek bir yapı kurmaya çalışmaktadır. Böylece Moskova, bölgenin en fazla ihtiyaç duyduğu ticari-ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve yatırımların yapılması gibi konularda adım atmak istemektedir.


[1] “Первый саммит Россия-Центральная Азия пройдет в Астане 14 октября”, Ria Novosti, https://ria.ru/20221012/sammit-1823457015.html, (Erişim Tarihi: 14.10.2022).

[2] “Саммит Россия-Центральная Азия”, kremlin.ru, http://kremlin.ru/events/president/news/69598, (Erişim Tarihi: 14.10.2022).

[3] Aynı yer.

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler