Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), 4 Nisan 1949 tarihinde kurulmuş olan askeri bir ittifaktır. Başlangıçta 12 üye ülkeyle kurulmuş olan NATO zaman içinde üye sayısını arttırarak genişlemiş ve 2023 yılı itibarıyla üye sayısını 31’e çıkarmıştır. NATO’nun temel amacı üye ülkeler arasında bir saldırı durumunda saldırıya uğrayan ülkeye yardım etmek, uluslararası barış ve güvenliği korumak, üye ülkeler arasında işbirliği yaparak kriz durumlarını önlemektir. Bunun yanı sıra üye ülkeler arasında askeri eğitim, tatbikatlar ve teknolojik işbirliği gibi alanlarda işbirliği yaparak üye ülkelerin askeri kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmak, üye ülkeler arasında demokratik normları ve değerleri korumayı amaçlamak ve üye ülkelerin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumaktır. NATO, bu hedefler doğrultusunda askeri, siyasi ve ekonomik işbirliği yaparak uluslararası güvenliği artırmayı amaçlamaktadır.
24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla birlikte NATO’nun tavrı dikkatleri üzerine çekmiştir. Ukrayna, NATO üyesi olmadığı için Rusya’nın bu eylemleri 5. Madde’nin işletilmesinin önünü açmamaktadır. 5. maddeye göre;
“Taraflar, Kuzey Amerika’da veya Avrupa’da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa BM Yasası’nın 51. Maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan taraf ya da taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır. Böylesi herhangi bir saldın ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güvenlik Konseyi’ne bildirilecektir. Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman bu önlemlere son verilecektir.”
NATO, 5. Maddeyi uygulayamamasına rağmen Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Moskova’ya karşı sert tavır ve yaptırımları hayata geçirmiştir. Başta Almanya olmak üzere Avrupalı müttefikler Ukrayna’nın savunulması için daha fazla kaynak ayrılmasını ve buna göre harcamaların arttırılması taahhüdünde bulunmuş ve NATO’nun Rusya’ya sınır olan üyelerine yerleştirmiş olduğu savaş gruplarının sayısını arttırmışlardır.
Ukrayna’nın NATO üyesi olmamasından dolayı ittifak üyeleri, Rusya’nın Ukrayna saldırısı karşısında tedbirli davranmaya özen göstermektedir. Ukrayna’nın tüm çabalarına karşın NATO Ukrayna’ya savaş uçağı ve tank göndermekten çekinmekte ve askeri yardımları daha çok lojistik ve destek unsurları şeklinde gerçekleştirmektedir.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın NATO-Rusya Savaşı’na dönüşmemesi için NATO ihtiyatlı tavrını sürdürmektedir. NATO üyelerinin Ukrayna’ya yapmış olduğu yardımlar ve Rusya üzerinde yapmış oldukları siyasi ve ekonomik yaptırımlar, savaşın seyrinde etkili olmuştur. Rusya’nın askeri anlamda Ukrayna üzerindeki hedeflerine ulaşamaması ve Ukrayna’nın savunmasında göstermiş olduğu dirençte NATO’nun desteği oldukça önemli olmasına rağmen Ukrayna tarafından yetersiz görünmektedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski, bu savaşta sık sık Batı’nın desteğini almak için çağrıda bulunmuş ve bunu da başarmıştır. Ancak NATO’ya yaptığı çağrıyla da ittifakı savaşın içine çekmeye çalışmaktadır. Doğal gaz, petrol ve tahıl ürünleri açısından Rusya’ya önemli derecede bağımlı olan NATO’nun Avrupalı üyeleri kendileri için savaşın bir an önce bitmesini istemektedirler. Ancak NATO’nun diplomatik anlamda taraflara tam destek vermemesi ve çözüm planları sunmaması, kısacası sergilediği tutum bunun tam tersini göstermektedir. Bu bağlamda NATO kendi içinde bir çıkmazı yaşamaktadır. Çünkü NATO, savaşın daha fazla ilerlememesi için Ukrayna’ya yapmış olduğu yardımı sınırlı tutarken, Rusya’nın savaştan galip çıkmaması için Ukrayna’nın dayanma gücünü arttırmak istemektedir.
28 Eylül 2023 tarihinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yapmış olduğu açıklamada Ukrayna güçlerinin Rusya’ya karşı önemli derecede mesafe kat ettiğini ve Ukrayna’ya NATO desteğinin devam edeceğini belirtmiştir. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Zelenski’yle görüşmesinin ardından Ukrayna’nın ittifaka çok daha yakın olduğunu ve NATO’nun uluslararası savunma sanayi forumuna katılarak Ukraynalı şirketlerle yeni ortaklıklar kuracağını açıklamıştır. Stoltenberg, NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya destek vermeye devam ettiğini ve ABD’nin çerçeve anlaşmalarıyla Ukrayna güçlerinin daha da güçleneceğini açıklamıştır.
NATO’nun daha ileri gidemeyeceğini düşünen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, savaşta kazanan taraf olmak için Ukrayna’ya karşı şiddeti her geçen gün arttırmaktadır. Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın bir an önce sonlanması, her iki ülkenin halklarının zarar görmemesi, barış ve istikrarın bir an önce bölgeye gelmesi için NATO’nun askeri kurum olmanın ötesinde diplomatik ve siyasi diyalogların içinde yer alarak bunları hayata geçirmesi önem arz etmektedir.